EvrimTeorisi indd


Evrim Teorisi'nin Ortaya Konması



Yüklə 3,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə43/171
tarix06.05.2018
ölçüsü3,27 Mb.
#41533
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   171

Evrim Teorisi'nin Ortaya Konması

135

pek kimse kalmamıştır. Yeni-Lamarckçılar da ‘ortak ata’ yo-

luyla evrimleşmeyi savunmuşlardır.

Darwin’in teorisini ortaya koyduğu dönemde Linnaeus’un 

canlılar sınıflaması hâkimdi. Bu sınıflama, canlıların, ben-

zerlik ve farklılıklarına göre hiyerarşik olarak sıralanmasını 

içeriyordu. Darwin, grupları birbirinin altına sıralayan bu hi-

yerarşinin, ortak atadan evrimleşmenin kabul edilmesi sure-

tiyle açıklamasının yapılabileceğini söyledi.

306


 Darwin’den ön-

ceki sınıflamalarda canlıların benzerlikleri en temel kriterdi, 

Darwin daha önceden canlıların sınıflaması için kullanılan bu 

benzerlikleri (homologies) ortak atadan evrimleşmenin delili 

olarak kullandı. Buna göre, evrimsel tarih (phylogeny) can-

lıların benzerlikleri üzerine bina edildi; yakın akrabaları ve 

uzak akrabaları belirlemenin kriteri bu oldu.

307


Darwin’in takipçilerinin, özellikle Haeckel’in (1834-1919) 

çalışmaları tamamen bu noktaya odaklandı. Bu çalışmalarla, 

hayvan ve bitkiler üzerine araştırmaların sadece bir katalog 

düzenleme çalışması olmadığı, amacın evrimsel tarihi ortaya 

koymak olduğu gösterilmeye çalışıldı. Bilhassa 19. yüzyılın so-

nunda ve 20. yüzyılın başında evrimci biyologların en önemli 

uğraşı buydu. Özellikle Haeckel’in 1894-1896 yıllarında yaz-

dığı ‘Sistematik Evrimsel Tarih; Organizmaların Doğal Tari-



hinin Soylara Dayalı Taslağı

’ (Systematic Phylogeny; A Sketch 



of A Natural System of Organisms Based on Their Descent

adlı kitabında çizdiği canlıların soy ağacı, önemli bir tartışma 



konusu olmuştur. Evrim Teorisi’ni bu şekilde ele alış, evrim-

sel biyolojiyi, matematik kökenli bilimlerden çok uzak noktaya 

götürür ve evrimsel biyolojiyi tarihsel bir araştırma ve sıra-

lama bilimine indirger. Günümüz biyologları bu soy ağaçları 

306  Charles Darwin, The Origin of Species, s. 397-412.

307  Theodosius Dobzhansky, Evolution, Genetics and Man, s. 233.




Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

136

için Haeckel’den daha kötümserdirler.

308

 Evrim Teorisi açısın-



dan kritik nokta, canlıların benzerliklerinden ortak bir atadan 

evrimleşmeye yükselinip yükselinemeyeceğidir; bu konuyu 

üçüncü bölümde ele alacağım.

İNSAN SOYUNUN MAYMUNUMSU 

CANLILARLA İLİŞKİLENDİRİLMESİ

Darwin’in, canlıların ortak atadan evrimleştiklerini söy-

leyen teorisi, bu ortak noktadan dallanıp budaklanan bir ‘soy 

ağacı’nı ortaya çıkarıyordu. Bu yaklaşımın gündeme getir-

diği belki de en temel sorun, insanın bu ‘soy ağacı’nın nere-

sinde olduğuydu. Linnaeus’un canlılar sınıflamasında insan 

maymuna yakın bir yere konmuştu. Morfolojik (dış-şekilsel) 

özelliklere dayanan bir sınıflamada, memeli olmalarından 

morfolojik özelliklerine kadar benzer birçok özellikleri olan 

maymun ve insanın birbirlerine yakın bir yere konması bek-

lenirdi; Linnaeus da öyle yapmıştı. Morfolojik benzerlikleri, 

ortak atadan türemenin delili sayan Evrim Teorisi’nin doğal 

sonucu da, maymun ve insanı ortak bir atadan türetip yakın 

akraba ilan etmekti; Darwin ve Huxley de öyle yaptılar, daha 

önce Lamarck da insanın maymunumsu canlılardan türedi-

ğini söylemişti.

Darwin’in, Evrim Teorisi’ni nasıl geliştirdiğini inceleyen 

uzmanların hemen hepsi, onun ‘Türlerin Kökeni’ kitabında in-

sanın maymunumsulardan evrimleştiğini hiç ileri sürmemiş 

olsa da, bu kitabı yazdığı dönemde de insanın maymunum-

sulardan evrimleştiği kanaatinde olduğunu söylerler. Morfo-

lojik benzerlikleri, ortak atadan evrimleşmenin delili sayan 

ve Lamarck’ı okumuş olan Darwin’in o dönemde de bu kana-

atte olduğu rahatlıkla tahmin edilebilir. Nitekim o, ‘Türlerin 

308  Theodosius Dobzhansky, Evolution, Genetics and Man, s. 234-235.



Evrim Teorisi'nin Ortaya Konması

137

Kökeni

’nde, insanın köklerinin ve tarihinin aydınlatılması ge-

rektiğini söylemişti;

309


 ancak anlaşılıyor ki bu konuda gelecek 

tepkilere hazır değildi. Darwin, tüm dikkatine rağmen şimşek-

leri üzerine çekmekten kurtulamadı. Ama özellikle ‘Darwin’in 

Buldoğu’ lakabını almış olan Thomas Henry Huxley (1825-

1895), tartışmalardan kaçan Darwin’in yerine birçok tartış-

mada ön plana çıktı ve Darwin’den önce, ‘İnsanın Doğadaki 



Yerine İlişkin Deliller

’ (Evidence As to Man’s Place in Nature

adlı 1863’te yayımlanan kitabında, apaçık bir şekilde insanın 

maymunumsu bir atadan evrimleştiğini ileri sürdü.

Huxley, yerbilimci Lyell ve botanikçi Hooker gibi isimler 

ile beraber Darwin’e en yakın halkada yer alıyordu. Huxley 

fizyoloji ve embriyoloji gibi biyolojinin dallarıyla uğraşıyordu. 

Darwin’in ‘Türlerin Kökeni’nin ilk olarak yayımlanmasından 

bir yıl sonra, 1860’ta; Huxley, bu eserin, bir gün yanlışlığı 

ispat edilse bile çok değerli bir eser olduğunu, biyoloji ala-

nında benzerinin bulunmadığını ve biyoloji ile beraber bütün 

bilimleri etkileyeceğini söyledi.

310

 Onun bilinen en ünlü tar-



tışması, Oxford’daki Britanya Cemiyeti’nde (British Associa-

tion

) yapılan bir toplantıda, Başpiskopos Samuel Wilberforce 

ile gerçekleşmiştir. Wilberforce, Huxley’e büyükbabasının mı 

büyükannesinin mi tarafından maymun soyundan türediğini 

sorar. Huxley, maymun soyundan gelmeyi; hünerlerini, anla-

madığı bir teoriye saldırmak için yanlış bir şekilde kullanan 

biri olmaya tercih edeceğini söyleyerek cevap verir. Huxley, 

Darwin’in yavaş ve sürekli bir evrimi öngören yaklaşımına 

karşı, canlıların evrimleşmesinde sıçramalar (saltation) ola-

bileceğini savunarak Darwin’den ayrılmıştır.

309  Charles Darwin, The Origin of Species, s. 458.

310  Thomas Henry Huxley, The Origin of Species, (ed: Michael Ruse, ‘But is it Sci-



ence’ içinde) Prometheus Books, New York, (1996), s. 109.


Yüklə 3,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   171




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə