İstanbul üNİversitesi



Yüklə 14,12 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə34/63
tarix19.07.2018
ölçüsü14,12 Mb.
#56886
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   63

_________________________________________________________ART-SANAT 2014/1___________________________________________________________ 
 
87 
 
koleksiyon  elde  edilmiş  ve  nerede  ne  yapılmasına  karar  verecek  olan  bir  jüri 
belirlenmesinde karar kılınmıştır. Bu komisyon en sonunda anıtlar için de bir yarışma 
açılmasını amaçlamaktadır. Komite Tarık Remzi Baltan’ı başkan olarak seçmiştir. Senato 
üyesi  Hüsamettin  Çelebi  gibi  bazı  komite  üyelerine  göre,  klasik  bir  Atatürk  heykeli 
yerine  Türkiye Büyük Millet  Meclisi’nin  kurucusu Atatürk’ün  kalitesi  bir  kompozisyon 
halinde anlatılmalıydı. Çelebi aynı zamanda Türk tarihinin kronolojik bir temsilinin bir 
dizi anıt ile anlatılmasını önerdi. Atatürk anıtı için önerdiği düşünceler neredeyse bütün 
şehirlere  yayılmış  olan  dev  Atatürk  heykelleri  için  büyüyen  eleştirilerin  bir  yansıması 
gibi kabul  edilebilir. Bu heykeller  belediyeler,  büyük vilayetler  ve okul, hastane, kamu 
idarelerine  ait  devlet  kurumları  tarafından  yaptırılıyordu.  Sadece  1964’te  Atatürk 
heykeli olmayan 11 kent için bir heykel yarışması açılması tesadüf değildi.  
Bütün  bunlarla  beraber  anıtlar  komitesi  Türkiye  Büyük  Millet  Meclisi’nde 
anlatılacak  olan  Türk  tarihinin  zaman  aralığını  belirlemekte  zorluk  yaşıyordu.  Bu 
zorluğun bir neticesi olarak, ikinci bir toplantıda, üç farklı tarih anlatımı öne çıkıyordu. 
Üçok’a  göre,  komitede  üç  farklı  anlatımı  savunan  üç  grup  oluşmuştu.  Birinci  grup 
mecliste  anıtlaştırılacak  olan  Türk  tarihinin  temsili  başlangıcını  Hunlar,  Göktürkler  ve 
Karahanlılar  gibi  Türk  medeniyetlerine  daha  sonrasında  Anadolu  Selçuklularına 
dayandırıyordu.  Bir  diğer  grup  Asya  Türklerini  bağlam  dışı  bırakıyor  ve  Anadolu 
medeniyetlerinin  temel  alınması  gerektiğini  savunuyordu.  Bu  gruba  göre  Hititler, 
Frigler  ve  Lidyalılar  Anadolu  kültürünün  ve  medeniyetinin  başlangıcı  olarak 
alınmalıydı.  Sonuncu  grup  ise  meclis  içerisinde  şerefli  Türk  tarihinin  resmedilmesi 
yerine  Mustafa  Kemal  Atatürk’ün  Türkiye  Büyük  Millet  Meclisi’ni  kurarken  ki 
çabalarının  hatırası  anıtlaştırılmalıydı.  Bu  gruba  göre  Anadolu  Türk’ünün  Cumhuriyet 
ideal  ve  kadrolarınca  evrimleşmesi,  mücadelesi,  desteği  ve  sosyal,  ekonomik,  siyasal 
yaşam içindeki devrimlere katılımı anıtlaştırılmalıydı. Bahriye Üçok da üçüncü grubun 
destekçileri Enver Ziya Karal, Hikmet Bayur ve Çoşkun Üçok ile aynı gruptaydı. Bu grup 
parlamentonun önüne konulacak bir anıt istendiğine göre parlamento tarihinin çıkışının 
temel alınması gerektiğini savunmaktaydılar. Afet İnan ilk başta birinci grup içinde yer 
alsa  da  tartışmaların  devamında  Türk  medeniyetinin  temsili  tarihinin  çok  geniş  bir 
şekilde  yer  almasına  karşı  olmuş  ve  Asya  Türklerinin  tarihiyle  anıtlar  dizisini  ilgili 
tutmayan  ikinci  grupta  yer  almıştır.  Bahriye  Üçok’a  göre  Büyük  Millet  Meclisi  çağlar 
boyu  mimarının  ve  geliştiricilerinin  ününü  yaşatacak  ve  saygı  duyuracak  bir  yaşayan 
anıttır. Önüne dikilecek anıt da aynı şekilde önemsenmelidir diye belirtmektedir. Bütün 
tarihi  bir  arada  özetlemeye  çalışmanın  bu  eseri  bozacağı  kanısındadır.    Payzın  bu 
esnada  komiteye  Büyük  Millet  Meclisine  yerleştirilecek  anıtlar  ile  ilgili  bir  eskiz 
sunmuştur.  Holzmeister’in  çatıya  koyduğu  anıt  heykelini  kendisinin  girişin  önündeki 
merdivenler üzerinde  düşündüğünü  belirtir. Holzmeister’in  kolonatın  yanlarını motifli 
işlediğini, bunu yaparken oraya heykel gelecek diye düşündüğünü belirtir. Fakat çatıda 
resmedilen  heykelin  bazı  sakıncaları  görüldüğünden  bahseder.  Aslında  Payzın  şunu 


_________________________________________________________ART-SANAT 2014/1___________________________________________________________ 
 
88 
 
önerir.  Şeref  holünde  Atatürk’ün  başkan  olarak  ifadesi  yer  alabilir.  Onun  arkasında 
tarihin  gerisine  giden,  Cumuriyetten  değil  daha  geriye  orta  Asya’ya  giden  bir  tarih 
teması  işlenebilir  diye  ifade  etmiştir.  Bahriye  Üçok  ise  parlamento  öncesine  gidilirse 
karışıklık olacağından bahseder. Ona göre Milli mücadelede hizmeti geçenlerin burada 
yer alması ve ancak amacın parlamento ve devrimlerin istikametinde olması gerektiğini 
belirtir.  
Meclis yerleşkesine yerleştirilecek anıtların yerlerinin yanında bir başka tartışılan 
konu ise konulacak anıtın tekliği ya da bir dizi anıttan oluşacak olmasıdır. Aslında tam 
da  bu  noktada  Hüsamettin  Çelebi  yapılacak  sanat  eserlerinin  çerçevesini 
belirleyemediklerini  ifade  eder.  Yapılacak  anıt  için  Türkiye  Büyük  Millet  Meclisinin 
Atatürk’ün  sivil  olarak  görevini  yerine  getirdiği,  meclis  ve  devlet  kurucusu  olarak 
resmedildiği  yer  olmasının  önemine  dikkat  çeker.  Aslında  tek  anıt  için  sivil  Atatürk 
tasvirinin yerinde olacağından ve eğer anıtlar dizisi olacaksa daha geniş bir çerçevede 
bakılmasının  sakıncası  olmayacağından  bahseder.  Bu  çerçeve  için  İngiliz  ve  Amerikan 
parlamentolarında heykeli ya da büstleri konulan kişilerin çeşitliliğinden ve ayrıca anıt 
ve  sanat  eserlerinde  parlamento  ve  kanun  koyucuların  geniş  tarihsel  çerçevesinin 
anlatıldığından dem vurur. Bayındırlık Bakanlığı Yüksek Mimarı Orhan Akyürek tam bu 
noktada bir ihtiyaç programının belirlenmesi gerektiğine dikkat çeker. Yarışmanın jüri 
belirleme sürecinin nasıl olacağı tartışılır. Buna göre Meclis ve Senato için tek bir ortak 
jüri  belirlenmesine  karar  verilir.  Aslında  önfikirler  tartışma  toplantısında  ilginç 
bildiriler  ve  fikirler  sunulmuştur.  Türk  Dil  Kurumu  başkanı  arkasında  yazılı  bir  anıt 
bırakan  en  eski  Türk  devleti,  Şaman  Göktürkler,  yazılı  politik  bir  günlük  bırakan 
Müslüman  Türk  devleti  Karahanlılar  ve  Türkiye  Cumhuriyetinin  kurucusu  Atatürk  ve 
Atatürk’ün Türkiyesi için üç farklı anıt tasarlanmasını önerir.  
Gönül Tankut neyin anıtlaştırılacağının kararlaştırmasının dinamik bir süreç ifade 
ettiğini  belirtir.  Hiyerarşik  vurgulamanın  nasıl  yapılacağı,  nerden  başlanılıp  neyin  ele 
alınacağı üzerine sorular sorar. Bu konuda düşüncelerin üretilmesi için bir sempozyum 
düzenlenmesi  ve  bir  de  yarışma  açılması  gerekliliğini  belirtir.  Bir  başka  önemsediği 
konu  ise  binanın  kendisinin  anıtsal  yapısıdır.  Tankut’a  göre  Büyük  Millet  Meclisi 
neoklasik mimarisi ile kendi halkı tarafından yabancılanır. Oysaki halka anıtsal bir tepe 
şeklinde anlatılabilir. Meclis halkın egemenliğinin yansıtıldığı bir platformdur. Toplumla 
yabancılaşmasının etkilerini yatıştırmak üzere meclis yerleşkesindeki sanat yapıtları ve 
anıtlar  halkla  yapıyı  yeniden  biraraya  getirecek  bir  şekile  getirilebilir.  Tankut’a  göre 
tartışmalar bir anıt oluşturmaktan ziyade bir müze yaratmak üzerine yoğunlaşmaktadır. 
Mimarlar  Odası  başkanı  Yavuz  Önen’in  önerisine  göre  ise  baskın  bir  kültür  ve  onun 
yorumlarının  tartışılması  yerine  sağlıklı  ve  objektif  bir  senteze  ulaşmak  için 
düşüncelerin yarışmalar aracılığıyla tartışılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.  


Yüklə 14,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   ...   63




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə