445
kesin bir açıklama yapmamaktadır. Belki de bu, o döneme kadar toplumun kadının
çalışması fikrine henüz açık olmadığındandır.
Ancak, her iki romanın kahramanı Yonğçe ve Fazıla çok zor durumda kala-
caklar her ikisi de intihara teşebbüs edecekler ancak vazgeçip hayatlarını sürdürecek-
lerdir. Fazıla cariye olarak bir konakta çalışacak, Yonğçe ise giseng olarak çalışa-
caktır. Bu noktada her iki romanın kahramanı benzerlik taşımaktadır. Aslında bu
konuda ayrı bir inceleme gerektirdiğinden ileriki çalışmalarda yer verilmesi düşünül-
mektedir.
4. İki Eserde Kadının Evlilik Olgusu
Tanzimat ve Aydınlanma dönemi romanlarında da üzerinde durulan bir prob-
lem olan konu, görücü usulü evliliktir. Fatma Aliye Hanım ve Lee Kwang Soo bu
çerçeve içinde romanlarını birer eğitici araç olarak kullanarak gençlerin evleneceği
kişilerin nasıl seçmeleri gerektiği konusunda fikir vermeye çalışırken yanlış seçim-
lerin nasıl sonuçlanacağına dair de ipuçları vermektedir. Ayrıca romanlarda, Tanzi-
mat ve Aydınlanma döneminde döneminde eleştirilen görücü usulü evlilikleri onay-
lamadığını ima etmektedir. Ancak bunun yanı sıra ebeveynlerin gençlere eş seçimin-
de yol gösterici olması gerektiğinde de bahseder. Evlenecek kişilerin birbirine denk
olması gerektiğine de romanlarda ayrıca dile getirilir. Örneğin Merhametsiz(
무정
)
adlı eserde Yonğçe’nin babası da Sonhyonğ’un babası da Hyonğşik’le evlendirmek
ister kızlarını, bunlar da razıdır.
“…Babası küçükken ona da “Sen Hyonğşik’in karısı ol” derdi. Yonğçe, yaşı
ilerledikçe ve her aklına geldikçe bu sözün basit bir şakadan fazla olduğunu anlamıştı.
Yonğçe de, Ölsem de babamın bu isteğini yerine getireceğim.” Merhametsi sy 37
“... Fazıla ise artık son derece sinirli görünen bir suratla -biz babamla şu
anlaşma yaptık, ben babamın istemediği bir adamla evlenmem, babamda beni
istemediğim bir adama zorla vermez ”Muhaderat sy 131
Yine de kişisel tercih olmaması serbest flört evliliği olmadığını gösterir.
Ancak Fatma Aliye Hanımın diğer kadın karakteri Fevkiye kendi hür iradesi ile Nabi
ile evlenmek istediğini ailesine söyler. Fevkiye Nabi yakışıklı, eğitimli ve doktor
olmasından dolayı evlenmek ister. Nabi ise gözü paradan başka bir şey görmeyen,
hırslı biridir. Fevkiye’nin ailesi bundan dolayı evliliğe razı değildir. Ancak Fevkiye
buna rağmen Nabi ile evlenir.
“ …Ah kızım bildiğin gibi Fevkiye’yi çok isteyenler vardı... Ben kadınların
yanına çıkmam demesin mi? Sebebi nedir diye sorduk?.... Bir tanecik kızımızı öyle
sefil ve çapkın için mi bu kadar zahmetlerle emeklerle büyüttük… Fevkiye Hanım
Sizin Nabi beyi seviyormuş…”(Muhaderat sy 107)
Bu bağlamda Fatma Aliye Hanım görücü usulü değil de aşk evliliğini net bir
şekilde Fevkiye karakteri aracılığı ile eserde yansıtır. Ancak Koreli yazar eserinde
bu kadar net bir şekilde yaklaşmamıştır.
446
5. Sonuç
Modernleşme ve Batılılaşma döneminde her iki toplumun yapısı her iki roman
aracılığı ile gözler önüne serilmiştir.
Her iki eserde Kore ve Türk toplumunun bir reforma ihtiyacı olduğu ve bu
değişikliği getirebilecek olanın elit zümre olduğuna dair olan ortak fikir vardır.
Çoktan modernleşen ülke olan Japonya veya Amerika’da eğitim Koreli insanların,
Türkiye’de ise Fransa, Türklerin aydınlanması için gerekli bir hazırlık olarak
görülmüştür.
Kore’de Batılılaşma Japonların aracılığı ile gerçekleşmiştir. Türkiye’de ise
bizzat etkileşimle gerçekleşmiştir.
Her iki eserde de temel anlatım yapısı olarak bir aşk teması ve aydınlanma
üzerine güçlü bir vurgu içeren idealist bir öyküdür. Her iki yazar da Kadın olgusuna
değinmiştir. O dönemin tutucu ortamına karşın bir kadının yeniden sevebileceğini
gözler önüne seren eser vermiştir.
Fatma Aliye Hanım ve Lee Kwang Soo ilk kez eski gelenek görücü usulü
değilde aşk evliliğine değinmiştir. Her iki yazar da kadının eğitimine önem vermiştir.
Kadın karakterleri aracılığı ile bir milletin ilerlemesi kadınlarının eğitimi ile olur,
mesajını vermişlerdir.
Merhametsiz’in yazarı erkek, Muhaderat’ın yazarı ise kadındır. O dönemde
bir kadın yazarın kadın sorunlarına değinmesi cesurca ve övgü hak edecek bir
durumdur.
Kaynakça
Ergin Osman Nuri, 「Türkiye Maarif Tarihi」, İstanbul, CI-V 1940
Fatma Aliye Hanım, 「 Muhaderat」, Beyaz Balina Yayınları, İstanbul, 2005
Oh EunKyung, 「Feminist Eleştiri: XX. Yüzyıl Türk ve Kore Romanlarında Kadın」,
Kemal yayınları, Ankara, 2005
이광수, 「무정」, 문학과지성사, 2007
TÜRKİYE VE KORE’DE AYDINLANMA DÖNEMİ KADIN DEĞİŞİMİ
-Fatma Aliye Hanım’ın “Muhadarat ”ve Lee Kwang Soo(이광수)’nun
“Merhametsiz(무정)” Eseri-
Hatice KÖROĞLU TÜRKÖZÜ
Özet
Ülkelerin tarihine bakıldığında modernleşme ve batılılaşma süreçleri birbirine benzer.
Ancak Kore bu noktada farklılık gösterir. Bu farklılığı çalışmanın içeriğinde dönem tarihini
göz önüne alarak açıklamaya çalışacağım.
Kore ‘de batılılaşma çalışmaları 19. yüzyılda Choson Hanedanlığı (1392-1910)’nın
hüküm sürdüğü yıllara dayanmaktadır. Kore batılılaşma ve modernleşme doğrultusunda
politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak bir takım değişimlere uğramıştır. Batı’nın
yeni fikirlerinin Kore’ye girmesi Japaonya sayesinde Gabo reformu ile olmuştur. Batılılaşma