Yazı ma adresi stanbul Ünivrsitesi stanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Do um Anabilim Dalı stanbul



Yüklə 118,34 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix12.10.2018
ölçüsü118,34 Kb.
#73828
növüYazı


VULVA KANSER NDE

PROGNOZ VE YÖNET M

Konu Yazarı

Prof. Dr. Sinan BERKMAN

Op. Dr. Samet TOPUZ

Yazı ma adresi

stanbul Ünivrsitesi

stanbul Tıp Fakültesi

 Kadın Hastalıkları ve

Do um Anabilim Dalı

STANBUL



nsidans

Vulva kanseri tüm genital kanserlerin %5’ini, kadınlarda

görülen kanserlerin %1’ini olu turur.

Birle ik Devletler’de endometrium, over ve serviks

kanserinden sonra dördüncü sıklıkta görülen genital

kanserdir

(1)

.

Ancak son yıllarda gerek ya am süresinin uzaması



gerekse HPV enfeksiyonları insidansının artması nedeniyle

vulva kanseri görülme sıklı ında  artı meydana gelmi tir.



Etyoloji

Vulva kanseri için spesifik bir etyolojik ajan

saptanmamı tır. Sıklıkla i man hipertansif, diyabetik ve

nullipar hastalarda sık görülmü  olmasına ra men  vaka-

kontrol çalı malarında bunların hiçbirisi risk faktörü

olarak belirlenmemi tir

(2,3)

.

Servikal, vaginal ve vulvar preinvaziv ve invaziv



lezyonlarının birlikte görülme sıklı ı arasında dikkat

çekici bir artı vardır

(4,5)

. Serviks, vagina ve vulva



embryolojik olarak ortak kökene sahip oldu u için aynı

onkojenik ajana birden fazla yanıt oldu u dü ünülmektedir

(multisentrik neoplazi). Buradan yola çıkarak serviks

kanseri etyolojisinde rol oynayan faktörlerin vulva kanseri

için de risk faktörü olu turabilece i ileri sürülmektedir.

Vulvada in situ karsinom immun sistemi zayıf ya lı

hastalarda genellikle invaziv forma dönü ür. Brindan ve

ark.


(3)

yaptı ı vaka kontrollu çalı malarda birden fazla

seksüel partneri olan, genital wart hikayesi olan, sigara

içen hastalarda risk önemli ölçüde artmı  bulunmaktadır.

HPV enfeksiyonları ile ili kisi de erlendirildi inde

iki farklı biyolojik tipte vulva kanseri varlı ından söz

edileblir (Tablo I)

(6,7)


.

Tablo I. Vulva kanseri biyolojik tipleri

Vulva kanseri ile ili kili oldu u saptanan di er

hastalıklar HSV-2 enfeksiyonu, sfiliz, granulamatoz

hastalıklar (lenfogranulamao venorum, granuloma

inguinale) ve kronik immunsüpresyondur. Vulva kanseri

olan hastaların yakla ık %5’i sfiliz için pozitif serolojik

test gösterirken, bu hastalarda kanser daha daha erken

ya larda görülür ve daha az diferensiyedir

(6,7)

.

Epidemiyoloji



Vulva kanserinin ortalama görülme ya ı 65-75’tir.

Olguların %15’i 40 ya ın altında, yarısı 70 ya üzerindedir.

Hastalı ın sosyoekonomik düzeyi dü ük ya lı hastalarda

görüldü ü epidemiyolojik çalı malarda gösterilmi tir

(1,3)

.

Bu bulguya dayanarak vulva kanserinin yetersiz



hijyen ko ullarıyla ili kili oldu u dü ünülse de kesin

olarak kanıtlanamamı tır. nsidansında ırk, parite ve

gravidenin rol oynadı ı gösterilememi tir.

Patoloji ve Lokalizasyon

Gros olarak bakıldı ında kabarık, ülsere lezyonlar

eklindedir. Ya lılarda genellikle unifokal, gençlerde

multifokal ve ya multisentriktir. Lezyonlar %70 oranında

labiumlarda (%40 labium majus, %20 labium minus, %10

klitoris) görülür. Perine ve di er bölgeler seyrek tutulur ve

nadiren lezyonlar yan yana (kissing lezyon) bulunur

(1,4)


.

Vulva kanserleri içinde en sık görüleni  yassı epitel

hücreli kanserdir ve bu yazıda temel olararak yassı hücreli

kanserden bahsedilecektir. Onu sırasıyla melanom,

adenokanser, bazal hücreli kanser, sarkom ve paget

hastalı ı izler (Tablo II)

(8)

.

Tablo II: Vulva kanseri histolojik alt tipleri



VULVA KANSER NDE PROGNOST K

FAKTÖRLER

Vulva kanserinde prognoz hastalı ın evresine, tümörün

büyüklü üne, invazyon derinli ine, lenf nodu (LN)

tutulumuna, metastazların varlı ına, cerrahi sınırların pozitif

olup olmamasına, lenfovasküler alan tutulumu olup

olmamasına göre de i mektedir

(9)

. Bunun yanında prognoz



belirlemede s-fazı fraksiyonu, p53, HER-2/neu, epidermal

growth faktör reseptörü, tümör proliferasyon oranları gibi

moleküler faktörlerin de önemi vardır (10).

1998 yılından bu yana vulva kanseri evrelemesinde FIGO

59

Histolojik alt tip



%

Yassı hücreli karsinom

86.6

Melanom


5.7

Adenokarsinom

3.7

Sarkom


1.7

Bazal hücreli karsinom

2.0

Paget hastalı ı (invaziv)



<1.0

TJOD - Uzmanlık Sonrası E itim ve Güncel Geli meler 2004;1:58-64

HPV ile ili kili

HPV ile ili kili olmayan

Genç ya larda

Ya lı kadınlarda

Genellikle multisentrik

Genellikle unisentrik

HPV tip 16 ve 18 içerirler

HPV ile ili kili görünmemektedir

Olguların %10-30’una serviks

Vulvar distrofi ile ili ki gösterirler

 ve vagina kanseri e lik eder

Hipertrofik distrofi

Liken sklerosiz

Sigara ile ili ki gösterirler

Kötü diferensiyedir (bazoloid)

yi diferensiye (keratinize)




sistemi (Tablo III) kullanılmaktadır. 1995 yılında evre 1

invazyon derinli ine göre evre 1A ve 1B olarak ikiye

ayrılmı tır.

Tablo III: Vulva kanserinde F GO evrelemesi

Evre prognoz ili kisi

Vulva kanserinde uygun tedavi sonrası ortalama 5

yıllık sa kalım % 70 civarındadır. Evre arttıkça sa kalım

oranı dü mektedir

(11)

. Evrelere göre 5 yıllık sa kalım



Tablo IV’te gösterilmi tir.

Tablo IV: Vulva kanserinde evrelere göre sa kalım

Lenf nodu tutulumu

Tek ba ına en önemli prognostik faktördür. Lenf

nodlarının durumu mutlaka cerrahi-patolojik olarak

bilinmelidir. Lenf nodu tutulumu olmayan olgularda 5

yıllık sa kalım %90 iken, lenf nodu tutulumu varlı ında

bu oran % 50’ye inmektedir. Lenf nodu tutulumunun

bilateral olması, tutulan lenf nodu sayısı, metastatik

tümörün büyüklü ü, metastatik hastalı ın derecesi

prognozla yakın ili ki gösterir (Tablo V)

(11)


.

Tablo V: Lenf nodu tutulumu ve sa kalım ili kisi

nvazyon derinli i

Vulva kanserinde lenf nodu pozitifli i ile tümörün

invazyon derinli i arasında pozitif korelasyon vardır

(12)


.

nvazyon derinli i 1 mm’den az ise lenf nodu tutulumu

%3.1 oranındadır. Bu oranlar 2, 3, 4, 5 mm için sırasıyla

%8.9, %18.6, %30.9, %33.3 olarak bulunmu tur.



Tümör çapı

Benzer ekilde tümör çapı ile inguinal lenf nodu

tutulumu arasında pozitif korelasyon vardır

(10)


. Tümör

çapı 1 cm’den küçük oldu unda lenf nodu tutulumu %18,

1.1-2 cm için %19.4, 2.1-3 cm için %31.4, 3.1-4 cm için

%54.3, 4.1-5 cm için %39.6, 5 cm’den büyük oldu unda

%51.8 ve toplamda %34.2 oranında bulunmu tur. Tümör

çapı arttıkça kontrlateral ve bilateral inguinal lenf nodu

tutulum oranı artmaktadır.

VULVA KANSER YAYILIM YOLLARI

Lenfatik, kom uluk ve hematojen yolla olmak üzere

ba lıca vulva kanseri 3 yolla yayılır.

Lenfatik yayılım

Lenfatik yayılım erken dönemde gerçekle ir

(13)

.

Sırasıyla önce yüzeyel inguinaller, sonra derin femoraller



ve en sonunda pelvik lenf nodları tutulur. Yayılım

genellikle Camper fasyası ve fasya lata arasında yerle mi

inguinal lenf nodlarına olur. Yüzeyel yayılım olmadan

femoral nodlar tutulabilse de do rudan pelvik nodlara

yayılım ihmal edilebilecek kadar azdır. % 30 oranında

inguinofemoral tutulum görülür. Femoral lenf nodlarının

en önemli olanları inguinal ligaman altına yerle mi

bulunan ‘Cloquet’s’ lenf nodlarıdır. Pelvik lef nodlarının

tutulma insidansı %2-12 arasında de i ir. nguinofemoral

nod tutuldu unda pelvik lenf nodlarının pozitif olma

olasılı ı % 18 bulunmu tur

(14)


. Klitoris bölgesindeki

tümörlerde direk pelvik lenf nodlarına yayılım olabilmek-

tedir ancak bu da ihmal edilebilecek kadar nadirdir.

nguinofemoral lenf nodlarının tutulması tümör çapı,

invazyon derinli i ve tümör kalınlı ı ile do ru orantılıdır.

Hematojen yayılım

Hastalı ın ileri evresinde gerçekle ir. Ço unlukla

organ tutulumu eklindedir ve lenf nodları bu a amada

sıklıkla pozitiftir

(15)

. Bir ve ya iki inguinal lenf nodu



tutulumu varlı ında uzak metastaz olasılı ı dü ük iken

Sinan Berkman ve Samet Topuz:Vulva kanserinde prognoz ve yönetim

60

FIGO Evre



TNM Evre 

Tanımlama

0

N/A


n situ karsinom

I

T1, N0, M0



Tm. vulva/perinede,

< 2 cm

IA

N/A



invazyon derinli i

< 1 mm

IB

N/A



invazyon derinli i

> 1 mm


II

T2, N0, M0

Tm. vulva/perinede

 > 2 cm


III

T1, N1, M0

T2, N1, M0

Tümör çapı de i ebilir

qDistal uretra / vagina / anüs

T3, N0, M0

qUnilateral inguinal LN tutulumu

T3, N1, M0

IVA

T1, N2, M0



Proksimal uretra, mesane mukozası,

T2, N2, M0

rektum mukozası, kemik pelvis

veya bilateral inguinal LN tutulumu

T3, N2, M0

T4, any N, M0

IVB

Any T, any N, M1



Uzak metastaz   (pelvik LN dahil)

Evre


5 yıllık sa kalım (%)

I

90



II

77

III



51

IV

18



Ortalama

70

Lenf nodu



Sayı

%

5 yıllık sa kalım



Negatif

385


65.5

90.9


Pozitif

203


34.5

57.2


Pozitif LN sayısı

1-2


125

61.2


75.2

3-4


40

19.7


36.1

5-6


19

7.4


24.0

7

16



7.9

0

Unilateral (+)



141

69.5


70.7

Bilateral (+)

62

30.5


25.4


üç veya daha fazla lenf nodu tutulmu  ise uzak metastaz

olasılı ı artmaktadır.



Direk yayılım

Vagina, anüs, üretra gibi kom u organlara do rudan

yayılım eklinde olur. KNER Unilateral Lezyonlarda

Tümör Kalınlı ı ile  ngu Arasındaki li



VULVA KANSER  TEDAV S

Tarihçe

Vulva kanseri cerrahi yapılmayan dönemlerde,

tedavisi mümkün olmayan çaresiz hastalıklardan biri

olarak kabul edilirdi. Hastaların ve hekimlerin hastalı ı

fark etmemeleri sonucu tanı genellikle ileri evrelerde

konulurdu. Bu hastalar tümörün vulva, anus, uretra, vagina

ve bölgesel lenfatiklere yayılımı ile yava yava ve acı

çekerek hayatlarını kaybederlerdi. Amerika’dan Taussig

(16)

ve daha sonraları



ngiltere’den Way

(17,18)


cerrahi

yakla ım ile vulva kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık

oldu unu göstermi lerdir. Taussig ve Way tarafından tarif

edilen kelebek (butterfly) ve uzun boynuz (longhorn)

insizyon ile yapılan en bloc radikal vulvektomi ile pek

çok hastanın hayatı kurtulmu tur. Radikal insizyon

yapılmasının  nedeni eskiden vulva kanserinin diffüz bir

hastalık olarak kabul edilmesi ve lenf nodlarına yayılımının

temadiyet ile oldu una inanılmasıydı. En blok radikal

vulvektomi ve inguinofemoral lenf adenektomi yapılması

sonucu 5 yıllık sa kalım evre 1’de %90, tüm evrelerde

ise %70 civarında idi. Bu yüksek kür oranlarına kar ılık

yapılan radikal operasyonların %2 mortalite ve erken

dönemde %50’ye varan oranda yara komplikasyonları,

geç dönemde %30-70 ekstremitelerde lenf ödem, lenfokist

olu umu, %15-20 sistosel, rektosel, üriner inkontinans,

%75 seksüel disfonksiyon geli mesi gibi önemli morbidite

sonuçları vardı

(19)

. Bunun yanında hastalar uzun süre



hastanede kalmak zorunda kalıyorlardı. inal LMetast

Son 10-15 yılda radikal operasyonların morbidite

ve mortalitesinden kaçınmak için, aynı ba arı oranını

vaat eden ve rekürrensi minimuma indirgeyen daha

konzervatif yeni cerrahi tekniklerin ortaya çıkmasıyla

eskiden sıklıkla uygulanan radikal operasyonlar terkedilme

yoluna gidilmi tir. Bölgenin anatomisinin daha iyi

bilinmesi, lenfatik yayılım mekanizmasının anla ılması

ve lenf nodu metastazlarının insidensinin açıklı a

kavu masından sonra en blok radikal vulvektomi ve

bilateral inguino-femoral lenf adenektomi günümüzde

ender uygulanan bir cerrahi prosedür haline gelmi tir.



VULVA KANSER NDE GÜNCEL TEDAV

Vulva kanseri tedavisi planlanırken lezyonun büyüklü ü,

lokalizasyonu, yaygınlı ı invazyon derinli i, lenfovasküler

alan tutulumu, lenf nodu tutulumu, histolojik tipi, tümör dı ı

vulva cildinin durumu, hastanın performanı ve e lik eden

hastalıklar gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Vulva

kanserinde tedavi modaliteleri, cerrahi, radyoterapi, kombine

(cerrahi + radyoterapi)

tedavi ve destekleyici tedavi olarak gruplandırılabilir

Tümöre yakla ımda modifikasyonlar

Seçilmi olgularda konzervatif vulva rezeksiyonu (geni

rezeksiyon, radikal lokal rezeksiyon) yapılabilir. Di er yandan

hastanın evresine göre üç çizgi vulvektomi ya da radikal

vulvektomi yapılabilir. Cerrahi sınırlar lokal rekürrensin en

önemli prediktörüdür. Cerahi sınır tüm kenarlarda bir

santimden büyük olmalı ve diseksiyon

derin perineal fasianın altına kadar inmelidir.



Lenf noduna yakla ımda modifikasyonlar

Lenf nodlarıyla ilgili cerrahi yakla ım u seçenek-lerden

birisi olabilir; lenf adenektomi yapmamak (erken evrede),

selektif inguinal lenf adenektomi, sepere inguinal insizyonlar

(üç çizgi), lateral lezyonlarda unilateral lenf adenektomi,

laparoskopik lenf adenektomi, pelvik lenf adenektomi, lenfatik

haritalama. Vulva kanserinde uygulanacak tedaviyi belirleyen

en önemli faktör hastalı ın evresidir.



Evre IA  (Mikroinvaziv Kanser)

Lezyon 2 cm’den küçük, invazyon derinli i 1 mm’den

az ise inguinal lenf adenektomiye gerek yoktur

(11,20)


.

nvazyon derinli inin 1 mm’nin altında olması durumunda,

lenf nodu tutulma olasılı ı çok dü üktür. Tümörün 1 cm

dı ından negatif cerrahi sınırları sa layarak geni  eksizyon

ile çıkartılması yeterlidir. Mikroinvaziv kanserler daha genç

ya taki kadınlarda görülür ve HPV ile ili ki gösterirler.

Multifokal preinvaziv hastalık sıklıkla mikroninaziv kansere

e lik etti i için alt genital sistem ayrıntılı ara tırılmalıdır.

Vulvanın ba ka bir yerinde rekürrens riski yüksektir. zleme

yılda iki kez kolposkopi, gerekirse biyopsi ile destekli

yapılmalıdır

Evre IB ve Evre II

Geleneksel yakla ım radikal vulvektomi + bilateral

inguinal-femoral lenf adenektomidir. Bu yöntemle lokal

kontrol ve 5 yıllık sürvi mükemmeldir (>%90), ancak

61

TJOD - Uzmanlık Sonrası E itim ve Güncel Geli meler 2004;1:58-64




beraberinde yüksek oranda morbidite getirmektedir. Bu

nedenele günümüzde konzervatif yakla ımlar tercih

edilmektedir. Kronik inguinal komplikasyon riskleri lenf

adenektominin derecesi ile yakın ili ki göstermektedir.

Süperfisiyel ve derin lenf adenektomi uygulanan hastalarda

bu risk daha artmakta radyoterapi eklenirse morbidite riski

maksimuma çıkmaktadır. nvazyon derinli i 1 mm’den fazla

ise lenf nodu metastaz insidansı artmaktadır. 3 mm’ye kadar

%5, 3-5 mm oldu unda % 11, 5 mm’den fazla ise %40

oranında lenf nodu metastazı görülebilmektedir. Lezyonun

lateral veya orta hatta olması yakla ımı belirler. Lateral lezyon

orta hattaki yapılardan (klitoris, introitus, perine) en az 1 cm

uzaklıkta olan lezyonlardır. Bu olgularda kontrlateral inguinal

len nodu metastaz olasılı ı %1’den azdır. Dolayısıyla ipsilateral

lenf adenektomi yeterlidir ( ekil 1). psilateral lenf nodu (+)

ise, kontrlateral lenf adenektomi yapılmalıdır, zira bilateral

inguinal lenf nodu tutulma olasılı ı %15’e ula ır

(21,22)


. Orta

hatta yerle mi tümörlerde radikal tümör eksizyonu ve bilateral

inguinal lenf adenektomi gerekecektir ( ekil 2).

ekil 1: Vulva kanseri evre I-II lateral lezyonlarda tedavi

ekil 2: Vulva kanseri evre I-II orta hat lezyonlarında tedavi

Günümüzde deneyimlerimiz lenf adenektominin

sınırlarını belirlemi tir. Geleneksel olarak inguinal lenf

nodu (+) olgularda ekstraperitoneal pelvik lenf adenektomi

uygulanmakta idi. Ancak bu cerrahi prosedür morbiditeyi

anlamlı derecede yükseltmektedir. Jinekolojik Onkoloji

Grubunun (GOG) ba latmı oldu u randomize çalı ma

inguinal lenf nodu (+) olgularda pelvik lenf adenektomi

veya radyoterapiyi kıyaslayan çalı ma kısa süre sonra

sona erdirilmi tir

(21)

. Zira radyoterapi grubundaki



hastalarda anlamlı sürvi farkı izlenmi tir. Bu çalı ma esas

alınarak pelvik lenf adenektomi vulva kanserinin cerrahi

yakla ımında standart i lem olmaktan çıkmı tır. ki veya

daha fazla inguinal lenf nodu (+) hastalarda pelvik

radyoterapi standart tedavi olmu tur. Ancak bulky pelvik

lenf nodu durumunda bulky lezyonu cerrahi olarak

çıkartmak gündeme gelebilir.

Cerrahi Yakla ımda Konservatif Yakla ımın Riskleri

Sınırlı insizyon ile evre I olgularda sürvi %90

sa lanırken hem anatomi korunmu  olur, hem de seksüel

fonksiyon bozuklukları kabul edilebilir hale getirilir.

Konzervatif cerrahinin bazı potansiyel riskleri vardır;

vulva cildinde rekürens, inguinal lenf nodlarının  yetersiz

ara tırılması, okült cilt metastazlarının geride bırakılması.

Beklenmeyen ipsilateral lenf nodu pozitifli i olguların

% 3-5’inde görülür

(23,24)


. Kontrlateral lenf nodlarının

atlanması pek ola an de ildir.



Evre III ve Evre IV

Lokal ileri vulva kanserlerinde de yakla ım de i mi

daha konzervatif bir hal almı tır. Geçmi te standart

yakla ım radikal vulvektomi, inguino-femoral ve pelvik

lenf nodu diseksiyonu idi. Anüs, rektum, rektovaginal

septum, proksimal üretranın tutuldu u durumlarda

ilaveten anterior veya posterior ekzentrasyonlar

uygulanmakta idi. Bu yakla ımla %50’lere varan 5 yıllık

sa kalım elde edilmesine ra men, genellikle ya lı ve

medikal problemi olan bu hastalarda yapılan cerrahi

giri imler yüksek bir mortalite ve morbidite ile

sonuçlanmaktaydı

(25)

. Günümüzde radyoterapi veya



kemoradyasyondan sonra daha konzervatif cerrahi

uygulanabilmektedir ( ekil 3).

62

Vulva Kanseri Evre I ve Evre II



Lateral Lezyon (orta hattan 1cm uzak

Geni  lokal eksizyon

(Cerrahi sınırlar 2 cm)

Obzervasyon

Evre IB ve II

Evre I A


Radikal eksizyon

(Cerrahi sınırlar 3-4 cm)

psilateral inguinal LA

(Frozen)


LN (+)

LN (-)


Kontrlateral inguinal LA

± Adjuvan RT

Sinan Berkman ve Samet Topuz:Vulva kanserinde prognoz ve yönetim

Vulva Kanseri Evre I ve Evre II

Orta Hat Lezyon

Geni  lokal eksizyon

(Cerrahi sınırlar 2 cm)

Obzervasyon

Evre IB ve II

Evre I A


Radikal eksizyon

(Cerrahi sınırlar 3-4 cm)

Bilateral  inguinal LA

(Frozen)


LN (+)

LN (-)


± Adjuvan RT


ekil 3: leri evre vulva kanserinde tedavi

LENFAT K HAR TALAMA

Yakla ık 10 seneden beri lenfatik haritalama i lemleri

 solid tümörlerin tedavisinde uygulanmaktadır

(26,27)


. Bu

teknikle isosulfan blue, patent blue violet verilerek boyama

yöntemi, teknesyum 99 verilerek sintigrafik yöntem veya

bu ikisinin birlikte kullanıldı ı kombine yöntem

kullanılabilir. Lezyon kenarına verilen radyoizotop

lenfosintigrafik olarak preop dönemde veya gama sayacı

ile intraoperatif dönemde sentinel lenf nodu tayininde

kullanılır. Benzer ekilde tümörün kenarında verilen mavi

boya ile operasyon esnasında maviye boyanan lenf nodları

ara tırılarak sentinel lenf nodu aranır. Verilen boya

materyali rejyonel lenfatikler tarafından alınarak bir veya

daha fazla sentinel lenf nod tarafından toplanmaktadır.

Lenfatik drenajın oldu u alanlarda bu spesifik nodun

veya nodların (SLN) patolojik durumu çok önemli olup

ilk rejyonel lenfatik drenaj alanının durumunu yansıtmak-

tadır. Klinik negatif nodu olan hastadan SLN biyopsisi

alınır. Sonuç lenfadenektominin gerekli olup olmadı ını

belirler. Sentinel lenf nodu frozen sonucu negatif ise lenf

adenektomi yapılmaz, pozitif ise lenf adenektomiye

devam edilir. Bu teknik genellikle erken meme

kanserlerinde ve cilt melanomlarında uygulanmı tır.

Jinekolojide de vulva, endometriyum ve serviks

kanserlerinde intraoperatif lenfatik haritalama yapma

gündeme gelmi tir. Vulva kanserlerinde Tc-99m sulfur

kolloid SLN identifikasyonunda isosulfan blue boya

maddesinden daha duyarlıdır ve SLN identifikasyonunun

%100 mümkün oldu unu bildirenler vardır. sosulfan

blue boya maddesi ile SLN identifikasyonu > %95 ‘dir.

Kombine yöntemler kullanıldı ında SLN yakalam oranı

yükselmektedir

(28,30)

. Küçük tümörlerde SLN identifikas-



yon oranı daha yüksektir. Ancak SLN uygulamasının

halen bazı zayıf noktaları bulunmaktadır. Standart patolojik

yöntemlerle (H&E) mikroskopik lenf nodu metastazları

tanımlanamayabilinir. Sentinel lenf nodlarındaki

mikrometastazları saptamak için moleküler biyolojik ve

sitokeratin immun histokimyasal yöntemler kullanılarak

ileri evreleme yapılmalıdır.

Bazı durumlarda SLN saptanamayabilir. Enjekte

edilen boya maddesi yetersiz olabilir, enjeksiyon do ru

yere yapılamayabilir (büyük tümörlerde), diseksiyon

sırasında boya kaçabilir veya lenfatik kanallar zarar

görebilir. Tümörün büyük olması durumunda lenfatik

kanallar tümör ile tıkanabilir.

SONUÇ

Vulva kanseri kadın genital kanserleri arasında nadir

görülen bir kanserdir. Cerrahi tedavisinin yapılmaya

ba ladı ı dönemlerde radikal cerrahi giri imler uygulan-

mı , lokal kontrol ve uzun sa kalım sonuçlarına ula ılmı

ancak radikal giri imler önemli morbiditeleri de beraberin-

de getirmi tir. Günümüzde teknolojideki geli melere

paralel olarak gereksiz agresif kanser cerrahisinden

uzakla ılmaya ba lanılmı tır. Evre I ve II olgularda

bireysel de erlendirme yapılmalıdır. Konzevatif

yakla ımlar evre I  olgular için daha güvenlidir, seçilmi

evre II olgulara da uygulanabilir. Erken evre vulva

kanserinde lenfatik haritalama ve sentinel lenf nodu

identifikasyonu uygulaması kolay ve iyi tolere edilen bir

yöntemdir.

Ara tırmaların henüz ba langıcında bile yanlı negatif

oranları dü üktür. Ancak eldeki tekniklerlerle SLN

tanımlama oranı %100 de ildir. Bu konuda multisentrik

çalı malara gereksinme vardır. Sentinel lenf nodlarındaki

mikrometastazları saptamak için moleküler biyolojik ve

sitokeratin immun histokimyasal yöntemler kullanılarak

ileri evreleme yapılmalıdır. Pozitron emisyon tomografisi

(PET) gibi yeni görüntüleme yöntemleri lenfatik

haritalama i lemine kombine edilebilir. Uygulamanın

sensitivitesi %100 oldu unda erken evre vulva kanserlerin-

de rutin prosedür olmaması için hiçbir neden yoktur. Bu

yöntemler yeterince sensitiv ve spesifik olursa gereksiz

inguinal lenf adenektomi prosedürlerinden vaz geçmek

gerekecektir. LA leri evre  vulva kanserlerindede radikal

63

Vulva Kanseri Evre III ve Evre IV



nguinal LN çıkarabilir

Bilateral nguinal LA

Sfinkter, mesane, rektum

tutulmamı  / LN (-)

Radikal vulvektomi

Cerrahi Sınır (+) Adjuvan RT

Inguinal LN fikse/ülsere

Kemoradyasyon

Bilateral inguinal LA

Radikal rezeksiyon

Sfinkter, mesane rektum

Tutulmu /LN

Kemoradyasyon

Rezidüel tm. rezeksiyonu

TJOD - Uzmanlık Sonrası E itim ve Güncel Geli meler 2004;1:58-64



giri imler terkedilmi tir. Günümüzde radyoterapi veya

kemoradyasyondan sonra daha konzervatif cerrahi

uygulanabilmektedir

KAYNAKLAR

1.

Figge CD, Gaudenz R: nvasive carcinoma of the vulva. Am J



Obstet Gynecol 1974;119:382.

2.

Franklin EW, Rutledge FD: Epidemiology of epidermoid carcinoma



of the vulva. Obstet Gynecol 39:165,172.

3.

Brinton LA, Nasa PC, Mallin K, et al: case control study of cancer



of the vulva. Obstet Gynecol 1990;75:859.

4.

Buscema J, Woodruff JD, Parmley TH, et al: Carcinoma in citu



of the vulva. Obstet Gynecol 1980;55:225.

5.

Collins CG, Lee FY, Roman-Lopez JJ: Invasive carcinoma of



the vulva with lymp node metastases. Am J Obstet Gynecol 1971;

109:446.


6.

Bloos JD, Liao SY, Wilczynski SP, et al: Clinical and histological

features of vulvar carcinomas analysed for human papillomavirus

status: evidence that squamous cell carcinoma of the vulva has

more than one etiology. Hum Pathol 1991;22:711.

7.

Nuova GJ, Delvenne P, MacConnel P, et al: Correlation of histology



and detection of human papillom virus DNA in vulvar cancers.

Gynecol Oncol 1991;43:275.

8.

Hacker NF. Surgey for malignant tumors of the vulva: In Gershershon



DM, Curry S. (eds): Operative Gynecology: Philadelphia, WB,

Saunders, 1993

9.

Homesley HD: Management of vulvar cancer. Cancer 1995; Nov



15;76:2159-70.

10.


Homesley HD, Bundy BN, Sedlis A, Jordan E, Berek JS, Janhsan

A, Mortel R: Prognostic factors for groin node metastasis in

squamous cell carcinoma of the vulva (a Gynecologic Oncology

Group study). Gynecol Oncol. 1993 Jun;49(3):279-83.

11.

Homesley HD, Bundy BN, Sedlis A, Jordan E, Berek JS, Janhsan



A, Mortel R: Assessment of current International Federation of

Gynecology and Obstetrics staging of vulvar carcinoma relative

to prognostic factors for survival. Am J Obstet Gynecol. 1991;

164(4):997-1003.

12.

Sedlis A, Homesley HD, Bundy BN, et al: Positive groin lymph



nodes in superficial squamous cell vulvar cancer. Am J Obstet

Gynecol 1987;156:1159.

13.

Di Saia PJ, Creasman WT, Rich WM: An alternative approach



to early cancer of the vulva. Am J Obstet Gynecol 1979;133;2:

825.


14.

Hacker NF, Nieberg RK, Bewrek JS, et al: Süperficially invasive

vulvarcancer with nodal metastases. Gynecol Oncol 1983;15: 65.

15.


Hacker NF, Berek JS, Lagasses LD, et al: Management of regional

lymph nodes and their prognostic influences in vulvar cancer.

Obstet Gynecol 1983;61:408.

16.


Tausig FJ: Cancer of the vulva: an analysis of 155 cases. Am J 

Obstet Gynecol 1940;40:764.

17.

Way S: The anatomy of the lymphatic drainage of the the vulva



and its influence on the radical operation for carcinoma. Ann R

Coll Surg Engl 1948;3:187.

18.

Way S: Carcinoma of the vulva. Am J Obstet Gynecol 1960;79:



692.

19.


Podratz KC, Symmods RE, Taylor WF: Carcinoıma of the vulva:

Analysis of the treatment failures. Am J Obstet Gynecol 1982;

143:340.

20.


Burke TW, Stringer CA, Gershenson DM, et al: Radical wide

excision and and selective inguinal node disection for squamous

cell carcinoma of the vulva. Gynecol Oncol 1990;38:328.

21.


Homesley HD, Bundy BN, Sedlis A, Adcock L: Radiation therapy

versus pelvic node resection for carcinoma of the vulva with

positive groin nodes. Obstet Gynecol 1986;68:733.

22.


Dvoretsky PM, Bonfiglo TA, Helmkamp F, et al: The pathology

of süperficially invasive thin vulvar squamous cell carcinoma .

Int J Gynecol Pathol 1984;3:331.

23.


Burke TW: Changing surgical approaches to vulvar cancer. Curr

Opin Obstet Gynecol 1992;4:86.

24.

Stehman FB et al: Early stage I carcinoma of the vulva treated



with ipsilateral süperficial inguinal lympadenectomy and modified

radical hemivulvectomy: A prospective study of the Gynecologic

Oncology Group. Obstet Gynecol 1992;79:490.

25.


Kaplan AL, Kaufman RH: Management of advanced carcinoma

of the vulva. Gynecol Oncol 1975;3:220.

26.

Krag D, Weaver D, Alex J, Fairbank JT: Surgical resection and



radiolocalization of the sentinel lymph node in breast cancer using

a gamma probe. Surg Oncol 1993;2:235-40.

27.

Morton D, Wen D, Wong J, Economou JS, Cagle LA, Storm FK,



et al: Technical details of intraoperative lymphatic mapping for

early stage melanoma. Arch Surg 1992;127:392-9.

28.

Levenback C, Burke T, Gershenson D, Morris M, Malpica A,



Ros MI: Intraoperative lymphatic mapping for vulvar cancer.

Obstet Gynecol 1994;84:163-7.

29.

Sliutz G, Reinthalter A, Lantzch T, Mende T, Sinzinger A,Kainz



C, Koebl H: Lymphatic mapping of sentinel nodes in early vulvar

cancer. Gynecol Oncol, 2002;84(3):449-52.

30.

Moore RG, DePasquale SE, Steinhoff MM, Gajenwsi W, Steller



M, Noto R, Falkenberry S: Sentinel node identification and the

ability to detect metastatic tumor to inguinal lymph nodes in

squamous cell cancer of the vulva. Gynecol Oncol 2003;89(3):

475-9.


64

Sinan Berkman ve Samet Topuz:Vulva kanserinde prognoz ve yönetim



Yüklə 118,34 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə