KİNDÎ VE ANTİK YUNAN FELSEFE GELENEĞİ
71
Helenizm savunusu gibidir. Burada Yunanca düşüncenin hoş karşılanması
gerektiği
belirtilmektedir; çünkü ona göre hakikate dair araştırma büyük
oranda, geçmişte hakikate ulaşanlar tarafından desteklenmiş olmalıdır.
Kindî bu düşüncesini doğrudan doğruya Aristoteles’e atıfta bulunularak
desteklemektedir: “Bize gerçeğe dair bir şey getirenler de dâhil olmak üze-
re onların atalarına da teşekkür etmeliyiz. Çünkü onlar sonrakilerin varlık
sebebi, sonrakiler de bizim gerçeğe ulaşmamızın vesilesidirler.”
11
Buradaki
ifadesinden anlaşılacağı gibi Kindî en başından Antik Yunan geleneğinden
gelen felsefî mirasa sahip çıkmaktadır. Kindî’nin felsefî geleneğe sahip
çıkması kendisinden sonraki felsefe geleneğini de etkilemiş olmalıdır. Ni-
tekim bu tutum, sonraki filozofların Aristoteles’i okuyuş tarzı
üzerinde de
oldukça etkili olmuş görünüyor. Aynı tutumun bir devamı olarak İbn Sînâ,
Fârâbî’yi okumanın kendisini Aristoteles’in
Metafizik’ini yanlış anlamak-
tan kurtardığını söyleyecektir.
12
Kindî’nin metafiziğinin konusunun Tanrı olduğu İlk Felsefe Üzerine
adlı eserinden kolayca anlaşılır. Burada görüleceği üzere Tanrı İlk Sebep
(
el- ılletu’l- lâ) olarak adlandırılmaktadır. Zaten ‘ilk felsefe’ ile kastedilen
şey de ‘İlk Gerçek’ olan Tanrı hakkındaki bilgidir.
13
Bu bilgi felsefenin
geriye kalan tüm disiplinlerini kuşatmış bulunmaktadır.
14
Kindî’nin devral-
dığı felsefenin etkisiyle Tanrı’yı ‘İlk Sebep’ olarak adlandırması
Antik Yu-
nan felsefe geleneğine mesafeli yaklaşan ardılları nezdinde eleştiri konusu
olmuştur.
15
Bununla birlikte Tanrı değişmeyen ve hep aynı kalan olduğuna
nün birinci kısmını oluşturur. Bkz.
Fi’l-Felsefeti’l- lâ, 99-110; Ayrıca bkz. Adam-
son, Peter Peter A. Pormann,
The Philosophical orks of al-Kindi (O ford: O ford
University Press, 2012), (Giriş Kısmı, XX ve XXİ sayfalar).
11
Kindî,
Fi’l-Felsefeti’l- lâ, 100.
12
İbn Sînâ’nın kaleme aldığı otobiyografisinde yukarıda sözü edilen tutumu ifade eden
kısım oldukça dikkat çekicidir: “
Mâ bâ de’t-tabî a (Aristoteles’in
Metafizik’i kaste-
dilmektedir) kitabını okudum. Kitaptakilerden bir şey anlamadığım gibi, yazarın
maksadını da tam anlayabilmiş değildim. Bunun üzerine kitabı kırk defa okudum ve
adeta ezberledim. Buna rağmen ne kitabı ne de maksadını anladım.
Bunun üzerine
anlamaktan ümidimi kestim ve dedim ki: ‘bu kitabı anlamak mümkün değildir.’ Son-
ra bir gün ikindi vakti kitapçılara gittim. Tellal elinde satmaya çalıştığı bir kitapla
geldi. Bana ‘Bu kitabı satın al, sahibinin paraya ihtiyacı var, fiyatı da ucuz, sana üç
dirheme satarım.’ dedi. Kitabı satın aldım, bir de baktım ki Ebû Nasr el-Fârâbî’nin,
Mâ bâ de’t-tabî a kitabının amaçlarına dair eseri. Eve döndüm ve hemen okumaya
başladım. Okudukça söz konusu kitabın maksadını anlayıverdim. Çünkü o kitabı ez-
berime almıştım. Buna çok sevindim ve ertesi gün Allah’a şükür olsun diye fakirlere
pek çok sadaka dağıttım.” İbn Sînâ,
Risâleler, Notlar ve çev. A. Açıkgenç-M. H.
Kırbaşoğlu (Ankara: Kitâbiyât Yayınları, 2004), 13-14.
13
Kindî,
Fî’l-Felsefeti’l- lâ, 100-101. Kindî burada ayrıca gerçek filozofun ‘İlk Ger-
çek’ olarak addettiği Tanrı hakkındaki bilgisinin kuşatıcı olması gerektiğine inanır.
14
Bkz. aynı yer.
15
Kindî’nin tutumuna karşı en katı eleştiri İbn Hazm tarafından yapılmıştır. Ardılları
DİYANET İLMÎ DERGİ
·
CİLT: 54
·
SAYI: 2
·
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2018
72
göre metafiziğin konusu da değişmeyenin ilmi olmalıdır. Kindî’ye göre bir
şey
kendisinin sebebi olamaz; değişmenin sebebi değişme, değişenin sebe-
bi de değişen olamaz. Bu nedenle metafizik bilgi, değişmeyenin bilgisidir.
16
Her ne kadar Kindî’nin, metafiziğe dair
İlk Felsefe zerine’de Aristote-
les’e yakın durduğu düşünülse de yukarıda söylenilenin
aksine iki ana un-
surda ondan ayrıldığı görülür.
17
Bu unsurlardan ilki âlemin kıdemine dair-
dir. Kindî temelde âlemin kıdemine dair Aristoteles ve onun görüşünü
benimseyenlere karşı âlemin yaratılmışlığı fikrini savunur. Bu konuda öne
sürdüğü tez büyük oranda Philoponus’un Aristotelesçi teze yönelttiği iti-
razlarla paralellik gösterir.
18
Philoponus’un temel tezleri ve bu konuda öne
sürdüğü deliller, yaratmaya dayanır; buna göre âlem ezelî olamayacağı gibi
zamanın ve hareketin de bir başlangıcı olmalıdır.
19
Görüldüğü üzere Kindî
açısından yaratma fikri iki boyutuyla ele alınmaktadır. Bunlardan ilki âle-
min sonluluğu ve buna bağlı olarak ezelî kavramının âlemin bir başlangıcı
olmadığı
düşüncesi ile örtüşmediği, ikincisi ise zaman ve hareketin âlemin
oluşuna bağlı olarak sonlu olduğudur.
20
Bu bağlamda Kindî, Philoponusçu
tezler üzerinden ilerleyerek ve kendisinden sonra Arapça konuşan dünyada
gelişecek olan âlemin kıdemi ve ezelî yaratma fikrini benimseyen başta
Fârâbî ve İbn Sînâ olmak üzere Aristotelesçi düşünceden ayrılmaktadır.
İlk Felsefe zerine’nin Aristotelesçi çizgiden ayrışan ikinci unsuru ise
birlik (
vahdet hakkındaki tartışmadır. Kindî’ye göre, yaratılmış olan âlem-
deki her şey, hem birlik hem de çokluk özelliği taşır.
21
Örneğin, parçaları
olan şeyler hem çoktur hem de birdir. Çünkü parçalar hem çok sayıdadır
hem de bu parçalar bir bütün oluşturmaktadır. Daha doğrusu yaratılmış
şeyler, “özü itibariyle bir olan” bir birlik kaynağına sahiptir ki, Kindî bu-
nunla tam anlamıyla bir olmayı ve hiçbir şekilde çokluk içermemeyi kaste-
Fârâbî ve İbn Sînâ tarafından kabul gören Tanrı’nın ‘İlk Sebep’ olarak adlandırılması
M. Kaya’nın
belirttiğine göre er-Red ale’l-Kindî el-feyles f adlı risâlede İbn Hazm
tarafından sert bir şekilde eleştirilir. Bu konuda bkz. M. Kaya, (Kindî,
Felsefî Risâle-
ler), (İstanbul: İz Yayıncılık, 1994), 2.
16
Kindî,
Fi’l-Felsefeti’l- lâ, 111-2.
17
Adamson, “Kindî ve Yunanca Felsefe Geleneğinin Kabulü”, 38.
18
ohn Philoponus, âlemin kıdemine karşı yaratılmışlığını savunur. Bu konuda hem
Aristoteles’e karşı hem de Proclus’a karşı ayrı ayrı reddiyeler yazar. Bu reddiyelerin
esası âlemin kıdemine dair öne sürülen bütün delillerin tek tek çürütülmesine dayan-
maktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Philoponus,
A ainst Proclus n The
Eternity f The orld, çev. Michael Share ( ondon: Duckworth, 2004).
19
Philoponus’un âlemin kıdemine dair Proclus’a yönelttiği itiraz için bkz.
A ainst
Proclus n The Eternity f The orld, (1-5. Kitaplar), 20-32; Yaratma fikri için bkz.
52-78; Ayrıca bkz. (6-8. Kitaplar), 17-86); Zaman ve harekete dair bkz. 87-89.
20
Kindî,
Fi’l-Felsefeti’l- lâ, 116-119.
21
Bu kanaat için ayrıca bkz. Ivry,
Al-Kindi’s Metaphysics, 15.