2007 - II
35
Belleten
TÜRKİYE’DE ETİMOLOJİK SÖZLÜK
VE SÖZCÜK ETİMOLOJİSİ ÜZERİNE
YAYIMLANAN MAKALELERE DAİR
BİR BİBLİYOGRAFYA DENEMESİ
13
Tuncer GÜLENSOY
∗
Özet
Bu makale, Türk ve yabancı Türkologlar tarafından yapılan sözcük etimolojileriy-
le ilgili olarak Türkiye'de yayımlanmış makaleler ile bazı kitaplarınn bibliyografya-
sına ait bir çalışmadır.
Anahtar kelimeler:
Türkiye, sözcük etimolojisi, makaleler.
Abstract
In this article, about the word ethimological articles bibliographie in Turkey.
Anahtar kelimeler:
Turkey, word ethimologie, articles.
Etimoloji (köken bilgisi), bir sözcüğün hangi dilden geldiğini, bu dildeki
hangi köke dayandığını, ilk olarak nasıl bir anlam taşıdığını, zaman içerisin-
de ne gibi ses, biçim ve anlam değişiklikleri gösterdiğini inceleyen, yalnız
Türkolojinin değil, öteki bütün dillerin büyük bir birikim, bilgi ve yorum is-
teyen en zor dalıdır. Sözcük bilgisi ve anlam bilimi ile de doğrudan bağlantılı
olan etimoloji, benzer (sinonim) ve karşıt (zıt) sözcükler (etnonim) arasında
kurulan ilişkilerin araştırılıp açıklanmasına da dayanmaktadır. Bu yapılırken
yalnız sözcükler değil, onlardan yeni türetmelere yardımcı olan eklerden de
yararlanılır.
Bir dildeki sözcüklerin köklerinin fonetik ve morfolojik farklılıkları ile bu
köklerdeki anlam unsurlarının tespit edilmesi o dilin eskiliğinin belirlenme-
∗
Prof. Dr.
36
Belleten
2007 - II
Türkiye’de Etimolojik Sözlük ve Sözcük Etimolojisi Üzerine Yayımlanan Makalelere Dair Bir Bibliyografya Denemesi
sinde önemli bir çalışmadır. Bu bilimsel çalışma sonucunda, aynı zamanda
o dili konuşan milletin duygu ve düşünce yapısı da aydınlatılmış olur. Aynı
zamanda, ilerleyen dönemlerde ortaya çıkan yeni sözcüklerin ve anlam geliş-
melerinin de açıklığa kavuşturulması kolaylaşır.
Etimoloji terimi ilk olarak Helenistik çağda Halikarnasoslu Dionysios ta-
rafından kullanılmıştır. Herakleitos ve Demokritos da sözcüklerin kökeni ve
kavramla anlam arasındaki ilişkiler üzerine fikirler ileri sürmüşlerdir. Eflatun
diyaloglardan oluşan “Kratlyos” adlı eserinde sözcükler arasında anlam bakı-
mından ilişkiler kurmaya çalışmıştır. Orta Çağda dil üzerine yapılan araştırma
ve çalışmalarda dillerin kökeni sorununa değinilmiş ve dillerin ortak bir kök-
ten geldiği savunulmuştur. Buna bağlı olarak dillerde kullanılan bütün kelime-
lerin kökleri İbranicede aranmıştır.
1
Gerçek anlamıyla etimoloji bilimi XIX. yüzyılda dillerin incelenmesini
karşılaştırmalı dil bilgisine dayandıran
Raynouard, Diez, Bopp, Grimm gibi
araştırmacıların çalışmalarıyla bilimsellik kazanmaya başlamıştır. Bir dilin ge-
çirdiği evrelerin ve bu evrelerde oluşan değişmelerin bilimsel olarak ortaya
konulmasıyla da sözcüklerin kökenlerinin araştırılması daha sağlıklı bir ya-
pıya kavuşmuştur. Bu bağlamda çağdaş bir etimolojinin belirli ilkeleri bulun-
maktadır. Bunlar kısaca:
1. Bir sözcük veya sözcük ögesinin en eski şeklinin ve ona bağlı olarak da
ileriki dönemlerde gelişen bütün şekillerinin belirlenmesi gerekir.
2. İncelenen sözcüğün içerdiği her ses, etimon adı verilen kaynak kelimede,
ona denk olan seslerle karşılaştırılmalıdır.
3. Sözcüğün anlam alanında ortaya çıkan her türlü değişme mutlaka belir-
tilmelidir.
4. Sözcüğün kullanıldığı dile yabancı sesleri bünyesinde barındırması du-
rumunda o sözcük büyük olasılıkla yabancı bir dilden alınmıştır. Bu durumda
sözcüğün hangi dilden alındığı, ne gibi ses ve anlam değişiklikleri geçirdiği
mutlaka ortaya konulmalıdır.
2
Türkçenin başlangıcından günümüze, yukarıda belirttiğimiz esaslara bağlı
kalınarak hazırlanmış, bütün lehçelerindeki (ve bu lehçelerin ağızlarındaki)
ses ve biçim değişmelerini de gösteren tam bir etimoloji sözlüğü ne yazık ki
henüz yayımlanmamıştır. Ancak Türkçe sözcüklerin etimolojileri ile ilgili bir-
çok çalışma yapılmış olup bu alanda önemli derecede yol alınmıştır.
Türkçe sözcüklerin etimolojisi üzerine yayımlanmış sözlük yazarlarının
önemli bir kısmı İngiliz, Finli, Alman, Ermeni, Rus, Macar ve Polonyalı gibi
yabancılardır. Ancak, E. R. Tenişev, D. M. Nasilov, V. M. Nadalyeyev gibi
dış Türkler de bulunmaktadır.
1
“Etimoloji”, Türk Ansiklopedisi, C. XV, MEB. Yay., Ankara 1968, s. 497-498.
2
Yakın, Aziz, “Etimoloji Sözlükleri”, Türk Dili, S. 542, Şubat 1997, s. 140-151.
37
Belleten
2007 - II
Tuncer GÜLENSOY
Finli Martti Räsänen (Versuch eines etymologischen Wörterbuchs der
Türksprachen, Helsinki 1969; II Wortregister, 1971), İngiliz Sir Gerhard Cla-
uson (An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish, Oxford,
1972) ile çalışmalarını Ermeni asıllı Rus Ervand Vladimiroviç Sevortyan’ın
başlattığı, ilk ciltlerini yine kendisinin yayımladığı, onun ölümünden sonra S.
Levitskaya tarafından devam ettirilen Etimologiçeskiy slovar tyurkskih ya-
zıkov (Sevortyan, E. V., Etimologiçeskiy slovar tyurkskih yazıkov, Moskva,
1974, I-IV, 1980-1989) ve V. M. Nadalyayev, D. M. Nasilov, (Tatar Türkü) E.
R. Tenişev ile
A. M. Şçerbak tarafından yayımlanmış olan
Drevnetyurkskiy
Slovar (
Drevnetyurkskiy Slovar, V. M. Nadalyayev, D. M. Nasilov, E. R. Teni-
şev, A. M. Şçerbak, Leningrad, 1969) Türkologların başvurduğu eserlerdir.
Räsänen’in 1969 yılında yayımlanmış olan (Versuch eines etymologisc-
hen Wörterbuchs der Türksprachen) adlı çalışmasında her kelimenin en eski
şekli veya günümüz Türk lehçelerindeki durumu madde başı olarak alınmış,
birbirinden farklı olan anlamları varsa tek tek gösterilmeye çalışılmıştır. Ge-
rekli görüldüğü durumlarda Ural ve Altay dillerindeki biçimleriyle karşılaştır-
malar yapılmıştır. Alman Türkolog Gerhard Doerfer, Polonyalı Stanislaw
Kaluzyński, Macar Lajos Ligeti gibi döneminin tanınmış Türkolog ve Alta-
yistleri de esere katkıda bulunmuşlardır.
3
Türkçenin XIII. yüzyıl metinlerine kadar olan dönemine ait sözcüklerinin
etimolojilerini içeren ve
Sir Gerhard Clauson tarafından hazırlanmış olan
(An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish) adlı sözlük
hiç şüphesiz ki bu alanda bir çığır açmıştır. Yaklaşık on bin madde başından
oluşan eserde önce ünlülerle daha sonra da ünsüzlerle başlayan sözcüklere yer
verilmiştir. Sözlük alfabetik olarak değil birli, ikili, üçlü, dörtlü … hece düze-
niyle sıralanmıştır. Bu özelliğinden dolayı kullanımı biraz zordur. Sözcüklerin
gerçek, varsa mecazî anlamlarına atıfta bulunulduktan sonra Kıpçak Türkçesi
eserlerine kadar olan dönem içerisindeki metinlerden örnekler verilmektedir.
Eğer sözcük günümüzde yaşıyorsa hangi Türk lehçesinde yaşadığı da ortaya
konulmaktadır. Ayrıca incelenen sözcük alıntı (ödünç/loan word) ise alındığı
dil de mutlaka belirtilmektedir.
4
(Etimologiçeskiy slovar tyurkskih yazıkov) ilk cildi 1974’te yayımlanma-
ya başlanan günümüze kadar da dört cildi çıkarılan bir çalışmadır. Birinci cilt
ünlüleri, ikincisi v, g, d, üçüncüsü b, dördüncüsü ise c, j, y harflerine ait keli-
3
Ölmez, Mehmet, “Dosya: Tarihi Türk Dillerinin Sözlükleri”, Kebikeç, III/ 6, 1998.
Sözlükler üzerine ayrıca bk.: Cemil Meriç, “Lugatlar-I”,
Sosyoloji Notları ve Konferanslar, İletişim Yayınları, İstanbul
1993; A. Kocaman, ‘Dilbilim, Sözlük, Sözlükçülük’, Kebikeç, Yıl 3, S. 6, Ankara 1998; A.Caferoğlu-Ö.Tanerinç,
‘Yeniçağ Türk Lügatleri’, İÜ TDE Dergisi, C.XIV, İstanbul 1966; Nuray Yıldız, ‘Eskiçağın Başvuru Eserleri ve Eskiçağ
Sözlükçülüğü ve Sözlükleri’, Kebikeç, Yıl 3, S. 6, Ankara 1998; Bu konuda en son yapılan yayın: Nadir İlhan, Geçmişten
Günümüze Sözlükçülük Geleneği ve Türk Dili Sözlükleri, Elazığ 2007, Manas yayıncılık. [Lisans öğrencim olan N.
İlhan, Türkçe-Yabancı dil ve Yabancı dil-Türkçe yazılmış lehçe ve ağız sözlükleri hakkında geniş bilgi vermektedir.]
4
Ölmez, agm., s. 178.