1. CİLt mart 2018, kocaeli kartepe zirvesi 2017 uluslararasi 15 temmuz



Yüklə 13,15 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/232
tarix26.10.2018
ölçüsü13,15 Mb.
#75629
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   232

27

w w w . k a r t e p e z i r v e s i . c o m

Darbelerin çok sık karşılaşıldığı ülkelerin hemen hemen hepsinin gelişmekte 

yahut az gelişmiş ülkeler olduğunu düşünürseniz, darbelerin ekonomik ge-

lişmelere nasıl engel olduğunu çok açık bir şekilde görebilirsiniz. Yine biraz 

önce ifade edildi, darbelerin sıklıkla yaşandığı ülkelerde kişi başına düşen 

milli gelirin 2000 Doların altında olması da tesadüf değildir. Demek ki ekono-

minin gelişmesi ile demokrasinin gelişmesi de eşzamanlı olan meselelerdir. 

Ve birileri, bunlar o ülkenin içinden olan güçler olabilir; o ülke üzerinde emel-

leri olan, o ülkeyi sömürmek emelleri olan bir takım dış güçler olabilir. Demek 

ki ülkelerin ekonomik kalkınmasını istemedikleri için darbe mekanizmasını 

devreye sokuyorlar, darbecilerin önünü açıyorlar. Bir çırpıda onlarca örneği 

sıralayabiliriz. Herhalde bunu anlatmaya bile gerek yoktur. 

Demokrasi ile ekonomi arasındaki ilişki son derece açıktır. Gelişen ekono-

minin, üretilen değerin, büyük kitleler tarafından paylaşılmasının önüne geç-

mek için, çıkarlarının zedelendiğini düşünen birtakım azınlıklar maalesef bu 

mekanizmayı her zaman rahatlıkla devreye sokabilmişlerdir. Türkiye’deki de-

mokrasi tarihi de aslında bir yerde darbeler tarihi olarak görülebilir 1950’yi 

çok partili siyasî hayatın başlangıcı olarak alırsanız, 67 yıllık çok partili siyasî 

hayatında 5 tane darbe ile karşılaşmış olan ve çok sayıda da darbe teşeb-

büsü ile karşılaşmış olan bir milletin çocuklarıyız. Ayrıca sadece çok partili 

siyasî hayatımız döneminde değil; Osmanlı’nın son dönemi, Bâb-î Âli baskını 

ile başlayan süreçte çok farklı darbelerle karşılaşmış, yönetimde bir takım 

gidişatı beğenmeyenlerin, hemen silahlı kuvvetlerin bazı unsurlarının gücünü 

kullanarak, yönetim değişikliğine gitme hevesinde olduklarına, çoğu kez şa-

hit olmuşuzdur. Dolayısıyla Türkiye’nin önündeki temel mesele, darbelerle eş 

anlamlı hâle gelmiş olan, demokrasi tarihini, demokrasi tarafını ağırlaştırarak 

yoluna devam etmektir. Darbe yapacak olan güçlerin bundan sonra hiçbir 

şekilde aklının ucundan dahi darbe yapmayı geçiremeyeceği bir süreci, bir 

mekanizmayı oluşturmak gerekiyor. Bu çerçeveden baktığınız zaman,
Türki-

ye’de çok partili siyasî hayatımız boyunca, milletten yana olan birtakım seç-

kinlere, birtakım aristokratlara, bir takım zadegâna, bir takım iç ve dış, güçlü 

merkezlere değil; milletin oyuna, reyine, gönlüne ve zihnine güvenen bütün 

siyasî hareketler; Demokrat Parti, Millî Selamet Partisi, AK Parti, Anavatan 

Partisi gibi bütün siyasî hareketler, hayatları boyunca, demokrasinin geliş-

mesi,  millet  egemenliğinin  güçlenmesi  için  mücadele  vermişlerdir.  Çünkü 

biliyorlar ki, millete güvendiğiniz zaman o sistem daha iyi işleyecek, milletin 

önü açılacak. 

Hatta şunu açıklıkla söyleyebilirim, siyasî hayatlarının en az oy aldıkları za-

manlarında dahi Türkiye’de millet eksenli siyaset yapan, siyasetçilerin millet 

egemenliğinden yana fikirlerini dile getirdiğini biliyoruz. Rahmetli Erbakan’ın, 



28

w w w . k a r t e p e z i r v e s i . c o m

Rahmetli Yazıcıoğlu’nun, rahmetli Özal’ın en zor ve en küçük zamanların-

da bile örneğin Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini teklif edecek 

kadar millete güvendikleri tarihî bir gerçeğimizdir. Ama buna mukabil, Türki-

ye’de etkin olan bir takım siyaset ve ekonomi çevreleri, sandıktan çıkacak-

larını düşünmedikleri için, her zaman sandığı dengeleyecek bir mekanizma 

olarak, ne yazık ki TSK’yı ve TSK’nın içerisindeki bazı oluşumları hep gör-

müşler, değerlendirmişler ve bu durumdan istifade etmeye çalışmışlardır. 

Türkiye’de siyasî mücadelenin özeti de milletten yana olanlarla, milletin ira-

desine  karşı  olanlar  şeklinde  gelişmiş  bir  mücadeledir.  Şu  anda  iktidarda 

olan AK Parti de 15 yıllık iktidarı süresince millet egemenliğini geliştirmeden 

yana olan fikirleri eylemleri ortaya koymaya gayret etmiştir. Az önce ifade 

edildiği gibi çoğu zaman kendisi de parti kapatma davası gibi birtakım teh-

ditlerle karşılaşmasına rağmen ekonomik ve siyasal reformlar istikametinde 

yol yürümüş oldukça ciddi mesafe kat etmiştir. Bu çerçevede Türkiye’deki 

siyasî yasaklar da darbeler tarihinin bir parçasıdır.


Türkiye’de şimdiye kadar 68 siyasî parti kapatılmıştır. Türkiye’de şimdiye ka-

dar çok sayıda siyaset adamı yasaklı hâle getirilmiştir. Darbeler sonucunda 

parlamentolar kapatılmış, siyasî iktidarlar, bir kısım ali cengiz oyunlarıyla az-

ledilmiştir. İşte buna karşı, milleti arkasına alan, milletteki gücünü arttıran ve 

milleti güçlendiren bir siyasî anlayış olarak, millî siyaset geleneği, Türkiye’de 

millet adına siyaset yapmayı sürdürmüş, zorlukları aşmış, bedel ödemiş ve 

belki bundan sonraki süreçlerde de bedel ödemeyi göze alarak yoluna de-

vam  etmektedir.  Bu  çerçevede  2010  referandumu,  Türkiye’de  millet  ege-

menliğinin önünün açılması bakımından önemli bir adımdı. Hemen ardından 

2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimi, kayıtsız şartsız sözün millette olmasını 

sağlayan önemli bir milat olarak kabul edilebilir. 

2016 yılında yaşadığımız darbeye karşı gösterdiğimiz mücadele, demokra-

siye  sahip  çıkacağımızın,  cümle  âleme  ilanıydı.  16  Nisan  ise    bu  iradenin 

anayasal olarak tescili ve millet iradesinden başka hiç bir gücün artık Tür-

kiye’de söz ve karar sahibi olamayacağının ilanıydı. Şimdi bu müktesebatla 

şunu söyleyebiliriz, dünyada en sağlam demokrasi mücadelesi vermiş, mil-

letlerden birisiyiz. Hatta diyebiliriz ki 15 Temmuz’daki gösterdiğimiz kararlılık, 

millet direnişinin, o şahlanışın altın harflerle tarihe geçmesi, Türkiye’ye, Türk 

halkına; dünya tarihinde, demokrasi tarihinde fevkalade yüksek bir ayrıcalık 

tanımıştır. Bilvesile, bir kez daha 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle anıyor, 

gazilerimizi minnetle yâd ediyoruz. Bütün milletimize ve bu mücadeleye katkı 

sunan her bireye de yürekten şükranlarımızı ifade ediyoruz. Ayrıca, demok-



Yüklə 13,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   232




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə