Fəlsəfə və sosial-siyasi elmlər – 2016, № 2
- 154 -
Türk nüfusunun nasıl değiştiğini, günümüzde Türkçeyi yaşatan Türk kuru-
luşlarının faaliyetlerini, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde Türklerin dil
haklarını ileri götürmesi beklenirken Romanya’nın bu konudaki tutumunu,
Türklerin Romanya’da Türkçe eğitim konusundaki bilgi eksikliklerini ve
yaklaşımlarını, Romanya’da basın-yayın faaliyetlerinde Türklerin ve Türk-
çenin diğer etnik gruplara kıyasla neden geride kaldıklarını ele alıyor. Ro-
manya’da yaşayan Türk nüfusun günümüzde oldukça az sayıda bulunması
ve bu nüfusun eğitim, basın-yayın faaliyetlerinde Türkçeyi kullanma konu-
sundaki bilinçsiz tutumlarına değinilerek Romanya nüfusu içerisinde gitgide
erimeye başladığı vurgulanmaktadır.
Fahri Türk, “Moldova’da Yaşayan Gagavuzlar ve Gagavuz Türkçesi”
isimli çalışmasında İkinci Dünya Savaşı sonrasında Moldova ismini alan
Besarabya’da Gagavuz Türkçesinin kamusal alanda kullanımını ve eğitim
dili olmasını 19. yüzyıldan günümüze değin geçen süreçte çözümlemekte-
dir. Türk, çalışmasında özellikle Gagavuz Türkçesinin kamusal alanda kul-
lanılabilir olmasına yönelik yasal çerçevenin yanı sıra basın ve medya konu-
suna da değinmiştir. Bu bağlamda, öncelikle 20. yüzyılın başlarında Gaga-
vuz Türkçesinin yazı dili olarak kullanılması çabaları, Besarabya ve Moldo-
va’da Türk nüfusunun durumu, komünist rejimde Gagavuz Türkçesinin ilk
defa bir alfabe ile tanışma süreci ortaya konmaktadır. Hemen ardından ise
Gagavuz Türkçesinin kamusal alanda kullanılmaya başlanması, eğitim dili
haline gelmesi ve federal-bölgesel yasaların bu sürece nasıl etki ettiği tartı-
şılmıştır. Tarihsel süreçte ilk defa komünist rejimin etkisiyle Kiril alfabesiy-
le tanışan Gagavuz Türkçesi günümüzdeki alfabesine (Latin alfabesi) 1996
yılında kavuşmuştur. Çalışmadan da anlaşıldığı üzere Gagavuzların az sayı-
da gazete çıkarabiliyor olmalarına rağmen bunların birçoğunun yayın dilinin
Rusça olduğu vurgulanıyor. Buna karşın yalnızca birkaç gazetenin yayın dili
Türkçedir. Ayrıca, Moldova’nın bağımsızlığını kazanmasından sonra
Türkiye’nin Gagavuzlara yönelik uyguladığı uluslararası politikanın
neticesinde Gagavuz Türkçesinin dilsel ve kültürel olarak nasıl etkilendiği
de ortaya konmaya çalışılmıştır. Türk’ün bu çalışmasının bir önemi de
Gagavuz Türkçesinin Moldova’da kamusal alanda ve eğitimde kullanımını
diğer Balkan ülkeleriyle kıyaslayarak Gagavuz Türkçesinin benzeri örnekle-
Rəylər və mülahizələr
- 155 -
rinden daha demokratik koşullar içerisinde varlık gösterdiğini işaret etme-
sidir.
Ali Hüseyinoğlu’nun “Yunanistan’da (Batı Trakya) Türk Azınlığı ve
Türkçe” isimli çalışmasında, özellikle Lozan Barış Antlaşması (1923) sonra-
sında Batı Trakya’da Türkçenin kullanımına ve eğitimine yönelik olgular,
bu konuda farklı roller üstlenen yerel, ulusal ve uluslararası aktörler bağla-
mında analiz edilmiştir. Bu analizde önemle değinilen nokta, Avrupa Birli-
ği’ne üyelik süreci öncesinde ve sonrasında ikili ve çok taraflı birçok
anlaşmaya konu olmasına rağmen Batı Trakya’da Türkçe dili ile ilgili
sorunların halen devam ettiğidir. Bu durum tartışılırken Batı Trakya’daki
Türk nüfusu, Türkçenin gündelik yaşamda kullanımının yanı sıra eğitim,
basın ve yayın gibi faaliyetlerde kullanılması ve basın-yayın kuruluşları ile
azınlık sivil toplum örgütlerinin Türkçe olan ilişkileri ve Türkçenin
yaşatılmasına katkıları da ele alınmaktadır. Bu bağlamda, ağırlıklı olarak
Türkçe ve Yunanca kaynaklar ile bölgede mülakat yaparak hazırlanan
çalışma, Batı Trakya’da Türkçenin kamusal alanda, eğitim, basın-yayın ve
sivil toplum alanlarındaki kullanımında yaşanan sorunlara değinmektedir.
Yugoslavya döneminden başlayarak günümüze değin geçen süreçte
Türkçenin kullanılması ve Türkçe diline yönelik uygulanan politikaları ele
alan Fahri Türk ve Christoph Giesel’in “Makedonya Türkleri ve Türkçe” i-
simli çalışmaları Makedonya’da yapılan alan çalışmasına dayanmaktadır.
Bu çalışmada, 1991 yılında bağımsızlık statüsü kazanmış olan Make-
donya’da Türklerin dilsel haklarına ilişkin kazanımlar ve kayıplar üzerinde
durulmaktadır. Bu doğrultuda, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin Türkçenin
Makedonya’daki kamusal alandaki kullanımına, Türkçe matbuata etkisi
incelenerek Türkçenin kullanılmasında karşılaşılan yapısal engellere dikkat
çekilmektedir. Özellikle Türkiye’nin Makedonya’da yaşayan Türklere ve
Türkçenin kamusal yaşamda daha yaygın kullanımına yönelik desteğinin ö-
nündeki en büyük engelin Makedonya devletini rahatsız etme kaygısı oldu-
ğunu dile getiren Türk ve Giesel’e göre Türkiye’nin vereceği desteğin yal-
nızca Türkçenin yaşatılması bakımından değil, iki devletin iyi ilişkileri bakı-
mından da olumlu etkilerde bulunabileceğini belirtmektedir. Diğer taraftan
Makedonya’da Türkçenin kamusal alandaki mevcut kullanım durumu ile
Fəlsəfə və sosial-siyasi elmlər – 2016, № 2
- 156 -
anadilde eğitim imkânının demokratik kurumlara ve normlara olan bağlılı-
ğın da bir simgesi olduğu vurgulanarak örnek bir yaklaşım olduğunun altı
çizilmektedir. fdfs
Yugoslavya döneminde Kosova’da Türkçenin, Arnavutça ve Sırpça
dilleri ile birlikte resmi dil statüsüne kavuştuğunu, ancak Sırbistan hüküme-
tinin asimilasyon politikaları çerçevesinde bu statüsünü kaybederek günü-
müzde halen etkin bir kazanım elde edemediği Fahri Türk ve Sencar Kara-
mucho’nun “Kosova Türk Azınlığı ve Türkçe” isimli çalışmalarında ele a-
lınmaktadır. Bu bağlamda, yapılan mülakatlarda elde edilen bilgilerden yola
çıkarak Türkçenin Kosova’da resmi dil statüsünü kaybetme süreci ile
Kosova’da yaşayan Türklerin bu konudaki tutumları ve yaklaşımları, Ko-
sova Demokratik Türk Partisi ve Ankara hükümetlerinin bu konular üzerin-
de oynadıkları roller kapsamında yorumlanmıştır. Çalışmada dikkat çekilen
önemli noktalardan biri de Yugoslavya yönetimi sonrasında, Sırbistan ve
Kosova yönetimlerinin Türkçenin kullanımına yönelik uyguladıkları kısıtla-
yıcı ve baskıcı politikaların Türklerin ve Türkçenin Kosova’daki kültürel
varlıklarına yönelik ciddi bir tehdit/asimilasyon haline gelmesidir. Bunun
yanı sıra Birleşmiş Milletler Örgütü’nün de bu konudaki yaklaşım ve uygu-
lamalarının çifte standart olduğu vurgulanarak günümüzde Kosova ve Tür-
kiye’deki egemen hükümetlerin duyarsız bir tavra sahip oldukları belirtil-
mektedir.
Burak Gümüş’ün “Sırbistan Türkleri ve Türkçe” isimli çalışmasında,
eski Yugoslavya devletlerinin birçoğundaki Türklere ve Türkçeye ilişkin ye-
tersiz de olsa bazı kaynakların bulunmasında karşın Sırbistan üzerine ya-
pılmış çalışmanın olmadığı vurgulanmaktadır. Buradan yola çıkarak bu ça-
lışmada, kendilerini Boşnak Türkleri olarak tanımlayan azınlık grubundan
elde edilen bilgilerin çözümlendiği belirtilmiştir. Çalışmanın konusu, önce-
likle Sırbistan’daki Müslüman etnik gruplar içerisindeki Sırbistan Türkleri,
Boşnak Türkler ve Sırbistan Müslümanları ayrıntılı olarak açıklanarak ve ta-
rihsel süreçte Sırbistan’daki Türkler demografik açıdan incelenmiştir. Son-
rasında ise Yugoslavya döneminde Türkçenin eğitim dili olarak kullanılması
ve son dönemde Sırbistan’daki Türkçe eğitim ve kursları ele alınmaktadır.
Bu çalışmada, Sırbistan Türkleri Derneği’nin Türkçenin Sırp okullarında ya-
Rəylər və mülahizələr
- 157 -
bancı dil olarak okutulması için sarf ettiği çabaya da geniş bir şekilde deği-
nilmektedir. Çalışmadan da anlaşılacağı üzere Türklerin Sırbistan’daki dü-
şük nüfus yoğunlukları kendilerini Türk olarak beyan etmemelerine ve bu-
nun neticesinde azınlık haklarından mahrum kalmalarına neden olmuştur.
Böylece azınlık hakları kapsamında değerlendirilebilecek olan Türkçe eği-
tim ve kamusal yaşamda Türkçenin kullanımının görünürlüğü de oldukça
düşük bir seyir izlemiştir. Ancak son dönemde eğitim alanındaki öğrenci de-
ğişimlerinin ve sivil toplum örgütlerinin girişimleriyle Sırbistan’da Türkçe-
nin ve Türk kültürünün varlığında olumlu gelişmelerin kaydedildiği vurgu-
lanmaktadır.
Türk-İslam kültürünün Balkanlarda en yoğun yaşandığı yerlerden biri
olan Bosna-Hersek’te Türkçenin varlığını tartışan N. Aslı Şirin Öner ve
Amra Dedeic’in “Bosna-Hersek’te Türkçe” isimli çalışmaları Türkçenin bu-
radaki durumunu geniş bir tarihsel perspektifle ele almaktadır. Avusturya-
Macaristan İmparatorluğu döneminden başlayarak günümüze değin Türkçe-
nin Bosna-Hersek’te kullanımına ilişkin değişimler ve dönüşümler aktarıl-
maya çalışılmıştır. Bunun yaparken, çalışmada özellikle Bosna Savaşı son-
rasında Türkiye’nin de politik etkisiyle Türkçenin yaygın kullanımındaki
artışa, Türkçenin araştırılması ve öğretilmesine yönelik kapsamlı faaliyet-
lere değinilmektedir. Osmanlı döneminde Türkçenin Bosna’ya yerleşme-
sinden sonraki süreçte Türklerin buradaki kültürel yaşama etkileri ve bunun
neticesindeki etkileşimler Bosna-Hersek’in günümüzde de Türk kültürüyle
oldukça yakından ilişkilendirilmesine katkıda bulunmuştur. Bu çalışma,
kitapta yer alan diğer çalışmalardaki örneklere kıyasla, Bosna-Hersek’te
Türkçenin kullanımı ve Türk kültürünün oldukça yaygın bir şekilde varlık
gösterdiğine dikkat çekmesi bakımından önemlidir.
Fahri Türk’ün, günümüzde Balkanlarda belki de en az sayıda Türk
nüfusuna sahip olan Karadağ’da Türkçenin varlığını ele aldığı “Karadağ
Türkleri ve Türkçe” isimli çalışmasında, Türk kültürünün ve Türkçenin
Karadağlılar ve diğer Müslüman topluluklar içerisinde eriyip gittiklerine
dikkat çekmektedir. Buna karşın, Karadağ Türkleri hakkında Yugoslavya
döneminden başlayarak günümüze değin geçen süreçte Türkçenin öğretil-
mesi hakkında yapılan alan araştırmasına dayanan bu çalışma, TİKA ve Yu-
Fəlsəfə və sosial-siyasi elmlər – 2016, № 2
- 158 -
nus Emre Kültür Merkezi’nin faaliyetleri üzerinde durmaktadır. Türkiye’ye
yönelik yoğun göçlerin etkisiyle eskiden Karadağ’da bir şehir dili olduğu
vurgulanan Türkçenin günümüzde bu özelliğini yitirdiği ve günümüzde
Türkçe konuşan aile sayısının oldukça az olmasına karşın Türk kökenli
nüfusun bilindiğinden daha fazla olduğu çalışmada vurgulanan önemli bir
konudur. Diğer taraftan Karadağ’ın bağımsızlığını kazanması sonrasında
çeşitli şehirlerde yaşayan Türklerin varlığından haberdar olunmasıyla
birlikte Türkçeye olan ilginin de artış gösterdiği belirtilmiştir. TİKA’nın ve
Yunus Emre Kültür Merkezi’nin Karadağ’daki faaliyetlerini inceleyen çalış-
ma, bu kuruluşların da etkileriyle günümüzde Türkçenin yabancı dil veya
bazı eğitim kurumlarında seçmeli ders olarak okutulmasının önünün açıldı-
ğını ifade etmektedir.
Bünyamin Çağlayan’ın “Arnavutluk’ta Türkçe” isimli çalışması, Ar-
navutluk’ta yükseköğretim ve ortaöğretim kurumlarının yanı sıra kurslar
şeklinde devam eden Türkçe eğitim ve öğretimini tartışmaktadır. Osmanlı
döneminden başlayarak komünist rejime kadar geçen sürede Türkçe eğiti-
mini geniş bir tarihsel arka planda ele alan çalışma, özellikle Türkçe öğreti-
min yapıldığı yükseköğretim ve ortaöğretim kurumları üzerine incelemede
bulunuyor. Arnavutlar ve Türkler arasında var olduğu vurgulanan tarihi
dostluk ve beraberliğin tarihsel süreçte Türkçenin Arnavutluk’ta neredeyse
her dönem var olmasının önün açmıştır. Bunun neticesinde günümüzde Bal-
kanlardaki diğer örneklere kıyasla Arnavutluk’ta Türkçenin halen etkin bir
konumda olduğu söylenebilir. Kültürel yakınlığın toplumsal yaşama yansı-
masının da bir neticesi olarak Arnavutluk günümüzde de Balkanlarda Türk-
çenin etkinliğini halen en fazla koruduğu örneklerin başında geldiği görül-
mektedir.
Sonuç olarak bu kitapta yer alan çalışmaların gerçekte Balkanlarda
yaşayan Türk azınlıkları ve Türkçeye yönelik uygulanan politikalar hakkın-
da geniş bir perspektif sunduğunu söylemek mümkündür. Balkanlar gibi ge-
niş bir coğrafyada, Türkçeye yönelik uygulanan politikaların pratiğini karşı-
laştırmalı bir analizle gözlemleme imkânı doğmaktadır. Günümüzde farklı
ülkelerdeki Türk kültürünün ve Türkçenin varlığı üzerine yalnızca gündelik
yaşamdaki örnekler değil, kamusal alan, eğitim, basın-yayın ve sivil toplum
Rəylər və mülahizələr
- 159 -
alanlarındaki varoluşa yönelik de bir bakış açısı edindirmesi ve mukayeseli
bir derleme olması bakımından da alanda önemli bir çalışma ortaya kondu-
ğu gözlenmektedir. Bu bakımdan Türkçe özelinde dilin kültürel ve toplum-
sal olarak taşıdığı önemin tarihsel süreçte geçirdiği değişimleri farklı dö-
nemlerde analiz ederek incelemesi ve tartışması da kitabın önemini artıran
bir durumdur. Fahri Türk’ün uluslararası ilişkiler alanında çalışmalar yapan
bir bilim insanı olması göz önüne alındığında, kitapta yer alan çalışmaların
işaret ettiği bir diğer önemli husus da dilin tarihsel süreçte kültürel varoluşa
katkısının azımsanmayacak bir olgu olmasıdır. Türkçenin uzun bir tarihsel
dönem boyunca belirgin biçimde egemen/kurucu bir unsur iken günümüzde
azınlık kimliğin bir parçası haline gelmesi disiplinler arası bir yaklaşımla ele
alınmayı gerektiren güncel politik ve toplumsal tartışmanın konusudur.
Ayşe BALCI
Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstütütsü, Balkan Çalışmaları Ana Bilim Dalı.
- 160 -
İÇİNDEKİLER
YAYIN KURULU`NDAN ............................................................... 5
ARİSTOTELES – 2400
Hatice Nur ERKIZAN – Aristoteldə Ousia və Energeia: Varlığın/Var
Olanın ‘Var oluşu’ Haqqında (I) .............................. 7
Salahaddin HALİLOV – Aristoteles`te Ruh-Beden Öğretisi ve Onun
Doğu-İslam Felsefesi Üzerinden Çağdaş Batı
Düşüncesine Aktarılması ........................................ 30
FELSEFE TARİHİ
Fulya BAYRAKTAR – Homo Viator`un İslam Mistisizmi Işığında
Okunması (ingilisce) ................................................... 43
Ali Sertan BEŞER – Leo Strauss`un Düşüncesinde Tarihi ve Felsefi
Problem Olarak Sokrates ............................................... 55
Rabia DİRİCAN, Levent BAYRAKTAR
–
Türk Düşüncesi Dergisi`nde
Felsefi Akımlar ............................................................... 79
EPİSTEMOLOJİ
A. Suat GÖZCÜ – Temporal Parçalar Metafiziği II: Temporal Geçiş
Sorunu ............................................................................... 100
DİN FELSEFESİ
Rahim ACAR
–
İnsanî Sınırlarımız İçinde Dini Çeşitliliği Yorumlamak .. 112
ÇAĞDAŞ POLİTİKA
Erdinç YAZICI – Türkiye’de 15 Temmuz’da Darbe Teşebbüsünü Durduran
Güç: Yeni Orta Sınıf ......................................................... 132
BİLİMSEL-FELSEFİ YAŞAM
65. Fenomenoloji Kongresi // “Sürdürülebilir Üretim ve Ekolojik İnsan
Formasyonu İçin bir Paradigma Olarak Yetişyirme” .............. 146
Rəylər və mülahizələr
- 161 -
İlahi ve beşeri aşk – Prof.Dr. Könül Bünyadzade`nin konferansı ................. 147
Türkiye`de Aristoteles Sempozyumu Düzenlendi ........................................... 148
Türk Dünyası`nın Eğitim Sorunları ve Çözüm Yolları .................................. 148
GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELER
Fahri Türk, Balkanlarda Yaşayan Türk Azınlıkları ve Türkçeye Yönelik
Dil Politikaları (A.Balcı)............................................................ 151
TABLE OF CONTENTSERROR!
BOOKMARK
NOT
DEFINED.
- 162 -
TABLE OF CONTENTS
FROM EDITORIAL BOARD ........................................................ 5
ARISTOTLE – 2400
Hatice Nur ERKIZAN – Ousia and Energeia in Aristotle: On the Becoming
of Being (I) .................................................................. 7
Salahaddin KHALİLOV – Aristotle`s Soul-Body Doctrine and its
Transformation to the Contemporary Western
Thought Over the Eastern-Islamic Phylosophy ..... 30
HISTORY OF PHILOSOPHY
Fulya BAYRAKTAR – The Reading of the Homo Viator in the Light of
Islamic Mysticism ....................................................... 43
Ali Sertan BESHER – Socrates as Hystorical and Philosophical Problem in
Leo Strauss`s Thought ................................................ 55
Rabia DIRIJAN, Levent BAYRAKTAR
–
Philosophycal Movements in the
Journal of Turkish Thought ....................................... 79
EPİSTEMOLOGY
A. Suat GOZCHU – Metaphysics of Temporal Parts II:
Problem of the Temporal Passage ............................... 100
PHİLOSOPHY OF RELIGION
Rahim AJAR
–
Interpreting Religious Variety Within Our Human ......... 112
CONTEMPORARY POLITICS
Erdinj YAZICHI – The Power That Stopped the 15th July Coup Attempt in
Turkey: A New Middle Class ................................................... 132
SCIENTIFIC AND PHILOSOPHICAL LIFE
The 65th Congress of Phenomenology // Cultivation as a Paradigm For
Sustainable Production and Ecological Human Formation .... 146
Rəylər və mülahizələr
- 163 -
Divine and Human Love – Prof. Dr. K.Bunyadzade`s Conference ............... 147
Aristotle Symposium held in Turkey ............................................................... 148
Education Problems of Turkish World and Its Solution ................................ 148
OPINIONS AND REVIEWS
Fahri Turk, Turkish Minorities in Balkans and Language Policies Towards
Turkish Language (A.Balcı) ..................................................... 151
Dostları ilə paylaş: |