75
göğsün daralması (bazen nefes alma zorluğu ile birlikte) ve baş ağrılarıdır. Aşırı derecede hassas ve
duyarlı kimselerde bronkokonstriksiyon (astım belirtileri ve semptomları) görülebilmekte ve derhal
tedavi edilmediği takdirde ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir. Sıvı izosiyanat gözlere sıçradıktan
sonra en az 15 dakika boyunca hemen bol suyla yıkanmazlarsa, gözlerin ciddi bir şekilde tahriş ol-
masına yol açabilirler. Çalışanların izosiyanatlar ile çalışırken kontakt lens kullanmamaları, bunun ye-
rine gözlük takmaları gerekmektedir.
Teneffüs edilmesi ve cilde temas durumlarında duyarlılığa yol
açabilir. Cilde temas durumunda, temas edilen bölge ılık suyla (ve sabunla) yıkanmalıdır. Ürünlerin
devamlı olarak teneffüs edilmesi akciğer fonksiyonlarında kalıcı bir azalmaya sebebiyet verebilir. Tah-
ribat oranı izosiyanat tiplerinde farklılık gösterse de genel olarak 0,01 ppm (mg/m
3
) seviyesi çalışma
ortamları için aşılmaması gereken eşik değer (TLV) olarak kabul edilmiştir.
Kurallara uygun kullanıldığında poliollerin insan sağlığına önemli bir yan etkisi olmamaktadır. Bu-
nunla birlikte poliol formülleri dendiğinde poliol içine katılan ve alerjik etki yaratabilen amin ka-
talizörler ve diğer yardımcı kimyasalları da düşünmek gerekir. Alerjik etki dışında poliol formülleri
ile direk temasta bulunan kişilerde pek önemli olmayan baş ağrısı mide bulantısı ve cilt tahrişi gibi
belirtiler de ortaya çıkabilir. Bazı aminlerin deri içine nüfuz edip kan dolaşımına karışabildiği göz
önünde bulundurulduğunda poliollerle direk temastan kaçınmanın gerekliliği de ortaya çıkar. Ne
var ki poliol formüllerinde bulunan bu gibi yardımcı kimyasalların oranı yüzde birden fazla değildir.
Yine de gözlük ve eldiven kullanarak sadece polioller için değil tüm sıvı kimyasallara karşı basit fakat
güvenli bir korunma sağlanabilir. Cilde ya da göze direk olarak poliol temas etmesi halinde yapılacak
ilk iş bölgeyi bol su ile yıkamaktır. Nadiren suda çözünmeyen poliol tipleri olabilir. Bu durumda, böl-
gedeki aşırı poliolü su veya steril bezle bertaraf ettikten sonra poliolün içinde çözüneceği PEG 400
(polietilenglikol) benzeri bir kimyasal uygulanmalıdır.
“Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün Uluslararası Kimyasal Güvenlik Kartları (International Chemical
Safety Cards) isimli veri bankasında izosiyanatlara solunum sisteminin maruz kalması sonucu astım,
akciğer ödemi, kemiysal bronşit, pnömoni gelişebileceği belirtilmiştir.
Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nün eki “Meslek Hastalıkları Listesi’nde A Grubu Kimyasal Mad-
delerle Olan Meslek Hastalıkları” başlığı altında izosiyanat ile yapılan çalışmalar sonucu çalışanda or-
taya çıkan astma nöbetleri, dispne (nefes darlığı), özellikle eksprisyonda zorluk (nefes alıp vermede
zorluk) belirtilerinin meslek hastalığı sayılacağı belirtilmiştir.
Yukarıda sayılan nedenlerle izosiyanatlara maruziyet meslek hastalıklarına da neden olmaktadır.
76
2.5.3.b. Yangın ve Patlama
Kauçuk, Plastik ürünlerin yanması “A Sınıfı Yangınlar” kategorisine girmektedir. “A Sınıfı Yangınlar”,
yanmanın normal olarak parlak korların oluşumuyla yürüdüğü, genellikle organik esaslı katı madde
yangınlarıdır. Bu malzemeler genellikle karbon bileşikleri olan organik yapıda malzemelerdir ve yan-
maları sonucunda karlaşma ve kül meydana gelir.
Plastikler ve kauçuk maddeler yanarken zehirli gazlar çıkartırlar. Plastik malzemelerin yanması sonu-
cu çıkan gazlar genellikle dioksin türü ölümcül gazlardır. Bunların yanı sıra yanan maddelerin türüne
göre karbon monoksit, karbon dioksit, sülfür türü gazlar açığa çıkar ve insan vücuduna solunum
yoluyla girerek, uzun vadede kanser hastalığına sebep olurlar. Özellikle kötü havalandırılmış yerlerde
için yanan malzemeler karbon monoksit (CO) çıkartırlar ve bu gazın seviyesi kontroller esnasında
artarak öldürücü konsantrasyonları aşabilir. CO gazı yayıldığını anlamanın tek yolu, bu gazın varlığını
kimyasal olarak algılayabilen bir CO gaz detektörü kullanmaktır. Havadaki CO oranı artıkça daha kısa
sürede ölüm oluşabilir. ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) ve Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO)’nın, karbon
monoksit için önerilen sınır değeri 8 saatlik sürede 9 ppm ve 1 saatte 25 ppm’dir.
PVC’nin yanmasından HCL (tuz ruhu) açığa çıkar. Yani yangın sırasında insanların zehirlenmesine yol
açan karbon monoksit gazı PVC hammaddesinin yanmasından oluşmaz. PVC’nin yanması sırasında
ortaya çıkan tuz ruhu aslında zehirleyici bir maddedir.
Kauçuk endüstrisinde yangın ve patlama riski yüksektir. Yanıcı solventleri içeren üretim prosesinin
yanı sıra depolama (hammadde ve ürün) boyunca ve atıkların bertarafı sırasında da bu risk oldukça
yüksektir.
Yanma sınıflarına göre plastikleri sınıflandıracak olursak;
A Grubu Plastikler: (En yüksek yanma ısısı ve yanma hızı) En şiddetli risk grubu olarak gösterilmek-
tedir. Bu gruba giren ürünler şunlardır:
ABS, akrilik, bütil kauçuk, fiberglas, takviyeli polyester,
genleştirilmiş ise doğal kauçuk, nitril kauçuk, polikarbonat, polyester elastomer, polietilen, polipropi-
len, polistiren, poliüretan, yüksek derecede plastikleştirilmiş PVC ve SBR.
B Grubu Plastikler: Selülozikler, flüoroplastikler, genleştirilmemiş doğal kauçuk, naylon ve silikon ka-
uçuk.
C Grubu Plastikler: (Normal yanıcı maddelerinkine yakın yanma ısısı ve yanma hızı) Melamin, fenolik
reçineler, sert PVC ve ürea formaldehit.
77
Kauçuk ve plastik ürünler sektöründe kullanılan hızlandırıcı ve aktivite ediciler, antioksidan ve an-
tiozonatlar, şişiriciler, çapraz bağlayıcı ajanlar, dolgu maddeleri, monomerler, çözücüler, uçucu yan
ürünler patlayıcı ortam oluşturabilecek kimyasallar içermektedir.
Oda sıcaklığında solventler gibi bazı sıvıların alevlenebilir buharları geniş hacim kaplayabilmektedir-
ler. Bu buharlar oda sıcaklığında hava ile karşılaştıklarında genellikle alev alırlar.
Toz
Kauçuk sanayinde, hammadde işleme ve taşımada çalışan işçiler yüksek düzeyde toza maruz kalır.
İşlenen ve tartılan katkı maddeleri sert malzemeye veya sentetik elastomere eklenir (veya karıştırılır),
dolayısıyla prosesin bu aşamasında kauçuk üretimi boyunca toz ortaya çıkar. Tüm bu tozlar için mes-
leki maruziyet sınır değeri 6 mg/m
3
(in UK) tür. Kauçuk endüstrisinde en çok karşılaşılan toz türleri ise
karbon karası ve silikadır. Silikanın kanserojen etkisi vardır ve dolgu maddesi olarak kullanılır.
Karbon Siyahı
Karbon Siyahı, dünyada üretilen karbon siyahının % 95’i kauçuk sektöründe kullanılmaktadır. Kauçuk
endüstrisinde karbon siyahı otomobil lastiği, makine parçaları, kablo, taşıyıcı bantlar, hortum, topuk
ve taban lastiği yapımında kullanılmaktadır.
Polimer molekülleri ile etkileşime giren karbon siyahı, karışımın fiziksel ve mekaniksel özelliklerini
güçlendirdiği gibi süreç ucuzlatıcı ve iyileştirici özellikler de göstermektedir. Özellikle lastiğe gerçek
direnci veren karbon siyahıdır. Lastiğin renginin siyah olmasını da sağlar. Üretim tekniğine bağlı ola-
rak dört farklı karbon siyahı tanımlanmaktadır.
Üretim yöntemlerine bağlı olarak karbon karasının fiziksel ve kimyasal özellikleri
Özellik
Fırın Siyahları
Termal Siyahları
Kanal (Baca)
Siyahları
Asetilen
Siyahı
Partikül çapı (nm)
13-80
150-500
9-29
30-200
Yüzey alanı (m
2
/g)
20-250
5-15
100-1000
15-95
Uçucu madde (%)
0.3-5.0
0.1-0.5
3.5-16
0.5-15
pH
3.5-9
7-9
3-6
3-7
İnorganik safsızlıklar (%)
0.3-1.0
0.05-0.4
≤0.3
0.01-0.15
Organik safsızlıklar (%)
0.01-0.3
0.02-1.7
≤0.1
0.01-1.5
Sülfür (%)
0.1-1.5
≤0.3
≤0.2
0.01-10
Dünyada fırın yöntemi ile karbon siyahı üretimi %85 oranında kullanılmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |