54-Diyalektik Nedir indd



Yüklə 2,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/81
tarix26.11.2017
ölçüsü2,8 Kb.
#12761
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   81

Tarihte sürüyle Medeniyetler gelmiş geçmiştir. Bunların gelişimleri za-
man zaman batıp çıkmalarla doludur. 
Bugün, içinde yaşadığımız için, sürekli görünen Modern Medeni-
yet sermaye uygarlığıdır. Kapitalizmin gelişimi hiç de öyle basit bir 
birikişle olmaz. Sermaye birikiminin iç hareketi yaman zıtlıkların kay-
naşması ile olmuştur ve olmaktadır. Kapitalizm öncesi, binlerce yıl Te-
feci-Bezirgân ilişkilerinin destanları dolduran savaşlarıyla göze çarpar. 
Kadîm Medeniyetlerin sonuna doğru derebeyleşme ağırlaşır. Derebeyi 
zulmünden kaçan toprakbent köylüler avantüryeleşirler, haydutluk-
tan, uşaklıktan, kâhyalıktan para yapanlar tüccarlaşırlar. Tüccarlar 
derebeyini, esnafı ve köylüyü borçlandırıp iflâsa sürüklerler. 
Pazar ilişkileri genişleyip siparişler arttı mı, tüccar, eski küçük köylü 
ve esnaf üretiminin ürünleriyle talebi karşılayamaz. Müflisleşen esnaf-
ları, işsiz kalfaları bir çatı altında çalıştırıp MANİFAKTÜR (El imalâtha-
nesi) denilen makinesiz ilkel fabrikayı kurar. Manifaktürde bir yandan 
işbölümü, bir yandan işbirliği ve elbirliği işin verimini arttırır. Daha 
ucuza mal eden imalâthanenin sahipleriyle esnaf arasındaki rekabet 
büsbütün yamanlaşır. Bazen esnaf arasında bir avuç açıkgöz sivrilir-
ken, çoğunluk topu atarak işçiliğe düşer. 
Aynı farklılaşma köyde de görülür. Ağalar ve Tefeciler ve kasaba 
Eşraf ve Âyanı köylüyü borçlandırarak, elindeki toprağı satmak zo-
runda bırakırlar. Zenginlik bir yanda derebeylerin, öbür yanda küçük 
Ortaçağ üretmenlerinin mülkiyetinden çıkar, Kapitalistlerin elinde bi-
rikirken, ne çekişmeler, ne çatışmalar, ne davalar, ne cinayetler, hatta 
ne ayaklanmalar ve isyanlar olur. 
Bütün bu çekişme ve savaşların sonu büyük sosyal sıçramalara 
kapı açar. Fransız Ulu İhtilâli gibi devrimlere dökülür. Kapitalizm ikti-
dara gelir gelmez görülmedik üretim gelişimi geniş pazarlar ister. O 
zaman zıtlıklar ve savaşlar bir bölgeden veya bir derebeyi malikâne-
sinden, teşekkül etmiş Pazar ilişkileri kadar geniş ülkelere, oradan 
da bütün dünyaya dal budak salar. Bu sefer sermayedarlar arasında 
daha az yaman olmayan çekişmeler başlar. 
Bir yanda kapitalistlerin kendi aralarında fiyat kırma rekabeti olur, 
öte yanda işçilerle patronlar arasında ücret indirme ve çıkarma dö-
vüşü yapılır. En sonra işçilerin kendi aralarında iş bulmak için rekabet 
alır yürür. Bütün bu zıtlıklar ekonomi alanında ardı kesilmez gelişim-
lere yol açar. Rekabetler ve ücret kavgaları daha mükemmel aletlerin 
ve makinelerin keşfedilip sanayie uygulanmasını gerektirir. Böylece 
FABRİKA cehennemi baş gösterir. 
Eski zıtlıklar çözümlenmemiş, büsbütün yamanlaşmıştır. Ülke için-
de işçiler ilkin makineleri kendilerine düşman sayıp kırmaya kalkışır-
lar. Sonra kabahatin patronlarda olduğunu görüp ayaklanırlar. Sınıf 


kavgası büyür. Dışarıda kapitalizm vaktiyle korsanca çapullar yapardı. 
Geri memleketleri sömürgeleştirirdi. Sömürgeler tükenince kapitalist 
ülkeler arasında sömürgeleri ve pazarları paylaşmak için büyük sa-
vaşlar gerekti. 
O zaman dünya ölçüsünde rekabet yapabilmek için büyük banka 
ve şirket sermayeleri tekelleştirildiler. Tröstler, Karteller ortaya çıktı. 
Bu tekelci Finans-Kapital grupları arasında Emperyalist Evren Savaş-
ları belirdi. Birinci Büyük Evren Savaşı 1914'ten 1917'ye dek emper-
yalistlerarası bir dış savaş olarak başladı. Sonunda yurttaşlar arasına 
girmiş iç savaşa döndü. Çarlık Rusyası'nda kapitalist rejimi Kızıl İhtilâl 
devirerek Sosyalist bir düzen ilan etti. 
Görüyoruz. Toplum süreci tıpkı Doğanın ve Organizmanın gidişini 
andırıyor. Yalnız o gidişten binlerce kat daha çok karışık oluyor. Ve 
bütün çekişme, çatışmaların uzun bir evrim geçirmeleri, gün geliyor 
ansızın büyük nitelik değişikliklerine, devrimlere dökülüyor. Medeni-
yetin ve bayındırlığın apaçık mekanizması budur. 
Kapitalizmden önce Toplum içindeki evrim bir Sosyal Devrimle 
yeni bir nitelik ve senteze ulaşamadı mı, Tarihçe en uygun durumda 
bulunan Barbarların saldırılarına uğradı. O zaman Sosyal Devrimin 
yerine TARİHÇİL DEVRİM adını verebileceğimiz ihtilâller oldu. Ve 7 
bin yıl insanlık en kahredici klâsik biçimiyle Barbarların Medeniyet-
leri yıkmaları demek olan Tarihcil Devrimlerin boyuna "tekerrürü"nü 
gördü. Toplumun üst kabuğunda görülen şeyler hep: Derebeylerle 
Derebeyler arasında, Tüccarlarla Tüccarlar ve Esnaflar arasında, mo-
dern tarihe doğru Kapitalistlerle Büyük Toprak Beyleri arasında, en 
sonra Milletlerle Milletler arasında, Metropollerle Sömürgeler arasında 
uçsuz bucaksız çatışma ve çarpışmalar şeklinde görüldü. Bunlar tıpkı 
Tarihcil Devrimi yapan Barbarlıktan Medeniyete atlayışlar gibi, ansızın 
patlak vermiş inkârların inkârları, nitelik değişiklikleri oldular. 
Toplumun yüzeyinde görülen altüstlükler temeldeki üretim ilişki-
lerinin gelişimine bağlı oldu. İnsanlar, aletler, düşünceler, kültürler, 
âdetler, ahlâklar, dinler vb. arasındaki sayısız zıtlıklar hep sonsuz 
inkârlar ve sonra inkârların inkâr edilişleri idiler. Marksizm kurucusu-
nun "Das Kapital" kitabında "SERMAYENİN İLKEL BİRİKİMİ" bölümü, 
Modern toplumun hangi somut altüstlüklerden geçerek ve neleri, na-
sıl inkâr ederek oluştuğunu belirtti: 
"Kapital çağından önce, hiç değilse İngiltere'de, kendi üretim araçları-
nın mülkiyetine tek kişi olarak sahip bulunan emekçi tabanına dayanmış 
küçük sanayi egemendi. İlkel sermaye birikimi denilen şey, özellikle bu 
dolaysız üretmenlerin mülklerinden edilmeleri, yani mülk sahibinin kendi 
emeğine dayanan özel mülkiyetin erimesi demekti. Bu evvelâ mümkün 
oldu, çünkü, sözünü ettiğimiz küçük sanayi, ancak doğal şartlarla sıkı 


Yüklə 2,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   81




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə