27
SANAT & TASARIM DERGİSİ
2. AMAÇ
Türkiye’de ve dünyada konservatuvarların ve müzik okullarının müziksel işitme sınavlarında
çoğunlukla aynı yöntem kullanılmaktadır.
Bu yöntem; piyanoda, adayın sorulan tek sesleri, çift
sesleri ve adayın işitme yeteneğine ve sınav prosedürlerine bağlı olarak 3-6 sese kadar akorları
aynı anda çalarak, adaydan bu sesleri kalından inceye doğru vermesini, çalınan melodileri söy-
leyerek tekrar etmesini ve verilen ritmik motifleri el çırparak ya da piyanoya vurarak tekrarla-
masını istemek şeklindedir.
Konservatuvarların oyunculuk bölümlerinin giriş sınavlarında da, adayların bir müzikal ya
da müzikli bir oyunda rol alabileceği, yani şarkı söyleyeceği göz önünde bulundurularak bir
müziksel işitme testi yapılır. Bu testin konservatuvarların çalgı ya da opera şarkıcılığı
bölümleri-
ne girecek adaylar için yapılan sınavlardan farkı, ses tekrarı kısmında aynı anda çalınan seslerin
hemen hiçbir zaman ikiyi geçmemesi ve adaya herhangi bir şarkı söyletilmesidir.
Müziksel işitme sınavına giren bir adayın –ritim kulağı bir yana- müzik kulağına sahip olup
olmadığının en önemli, hatta tek göstergesinin, kendisine piyano ile ya da uygun olan herhangi
bir çalgı ile çalınarak verilen sesleri ve melodileri kendi sesiyle tekrar edebilmesi olduğu kabul
edilir. Ancak sınavlarda uygulanan, sesleri söyleyerek tekrar etme yöntemi, bir yandan da ki-
şinin ses kaslarına hâkim olabilme alışkanlığı ya da becerisini sınamaktadır. Başka bir deyişle
şarkı söyleme becerisini test etmektedir.
Ancak kişi, kötü bir sese sahip olduğunu düşünmesi,
sürekli ya da geçici ses rahatsızlıkları yaşıyor olması, ya da o zamana kadar şarkı söylemekle hiç
ilgilenmemesi gibi sebeplerle, şarkı söylemek ya da mırıldanmaktan uzak kalmış olabilir. Ya da
şarkı söyleme yatkınlığı, tecrübesi varsa bile tek bir sesi tekrar etmek söz konusu olduğunda,
eğer böyle bir testle ilk kez karşılaşıyorsa bocalayabilir. Elbette konservatuvar sınavına girecek
bir adayın, sınav öncesinde sınavın gerektirdiği şekilde önceden çalışmış olması beklenir. Ancak
bir konservatuvarın oyunculuk bölümü sınavında, müzik aşamasına girecek bir aday bu ko-
nuda yeterli şekilde ya da hiçbir ön çalışma yapmamış olabilmektedir. Bu tür durumlarda kişi
kendisine verilen sesleri tek seferde doğru noktadan çıkartmak için hangi kasları nasıl
hareket
ettireceğini bilemeyecektir. Her ne kadar konuşurken bu kaslar istemsiz olarak hareket ettiri-
liyor olsa da, verilen sesleri tekrar etmek daha geniş bir ses aralığı içerisinde çok daha kesin ve
küçük kas hareketlerini gerektirir. Kimi bireyler ancak belirli bir eğitim süreci içerisinde bu
kasların farkına varıp hâkim olma safhasına geçebilirler.
Elbette müzik kulağının varlığı ile sesin doğru bir entonasyonla
1
kullanımı birbirleriyle bağ-
lantılıdır. Ancak, yukarıda belirtilen sebepler, müziksel algının varlığına rağmen, bu algıyı ses
olarak dışarı yansıtamamaya sebep olabilir. Bu da, müzikal duyuş yeteneğine sahip adayların
sınavlarda elenmesi sonucunu doğurur. Oyunculuk bölümüne girecek bir aday, sorulan me-
lodileri
bir şekilde tekrar edebilip, şarkı söyleyebiliyorken, tek sesleri tam olarak verememesi
rastlanan bir durumdur ve böyle bir durumda da aday başarısız sayılabilmektedir.
1 “Entonasyon” (Fr: Intonation), Ses perdesinin frekansını koruma. Perdesiz çalgılarda (Keman, çello, ud, perdesiz gitar vb.), nefesli çalgı-
larda ve insan sesinde, notaların orijinal frekanslarında seslendirilmesi anlamına gelir. Notaların kendi frekanslarından daha düşük ya da
yüksek frekanslarda seslendirilmeleri entonasyon bozukluğunu ortaya çıkartır.
28
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
Ses tekrarı sorularında heyecan, böyle bir test şekline yabancı olma, sesini kullanma alışkan-
lığı olmaması, ses rahatsızlıkları gibi sebeplerle başarısızlık yaşayan adayların, aynı sebeplerle
melodi sorularında da başarısızlık yaşayacakları düşünülebilir. Bu noktada adayın çeşitli sebep-
lerle melodi tekrarını da alternatif yöntemlerle yapabilmesi söz konusudur. Ancak bu çalışmada
sesleri tekrar edebilmenin müziksel işitme yeteneğinin tespitinde birincil gösterge olduğu düşü-
nülmüş ve bu doğrultuda ses tekrarına alternatif bir yöntem önerilmiştir. Kaldı
ki eğer bir aday
ses tekrarındaki başarısızlığın yanında, melodi tekrarında ve şarkı söylemede de (ayrıca ritim
tekrarında) başarısız ise, zaten sınavı geçmek için yeterli görülmeyecektir. Yine de alternatif
melodi tekrarı yöntemleri ayrı bir araştırma konusu olarak ele alınabilir.
Bir müziksel işitme sınavında adayın çeşitli sebeplerle sesini kontrol edememesi, bu adayın
oyunculuk bölümünü kazanması durumunda, solfej ve şarkı söyleme becerilerini geliştirmek-
le ilgili derslerinde de sorun yaşayacağı anlamına gelebilir. Ancak bu araştırmada söz konusu
problemler kronik ses rahatsızlıklarını kapsamamaktadır. Bu araştırmada değinilen sorunlar
sınav esnasında adayın yaşayabileceği geçici sorunlardır.
Bu noktada müziksel işitme sınavlarının değerlendirilmesi konusunda
jürinin hassas dav-
ranması önem kazanır. Jüri, adayların ses tekrarı, melodi ve/veya şarkı söyleme aşamalarında
hangi sebeplerle başarısızlık yaşadıklarını doğru değerlendirebilmeli ve yazılımın kullanılıp
kullanılmayacağına karar vermelidir.
Bu çalışma, bir adayın müzik kulağı olup olmadığının tespitinin, verilen sesleri kendi sesi ile
tekrar etmesi yerine, gerektiği durumda, bir çalgı üzerinde bularak da yapılabileceği düşüncesi
üzerine yapılmıştır. Bu noktada verilen sesin hangi çalgı ile tekrar edileceği önemlidir. Sınava
tabi tutulan adayların çoğunun herhangi bir çalgı çalmayı bilmiyor oldukları göz önünde bu-
lundurulduğunda, söz konusu çalgının herhangi bir özel
tutuş pozisyonu gerektirmeyen, tek
bir parmakla ses elde edilebilecek, üzerinde seslerin nasıl bulunacağı kolayca çözülebilecek bir
yapıya sahip olması gerekir. Bu tanıma en uygun çalgı piyanodur. Buna göre, bu tür bir test yak-
laşımında, ses sorularının sorulacağı piyanonun yanında, cevapların verilmesi için bir piyano
daha olması gerekecektir. Bir aday ses sorularının karşılıklarını ikinci piyano üzerinde birkaç
denemede bulabilir. Çünkü 4.5 koma aralıklarla sıralanmış hazır sesler arasında
fazla seçeneği
yoktur. Ancak bu çalışmada müziksel işitme sınavına girecek adayın bu sınavdaki ses tekrarı
sorularına yanıt verebileceği ikinci bir piyano ya da elektronik piyano, org gibi cihazlar yerine,
duyuş yeteneğinin daha hassas şekilde değerlendirilebileceği bir mobil cihaz yazılımından bah-
sedilecektir.
Müziksel işitme testlerinin alternatif yöntemleri konusunda elbette farklı çalışmalar olmuş-
tur. Örneğin, R. Erol DEMİRBATIR’ın U.Ü.E.F. Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi
Anabilim Dalı’nda uyguladığı 32 soruluk, adayların işitme testine toplu halde girdikleri çoktan
seçmeli müziksel işitme testi, “Demirbatır” (2004) ve Prof. Dr. Ozan TUNCA’nın oyunculuk
bölümleri giriş sınavları için geliştirdiği, yine çoktan seçmeli bir test yöntemi “Tunca” (2011)
gibi.