72
meslek ve iş seçiminde ve bunların yürütülmesinde evlilik birliğinin huzur ve yararı
göz önünde tutulur” şeklindeki düzenlemesi bu durumu ortaya koymaktadır.
“…Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı karşılık davacı kadının,
feragatle sonuçlanan boşanma davasından sonra da evlilik yaşamıyla bağdaşmayan
yerlerde çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. O halde taraflar arasında müşterek
hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek
nitelikte
bir geçimsizlik mevcut ve sabittir…”
278
Bu kapsamda, ortak konut sağlamamak, bağımsız konut sağlamamak, kendi
anne ve babası ile oturmaya zorlamak da, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına
sebebiyet verebilir.
“…Yapılan soruşturma, toplanan delillerle ortak konut teminine yanaşmayan,
birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı davalı kocanın evlilik birliğinin
temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu
halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin
devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir…”
279
“…Yapılan soruşturma toplanan delillerle davalının bağımsız ev temin
etmediği, ailesinin de davacıya karşı olumsuz davranışlar içine girdiği
anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede
ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcuttur…”
280
Evlendiğinde kocasının bağımsız olmayan konutunda oturacağını bilen
kadının, evlendikten sonra koca ve onun ailesinden kaynaklanan geçimsizlikler
dolayısıyla bu sebebe dayanarak boşanma davası açması mümkündür. Zira kadın
kocasının ailesi ile birlikte oturacağını bilmekle birlikte kendisine eziyet edileceğine
ilişkin bilgi sahibi değildir.
281
278
Y 2 HD, 17.9.2009, 12841/15879(Gençcan, s. 390, dn. 1305).
279
Y 2 HD, 1.6.2009, 8748/10512(Gençcan, s. 382, dn. 1271).
280
Y 2 HD, 5.4.2004, 3006/4273(Gençcan, s. 380, dn. 1265).
281
Gençcan, s. 382.
73
Eşlerin aşırı tasarruflu davranmaları da ekonomik şiddete yönelik bir
davranıştır. Bu konuda Ankara 8 Aile Mahkemesi 21.07.2008 tarih 2008/678 E.-
2008/898 K. sayılı kararıyla
282
davacı tanıklarının, "Tarafların uzun zamandır ayrı
odalarda yatmaları bir yana gündüzleyin dahi ayrı odalarda oturduklarını, aralarındaki
iletişimin tamamen koptuğunu, davacının hastalığı döneminde dahi davalı eşin
otomobiliyle hastaneye götürmediğini, ilgi göstermediğini, kadının üzerinde bir taksi
parasını ödeyebilecek kadar dahi para bulundurmasına izin vermediğini, gerek
çalıştığı dönemde gerekse emekliliği sırasında da parasızlık çekmesine, içeceği çay
parasını dahi hesaplamasına
neden olduğunu, davalının kırılan bir çay bardağının dahi
hesabını sorduğunu, kadının parasını kendisinin kullanmak istemesi durumunda ise,
davalının "herkes kendi ihtiyacını karşılayacak" diyerek aile bütçesinde ikilik
yarattığı" sözlerini gerekçe göstererek TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmaya
karar vermiştir.
Temyiz incelemesi sonucunda "Tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra
evlilik birliğinin devam ettiği ve davacı kadından aktarılan olayların boşanmaya esas
alınamayacağı, dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmının TMK'nun
166/1 maddesinde yer alan temelden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan
beyanlar, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak
izahlardan ibaret olduğu" gerekçesiyle bozulan karara karşı direnen ilk derece
mahkemesi hakiminin gerekçesi önemlidir.
Zira gerekçeye
283
göre: “…Olayda fiziksel şiddet olmamakla birlikte davacı
bir çay parasına bile muhtaç duruma düşürülmüştür. Bu durumun aynen gözün
morartılması, kolun bacağın kırılması gibi çalışma arkadaşları tarafından gözlenmesi
olanaklıdır. Çünkü her gün aynı ortamda bulunan insanlar, nasıl fiziksel şiddet
izlerine tanık oluyorlarsa, ekonomik şiddete de tanık olabilirler. Öyle ise Yargıtay’la
aramızdaki temel ayrılık her ne kadar ilk bakışta ispat hukukuna ilişkin gibi
gözükmekteyse de özde fiziksel şiddete yoğunlaşılıp ekonomik şiddetin gözden
282
Karar için bkz. (http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=34122, erişim tarihi:
25.3.2012).
283
Direnme kararı gerekçesi için bkz. (http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=34122,
erişim tarihi: 25.3.2012).