64
göre eşit kusurlu ya da daha ziyade kusurlu eşin açmış olduğu davalarda “kimse kendi
kusuru nedeniyle bir menfaat elde edemez” şeklindeki kuralı uygulamayıp tamamen
kusurlu eşin açtığı davalarda bu ilkeyi uygulamak açık bir çelişki teşkil etmektedir.
Köseoğlu
248
ise Türk boşanma hukukunda, gerek uygulamada, gerek mevzuat
anlamında kusur ilkesinin geçerli olduğunu, bunun hem boşanmaya yol açan
sebepleri sayan hükümler açısından hem boşanmanın mali sonuçlarını düzenleyen
hükümlere göre savunabileceğini, sonuç olarak kusur ilkesinden soyutlanmış bir Türk
hukuku boşanma sistemi düşünülemeyeceğini belirtmekle birlikte Y 2 HD’nin
uygulamasında bir usul kuralı olarak yerleşmiş bulunan davalının az da olsa kusuru
bulunması gerektiğine ilişkin uygulamanın çok katı olarak uygulanmaması gerektiğini
savunmuştur.
Bizce kusur, boşanmanın sonuçlarından olan maddi, manevi tazminat ile
yoksulluk nafakasının tayininde önem arz eder. Bu bağlamda, eşler eşit kusurlu ise,
eşlerden hiçbirisi maddi ya da manevi
tazminat talep edemeyecek, ancak şartları varsa
yoksulluğa düşen eş adına nafakaya hükmedilecektir. Diğer yandan, kusurun tamamı
davacı eşte ise ve bu durum davalı tarafından ileri sürülmüşse, kimse kusurundan
dolayı menfaat elde edemez ilkesi gereğince açılan dava reddedilecektir. Ancak
evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarında eşlerin
boşanmalarına karar verilebilmesi, mutlaka eşlerden birinin kusurlu olması şartına
bağlı tutulmadığından Yargıtay’ın davalının kusursuz olması durumunun re’sen göz
önünde bulundurulması gerektiğine ilişkin görüşünü doğru bulmuyoruz.
2. Davacının Kusurunun Davalı Tarafça İleri Sürülmesinin İtiraz mı
Yoksa Def’i mi Olduğu Sorunu
Evlilik birliğini temelinden sarsan olayların her iki eşin de kusurundan
kaynaklandığı durumlarda, davalı eşin aralarındaki geçimsizlikte davacının
kendisinden daha fazla kusurlu olduğu yolunda itiraz etme hakkı vardır. Davalının bu
248
Köseoğlu, Bilal: “Boşanma Hukukunda Kusur İlkesinin Önemi”, Terazi Aylık Hukuk Dergisi, Y.
1, S. 1, 2006, s. 7 vd.