TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı
246
Devlet başkanlarının parlamentolar karşısındaki konumunu
güçlendiren yetkilerin başında
parlamentoyu feshetme yetkisi gelmektedir
ki bu yetki her üç örnekte de mevcuttur. Fransa’da devlet başkanı, hiçbir
sebebe bağlı kalmadan parlamentoyu (Millet Meclisi) feshetme yetkisine
sahiptir. Bu yetki, devlet başkanı tarafından istedikleri gibi bir parlamento
çoğunluğunu elde etmek amacıyla pek çok kez kullanılmıştır. Fransa’nın
aksine Rusya’da ise, devlet başkanı anayasada belirtilen koşullar içerisinde
Duma’yı feshedebilmektedir ve tarihte örneği bulunmamaktadır. Rusya’da
devlet başkanının Duma’yı feshi, Duma’nın başbakana veya hükümete
güvensizlik oyu vermesi durumunda devreye giren bir yetkidir. Benzer
şekilde Polonya’da devlet başkanının parlamentonun hükümete güvenoyu
vermemesi veya güvensizlik oyu vermesi durumlarında başvurduğu
yetkilerden birisidir. Rusya ve Polonya’da devlet başkanları, parlamentoyu
feshetmemiş olsalar da parlamentonun hükümetlerin varlığına yönelik
girişimleri söz konusu olduğunda bu yetkilerini bir tehdit unsuru olarak
kullanmışlardır. Dolayısıyla bu iki ülkede parlamentonun hükümet kurma
sürecindeki belirleyiciliği, devlet başkanlarının parlamentoyu feshetme
yetkisi nedeniyle oldukça teorik düzeyde kalmaktadır. Başka bir ifadeyle her
üç örnekte de devlet başkanlarının sahip olduğu fesih yetkisi, parlamentoları
devlet başkanının atadığı başbakanları kabul etmeye zorlayan bir unsurdur.
Üç ülkede de devlet başkanlarının
siyasi sorumlulukları bulunmamak-
tadır.
Parlamentoların devlet başkanlarına karşı kullanabilecekleri tek
yetki, suçlandırma (impeachment) adı verilen süreç sonucunda
devlet baş-
kanının görevden alınması
dır. Ancak, Fransa’da her iki meclis tarafından
basit çoğunlukla suç isnadında bulunulan devlet başkanı, Yüksek Mah-
keme sıfatıyla ortak bir birleşimle toplanan Parlamento tarafından üçte
iki oy çokluğuyla görevden alınabilmektedir. Rusya’da devlet başkanına,
Duma’nın üçte iki çoğunluğu tarafından suç isnadında bulunulabilmek-
te ve Federasyon Konseyi tarafından üçte iki çoğunlukla suçlandırılarak
görevden alınabilmektedir. Yeltsin döneminde Parlamento birkaç kez suç-
landırma girişiminde bulunmuş ancak netice alamamıştır. Polonya’da suç-
landırma Ulusal Meclis tarafından üçte iki çoğunlukla yapıldıktan sonra,
Fransa ve Rusya’dan farklı olarak yargılama özel bir mahkeme olan Yüce
Divan tarafından yapılmaktadır. Görüldüğü gibi her üç ülkede de suçlan-
dırma sonucunda devlet başkanının görevden alınması,
nitelikli çoğunluk
ve karmaşık prosedürler
nedeniyle oldukça zorlaştırılmıştır.
Yarı-başkanlık modelinde devlet başkanının konumunu güçlendiren diğer
bir yetki grubu
yasamaya ilişkin yetkileridir. Bu yetkiler,
kanun önerisinde
bulunma, kanunları veto etme ve kararname çıkarma yetkisidir
. İlk olarak,
Rusya ve Polonya’da devlet başkanları, kanun önerisinde bulunma yetkisine
sahipken Fransa’da cumhurbaşkanı kanun önerisinde bulunamamaktadır.