Rusya
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı
226
227
başkanı ile hükümetin barışçıl birlikteliğinden söz etmek mümkündür.
Rusya’da, yürütme içi politikada, başkan hakimdir. Başkan önemli
atamalarda ve politikalarda son sözü söyleme hakkına sahiptir. Yürütme
içi anlaşmazlıklar siyasi gözlemciler tarafından yürütmenin işlerliği
açısından önemli bir sorun olarak değerlendirilmemiştir.
125
Protsyk’nin
bahsettiği daha az çatışmacı ilişkinin oluşmasında, gerek
Yeltsin’in
gerekse
Putin’in başbakan, bakan ve bakan yardımcısı atamalarını
genellikle siyasi kariyere sahip kişiler arasından değil, teknokratlar ve üst
düzey bürokratlar arasından yapmış olmasının da payı vardır.
126
Rusya’da devlet başkanı-başbakan ilişkileri, Yeltsin döneminde birkaç
istisna dışında, genel olarak barışçıl bir nitelik arz etmektedir.
Buna
rağmen,
Yeltsin, Mart 98-Ağustos 99 tarihleri arasında beş,
Putin ise Şubat
2004 ve Eylül 2007 tarihleri arasında iki hükümeti, kamuoyunun veya
parlamentonun görüşünü dikkate almadan görevden almıştır.
Yeltsin,
dokuz yıllık başkanlığı döneminde altı başbakan ve sekiz hükümetle
çalışmıştır.
127
Dolayısıyla devlet başkanları, birkaç istisna dışında,
kendisine bağlı ve tabî başbakanları atamakta zorluk çekmemişlerdir.
White, Rusya’nın başkanlık değil,
süper/hiper başkanlık olarak tarif
edilmesine neden olan yetkilerden birinin devlet başkanının hükümeti
dilediği zaman görevden alabilmesi olduğunu belirtmektedir.
128
Devlet başkanlarının başbakanları görevden alması, yürütme-içi
çatışmadan (yanlış politikalar, düşük performans, fikir ayrılıkları) ziyade
farklı gerekçelerle açıklanmaktadır. Sakwa, ikinci döneminde
Yeltsin’in
(1996-2000), başbakanları sıklıkla azletmesini; bozulan sağlığı ve
ülkedeki ekonomik krizin yanı sıra kendi oluşturduğu sisteme meydan
okumayacak, kendisi, ailesi ve yakın çevresini için tehdit oluşturmayacak
bir “halef” bulma gayretiyle ilişkilendirmektedir. White ise, 1998’de
Başbakan
Chernomyrdin’in görevden alınmasını, başbakanın ülke
içinde ve dışında artan rolü karşısında
Yeltsin’in duyduğu kıskançlığa
bağlamaktadır.
129
125
Oleh Protsyk, “Intra-Executive Competition Between President and Prime Minister: Patterns of Ins-
titutional Conflict and Cooperation under Semi-Presidentialism”, 2006, http://www.policy.hu/prot-
syk/Publications/PolStudiesIntraExConflict.pdf, Erişim:26.04.2013, s.229-230
126
Hans
Oversloot ve Ruben Verheul, “Managing Democracy: Political
Parties and State Duma in
Russia”, 2006, http://www.tandfonline.com/doi/pdf/10.1080/13523270600855795, Eri-
şim:23.01.2014, s.386.
127
Sakwa,
Russian Politics and Society, s.116.
128
White,
Understanding Russian Politics, s.334.
129
Thomas Sedelius, “The Tug-of-War Between President and Prime Ministers, Semi Presidentialism
in Central and Eastern Europe”, 2006, http://oru.diva-portal.org/smash/get/diva2:136841/FULL-
TEXT01.pdf, , Erişim:26.04.2014, s.158-159.
Rusya
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı
228
229
Yürütme-içi çatışmaya gösterilebilecek en önemli örnek,
Yergeny
Primakov
kabinesi döneminde (1998-99) yaşanmıştır.
Yeltsin’in ikinci
başkanlığı döneminde Mayıs 1999’a kadar görevde kalan
Primakov
Hükümeti
, ekonomiyi istikrara kavuşturmayı ve Duma ile iyi ilişkiler
geliştirmeyi başarmasına rağmen
Yeltsin tarafından görevden alınmıştır.
Bu dönemde devlet başkanı ve başbakan arasındaki ilişkiler düşmanlık
seviyesine gelmiştir.
Primakov, başbakanlığı döneminde yolsuzlukla
mücadele kampanyası başlatmış,
Yeltsin ve ailesini de ilgilendiren
yolsuzluk iddialarını araştıran başsavcının çalışmalarını desteklemiş ve
daha da önemlisi gelecek başkanlık seçimlerinde en güçlü aday olarak
sivrilmişti.
130
Primakov, eski Sovyet güvenlik örgütleriyle, savunma, içişleri
ve dışişleri bakanları ile yakın bağlantıları olan birisiydi ve ekonomi
politikalarının yanı sıra devlet başkanının nüfuz alanındaki dış ve iç siyasi
konularla da ilgilenmeye başlamıştı.
Primakov’un popülaritesinden ve
bağımsız hareket etmesinden hoşlanmayan
Yeltsin, onu görevden alarak
kendisine sadık
birisini,
Sergei Stepashin’i başbakan olarak atamıştır.
131
Putin
döneminde (2000-2008) ve
Putin ile
Medvedev’in koltuklarını
değiştirdikleri
tandem döneminde (2008-2012) yürütme içi ilişkiler daha
az çatışmacı bir seyir izlemiştir.
Yeltsin döneminde
isyankâr başbakanlar
çıkmış ve
Yeltsin başbakanları görevden almada oldukça istekli davranmış
olsa da,
Putin, başbakanını veya atadığı devlet görevlilerini görevden alma
konusunda pek hevesli olmamıştır.
Putin’in aktif başkanlığı döneminde
başbakanlar,
başkana bağlı idarecilere dönüşmüşlerdir.
132
Rusya siyasal tarihinde devlet başkanı-hükümet ilişkilerinde ilginç bir
durum,
Putin’in görev süresinin sona ermesiyle yaşanmıştır.
Anayasa gereği iki dönemden fazla üst üste devlet başkanı seçilemeyen
Putin, yerine Medvedev’i aday göstermiş; Medvedev, devlet başkanı
seçildiğinde kendisi de başbakanlık görevini devralmıştır.
Dönemin özelliği, güçlü başkan-zayıf hükümet şeklindeki genel
görünümün bu dönem için geçerli olmamasıdır. Zira
Putin’le aynı elit
çevreye mensup
Medvedev’den beklenen,
Putin destekçisi elitlerin
önceliklerini bazı esnekliklerle birlikte hayata geçirmekti. Seçimlerde
130
White,
Understanding Russian Politics, s.81-82.
131
Sedelius, “The Tug-of-War Between
President and Prime Ministers, Semi Presidentialism…”, s.159.
132
Thomas Sedelius ve Olga Mashtaler, “Two Decades of Semi-Presidentialism:Issues of Intra-Executive
Conflict in Central and Eastern Europe 1991-2011”, 2013, http://www.tandfonline.com/doi/pdf/10
.1080/21599165.2012.748662, Erişim: 26.04.2014, s. 7-8.