56
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
çoklu taşıma, lojistik, temiz şehir ulaşımı ve ulaşım alt yapısı ücretlendirme politikası gibi alt sektörlerden
oluşan Ulaştırma Politikası kapsamında ele alınan (Kuşçu, 2011: 79-84) ve AB için yeni pazarlara gidiş,
yeni talep alanlarının da AB coğrafyasına erişimi anlamına gelen çok sayıda ve çeşitli büyüklüklerde
ulaştırma ve taşımacılık projesi yürütülmektedir. AB inisiyatifiyle başlatılan ve Orta Asya üzerinden Asya
ile Avrupa’yı birbirine bağlayan projelerin büyük bölümü ya yapım aşamasındadır ya da yakın gelecekte
yapılması planlanmaktadır. 1990’lı yıllara kadar uzanan bir planlama geçmişine sahip olmakla birlikte, bu
ulaştırma yatırımları dahilindeki Orta Asya’daki bazı projelerin, AB’nin kendi iç ekonomik sorunlarından
olumsuz yönde etkilendiği de bir gerçektir (Fedorenko, 2013: 17). Bununla birlikte oldukça belirgin hale
gelmiş ve büyük programlar olarak kurgulanmış olan iki tanesini ele almak gereklidir: TRACECA ve
INOGATE.
AB’nin ‘21. Yüzyılın İpek Yolu’ olarak adlandırdığı TRACECA (Transport Corridor Europe-
Caucasus-Asia/ Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaştırma Koridoru), kısaca doğu-batı ekseninde çok modlu
ulaştırma sağlamak üzere geliştirilen, 1993 yılında başlatılmış ve günümüzde 14 ülkenin katılmış
bulunduğu bir ulaştırma koridoru programıdır (Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan,
İran, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Romanya, Tacikistan, Ukrayna ve Özbekistan) (TRACECA,
2016a). Asya ve Avrupa arasında etkin ve uygun ulaştırma bağlantıları kurarak bölgesel ekonominin
gelişmesini sağlamayı amaçlayan program, beş temel alanda projelerden oluşmaktadır: Deniz ulaştırma,
havayolu rotaları, kara ve demiryolları, ulaştırma altyapısı ve ulaşım güvenliği. İlk etapta TACIS
kapsamında ve Avrupa Komisyonu tarafından fonlanmışken, 2009’dan itibaren üye devletler tarafından
finanse edilmektedir. Oldukça uzun ve çok modlu ve çok ülkeli olması itibariyle karmaşık bir sistem
ortaya koyan TRACECA dahilinde kara, demir ve denizyolları güzergahındaki noktaları belirlemek
mümkündür (Ovalı, 2008: 159-160): Denizyolu rotasında Karadeniz’de Odesa, İliçevsk, Köstence, Varna,
Burgaz, İstanbul, Samsun, Batum, ve Poti limanları, Hazar Denizi’nde Bakü, Türkmenbaşı ve Aktau
limanları. Kara ve demir yolu rotalarında; Batıda Ukrayna’dan İliçevsk’e uzanan kara ve demiryolu hattı,
UngenyKlimentovo ve Un-Kurchugan demiryolu hattı, 4. TEN Koridoruna bağlanan ve Türkiye sınırları
içinden İstanbul-Samsun-Trabzon-Batum/Vale/Gümrü karayolu hattı, İstanbul-Sivas-Kars-Gümrü
demiryolu hattı, Batum-Tiflis ve Poti-Tiflis demiryolu hatları, Tiflis-Erivan kara ve demiryolu hattı,
Tiflis-Bakü kara ve demiryolu hattı, Erivan-Bakü kara ve demiryolu hattı, Türkmenbaşı-Buhara kara ve
demiryolu hattı, Türkmenbaşı-Taşkent kara ve demiryolu hattı, Semerkand-Duşanbe/Kulab kara ve
demiryolu hattı, Duşanbe-Oş-Bişkek karayolu hattı, Taşkent-Oş- Irkeshtam/Torugart karayolu hattı,
Semerkand-Oş/Calalabad kara ve demiryolu hattı, Semerkand-Kulkuduk-Beyneu karayolu hattı,
Semerkand-Buhara-Beyneu karayolu hattı, Navoi-Kulkuduk-Beyneu demiryolu hattı, Türkmenabad-
Taşavuz-Beyneu demiryolu hattı, Beyneu-Aktau demiryolu hattı, Aktau-Beyneu-Alma Ata-Druzhba kara
ve demiryolu hattı, Lugovaya-Bişkek-Balıkçı kara ve demiryolu hattı, Duşanbe-Kulab-Rangkul karayolu
hattı.
Hala devam eden bir projeler bütünü olarak TRACECA kapsamında son dönemlerde öne çıkan bir
proje örneği, ‘Lojistik Merkezleri ve Deniz Otoyolları II’ projesi çatısı altında başlatılan, TRACECA
koridoru boyunca Çin sınırından başlayıp Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden
Avrupa’da son bulacak güzergahta blok tren rotası oluşturulması projesi olan İpek Rüzgarı Projesi’dir.
2012’de İzmir’de imzalanan Mutabakat Zaptı’yla başlanan projenin amacı, kapıdan kapıya yapılan yük
trafiğinin, Avrupa-Kafkasya- Asya Demiryolu koridoruna kaydırılması amacıyla gelişmiş elektronik
altyapı ile bilgi alışverişi yapılması ve hızlı konteynır blok tren rotasının oluşturulmasıdır (Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, 2016).
INOGATE ise, üye ülkeler arasında enerji politikası alanında işbirliği kurulmasını amaçlayan bir
başka AB programıdır. 1996 yılında Bakü Girişimi ve Doğu Komşuluk Politikası kapsamında başlatılmış,
ve günümüzde Doğu Avrupa, Kafkasya ve Orta Asya’dan 11 ortak ülkeyle yürütülen
(Türkiye,Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova,
Tacikistan, Türkmenistan, Ukrayna ve Özbekistan) programın dört ana hedefi şunlardır: AB iç enerji
piyasası temelinde üyelerin enerji piyasalarının yakınsanması; enerji güvenliğinin geliştirilmesi;
sürdürülebilir enerjinin geliştirilmesi ve yatırımcıların enerji projelerine yönlendirilmesi (INOGATE,
2016a). Enerji politikası, enerji güvenliği, enerji gümrükleri, enerji standartları, enerji piyasaları, enerji
yatırımları, enerji istatistikleri ve yenilenebilir enerji gibi alt konuları kapsama alan INOGATE, 1996-
2008 arasında 51, 2009-2014 arasında ise 29 projeye destek vermiş, günümüzde ise 4 büyük projenin
finansmanı devam etmektedir. Trans Kafkasya-Karadeniz Gaz Koridoru Projesi (Azerbaycan, Gürcistan,
57
Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Şahin/Çin ve Avrupa Birliği’nin Yeni İpek Yolu Girişimleri ve Orta Asya’ya
Kazakistan ve Türkmenistan) ve Orta Asya İçin Sürdürülebilir Enerji Programı-CASEP (Kazakistan,
Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan) devam eden projelere örnektir (INOGATE, 2016b).
Sonuç: YİY Kapsamında AB-Çin İlişkileri
AB ile Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin başlangıcı olan 1975 yılından itibaren, iki taraf
arasındaki ilişkiler temel ortaklıktan kapsamlı stratejik ortaklığa doğru gelişmiştir. 2003 yılında Kapsamlı
Stratejik Ortaklık yapısının kurulmasını ardından, 2013 yılında ÇİN ve AB liderleri ‘Çin-AB Stratejik
İşbirliği Gündem 2020’yi ilan etmişler, 2015 yılından itibaren Xi Jinping’in Avrupa ziyaretleriyle, bu
gündemde yer alan adımlara bir hız verilmeye başlanmıştır (Yanyi, 2015: 61-62). Bununla birlikte Çin’in
AB alanıyla somut işbirliği girişimlerinin daha önce başladığını görmek mümkündür.
2011 yılında kısaca ‘16+1’ olarak anılan belirgin bir adım, Çin’in 11 AB üyesi (Bulgaristan,
Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya ve
Slovenya) ve beş aday-potansiyel aday ülke (Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya, Sırbistan ve
Karadağ) ile başlattığı işbirliği forumudur. Bu girişim Çin tarafından AB-Çin ilişkilerinin yerini alacak
bir girişim değil, bu ilişkileri tamamlayacak bir adım olduğu ifade edilmiştir. Çin yatırımlarının
cazibesiyle etkilenmesi beklenen Merkez ve Doğu Avrupa (MDA) ülkeleriyle kurulan bu bağ, Çin
açısından hem AB içinde Çin yanlısı bir blok oluşturulması hem de bu ülkelerle kalıcı işbirliğinin
sağlanması için önemli olmuştur. Neticede 2013 yılında bu işbirliği kurumsallaşmış, Çin Dışişleri
Bakanlığı Pekin’de bir Çin-MDA İşbirliği Sekreterliği kurmuştur (Fallon, 2015: 145-146). Çin’in Tek
Kuşak, Tek Yol stratejisinde Avrupa’nın önemli konumu, işte bu işbirliğinde ortaya konan projelerde
kendini göstermiştir. 2014 yılında Çin-MDA ülkeleri toplantısı sonucunda, yeni bir Asya-Avrupa kara-
deniz kombine ulaştırma serbestliğinin sağlanması kararı alınmış (Belgrad-Budapeşte demir yolu ile
Yunanistan’ın Pire limanı), Çin’in yoğun altyapı yatırım planları söz konusu olmuştur.
Çin açısından Tek Yol, Tek Kuşak politikasıyla somutlaştırılmaya çalışılan YİY girişimi, AB ile
olan ilişkilerin geliştirilmesi için yeni bir avantaj olarak değerlendirilmektedir. İpek Yolu Ekonomik
Kuşağı, yani Tek Kuşak, Çin’i Avrupa’ya Orta ve Batı Asya üzerinden bağlarken, Deniz İpek Yolu, yani
Tek Yol, Quanzhou, Fujian eyaletinden başlayıp Güneydoğu Asya, Doğu Asya ve Afrika’ya uzanmakta
ve Avrupa’ya ulaşmaktadır; Tek Kuşak, Tek Yol’la Venedik’te buluşmaktadır (Men,2015:13). Wang
Yiwei’ye göre (2015:100), bu sadece basit bir ikili ilişkiler gelişimini sağlamayacak, Çin ile Avrupa
arasında kıtalararası ilişkilerin gelişmesinin de yolunu açacaktır. Kara ve deniz İpek Yolları, Merkez
Avrupa’yı Doğu Afrika’ya, Pasifik ve Hint Okyanusları’nı Akdeniz’e bağlayacaktır. Ayrıca Çin’in batıya
açılmasıyla, doğu komşu bölgeleri olarak Orta Asya ve Moğolistan da bu gelişme hareketinden istifade
edecektir. Avrupa ise Çin’le olan bağlarını yeniden keşfedecek, doğu-batı bütünleşmesini yeni bir düzeye
taşıyarak, küreselleşmeyi daha kapsamlı hale getirecektir.
Avrupa tarafından ise, Çin’in bu yaklaşımına daha temkinli bir mesafede durulmaktadır, AB resmi
düzeyde Çin’in bu stratejisine henüz cevap vermemiştir. Tek Kuşak, Tek Yol AB için henüz somutlaşma
düzeyi belirgin olmayan bir girişimdir; her ne kadar Çin/Asya’yı Avrupa’ya amacı öne sürülse de, bir
diğer amaç yol üzerinde bulunan ülkelere kalkınma yoluyla istikrar kazandırmaktır ve kalkınma, güvenlik
konusunun da gündeme gelmesi demektir (Wacker, 2015: 88). Yeni İpek Yolları’nın tek tek Avrupalı
ülkelere ya da AB’ye getirecekleri de somutlaşmamıştır ve belli bir mekanizma da henüz söz konusu
değildir. Dolayısıyla Çin ile AB’nin daha fazla ortak platformda birlikte hareket etmeleri, ilişkileri bu
kapsamda geliştirmeleri ihtiyacı bulunmaktadır.
Tüm bu ilişkilerde Orta Asya’nın konumuna bakıldığında, Çin’in Orta Asya bölgesine YİY
kapsamında yaklaşımının tamamen ekonomik gerekçelerle destekli ve kendi faydasını gözeterek hareket
ettiği görülürken, Orta Asya ülkelerinin kalkınma ihtiyaçları doğrultusunda bu yatırımları kabul etmekte
olduğu, ancak Çin’e bağımlılık düzeylerinde Avrupa Birliği diğer aktörlerle olan ilişkileri gereği dikkatli
davrandığı görülmektedir. Orta Asya, sadece Asya’nın değil, Avrupa ve Çin’in YİY projelerinin de
ortasında olma kaderini yaşamakta, gelecek ve gelişme beklentileri taraflarla ilişkilerinde en önemli rolü
oynamaktadır.
KAYNAKÇA
Chin, T. (2013). “The Invention of the Silk Road, 1877”, Critical Inquiry, V 40, N 1, (Autumn), pp. 194-219.
Clinton, H. R. (2011). “Remarks on India and the United States: A Vision for the 21st Century”, U.S. Department of State.
Erişim: http://www.state.gov/secretary/20092013clinton/rm/2011/07/168840.htm 01.03.2016.
Fallon, T. (2015). “The New Silk Road: Xi Jinping’s Grand Strategy for Eurasia”, American Foreign Policy
Interests, V 37, N 3, pp. 140-147.
Fedorenko, V. (2013). The New Silk Road Initiatives in Central Asia, Rethink Paper 10, Rethink Institute, USA.