Eker,
Avrupa Birliği’nin Yeni Mottosu ‘Farklılıkta Birlik’ ve Türkçenin ‘Farklılıkta Birlik’teki Yeri
53
mışlardır. ‘Ev dili’ olarak kayıtlara
geçmemekle birlikte, Tatarca konuşurların sayı-
sının 2000 civarında olduğu tahmin edilmektedir (Euromosaic III 2004: 276).
Yüzyıllardır Polonya’da dağınık şekilde yaşayan Tatar Türkleri, Slav dilleri karşı-
sında dillerini büyük ölçüde yitirmelerine karşılık, dinî kimliklerini bir ölçüde ko-
ruyarak varlıklarını sürdürmektedirler.
28. T.C. Çalışma Bakanlığının resmî rakamları (31.12.2005) farklıdır. Raymond-
Grimes ’da verilenler, Fransa ve Hollanda örneklerinde olduğu gibi, yarı yarıya
hatta üçte iki oranında daha azdır. Türkiye Cumhuriyeti Çalışma Bakanlığının
resmî rakamlarına göre Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan toplam Türk vatandaşı
sayısı 3,127,691’dir.
29. Birleşik Krallık’taki Hint dilleri vb. dünyanın başka coğrafyalarından gelen göç-
men topluluklarının kullandığı dillere
Yerli olmayan diller (İng.
Non-indigenous
languages) adı verilmektedir. AB kurumları Türkçeyi de bu kapsamda değerlen-
dirmektedirler.
30. Örneğin, Almanya’da 2007 yılı içinde kabul edilen yeni Göç Yasası’na göre,
yeni evlenen ve Almanya’ya eşinin yanına gelecek olan eş, Almanca sınavına
katılacak, sınavda başarılı olamazsa, 400 saat dil uyum kurslarına katılmak zo-
runda kalacaktır. Kurs sonunda yapılacak Almanca sınavında yine başarılı ola-
mazsa, sınır dışı edilecektir. Bu ve buna benzer hükümlerin yasa taslağında yer
almasının, aile birliğini parçalayabilecek bir girişim olabileceği görüşlerine ilgili
bakan ‘Eğitim de anayasal bir haktır.’ cevabıyla karşı çıkmıştır.
31.
Avrupa Ombudsmanı; AB kurum ve kuruluşlarında kötü yönetim ile ilgili konu-
lardaki şikâyetleri soruşturan bağımsız ve tarafsız bir kurumdur (bk.
http://ombudsman.europa.eu).
32.
Türkçe
konuşan azınlıkların ve bu azınlıklara mensup her ferdin etnik, kültürel ve
dinsel kimliğine saygı göstermenin yanı sıra bu kimliğin dile getirilmesi, korunması
ve geliştirilmesi maksadıyla
BADAŞ giriş bölümünde yapılan atıflar ve 7. maddede
belirtilen amaçlar ve ilkeler çerçevesinde uygun şartlar oluşturulmalıdır. BADAŞ
çerçevesinde Türkçe için talep edilebilecek uygun şartlar şu başlıklar altında topla-
nabilir: Eğitim: ilk, orta öğretim vd. düzeylerde ana dilini kullanabilme (m. 8), Adlî
makamlar: Hukukla ilgili süreçlerde yazılı ve sözlü alanda
ana dilini kullanabilme
(m. 9), İdarî otoriteler ve kamu hizmetleri: Yerel yönetim hizmetleri ile ilgili süreç-
lerde yazılı ve sözlü alanda Türkçeyi kullanabilme (m. 10), Medya: Türkçe yayın
yapacak en az 1 radyo, 1 tv kanalı kurulması ve 1 günlük gazete yayımlanması (m.
11), Kültürel etkinlikler ve fırsatlar: Kütüphaneler, video kütüphaneleri, kültür mer-
kezleri, müzeler, arşivler, akademiler, tiyatrolar ve sinemalar, edebi çalışmalar, film
yapımı, yeni teknolojilerin kurulması vb. hususlarda imkân sağlanması (m. 12),
Ekonomik ve toplumsal hayat: Toplumsal hayatta Türkçenin kullanılmasını engel-
leyen her türlü yasal düzenlemenin kaldırılması, bankacılık
faaliyetleri çerçevesinde
çek, senet vb. mali dokümanlarda, hastahanelerde, sosyal tesislerde Türkçenin kul-
lanılabilmesi, tüketici hakları ile ilgili açıklamaların Türkçe yapılması (m. 13) vd.
Ulusal Azınlıkların Korunması İçin Çerçeve Sözleşmesi’nde, benzer şekilde,
ana di-
linin kullanılması ile ilgili hakların Türkçe konuşurları için talep edilmesi durumun-
da sağlanması gereken haklar ana hatları ile şu şekilde sıralanabilir: Radyo, televiz-
yon, sinema gibi her türlü yayın aracıyla yayın yapabilme (m. 9), her türlü yayın
aracından Türklerin kimliklerini temel unsurları olan dil, din, gelenek ve kültürel
bilig
, Bahar / 2009, sayı 49
54
mülkiyetini korumak üzere özel şartlar oluşturabilme (m. 5), Türkçenin, Türklerin
çoğunlukta bulunduğu bölgelerde idarî makamlar tarafından da konuşulmasının
sağlanması (m. 10), Türkçe ad ve soyadının kullanma hakkının
verilmesi ve bu
hakkın resmen tanınması (m. 11), kamuya açık geleneksel yer adları, sokak adları
ve topografik işaretlerin Türkçe belirtilmesi (m. 11), Türkçenin her düzeyde öğreti-
lebilmesi (UAKÇS m. 14, BADAŞ m. 8), Türkçe öğretecek öğretmenlerin yetiştiril-
mesi ve okul kitaplarına ulaşımın sağlanması (UAKÇS m. 12, 13, BADAŞ m. 8),
Türkçe konuşurlarının dilbilimsel bağları bulunan başka ülkelerdeki şahıslarla özgür
ve barışçı ilişki kurma hakkının engellenmemesi, gerektiğinde sınırötesi işbirliğini
teşvik edecek önlemler alınması (UAKÇS m. 17, 18) vd.
33. AB karar alma mekanizmalarını etkilemede önemli rol oynayan STK’larının
sayısı yalnızca Brüksel’de 1000’i bulmaktadır (Avrupa Komisyonu Türkiye Dele-
gasyonu,
AB Türkiye Görünüm, Sonbahar 2007, Sayı: 9, s. 6).
34. bk. http://www.eblul.org
35. bk. http://annanplan.com, http://www.athensnews.gr/CyprusPlan
36. EPSO
tarafından 22 Kasım 2007-7 Ocak 2008 arasında açılan ve yalnızca AB
üye devletlerinden birinin vatandaşlarının müracaatlarının kabul edileceği,
ana/asıl dilleri Bulgarca/Romence olan çeşitli mesleklerden eleman temin sınavı-
nın ‘diller bilgisi’ ile ilgili şartları şu şekildedir: 1. Asıl dil Bulgarcayı/Romenceyi
mükemmel derecede bilmek 2. İngilizce, Fransızca veya Almanca bilgisi (birinci
zorunlu kaynak dil), 3. İngilizce, Fransızca, Almanca bilgisi (ikinci kaynak dil).
İkinci maddede seçilenden farklı olmak zorundadır.
37. http://petitions.pm.gov.uk/Turklang
38. Rum ve Türk Kıbrıslıları temsil eden Kıbrıslı bir AP üyesi olduğunu ileri süren
Matsakis 21.03.2007 tarihli mektubunda çokdilli Avrupa kurumlarında Türkçe-
nin de resmî dil olmasını talep ederek şu gerekçeleri sıralamıştır: ‘(1) Türkçe bir
üye devletin resmî dilidir (2) AB vatandaşı 5 milyondan fazla kişi arasında temel,
bazı durumlarda tek iletişim aracı Türkçedir (3) Türkçenin resmî dil yapılması,
İşgalci Türk Ordusunun (!) Kıbrıs Türklerine dayattığı izolasyonun kaldırılmasına
yardımcı olabilir (!) (4) Türk halkına, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik için yaptığı
müracaatın ciddiye alındığını göstererek AB’ye olan güveni güçlendirir (5) Kıbrıs
hükûmetinin, Kıbrıslı Türklerin ait oldukları AB ailesi ile bağlarının güçlendiril-
mesine verdikleri önemi ifade eder.
’
39. Aynı çevreler, 2007–2013 arasında yaklaşık 30
Avrupa ülkesini kapsayan
Sokrates Avrupa eğitim programı çerçevesinde ‘Lingua: Dil öğretiminin ve öğ-
renimin sağlanması’ başlığı altında ‘Hayat Boyu Öğrenim Programı’, AB
Sokrates Eğitim ve Öğretim-Lingua–2 vb. dil öğrenim ve öğretim programların
AB ülkelerinde kullanılan bütün dilleri kapsadığı ve Türkçenin kullanımını teşvik
eden başvuruların da, gerekli şartları taşıması durumunda, bu programa kabul
edileceğini belirtmektedir (bk. http://ec.europa.eu, www.abhaber.com).