Ercan, Gökdeniz,
Girişimciliğin Gelişim Süreci ve Girişimcilik Açısından Kazakistan
75
hazır giyim ve deri mamul üretimi, etilen – polietilen ve polimer film üretimi,
altın ve petrol arama - çıkarma, rafineri inşası, konut ve otel inşası, inşaat
malzemeleri üretimi, tarım aletleri ve makine üretimi, plastik mamul üretimi,
matbaa,
ambalaj malzemesi, kombina et tesisi ve konserve üretimi sahala-
rında uygun yatırım fırsatları bulunmaktadır. Ayrıca bu alanlarda yapılacak
yatırımlar Kazakistan devleti tarafından öncelikli olarak desteklenmektedir
(Sayarı 2007: 5-6, Yeni Avrasya Stratejileri: 26-27).
Kazakistan pazarında Türkiye’den gelen ürünlere güven duyulmakta; bu
ürünler kaliteli olarak değerlendirilmekte ve fiyatına göre çeşitli gelir grupları
tarafından rağbet görmektedir. Kazakistanlı tüketicilerin zihinlerinde var olan
bu olumlu bakış açısı, değerlendirilmesi gereken bir fırsat olarak görülüp,
istismarına müsaade edilmeden daha da güçlendirilmelidir.
Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal İstatistik Merkezinin 1 Nisan 1997
tarihinde ya-
yınladığı verilere göre, ülkede kayıtlı 1,029 girişimin 161’i Rusya, 159’u Türkiye,
90’ı Almanya, 75’i ABD, 31’i Güney Kore ve 513’ü diğer ülkelere aittir (Yeni
Avrasya Stratejileri: 31). Bugün itibariyle ülkede faaliyette bulunan girişim sayı-
sında önemli ölçüde artış olduğu gözlemlenmektedir. Dolaysıyla Kazakistan
yabancı girişimciler için çok cazip bir ülke durumuna gelmiştir.
Yabancı girişimlerin artması, Kazakistan ekonomisine olumlu olarak yansı-
mıştır. Ülkede yüksek ihracat gelirleri ve doğrudan yabancı yatırımdaki artış-
ların etkisiyle, 2006 yılında tenge, dolar karşısında güçlenmeyi sürdürmüştür.
Bunun yanında, güçlü iç talep ve istikrarlı ihracat ile 2006 yılında %10.6’lık
ekonomik büyümeye ulaşılmıştır (Asian Development Bank: 2007, ADB
Outlook: 2007).
Kazakistan’da daha büyük yatırımlar yapabilmek için Türkiye’den giden
girişimcilerin aşmaları gereken en önemli engel finansman sorunu olarak
ortaya çıkmaktadır. Bu yolda Türk Eximbank’ın çeşitli projelere kaynak ak-
tarması ve ülke riski sigortası uygulamalarını devreye sokması, girişimcilerin
pazarda daha etkin ve kalıcı faaliyetlerde bulunmalarını sağlaması açısından
oldukça olumlu gelişmelerdir.
Diğer taraftan, Kazakistan’ın hemen her şeh-
rinde hava limanı ve demiryolu ağı olmasına karşın, karayolu ve demiryolu
ağlarının yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Ayrıca ülkede kombine
taşımacılığının da geliştirilmesi diğer bir zorunluluktur. Bu bağlamda 20 Ocak
2002 tarihinde faaliyete geçerek İstanbul - Almatı arasında konteynır taşıyan
Avrasya Konteynır Treninin oldukça faydalı olduğu görülmektedir. Demiryol-
larının yeniden yapılandırılması için bir milyar dolarlık kaynak ile yeni bir
proje başlatılmıştır (DEİK 2007: 16).
Kazakistan’daki bütün girişim imkânları ve teşviklere karşın,
hemen hemen
piyasanın genelinde gayri resmi uygulamalara rastlamak da mümkündür.
bilig, Bahar / 2009, sayı 49
76
Burada vurgulamak gerekir ki, resmi iradenin dışında gelişen bu tarz olumsuz
uygulamalar, özellikle yabancı yatırımcıları çok güç durumlarda bırakabilmek-
tedir. Öte yandan, ticaret ve yatırım ile ilgili kararların tümünün, eski Politbüro
geleneğinin bir uzantısı şeklinde hala hükümetin üst kademelerinde alınması,
başta katı bürokrasi olmak üzere, birtakım sorunları da
beraberinde getirebil-
mektedir. Bunun yanında Kazakistan Hükümeti tarafından yatırım teşviki ko-
nusunda alınan bazı kararların, valilikler tarafından uygulamaya konulmaması
da önemli bir pürüz niteliğindedir. Yine gümrük vergilerindeki sık değişimler,
gümrük denetim sisteminde yaşanan aksaklıklar, bankacılık sektörünün henüz
gelişme aşamasında olması ve çek kullanılmaması sonucu ortaya çıkan sorun-
lar girişimcilik açısından dikkat edilmesi gereken diğer hususlardır (Sayarı
2007: 6, Yeni Avrasya Stratejileri: 31). Kısaca, Türkiye’den giden girişimcilerin
Kazakistan’da yatırım yapma kararlarını etkileyen en önemli unsur, ekonomik
ve siyasi istikrarın sürekliliğidir (Aksoy vd. 2006: 399).
Kazakistan Milli Bankası tarafından yürütülen kararlı ıslah çalışmaları kapsa-
mında bankacılık sektöründe bir dizi güçlendirme ve özelleştirme uygulamala-
rıyla sektör kalitesi önemli ölçüde artmıştır. 1995 yılında 130 olan banka sayısı,
ıslah çalışmaları sonucunda 2002 yılında 38’e düşmüştür (UNESCAP 2003: 8).
Kazakistan’da yabancı işgörenler için alınması gereken çalışma lisansları,
bürokratik işlemlerin fazla olması ve yüksek fiyatlar
gibi nedenlerden ötürü
sorun olabilmektedir. Bu konuda bazı düzenlemeler yapılsa da, Kazak iş
gören alt sınırının %70 oranına çekilmesi ve çalışma lisanslarının 2 yıllık
olarak verilmesi nedenleriyle çeşitli sıkıntılar yaşanmaktadır (DEİK 2007: 16-
17). Özellikle çalışma izin süresinin 2 yıl olması nedeniyle, Türkiye’den giden
girişimciler, nitelikli iş gören ihtiyacını küresel ekonomik sistemle 1990’ların
henüz başında tanışma imkânı bulan Kazak vatandaşlarından sağlamak du-
rumunda kalmakta ve bu süreç içerisinde birçok sorunlarla karşılaşmaktadır.
Nitelikli işgören temini, Türkiye’den giden girişimcilerin Kazakistan’da karşı-
laştığı diğer büyük ve karmaşık sorunlarla kıyaslandığında çözümü daha
kolay gibi gözükse de, önemini korumaktadır.
4.
Sonuç ve Öneriler
Bir kavram olarak girişimcilik değişik tanımlarıyla, algılanış biçimleriyle ve karşı-
ladığı gereksinimlerle tarihin değişik dönemlerinde değişik işlevler üstlenmiş
fakat hep var olmuştur. Öyle ki insanoğlu, tabiatla olan etkileşimi sürecinde,
gerek sorunlara çözüm bulmakta ve gerekse çevreye uyum sağlama konusunda
girişimcilik zihniyetinden son derece faydalanmış ve faydalanmaya devam
etmektedir. Girişimciliğin bu tarihi işlevselliliği, onun öneminin sürekli artmasını
sağlamıştır. Girişimciler, tarihin her döneminde değişik
belirsizliklerle dolu ve
anlaşılması iyiden iyiye zorlaşan gelecek karşısında, hep yaşadıkları topluma
farklı biçimlerde katma değer sağlamışlardır.