Carl gustav jung



Yüklə 3,33 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə52/138
tarix18.06.2018
ölçüsü3,33 Mb.
#49331
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   138

SENTETİK Y A  DA YAPICI YÖNTEM

159


çok bakımdan hastanın kendi gibi, o da sinirli. Ortaklaşa ilgilendikleri bir­

çok  sanat  dalı  var.  Hastanın  kişiliği  arkadaşımnkinden  daha  kuvvetli. 

Arkadaşlıkları  aşırı  derece  samimi  olduğundan  ve  hayatın  birçok  başka 

olanağını dışladığından, ideal dostluklarına karşın, ikisi de sinirli ve sinir­

lenmeleri  birtakım  vahşi  sahnelere  neden  olmakta.  Bilinçdışı  bu  yolla 

aralarına mesafe koymaya çalışmakta, fakat buna kulak asmamaktadırlar. 

Kavga,  genelde,  bunlardan  biri  yeterince  anlaşılmadığını  farkettiğinden, 

birbirleri  ile  daha  açık  konuşmalarım  üstelediğinden  başlamaktadır, 

böylece,  üzerine  her  ikisi  de  içlerini  dökmeye  karar  veriyorlar.  Doğal 

olarak çok geçmeden gene anlaşamıyorlar, daha beter bir sahne izliyor bu 

kez.  Eh,  hiç yoktan  bu  da fena sayılmaz.  Bu  kavga, ne zamandır bir türlü 

bırakmak istemedikleri hoşlanma ve zevkin yerine geçmekteydi. Özellik­

le hastam, her ne kadar her sahne «onu aşırı derecede yoruyor»  idiyse de, 

en  yakın  arkadaşı  tarafından  anlaşılmamanın  verdiği  o  tatlı  acıyı  duy­

madan  edemiyordu.  Hastam  çoktan  beri  bu  dostluğun  marazi  bir  hal 

aldığını farketmişti, ancak sahte bir tutku, bu arkadaşlığı kurtarmanın hâlâ 

bir yolu olduğuna inandırmıştı ona. Vaktiyle annesi ile arasında abartılı ve 

fantastik bir ilişki vardı,  annesinin ölümünden sonra da duygularını arka­

daşına aktarmıştı.

Analitik (nedensel-indirgeyici) yorum :  Bu  yorum tek bir cümle  ile 

özetlenebilir:  «Irmağın karşı yakasına geçmem (yani arkadaşımla ilişkimi 

kesmem) gerektiğinin farkındayım, ama arkadaşımın beni tutup saran kol­

larını  açmamasını  istiyorum  —   çocuksu  bir  arzu  bu,  annenin  o  çok  iyi 

bildiğim  sarılışı  ile  bana  sarılıp  kendisine  doğru  çekmesini  istiyorum.» 

Arzunun  uygunsuzluğu,  olayların  geniş  çapta  kanıtladığına  göre,  güçlü 

eşcinsellik  altakıntılarmda.  Yengeç  onu  ayağından  yakalıyor.  Hastanın 

kocaman  «erkek»  ayakları  var,  arkadaşı  ile  olan  ilişkisinde  erkek  rolü 

oynuyor,  buna  tekabül  eden  cinsel  fantezileri  var.  Ayak  çoğu  kez  erkek 

uzvunu  canlandırır.  Tam  yorumu  şöyle:  arkadaşını  bırakmak  iste­

memesinin  nedeni,  onun  için  duyduğu  cinsel  isteklerini  bastırmış 

olmasıdır.  Bu  arzular,  bilinçli  kişiliğin  eğilimi  ile  hem  ahlâksal  hem  de 

estetik bakımdan  uygunsuz olduğundan,  bunlar bastırılmıştır,  dolayısıyla 

aşağı  yukarı bilinçdışı  sayılır.  Kaygısı,  onun  bastırılmış arzusuna tekabül 

etmektedir.  Bu  yorum  hastanın  yüce  dostluk  idealini  yerin  dibine



160

ANALİTİK PSİKOLOJİ

batırmaktadır.  Analiz  esnasında,  bu  noktada,  bu  yoruma  karşı  çıkamaz­

dım  elbette.  Bir  süre  önce  bu  olaylar eşcinsellik  eğilimi  konusunda  onu 

ikna  etmiş  bulunduğu  için,  kendinin  hoşuna  gitmese  de  bu  eğilimini 

kolayca kabul  ederdi. Tedavinin bu noktasında böyle bir yorumda bulun­

muş  olaydım,  herhangi  bir direnme  ile karşılaşmazdım.  Hoş  olmayan  bu 

eğilimin  verdiği  acıyı,  anlayışı  sayesinde  yenmişti.  Ama  bana:  «Niçin 

hâlâ bu düşü analiz edip duruyoruz?  Söylediklerinizi ne zamandır biliyo­

rum.»  diyebilirdi  pekâlâ.  Nitekim  bu  yorum  hastaya  yeni  bir  şey  söyle­

memekte;  dolayısıyla  ilginç  ve  etkin  bulmuyor.  Böyle  bir  yorum 

tedavinin başlangıcında imkânsız olurdu, çünkü hastanın aşırı iffeti hiçbir 

surette  böyle  bir şeyi kabul  etmezdi.  Anlayış  «zehiri»nin küçük dozlarla, 

titizlikle  verilmesi  gerekiyordu;  ta  ki  daha  mantıklı  düşünür  duruma 

gelinceye  dek.  Analitik  ya  da  nedensel-indirgeyici  yorum  yeni  bir  şeye 

ışık tutmazsa, aynı  şeyin  türlü çeşitlemelerini göstermekte devam ederse, 

olası  arketip  motiflerinin  aranma  zamanı  gelmiş  demektir.  Nedensel- 

indirgeyici  yöntemin  bu  durumda  bazı  sakıncaları  vardır.  Bir  kere  has­

tanın çağrışımlarını, örneğin, yengecin kanseri çağrıştırmasını  (crab=can- 

cer)  dikkate  almamaktadır.  Sonra,  özellikle  seçilen  bu  simge  açıklan­

madan  kalmaktadır.  Ana-arkadaş  niçin  yengeç  olarak  canlandınl-mak- 

tadır?  Daha  güzel,  daha  plastik  bir  figür,  bir  su  perisi  olabilirdi.  «O  bir 

yandan  kız niteliğinde, onu çekiyor, bir yandan erkek niteliğindeki o, alta 

düşüyor»  vb.  Bir ahtapot,  bir ejder ya da balık da aynı görevi  görebilirdi. 

«Üçüncü  olarak  da,  nedensel-indirgeyici  yöntem,  düşün  özel  bir  olay 

olduğunu  ve  dolayısıyla  alabildiğine  ayrıntılı  bir  yorum,  yengeci,  hiçbir 

zaman  sadece  arkadaşa  veya  anneye  götüremez,  aynı  zamanda  süjeye, 

yani  düşgörenin  kendine de götürmesi  gerekir.  Düşgörenin  kendidir tüm 

düş;  hem  ırmak,  hem  sığlık,  hem  yengeçtir,  daha  doğrusu,  bu  ayrıntılar, 

süjenin bilinçdışındaki koşullarını ve eğilimlerini dile getirmektedir.

Bu çerçeve  içinde aşağıdaki  yeni  deyimleri  kullanmam  gerekti:  düş 

imgelerini gerçek objelerle eşit gören her yorumu, obje (nesne) düzeyinde 

yorum diye adlandırıyorum. Buna karşı, düşün her bir bölümünü ve içinde 

rol  alan  herkesi  düşgörenin  kendine  götüren  yoruma  da  süje  düzeyinde 

yorum diyorum. Obje düzeyindeki yorum analitiktir, çünkü, düş içeriğini, 

dış  durumlara  götüren  belleğin  komplekslerine  ayırmaktadır.  Süje




SENTETİK YA  DA  YAPICI YÖNTEM

161


düzeyindeki  yorum  sentetiktir,  çünkü  bellekteki  kompleksleri  dış  neden­

lerinden  ayırır,  bunları  süjenin eğilimleri  veya bütünü  oluşturan parçaları 

olarak görür ve yeniden süje ile birleştirir. (Herhangi bir yaşantıda, sadece 

nesneyi  değil,  ilkin  ve  her  şeyden  önce,  kendimi  yaşarım,  doğal  olarak 

yaşantıyı  kendi  kendime  açıklamam  koşuluyla.)  Bu  durumda,  düşün 

bütün  içerikleri,  öznel  içerik bakımından simge olarak ele alınır.  Sentetik 

veya yapıcı yorum süreci  süje düzeyinde bir yorumdur.

Sentetik (yapıcı) Yorum:

Hasta,  ortadan  kaldırılması  gereken  engelin  kendinde  olduğundan 

habersizdir:  aşılması güç ve daha ileri gitmesini engelleyen bir sınır çizgi­

sidir bu. Gene de bu engeli aşmak olanaklıdır.  Ancak,  tam  bu sırada özel 

ve hiç beklenmedik  bir tehlike çıkmaktadır ortaya  —  geri  geri, aşağılara 

doğru  hareket  eden  ve  birlikte  düşgöreni  de  sürüklemek  isteyen  (insan- 

olmayan, ya da insanaltı olan) hayvana benzer bir şey. Bu tehlike gizli bir 

yerde ortaya çıkan ve tedavisi olanaksız (ezici) öldürücü bir hastalığa ben­

zeyen  bir  şey.  Hasta,  arkadaşının  onu  engellediğini  ve  aşağılara  doğru 

sürüklemeye  çalıştığını  söylemekte.  Buna  inandığı  sürece,  arkadaşını 

«kalkındırmaya»,  eğitmeye  ve  ıslah  etmeye  çalışmaya  devam  etmesi 

gerekmektedir;  kendisinin  aşağılara  sürüklenmesini  durdurmak  için,  boş 

ve anlamsız,  idealistçe çabalama zorunda kalmaktadır. Arkadaşı da, hasta 

ile aynı durumda olduğu için, benzer çabalarda bulunmak zorundadır. Biri 

ötekinin  üstüne  çıkmaya  çalışan,  dövüşen  horozlar  gibidirler.  Biri  ne 

kadar yükseğe sıçrarsa, öteki  o kadar acı çekmektedir. Niçin mi? Her biri 

suçun  diğerinde  olduğuna  inandığı  için.  Süje  düzeyinde  yorum  bu 

çılgınlıktan  kurtarmaktadır:  düş,  hastaya,  içinde,  sınırı  aşmasını,  yani bir 

durumdan  ya  da  davranıştan  diğerine  geçmesini  engelleyen  bir  şey 

olduğunu  göstermektedir.  Davranış  değişikliği  olarak  bir  yer  değiştirme 

şeklindeki  yorumu  bazı  ilkel  dillerdeki  ifade  tarzlarında  görülmektedir. 

«Gitmeyi  düşünüyorum»  sözü  «gitme  noktasındayım»  (üzereyim)  gibi 

ifade  edilmektedir.  Düş  dilini  anlaşılır kılmak  için  ilkellerin  psikolojisin­

den  ve  tarihsel  simgecilikten  sayısız  paralellere  ihtiyacımız  var,  çünkü 

düşler,  temelde  bütün  geçmiş  evrim  çağlarındaki  işlevsel  olanakların



Yüklə 3,33 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   138




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə