109
S
İ Y A S E T V E
K
Ü L T Ü R
D
E R G İ S İ
milletlerini simgeleyen yirmişer bronz heykel dikilecekti. Zajti’nin bir diğer planı
Gül Baba Türbesi yakınlarında Turan ülkelerinden gelecek değişim öğrencilerinin
kalacağı bir yurt inşa etmekti. Böylece bu öğrenciler yirmi dört cilt olarak planlanan
Türk-Turan ansiklopedisini ve uluslararası Turan öğrenci defterini yazacaktı.
39
Ancak II. Dünya Savaşı nedeniyle bu planların hiçbiri uygulamaya geçememiştir.
1990’ların ikinci yarısından itibaren Macar Turanizmi bir dirilme dönemine
girdi. 1998’de Turán dergisi tekrar yayımlanmaya başladı. Ancak 2011’de herhangi
bir açıklama yapılmaksızın derginin faaliyetleri durduruldu.
40
Macaristan’da her yıl
düzenli olarak Macar-Turan Vakfı aracılığıyla [Magyar-Turán Alapítvány] Kurultáj
ve bunun yanı sıra Macarların Ulusal Toplantısı [Magyarok Országos Gyűlése]
gerçekleştirilmeye başlandı. Ancak her iki hareket de radikal olarak nitelendirilmiş,
aktüel politikadan dışlanarak bir alt kültür hareketi olarak görülmüştür.
41
Günümüzde Avrupa Birliği ile olan sorunları, ekonomik sıkıntılar, komşu
ülkelerle Triyanon sonrası ortaya çıkan sınır problemleri, Macaristan dışında yaşayan
Macarların sorunları vb. Macarları yeni arayışlara yönlendirmektedir. Bu sebeple
Macarların yüzünü tekrar Doğuya dönmeleri gerektiği şeklindeki fikirlerin uzun
bir aradan sonra tekrar dillendirildiği görülmektedir. Ancak bu Doğu sadece Ural-
Altaylıları içine alan bir doğu değildir. Rusya, Çin gibi ülkelerle olan işbirlikleri de
bu bakış düşüncenin etki alanına girmektedir. Bu yeni dönem hareketlenmelerinin
Turancılık düşüncesini ne yönde etkileyeceği, onunla ilişkisi, zaman zaman
politikacıların da katıldığı bu kurultayların, toplantıların ülke siyasetini ne kadar
etkileyebileceği zamanla ortaya çıkacaktır.
______________________
1 MÜLLER, Max F. The Languages of the Seat of War in the East, with a Survey of Three Families of
Languages, Semitic, Arian, Turanian,
Williams and Norgate, London, 1855, 92.
2 VÁMBÉRY Ármin (1832-1913) Batı Avrupa’da ve Macaristan’da Türklük biliminin kurucusu olarak
bilinmektedir. Viyana’da J. Hammer-Purgstall ile karşılaştıktan sonra Türk dili alanındaki çalışmalarına
ağırlık vermiştir. 1857’de Macar Bilimler Akademisi’nin maddî yardımıyla İstanbul’a gelmiştir.
İstanbul’da özel dersler vermeye başladıktan sonra 1859’da Rıfat Paşa’nın evinde tarih, coğrafya ve dil
dersleri vermiş, siyasi ve sosyal ilişki kurmuştur. Türkler ve Türk diline ilişkin çaba ve çalışmalarıyla
bilim çevrelerinde ün kazanan Vámbéry 1861’de Macar Bilimler Akademisi’nin haberleşme üyeliğine
seçilmiştir. İstanbul’da dört yıl kaldıktan sonra Peşte’ye dönen Vámbéry Macar Bilimler Akademisi’nin
desteğiyle Türkistan gezisine çıkar. 1861 yılı sonunda tekrar İstanbul’a döner ve birkaç ay kaldıktan
sonra İran’a gitmek üzere yola çıkar. Tahran’da Mekke’den dönen Türkistanlı hacılarla birlikte Reşit
Efendi adlı bir derviş olarak Türkistan’a seyahat eder. İngilitere’de yayımlanan bu gezideki gözlemleri
büyük yankı uyandırır. 1870’ten sonra Budapeşte Üniversitesi’ndeki Türk Dili öğretimi görevini
üstlenir. Çağatayca alanında çalışmalar yapar. Macarlarla Türkler arasındaki ilişkilere büyük önem
verir. Özellikle Macarların kökeni ile ilgili olarak Macarcadaki Türkçe alıntılar üzerinde durmuştur. Bu
konuda József Budenz ile ciddi tartışmalara girmiştir. 1870 yılında Budapeşte Üniversitesi’nde kurulan