107
S
İ Y A S E T V E
K
Ü L T Ü R
D
E R G İ S İ
Öte yandan Éva Nagy Kincses’in çalışma-
sından anladığımız kadarıyla Kőrösi Csoma Cemi-
yeti Ekonomi Bölümü [Kőrösi Csoma Társaság
Gazdasági Szakosztálya] doğuya doğru ekonomik
genişleme, hatta göç üzerinde çalışmalara ağırlık
verdi.
31
Trianon Barış Antlaşması’nın yarattığı şok
neticesinde Macar Turancılığı bilimsel içeriğini
kaybetmeye başladı. Dönem gelişmelerinin
Turancı fikirde yarattığı etkiye ilişkin Macar tarih
yazımının önemli isimlerinden Balás Béla Szépvízi
ve Sándor Márki’nin notları dikkat çekicidir:
“Avrupa Sanskritçede kara toprak anlamına geliyor.
Batıyı dinlemeleri ve batıya doğru bakmaları Turan
milletlerinin çöküşüne neden oldu. Avrupa nankör,
Macar’a ne borçlu olduğunu unuttu.”… “Batı kültürü
çökmüş, Turan kültürü çok daha eski, hatta Avrupa
kültürünün her bir öğesi son safhada Turan kökenli.”…
“Daha iyi temellendirmek gerekirse; birleşik ya da en
azından dayanışma halindeki Turanlıların irfanının ve
bütün gayretlerinin en batıdaki merkezinin Macaristan
olması için Attila’nın bin beş yüz, Cengiz Han’ın
yedi yüz yıllık planı dirilebilir.”
32
Budapeşte’de
Attila’nın atlı heykelinin dikilmesi de tam bu
sırada planlanıyordu. Buna göre Margit ve Lánchíd
köprüleri arasında yapay bir ada oluşturulup buraya meydan okurcasına batıya
doğru bakan Attila ve atının heykeli yerleştirilecekti.
I. Dünya Savaşı’nın yarattığı sarsıntı neticesinde Macar Turancılığının Turan
milletlerinin işbirliğine dayalı olma anlayışı güçlendi. 1925’ten itibaren Turani
soyunu kanıtlamak amacıyla Macaristan’da kafatası ölçümleri ve kan grubu
araştırılmaları da yapılmaya başlandı. Ancak bu durum başta Yahudiler olmak
üzere Macaristan’daki azınlıklarda kaygı uyandırmaya başlamıştı. Bununla birlikte
Turancı fikirler Japonya’da ilgiyle karşılandı. Japonya’nın Budapeşte Büyükelçisi
Juichiro İmaoka ve Benedek Balogh Barátosi tarafından 1927’de Daido [Büyük
Fazilet] adında bir Turan cemiyeti kuruldu. Kültürel, politik ve ekonomik işbirliği
planları ve ayrıca Macar-Japon ortak kökeni cemiyet bünyesinde kabul edildi. Hatta
bu dönemde Viyana Büyükelçisi Tani Masajuki’nin girişimleriyle Sovyetler Birliği’ne
karşı bir Macar-Japon casus ağı kurulması da gündeme getirildi.
33
Turanizm
dünya savaşları
döneminde
Macar-Bulgar-
Türk
ilişkilerine
ayrı
bir kutsiyet
ve
ortak bir köken
addetmeye
çalıştı. Ancak
Macar politikasını
ilgilendiren
çıkar
ilişkileri
göz önüne
alındığında
Turancılık, bir
kardeşlikten
çok savaşların
verdiği yıkımdan
Macarların bir
çıkış noktası
arayışıydı.