Demokratik Modernite



Yüklə 26,73 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə74/89
tarix21.06.2018
ölçüsü26,73 Kb.
#50576
növüYazı
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   89

150
arada uluslararası hegemonlar devreye girecek-
lerdir. Ayrıca Kürtleri dört ayrı devletin baskı 
zulüm ve asimilasyon cenderesi arasında par-
çalamak Kürtlerin birleşip ayağa kalkmasını 
önlemek açısından alınan bir tedbirdir. Ayrıca 
bu parçalanmışlık içinde, sistemin kendi Kürt 
işbirlikçilerini oluşturması ve bunları Kürt ira-
desi olarak öne çıkarması, Kürtleri bunlar eliyle 
vurması, Kürdistani bir canlanmanın önünü 
almanın tedbirleri olmaktadır. Neden Kürtlere 
karşı bu kadar önlem alınmıştır? Çünkü Kürt-
ler tarih boyunca hiç bir zaman egemen olma-
mış, çoğunlukla karşıt bir pozisyonda kalmıştır. 
Kürtler içinde iktidar odakları tekleşip siv-
rilmemiş, toplumsal karakter daha belirleyici 
olmuştur. Devletleşmeye gelmeyen bu karakter 
dağınıklık olarak görülse de aslında iktidarın 
tekçi denetimini kabul etmeyen, toplumsal fark-
lılıkların öne çıktığı bir toplumsal formu ifade 
etmektedir. Bu karakteri tarih boyunca istikrar-
la koruyan Kürtler, devletleşmeye gittiklerinde 
bile aşiret konfederasyonu formuyla daha esnek 
bir yapıyı esas almışlardır. Kürtlerin sistemle 
buluşmayan karakteri buyken, merkezi hegemo-
nik uygarlığın dünya sistemi ise iktidarlar ara-
sında paylaşım ve denge sistemidir. Halk irade-
sine ve rengine bu dengede yer yoktur. Kapitalist 
Modernite çağında da bu karakterleriyle Kürt-
ler sistemin en zayıf halkası durumundadırlar.
 Diğer taraftan Kürtler, sistemle buluşmasa 
da alternatif bir sistem olarak kendini örgüt-
lemiş de değildiler. Bu durum hegemon güçler 
tarafından yönlendirilebilir bir pozisyon olma-
yı ifade etmiştir. Bir taraftan Kürtleri isyana 
teşvik, diğer taraftan bölge statükocu devletle-
rini Kürt isyanlarına karşı kışkırtma, ‘tavşana 
kaç tazıya tut’ politikası olarak, hem Kürtleri 
hem egemen devletleri denetleme ve yönlendir-
me politikası olmuştur.  Bu politika ekseninde 
Kürtlerin sisteme teslim olmama arayışı isyan-
ları bastırılmış ya da bastırılmaya devam edilir-
ken soykırım politikaları temelinde katliamlar 
uygulanmaya devam edegelmiştir. Geri kalan-
ların ise  kılıç artıkları olarak asimilasyondan 
geçirilerek beyaz soykırım yöntemiyle kraldan 
daha kralcı olacak kadar egemen ulus içinden 
eritilmesi esas alınmıştır. 
PKK’nin çıkışı iki yüz yıllık Kürt-Türk iliş-
kilerindeki krizin çözümüne yöneliktir.
Soykırımın Kürt halkı şahsında direniş di-
namiklerini ezdiği, yine asimilasyonun ise so-
nuç aldığının düşünüldüğü bir dönemde, PKK 
hareketinin çıkışı, Kürt halkının, üstüne atılan 
betonu parçalayarak yeniden dirilmesi anlamı-
nı ifade etmektedir. PKK, varlık gerekçesinin, 
mücadele gerekliği ve yönteminin ideolojik 
temellerini oluşturmakla işe başlamıştır. İde-
olojik temele dayanarak mücadele PKK’nin te-
mel karakteri olarak ilk oluşum aşamasından 
itibaren belirleyici bir özelliğidir. Elbette çıkış 
koşullarında Reel Sosyalizmin sistem olarak 
varlığını sürdürmesi itibariyle PKK’nin oluşum 
karakterinde etkisi olmuştur. Yine dünyada ve 
Türkiye’de gençlik hareketinin aktif olduğu bir 
dönem olması itibariyle bu gençlik dinamizmin-
den etkilenen bir gerçekliği ifade etmektedir. 
 PKK’nin silahlı mücadele süreci, Kürt Hal-
kı’nın varlığını ve iradesini kabul ettirme mü-
cadelesini ifade etmektedir. Başta Türkiye ol-
mak üzere Kürdistan’ı paylaşan ve Kürdistan’da 
çıkarı olan devletler ‘Kürt yok’ dedikçe PKK 
şahsında Kürt halkı ‘ben varım’ demiştir. PKK, 
varlığında, ulusal kimliğinde, kültürel değer-
lerini yaşatmada ısrarlı olan Kürtlüğün çekim 
merkezi olmuştur.  Diğer taraftan PKK ile so-
mutlaşan özgürlük mücadelesinin temel bir ka-
rakteri de tüm halkları kapsaması ve halkların 
barışını esas almasıdır. Sömürü altında olan bir 
halkın temsili olarak doğması itibarıyla Kürt 
Halkı’nın özgürlüğü başlangıç hedefi olmuştur. 
Aynı zamanda ilk andan itibaren birlikte aynı 
coğrafyada yaşayan halklara da hitap etmiştir. 
İlk oluşumunda Kemal Pir ve Haki Karerlerin 
öncü düzeyde yer almaları bunun somut ifadesi-
dir. Bu temelde bir insanlık hareketi olarak yola 
çıkan PKK, mücadele büyüdükçe tüm halkları 
kapsama anlayışını da daha derinleştirmiş ve 
halkların çekim merkezi olmuştur. 
Halkların kardeşliği ve birliği ile yola çıkan 
PKK’de, tüm halkların iradesinin tanınması 
temelinde onurlu barışın sağlanması mücade-
lenin temel bir karakteridir. PKK bir irade ola-
Evrende tüm canlılar içinde en 
esnek ve yaratıcı zekaya sahip 
olan ve farklı aletler 
kullanarak yaşam ihtiyaçlarını 
karşılayan insanlık bugün 
açlık sınırında yaşamaktadır


151
rak Kürt halkının özgürlüğünü temsil gücüne 
ulaştığı andan itibaren ateşkes ilanı geliştirerek 
Türkiye Devleti’ni halkların barışı ortamına 
çağırmıştır. PKK ile somutlaşan Kürt Halkı’nın 
özgürlük mücadelesi her zaman onurlu barıştan 
yana olmuştur. İlk ateşkes çağrısı 1993 yılında 
Kürt sorununu diyalogla çözme temelinde atı-
lan ilk adımdır. 93’ten bu yana PKK barış çizgi-
sinde ısrar etmektedir. Oysa devletin PKK’nin 
ateşkes çağrılarına cevapları komplolarla karşı-
lık bulmuştur. PKK Kürt halkının örgütlü gücü 
olarak ateşkes geliştirirken, devlet bundan bir 
zayıflık olarak faydalanmak ve hareketi darbe-
lemek istemiştir. 6 Mayıs 1996, 9 Ekim 1998 ve 
15 Şubat komploları ateşkes süreçlerinde bire-
bir hareket Önderliğini hedef almıştır. Komplo 
zihniyeti ile  başta hareket Önderliği ve hareket 
darbelenmek amaçlanmıştır.  15 Şubat komplo-
su bu amaçla tüm uluslararası güçlerin el bir-
liği ile gelişmiştir. Kürt Halk Önderi’ nin esa-
retiyle komplocu güçler Türk ve Kürt Halkları 
arasında kıyasıya bir savaşın fitilini ateşlemeyi 
hedeflemiştir. Komplonun diğer bir sebebi ise 
Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmenin önündeki 
tek direniş kalesi olan PKK ve önderliğini etki-
sizleştirmektir. Bu temelde bugün Ortadoğu’da 
yaşanan çatışmalı kaosun ilk başlangıcı Kürt ve 
Türk Halkları arasında planlanmıştır. 
Uluslararası 15 Şubat komplosunun ilk 
anında, sayın Öcalan halkların onurlu barışın-
dan yana tavrını koyarak bu kaos durumunun 
önünü almıştır. Kürt Halk Önderi’ nin  esarete 
alınması kadar, İmralı sürecinin başlatılması da 
komplo konseptiyle yürütülmüştür. İmralı’da 
Abdullah Öcalan sürekli psikolojik baskı, tecrit 
içinde, tecrit koşullarında tutularak hem Öca-
lan etkisizleştirilmek istenmiş ve hem de Kürt 
halkı, özgürlük hareketi çatışmalı ortama çekil-
mek istenmiştir.
 Kürt Halk Önderi’ nin halkların barışı-
na dayalı paradigmayı geliştirmesi ağır İmralı 
koşullarında gerçekleşmiştir. Kürt Halk Önde-
ri Öcalan komplo karanlığını tüm insanlığın 
kurtuluşu olacak demokratik ulus aydınlığıyla 
parçalamıştır. Halkları düşmanlaştırma kon-
septine karşı halkların onurlu barışının ve birlik-
teliğinin paradigmatik temelini oluşturmuştur. 
PKK’nin oluşumundaki tüm insanlığı kapsama 
karakterini bu sefer paradigmayla temellendire-
rek toplumsal sistemin ana karakteri haline ge-
tirmiştir. Demokratik, ekolojik ve kadın özgür-
lükçü paradigmanın yaşam bulması anlamına 
da gelen demokratik ulus çözümü Kürt ve Türk 
halklarının yüzyıllara sarkabilecek çatışma or-
tamına çekilmesi durumuna karşı, kalıcı barış 
zemininin inşasını ifade etmektedir. Paradig-
manın temeli Kürt Halkı’nın dört parça Kürdis-
tan’da yaşamı birlikte paylaştıkları tüm halk-
larla barış ve demokrasi koşullarında birlikte 
yaşamının inşa edilmesidir. Ayrıca, sadece Kürt 
sorunun çözümü değil, tüm insanlığın farklı 
renkleri ve kültürleriyle birlikte ve iç içe yaşam 
anlayışını oluşturan insanlık barışının paradig-
masıdır. Demokratik ulus-çözümü, egemenlikçi 
uygarlığın tarihsel kökünün çözümlenmesi te-
melinde özellikle de ulus devletin ulusları bir-
birine düşmanlaştıran parçalayıcılığına karşı  
tüm halkların, ulusların, kültürlerin, inançla-
rın barış içinde yaşamasının paradigmasıdır. 
Kürt halkının varlık mücadelesi olan süreç
negatif görevler yani engellerin kaldırılması sü-
recini ifade etmektedir. Yeni paradigmayla artık 
PKK pozitif görevler, yani özgür toplumun zihni-
yet ve kurumlarını inşa sürecine girmiştir. PKK 
yeni paradigmayla sadece merkezi hegemonya-
ya karşıt duruş sergileme ve ulus devlet zihniye-
tini aşmakla yetinmez, demokratik ulusun in-
şasıyla demokratik uygarlığa öncülük eder. Bu 
süreçte PKK’nin misyonu demokratik ulusun 
prototipini kendi yapısında inşa ederek somut-
laştırma ve öncülük etmedir. Oluşum sürecinin 
ideolojik özü, silahlı mücadele sürecinin politik 
belirleyici karakteri hala bugünün de öncülük 
gerektiren sorumlulukları olmakla birlikte, de-
mokratik ulusun inşasına öncülük etmek PKK 
kadrosunun bugünkü sorumluluğu olmaktadır. 
PKK bu yaklaşımla günümüz sosyalist parti-
lerine model teşkil etmektedir.  Yeni paradigma 
reel sosyalizmin eleştirisi ve yaşanan pratikten 
çıkarılan derslerle ve bu mirastan alınan güçle 
sosyalizmin kendini yenileyerek, derinleşerek 
canlanmasıdır. Sadece teorik sonuçlarla yetin-
Özgürlük için karşısında ilk 
mücadele edilerek aşılması 
gereken sorun devletçi ve 
iktidarcı zihniyettir


Yüklə 26,73 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə