Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
358
“OL” EMRİ VE ÂDEM’İN YARATILIŞI
Kur’an’ın ifadeleriyle Evrim Teorisi’nin çeliştiğini savunan-
lar, Âdem’in “Ol” emriyle yaratıldığını, bunun ise Tanrı’nın
Âdem’i doğrudan yarattığını gösterdiğini söylerler. İlgili ayet
şöyledir:
Şüphesiz Allah katında İsa’nın durumu, Âdem’in durumu gi-
bidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona “Ol” demesiyle o da
oluverdi.
Kur’an-ı Kerim, Âli İmran Suresi, 3/59
Kur’an’dan Allah’ın “Ol” emriyle dilediğinin oluşaca-
ğını anlıyoruz. Fakat bu, bahsedilen oluşumun, dünyevi za-
man olarak bir anda gerçekleştiği anlamına gelmez. Allah’ın
“Ol” emrinin yeterli olduğu anlamına gelir. Bazı çevirmenler,
Kuran’da geçen “Ol” emirlerinden sonra gelen Arapça “Fe”
ifadesini “Hemen” diye çevirmişler ve çeviri “Ol demesiyle
hemen olur” şeklinde yapılmıştır. Fakat Kuran’da birçok yerde
geçen “Fe” ifadelerini incelediğimizde, bu ifadenin “sonralık,
bunun üzerine” anlamlarına geldiğini ama geçtiği hemen her
yerde bir sürecin mevzu bahis olduğunu; “anında, hemen” an-
lamları olmadığını görürüz. Birçok kişiyi yanıltan bu çeviri
şekli düzeltilmelidir; ayetlerde kastedilen Allah’ın “Ol” em-
rini takiben, Allah’ın dileğinin kayıtsız, şartsız gerçekleşme-
sidir, yoksa bu gerçekleşmenin süreçsiz olduğu anlaşılmamak-
tadır. Nitekim Kur’an’dan Allah’ın gökleri ve yeri altı günde
(devirde) yarattığını anlıyoruz.
643
Fakat diğer yandan göklerin
ve yerin yaratılışı için “Ol” emrinin yeterli olduğu da şu ayet-
lerden anlaşılmaktadır:
81- Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmaya
kadir değil mi? Elbette, O, yaratandır, bilendir.
643 Kur’an-ı Kerim, Araf Suresi 7/54.; Hud Suresi, 11/7. ; Yunus Suresi ,10/3. ; Furkan
Suresi , 25/59. ; Secde Suresi, 32/4 ; Hadid Suresi, 57/4.
Tanrı İnancı, Dinler ve Evrim Teorisi
359
82- Bir şeyi dilediği zaman, onun emri yalnızca “Ol” deme-
sidir, o da oluverir.
Kur’an-ı Kerim, Yasin Suresi, 36/81-82
Einstein’ın İzafiyet Teorisi ile zamanın mutlak olmadığı,
yerçekimi ve hız gibi evren içindeki parametrelerle değiştiği
teorik bazda ortaya konmuş
644
ve sonra deneysel verilerle de
bu teori desteklenmiştir.
645
Evren içinde bile değişkenliği olan
zamanın, Tanrı’yı bağlayıcı bir niteliği olduğu düşünülemez.
Bu yüzden de Tanrı’nın ‘Ol’ emrinden, dünyevi süreçte anın-
dalığı anlamak için makul bir sebep yoktur. Evrenin 13,7 mil-
yar yaşında olduğu sanılmaktadır
ama bu, Tanrı’nın katında
bir ‘Ol’ emrinin karşılığıdır. Aynı şekilde Kur’an’da ‘Ol’ emri,
İsa’nın yaratılışı anlatılırken de kullanılmıştır:
Meryem dedi ki: “Rabbim, çocuğum nasıl olur benim? Bana
hiçbir insan dokunmadı ki!” Allah cevap verdi: “Allah dile-
diğini işte böyle yaratır. Bir iş ve oluşa karar verdiğinde sa-
dece ona ‘Ol’der, oluverir.”
Kur’an-ı Kerim, Âli İmran Suresi, 3/47.
İsa’nın dünyaya gelmesi ‘Ol’ emrine tabidir, ama Kur’an’da
da anlatıldığı gibi annesi Meryem onu rahminde belli bir zaman
süreci boyunca taşımıştır. Tüm bunlar gösteriyor ki Âdem’in
‘Ol’ emriyle yaratılışından onun dünyevi süre olarak bir anda
yaratıldığını anlamamız gerektiği sonucunu çıkaramayız.
Sonuç olarak, Kutsal Metinler açısından Evrim Teorisi’ni
incelediğimizde en çok tartışılmış olan konu, Âdem’in ve eşi-
nin yaratılışıdır. Johns Hopkins Üniversitesi’nin ünlü fizikçisi
Howard A. Kelly gibi, ‘Âdem ve Havva’nın yaratılışı’ dışında
Evrim Teorisi’ne inandığını söyleyip, insanın yaratılışını Evrim
644 Albert Einstein, İzafiyet Teorisi, 26-28 ve 57-59.
645 Albert Einstein, İzafiyet Teorisi, 46-50 ve 109-114.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
360
Teorisi’nden ayırıp teoriye inananlar bile olmuştur.
646
Fakat
daha önce de belirttiğim gibi Kutsal Metinler’de anlatıldığı
şekliyle Âdem ile eşinin yaratılışının Evrim Teorisi’ne aykırı
olduğunu söylemek, bütün Kutsal Metin yorumcularının pay-
laştığı bir kanaat değildir. Kutsal Metinler için Tanrı’nın var-
lığı, yaratılıştaki merkezi rolü asıl önemli unsurlardır; Tanrı’nın
yaratma metodu olarak kabul edilen bir Evrim Teorisi görü-
şünü, Kutsal Metinler’e dayanarak inkâr etmek kolay değil-
dir. Kutsal Metinler’de birçok zaman ‘araçsal sebepler’ anıl-
madan Tanrı’nın yaratışı anlatılır. Örneğin Kur’an’da, Allah’ın
Zekeriya’yı hiçten yarattığı söylenir. (Kur’an-ı Kerim, Meryem
Suresi, 19/9.) Bu ifadenin; Zekeriya Peygamber’in anne ve ba-
basının, doğum öncesi evrelerinin, çocukluğunun yok sayıl-
ması anlamına gelmediği açıktır. Eğer Âdem’in yaratılışı için
de benzer bir durumun olduğu ve ‘evrim’ gibi aracı bir sürece
atıf yapılmadan -çünkü bu süreci de yaratan Tanrı’dır- anla-
tımın yapıldığı söylenirse, buna Kutsal Metinler’e dayanarak
itiraz etmek bence mümkün değildir. Diğer yandan, Kutsal
Metinler’e dayanarak, onların -özellikle Kur’an’ın- Evrim
Teorisi’ne işaret ettiğini söyleyenlerin iddialarının, zorlama
kabul edilebilecek bazı yorumlardan ibaret olduğunu, Kutsal
Metinler’in Evrim Teorisi’ne işaret ettiğinin neden söyleneme-
yeceği kanaatinde olduğumu da göstermeye çalıştım. Bu ise
beni, Kutsal Metinler adına (özellikle Kur’an) Evrim Teorisi’ne
karşı çıkmadan ve onu desteklemeden bir konum edinebile-
ceğimiz sonucuna; Kutsal Metinler eğer tek hareket nokta-
mız olursa ‘Evrim Teorisi’ne karşı bilinemezci bir yaklaşım’ı
benimseyebileceğimiz yargısına ulaştırmaktadır. Teolojik se-
beplerden dolayı bu teoriye karşı olan bu tutumuma ‘Evrim
Teorisi’ne karşı teolojik agnostisizm’ diyorum ve böylesi bir
646 Ronald L. Numbers, The Creationists, s. 541.
Dostları ilə paylaş: |