Tasarım Delili
401
hem doğa yasaları ile hem de bu oluşumlarla ilgilidir. Bu yüz-
den İnsancı İlke konusu ile beraber bunlar da ele alınacaktır.
4- Canlıların Tesadüfî Oluşumuna Karşı Canlıların Ta-
sarımı:
Sayılan her bir madde kendisinden sonraki maddele-
rin gerçekleşmesi için önşarttır. Canlıların, doğa içinde kalına-
rak natüralizme uygun açıklamasının yapılabilmesi için, tüm
bu önşartların doğa içinde kalınarak açıklanabilmesi gerekir.
Canlıların tarihi her ne kadar ilk canlının ortaya çıkması ile
başlasa da canlılığın tarihinin mümkün olması Big Bang baş-
langıcından itibaren birçok hassas ayarı gerektirmektedir. Fa-
kat tüm bu önşartlar da canlılığın açıklanmasına yetmez, bu
önşartlardan sonraki süreç de açıklanmaya muhtaçtır. Natüra-
list-ateist yaklaşım, Evrim Teorisi’nin mekanizmaları olan do-
ğal seleksiyon ve rastgele mutasyonların canlılığın açıklama-
sını yapmak için yeterli olacağını savunur. Tasarım deliliyle
ise, Evrim Teorisi ister doğru olsun ister olmasın, ister doğal
seleksiyon ve mutasyonlar önemli mekanizmalar olsun ister
olmasın, bunların canlılığı açıklamak için yeterli olmadıkları;
doğal sebepleri kullanarak veya doğal sebepler dışında etkide
bulunarak, Tanrı’nın canlıları oluşturduğu savunulur. Canlı-
ların yapı taşları olan kompleks yapılar ve ilginç özellikler ele
alınarak, natüralizmin mi tasarım delilinin mi canlıların açık-
lamasını daha iyi yaptığı da ilerleyen sayfalarda irdelenecektir.
5- Zihnin Tesadüfî Oluşumuna Karşı Zihnin Tasarımı:
Zihni, canlıların bir bölümü olarak dördüncü maddenin içinde
ele almak da mümkündür, fakat canlılardaki tüm oluşumla-
rın nasıl gerçekleştiğinin gösterilmesi de zihnin açıklanma-
sına yetmez. Hiç şüphesiz zihin ve zihnin en önemli özelliği
olan bilinç, canlıların tüm özelliklerinden farklı, bu evrenin
en olağanüstü özelliğidir. Bu yüzden zihni ayrı bir şık olarak
ele almakta fayda görüyorum. Natüralistlerin başarılı olabilme-
leri için, evren ve canlılar gibi, zihni de sadece doğa içerisinde
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
402
kalarak açıklayabilmeleri gerekir. Diğer yandan, tasarım de-
liliyle, zihnin evreni anlayabilmesinin tesadüfî olasılıkların
arka arkaya gelmesiyle mümkün olmadığı, ancak dış dünya
ve zihin arasında koordinasyonu sağlayan ve bilince bu kapa-
siteyi veren bilinçli bir Güç ile zihnin açıklamasının yapılabi-
leceği söylenir. Bu iddia, zihnin fonksiyonlarını; ruhu, madde
dışı bir cevher olarak kabul etmek suretiyle açıklamaya çalı-
şanlara mahsus değildir. Ruhu, maddenin bir fonksiyonu ve
maddenin belli bir bileşiminde zuhur eden (emergent) özelliği
olarak görenler de, zihnin ancak tasarım sonucu oluşabilece-
ğini; tesadüfî süreçlerin ve mekanizmaların, zihnin mevcut
özelliklerine sahip olmasını açıklayamayacağını savunabilir-
ler. Kitabın bu kısmında, zihnin en iyi açıklamasının natüra-
lizm tarafından mı, tasarım delili tarafından mı yapıldığı kı-
saca incelenecektir.
Natüralizm ile tasarım delilinden hangisinin bu evrenin ve
canlıların daha iyi açıklamasını yaptığı, kısaca özetlenen bu
beş madde çerçevesinde gösterilmeye çalışılacaktır. Başlı ba-
şına çok geniş bir konu olan tasarım deliline ve konunun bir
alt başlığı olan canlılardaki tasarıma, bu kitapta çok sınırlı
bir alanın ayrıldığı unutulmamalıdır. 20. yüzyılda ortaya çı-
kan verilerle, bilimsel desteğinin çok arttığını söyleyebilece-
ğim tasarım delilini, ileride çok daha geniş bir çalışmada da
ele almayı düşünüyorum. Natüralizm hakkında verilecek ka-
rar, Evrim Teorisi’ne nasıl yaklaşılacağını da belirleyecektir.
Tasarım delilinin hakkında verilecek karar ise natüralizm hak-
kındaki kararımızı belirleyecektir; çünkü natüralizm ve tasa-
rım delili birbirini dışlar, bu görüşlerden birinin doğrulanması
diğerinin yanlışlanması anlamını taşır.
Natüralizme karşı tasarım delilinin savunulması, doğa ya-
salarına göre işleyen bir evren görüşüne karşı bu yasaların
ihlal edildiği bir evren görüşü anlamına gelmez. Birçok teist
Tasarım Delili
403
düşünür, Tanrı’nın, evrene, doğa yasalarını ihlal etmeden müda-
halede bulunmasını, Tanrı’nın hikmetine daha uygun bulmuş-
lardır. Buna göre Tanrı, doğa yasalarını araçsal sebep olarak
kullanarak evrendeki oluşumları gerçekleştirir. Bu, bir ressa-
mın fırçayı veya bir marangozun çekici araçsal sebepler ola-
rak kullanarak eserlerini oluşturmalarına benzetilebilir. Böylesi
bir anlayışta, doğa yasalarının ihlali olmadığı için, bu anla-
yış, natüralizm ile daha az çekişmeli bir Tanrı-evren ilişkisi-
nin dile getirilmesi olarak gözükebilir. Bu kısmen doğrudur;
fakat sadece kısmen. Çünkü natüralizm, doğa yasalarını ih-
lal etmese bile, onları araçsal sebep olarak kullanan bir Tanrı
anlayışını da kabul etmez. (Bu konuyu kuantumla ilgili kita-
bımda detaylıca irdeledim.)
Bu kitapta, tasarım delilinin verileri sunulurken; bu tasa-
rımların, Tanrı’nın doğa yasalarını ihlal etmesiyle (askıya al-
masıyla) veya etmemesiyle gerçekleştiğine dair bir iddiada
bulunulmamaktadır. Bu yüzden, natüralizme karşı konum-
landırdığım tasarım delilinin, doğa yasaları çerçevesinde iş-
leyen bir evren görüşüne karşı doğa yasalarının ihlal edildiği
bir evren görüşü anlamına gelmediğini özellikle belirtmek is-
tiyorum. Tasarım delili, doğa içindeki yasalar ve tesadüfî olu-
şumlar çerçevesinde evrendeki oluşumları ve canlıları açık-
lamaya çalışan ateist bir anlayış yerine; evrensel oluşumları
ve canlıları, ancak, bunları oluşturan sürecin arkasında üstün
bir Kudreti, İlmi ve Bilinci kabul edersek açıklayabileceği-
mizi savunan bir anlayışın dile getirilmesidir.
EVRENİN VARLIĞI VE KOZMOLOJİK DELİL
“Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?” sorusu, karşımızda
duran evrenin ve maddenin varlığının bir açıklaması olması
gerektiğini dile getirmek için ünlü felsefeci ve matematikçi
Dostları ilə paylaş: |