EvrimTeorisi indd


Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı



Yüklə 3,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə133/171
tarix06.05.2018
ölçüsü3,27 Mb.
#41533
1   ...   129   130   131   132   133   134   135   136   ...   171

Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

410

doğru olma şansının bulunabileceğini ama entropi yasası ile 

çelişiyorsa doğru olmasının hiçbir şansı olmadığını söyler.

712


Tek yönlü süreçler sonun habercisidir. İnsanın yaşlanma sü-

reci de evrendeki entropinin artışı da böyledir. İlk olarak ent-

ropi yasası ile evrendeki düzensizliğin sürekli arttığı ve sonsuza 

dek sürdürülemeyecek bu sürecin evrenin sonunu gerektirdiği 

anlaşıldı. Aslında bu sonuç, evrenin bir başlangıcı olması ge-

rektiği anlamına da gelmektedir. Bunu şöyle gösterebilirim:

1-  Evrendeki entropi geri çevrilemeyecek şekilde sürekli 

artmaktadır.

2-  Buna göre evrende bir gün termodinamik denge olu-

şacak ve ısı ölümü yaşanacaktır. Kısacası evren ebedî 

değildir, bir sonu vardır.

3-  Geçmiş zaman sonsuz olsaydı, evrende termodinamik 

dengeye gelinmesi ve hareketin durması gerekirdi.

4-  Şu anda hareketin devam ettiğine tanıklık etmekteyiz.

5-  Demek ki evren sonsuzdan beri var olamaz, dolayısıyla 

evrenin bir başlangıcı vardır.

Bilim insanları daha çok entropinin, evrenin sonunu gerek-

tirdiği hususuna yoğunlaşmışlar, fakat evrenin bir başlangıcı 

olduğunu gerektirmesi üzerinde yeteri kadar durmamışlardır. 

Oysa felsefe, teoloji ve kozmoloji alanındaki tartışmalar açısın-

dan evrenin başlangıcı olup olmadığı çok daha önemli olmuş-

tur. Paul Davies, entropi yasasından çıkan bu sonucun başta 

dikkat çekmemesi hakkında şunları söylemektedir: “Sonlu bir 

zamanda tükenecek olan bir şeyin ezelden beri var olmuş ola-

mayacağı apaçıktır. Yani evren sonlu bir zaman önce var ol-

muş olmalıdır. Bu anlamlı sonucun, 19. yüzyılın bilim insan-

ları tarafından gereğince kavranamamış olması enteresandır.”

713


712 Arthur Eddington, The Nature of the Physical World, Macmillan, New York 

(1929), s. 74.

713  Paul Davies, The Last Three Minutes, Basic Books, New York (1994), s. 13.



Tasarım Delili

411

BIG BANG TEORİSİ IŞIĞINDA EVRENİN 

BAŞLANGICI MESELESİ

Evrenin bir başlangıcı olması gerektiği fikrine en güçlü bi-

limsel destek ise 1920’li yıllardan başlayarak geliştirilen Big 

Bang Teorisi ile geldi. Big Bang ve Tanrı isimli kitabımda, bu 

teorinin neden bilimsel ve felsefî kriterler açısından başarılı 

bir teori olduğunu; bu teorinin gözlemsel verilerle desteklen-

mesi, sağlam matematiksel yapısı ve alternatif tüm görüşlere 

üstünlük sağlaması gibi özelliklerine dayanarak göstermeye 

çalıştım. Bu teoriyle gözlediğimiz evrenin başlangıç zama-

nının aşağı yukarı hesaplanması ve bu başlangıcı takip eden 

süreçlerin ayrıntılı bilgisinin edinilmesi mümkün oldu. Artık 

içinde bulunduğumuz evrenin başlangıcı olup olmadığı değil, 

bu başlangıcın tam olarak ne zaman olduğu tartışma konusu-

dur (Bilimsel hesaplama yöntemleri ile elde edilen veriler, 13,7 

milyar yıl önce bu başlangıcın olduğunu göstermektedir). Bu 

teoriye göre evren çok sıcak ve çok yoğun bir nokta olarak 

başlamış, daha sonra sürekli genişleme sürecinde bu sıcaklık 

ve yoğunluk düşerken galaksiler, yıldızlar ve gezegenler oluş-

muştur ve bu süreç hâlâ devam etmektedir.

Natüralist-materyalist bir evren görüşünü benimseyen-

ler, tarih boyunca, evrenin öncesiz ve sonrasız olduğunu, bir 

başlangıcı bulunmadığını, bu yüzden kendi dışında hiçbir se-

bebe ihtiyacı bulunmadığını savunmuşlardır. Her ne kadar 

Big Bang Teorisi’nin delilleri yıllar geçtikçe güçlenince ve 

bu teoriye karşı ciddi hiçbir alternatif kalmayınca, natüralist-

ateist görüşü benimseyenler, kendi yaklaşımlarıyla bu teoriyi 

uzlaştırmaya çalışmış olsalar da; eğer tarih boyunca natüra-

list-ateist yaklaşımı benimseyenlerin evren görüşlerini ince-

leyecek olursak, bu teorinin nasıl natüralist-ateist beklentilere 

tamamen ters bir evren tablosunu bilimsel olarak ortaya koy-

duğunu anlarız.



Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

412

Natüralist-ateist anlayışı benimseyenler, Tanrı’nın yerine 

evreni koymaya çalışır. Bunu yaparken, bilinçsiz bir madde 

yığını olsa da; ezelî ve ebedî, milyarlarca gök cismini barın-

dıran, ezelden beri var olan, ihtişamlı, bağımsız bir evreni sa-

vunarak kendi tanrısını yüceltmişlerdir. Oysa Big Bang Teo-

risi ile evrenin geçmişinin, tenis topundan küçük bir tekillik 

olduğu; hareketsiz-ihtişamsız-başlangıçlı küçük bir nokta ol-

duğu anlaşılmış oluyor. Bu tekillik elbette yokluktan varlığa 

geçişin nasıl olduğunu göstermez; yokluk, bilimin konusu ola-

madığı için bunun bilimsel bir göstergesi olamaz. Fakat bu te-

killiğin bilimsel olarak tanımsız olması, bu tekilliğin yokluk 

olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğunu gösterir. Ev-

renin başlangıcında, tekillik dediğimiz durumda, bütün fi-

ziksel yasalar çökmüş durumdadır; yani tekilliğe dair soru-

lar artık fiziksel değil, metafiziktir. Tekilliğin yokluk olarak 

değerlendirilmesi hiç de zorlama değildir; çünkü birincisi, te-

killiğin olduğu aşamada uzay ve zaman yoktur, uzay ve za-

man dışı bir madde ise var olamaz. İkincisi ise, fiziksel for-

müllerde tekillik aşamasında sonsuz değerler ortaya çıkar ve 

maddî hiçbir değer sonsuza eşit olamayacağı için bu durum 

fiziksel yasaların çöküşünü, yani fiziğin dışına çıkıp metafi-

ziğe geçtiğimizi gösterir.

Teizm, evrende görülen ihtişamı, evrenin kendi marifetine 

değil, evrenin Yaratıcı’sına gönderme yaparak açıkladığı; ev-

reni başlangıçlı, bağımlı, hareket bahşedilmiş bir varlık olarak 

tanımladığı için tarih boyunca teizm tarafından ortaya konan 

evren görüşüne Big Bang Teorisi uygun bir evren tablosu or-

taya koymuştur. Eğer evrenin başlangıcındaki tekilliği bir var-

lık olarak kabul edersek, o zaman Big Bang Teorisi sayesinde, 

evrenin başlangıcı minicik bir noktaya indirilip değersizleşti-

rilmiş ve yokluğa yaklaştırılmış olur; bu açıklamadan şüphe 

edenler, önce milyarlarca yıldızlı evreni, sonra da küçücük bir 



Yüklə 3,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   129   130   131   132   133   134   135   136   ...   171




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə