Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
199
RAKİPLERE ÜSTÜNLÜK,
MATEMATİKSELLİK VE EVRİM TEORİSİ
Ernst Mayr bilim tarihi incelendiğinde, bilimsel teorilerin
reddedilmesinin gerçek sebebinin bu teorilerin apaçık yanlış-
lanması olmadığını, daha basit ve daha muhtemel bir teorinin
ortaya konmasının eski teoriyi bir kenara bıraktırdığını savu-
nur. Yeni teorinin -özellikle biyolojide- olasılıkçı yoruma da-
yanan bilimsel çıkarımlara uyduğunu; mutlak deliller arama-
mak gerektiğini söyler. Bilim insanının pragmatik olduğuna
ve yeni bir teori ileri sürülünceye kadar eskisinden memnun
olduğuna dikkat çeker. Darwin’in de bu şekilde düşündüğünü
ve Evrim Teorisi’nin, matematiksel deliller gibi mutlak oldu-
ğunu ileri sürmediğini; bu teorinin, türlerin ayrı ayrı yaratı-
lışından daha muhtemel olduğu için kabul edilmesi gerekti-
ğini söylediğini belirtir.
411
Ernst Mayr, Evrim Teorisi’nin bilim
felsefesi alanında ifade edilmiş çeşitli kriterleri karşılamadığı
eleştirisinin farkındadır ve alternatif görüşlerden daha muh-
temel olduğu temeline dayandırarak eleştirileri bertaraf et-
meye çalışmaktadır. Bence Mayr, ‘var olan teoriler arasında
en iyi alternatifi bulmayı’ bilimin metodu olarak takdim eder-
ken haklıdır; bu yaklaşımın, naif tümevarımcı yaklaşımdan
da yanlışlamacı yaklaşımdan da bilimin doğasını tarifte daha
başarılı olduğu kanaatindeyim. Modern Evrim Teorisi’nin en
ünlü isimlerinden biri olan Mayr’ın yaklaşımı böyleyken, gü-
nümüzde birçok evrimci biyoloğun bu teoriyi matematik bir
kesinlik gibi sunması veya fizikteki yer çekimi teorisi gibi
gözlemlenebilme ve matematiksel yasalara sahip olma gibi
erdemleri olmasa da yer çekimi yasasıyla aynı epistemolo-
jik değerde sunması gibi yanlışların yapıldığına dikkat çek-
mek istiyorum. Mayr bunu biyolojinin kendine özel doğasına
411 Ernst Mayr, The Growth of Biological Thought, s. 26-27.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
200
bağlarken haklıdır, fakat nedeni saptamamız epistemolojik de-
ğerde bir fark oluşturmaz.
Michael Ruse, Evrim Teorisi’nin, Malthus’un matematik-
sel yaklaşımını kullandığını ifade etmektedir.
412
Malthus’un
yaklaşımına göre, gıda kaynakları aritmetik olarak artarken,
nüfus geometrik olarak artmaktadır, bu yüzden bu gıda kay-
naklarından yeterince faydalanamayıp ölenler olacaktır.
413
Bu
matematiksel yaklaşım Evrim Teorisi’nin ayırt edici özelliği
olan yeni özellikli türlerin, cinslerin, familyaların oluşumu
için hiçbir şey söylemez. Aynı şekilde popülasyon genetiğinde
(population genetics) yapılan matematik hesaplar da yeni bir
türün ‘nasıl oluştuğu’ hakkında matematiksel bir veri veya
matematiksel bir yasa vermekten uzaktır.
414
Evrim Teorisi ile
uğraşan bilim insanlarının yaptığı matematiksel işlemlerin, Ev-
rim Teorisi’nin ayırt edici özelliği olan, yeni özellikleri olan
türlerin, evrim ile oluşması ile alakalı olup olmadığı önemli-
dir. Evrim ile uğraşan bir bilim insanı, dünyada var olan pan-
daların sayısını, pandaların kilosunu, son 40 yılda sayılarının
değişimini matematiksel verilerle hesaplayabilir. Bu matema-
tiksel veriler veya pandalar yok olursa bu olayın nedeninin
açıklanması, Evrim Teorisi’nin temel iddiasının delilleri ola-
rak değerlendirilemez. Çünkü bu anlatımlarda matematiksel
dil kullanılsa bile; ne pandanın diğer bir türden oluşumunu
gösteren matematiksel bir yasa, ne de pandadan yeni bir tü-
rün oluşumu ile alakalı matematiksel bir veri mevcut değildir.
Sonuçta fiziki evrenin tarihini anlamada kullanılan matema-
tiksel yasalar ve verilerin benzerini canlıların tarihini anla-
mada bulamayız.
412 Michael Ruse, Taking Darwin Seriously, s. 158.
413 Thomas Robert Malthus, An Essay on The Principle of Population, s. 13-18.
414 Egbert Giles Leigh, Adaptation and Diversity, Freeman Cooper Company, San
Francisco (1971), s. 225-243.
Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi
201
Yeni-Darwinciliğin en ünlü temsilcilerinden -bazılarınca
en ünlüsü- kabul edilen Mayr, Evrim Teorisi’nde matematik
aranmaması gerektiğini şöyle anlatmaktadır: “…Bu gösterişli
başarılar matematiğin sınırsız bir prestij kazanmasına sebep
oldu. Bu da Kant’ın ünlü betimlemesi olan, gerçek bilimin
doğa bilimleri içinde bulunabileceği, çünkü bu bilimlerin ma-
tematiksel olduğu yargısı ile sonuçlandı. Eğer bu yargı doğ-
ruysa, Darwin’in ‘Türlerin Kökeni’ kitabının bilimsellik açı-
sından yeri nedir? Sürpriz olmayacak bir şekilde, Darwin’in
matematik hakkında az bilgisi vardı. Niteliksel ve tarihi bi-
limler veya kompleks sistemler ile ilgilenen bilimler hakkın-
daki yanlış yargılar, biyolojinin aşağı kategoride bir bilim ol-
duğuna dair kibirli bir kanaatin ortaya atılmasına sebep oldu…
Sistematik ve evrimsel biyolojinin çoğunda matematiğin kat-
kısı çok azdır.”
415
Görüldüğü gibi en ünlü evrimciler de Ev-
rim Teorisi’nin matematiğe dayanmadığını kabul etmektedir-
ler. Bu da, bilimsel kriterlere uygunluğu matematiksel olmakta
anlayan anlayışın kriterlerini de Evrim Teorisi’nin karşılama-
dığını göstermektedir.
PARADİGMANIN ETKİSİ
Özellikle Thomas Kuhn’un, 1962 yılında ‘Bilimsel Devrim-
lerin Yapısı
’ (The Structure of Scientific Revolutions) kitabını
yayımlamasından sonra ‘paradigma’ terimi bilim felsefesinin
çok sık kullanılan kavramlarından biri oldu. ‘Paradigma’ bi-
lim insanlarının dünyaya bakış açılarını belirleyen, yapılan
bilimsel çalışmaların temel önkabullerini dikte eden, ayrıca
bilimsel faaliyetin oluştuğu ve kontrol edildiği sosyolojik or-
tamı ifade eden genel çerçevedir.
416
Thomas Kuhn’un bahse-
dilen eseri, II. Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizce yazılmış
415 Ernst Mayr, The Growth of Biological Thought, s. 39-41.
416 Thomas S. Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yapısı, s. 103-111 ve 240-251.
Dostları ilə paylaş: |