Tasarım Delili
431
kalsaydı, Güneş Sistemimizi oluşturacak yoğunlukta
hammadde kalmamış olacaktı.
724
OLASILIK HESAPLARIYLA
FİZİKÎ DÜNYADAKİ TASARIMLAR
Canlılığın varlığı, bahsedilen bu çok kritik oluşumların hep-
sinin birden gerçekleşmesine bağlıdır. Daha önce de belirtil-
diği gibi bir sonucun gerçekleşmesi için gerekli olan olasılık-
ların hepsi birbirleriyle çarpılır. Eğer bunu, sırf burada ve bir
önceki başlıkta örnek olarak verdiğimiz yirmi maddeye uy-
gularsak hesabın şöyle yapılması gerekir:
S:
{1. maddenin olasılığı x 2. maddenin olasılığı x ………
x 20. maddenin olasılığı}
Yirmi maddedeki fiziksel oluşumların hepsi canlılığın olu-
şumu için olmazsa olmaz şartlardandır. Bunlardan bir tane-
sini bile değiştirmemiz canlılığı imkânsız kılacaktır. Bunlar
gibi canlılığın oluşumu için gerekli daha birçok olmazsa ol-
maz şartın aslında hesaba katılması gerekir; verilen yirmi ör-
neğin geniş bir kümenin ufak bir dilimi olduğu unutulmama-
lıdır. Kısacası doğa yasaları ile sabitlerdeki hassas ayarlarla
ilgili olguların oluşma olasılığının her birinin birbirleriyle ve
fiziksel oluşumlardaki olmazsa olmaz şartlarla çarpılması ge-
rekmektedir.
Fizikî dünyadaki canlıların varlığı için gerekli oluşumlar-
dan sadece iki tanesini ele alarak, evrende ne derece olağa-
nüstü hassas ayarların gerçekleştirildiğini göstermek istiyorum.
Bunlar gibi binlerce olmazsa olmaz şart olduğunu ve bunların
hepsinin birbirleriyle çarpılması gerektiğini lütfen unutmayın:
724 Bunlara örnekler için bakınız: Michael J. Denton, Nature’s Destiny, The Free
Press, New York (1998); John Barrow-Frank Tipler, The Anthropic Cosmolo-
gical Principle; John Leslie, Universes; Paul Davies, The Accidental Universe;
Hugh Ross, The Creator and the Cosmos.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
432
Birinci örnek olarak, evreni meydana getiren başlangıçtaki
‘patlamanın’ şiddetindeki hassas ayarı ele alalım. Evrenin ge-
nişleme hızını bu başlangıç belirlemektedir; bu genişleme hızın-
daki ufak bir değişiklik, sadece canlıların oluşamaması değil,
aynı zamanda galaksilerin ve yıldızların da oluşamaması anla-
mına gelmektedir. Bu genişleme hızındaki kritik ayar 10
60
’ta
1’dir; yani, 10
60
’ta 1’lik bir değişiklik bile galaksilerin ve can-
lılığın oluşamaması anlamına gelmektedir.
725
10
60
, Dünyamız-
daki tüm atomların toplamından da büyük bir sayıdır: ‘Trilyon
x trilyon x trilyon x trilyon x trilyon’a eşittir. Eğer Dünya’nın
herhangi bir kum tanesinin içinde var olan milyonlarca ato-
mun içine bir atom saklasanız ve Dünya’daki atomlardan rast-
gele bir atom çeken kişinin, bu tek atomu bir kerede bulma-
sını bekleseniz; bunun olasılığı bile 10
60
’ta 1’den büyüktür.
İkinci örnek olarak ise evrenin başlangıç entropisindeki
olağanüstü düzeni örnek olarak ele alalım. Entropi yasasına
göre evrendeki düzensizlik anlamına gelen entropi, zamanın
ilerlemesiyle tek yönlü olarak, tersinemez bir şekilde artar. Bu,
zamanın başlangıcına doğru geri gittiğimizde sürekli entro-
pinin düşmesi gerektiği anlamına gelir. Evrenin düşük entro-
pili başlangıcı, hem galaksilerin ve Güneş Sistemimizin hem
de canlılığın oluşabilmesinin olmazsa olmaz şartıdır. Entropi
yasasının yasa olarak varlığı da canlıların varlığı için olmazsa
olmaz şartlardandır; bu olgu, doğa yasalarının tasarımı baş-
lığına girer. Fakat bu yasanın varlığı başlangıç entropisinin
düşük olmasının gerekliliğinden farklıdır. Bu yasanın varlığı
evrenin başlangıcının düşük entropisini zorunlu kılmaz. Bi-
rincisi yasanın tasarımı, ikincisi ise evrendeki fiziksel bir sü-
recin tasarımıdır ve bunların her ikisi de canlılığın olmazsa
olmaz şartlarıdır.
726
725 Paul Davies, God and the New Physics, Simon and Schuster; New York (1984), s. 179.
726 Caner Taslaman, Din Felsefesi Açısından Entropi Yasası, Marmara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 30, İstanbul (2006).
Tasarım Delili
433
Dünya’nın en ünlü matematikçilerinden ve astrofizikçi-
lerinden biri olan Oxford Üniversitesi’nden Roger Penrose,
kendisinin hesapladığı evrenin başlangıç entropisinin hassas
ayarını gösteren matematiksel betimlemeye, fizik biliminde
bildiği hiçbir verinin yaklaşamayacağını söyler. Şu anda ev-
rendeki yaklaşık 10
88
olan entropi miktarı, evren eğer Büyük
Çöküş ile çökerse 10
123
’e çıkacaktır (Penrose bu hesabı Be-
kenstein-Hawking entropi formülünü kullanarak yapar).
727
Ev-
renin Büyük Çöküş’ünde, her bir baryon için 10
43
entropi ola-
caktır, buna göre toplam 10
80
adet baryonlu evrenin entropisi
10
123
olarak bulunur.
728
Evrenin başlangıcındaki entropinin hassas ayarı, evrenin
muhtemel sonunun entropisinden yola çıkılarak hesaplanır. As-
lında evrenin başlangıcı, pekâlâ aynı hacimdeki bu sonun ent-
ropisine sahip olabilirdi; böylesi bir durumda ne galaksimiz,
ne Dünyamız, ne de bu kitabı yazan ve okuyanlar var olabi-
lirdi. Evrenin başlangıç entropisindeki hassas ayarı hesapla-
yan Penrose, sonucu şöyle değerlendirmektedir. “Yaradanın
ne kadar isabetle hedefini belirlediği görülüyor, yani doğru-
luk oranı şöyledir: 10
10123
’te 1.”
729
Ortaya çıkan bu sayının iki
üslü yazılma sebebi, bu sayıyı üssüz olarak yazmaya (1’in ar-
kasına sıfırlar koyarak), evrendeki tüm hammaddenin bile ye-
tersiz kalacak olmasıdır. Bu sayıyı üssüz olarak yazmak için
evrendeki proton-nötron gibi tüm parçacıkların (10
80
kadar) ve
tüm ışık taneciklerinin (10
88
kadar) her birinin üstüne katril-
yon (10
15
) tane sıfır yazsaydık bile; ancak 10
104
tane sıfır ya-
zabilirdik. Oysa 10
123
tane sıfır yazabilmek için bu evrenimiz
gibi on milyon (10
7
) kere trilyon (10
12
) daha fazla evrene sahip
olmamız ve o evrenlerin proton, nötron ve ışık parçacıklarını
727 Roger Penrose, The Road to Reality, Jonathan Cope, London (2004), s. 728.
728 Roger Penrose, Kralın Yeni Usu 3: Us Nerede, çev. Tekin Dereli, TÜBİTAK Po-
püler Bilim Kitapları, Ankara (2003), s. 50.
729 Roger Penrose, Kralın Yeni Usu 3: Us Nerede, s. 51.
Dostları ilə paylaş: |