Evrim Teorisi'nin Ortaya Konması
123
çok daha az bir süredir; fakat yeryüzünün Usher’in tahmi-
ninden çok daha yaşlı olduğunu söylerken tamamen haklıdır.
Evrim Teorisi açısından yeryüzünün yaşlı olması avantaj
gibi gözükmekle beraber, onun yaşlı bir gezegen olduğunu sa-
vunanların çoğu -Cuvier ve Lyell gibi- Evrim Teorisi’ne inan-
mamışlardır. Örneğin Lyell, ‘Yerbiliminin Prensipleri’ kita-
bında Lamarck’ın Evrim Teorisi’ni ele almış ve reddetmişti.
277
Lyell’in, Evrim Teorisi’ni reddetmesine rağmen Darwin’e
etkisi büyük oldu. Darwin, zihni yapısının şekillenmesinde
büyük rolü olan Beagle yolculuğunun St. Jago’daki ilk dura-
ğından itibaren, Lyell’ın ‘Yerbiliminin Prensipleri’ adlı kita-
bındaki görüşlerin doğruluğuna kanaat getirdi.
278
Darwin’in
Beagle seyahatini yazdığı ilk kitabından hemen sonra yaz-
dığı ‘Mercan Kayaları’ adlı kitapta, bazı adalarda karanın
nasıl yükseldiğini, denizden yüksek seviyede ölü mercanlar
bularak gözlediğini; başka yerlerdeyse karaların çöktüğü için
mercanların çökmeyle beraber yukarı doğru büyüdüğünü ya-
zar. Bu sonucun, Lyell’in, yeryüzünün bir kısmının yavaş ya-
vaş batarken, bir kısmının da yavaş yavaş yükseldiği izahıyla
tamamen uyumlu olduğunu söyler.
279
Darwin’in Lyell’in yerbilimsel görüşlerinden etkilendiği ki-
taplarından açıkça belli olsa da; Huxley’in, Evrim Teorisi’nin,
Lyell’in yerbilimdeki görüşlerinin biyolojiye uygulaması oldu-
ğunu söylemesi abartılı gözükmektedir. Yeryüzünde ve evren-
deki oluşumların aşamasal olarak izahı Leibniz’de, Kant’ta,
Buffon’da ve Lamarck’da da vardı. Lyell’in tekdüzenci yaklaşı-
mının en önemli özelliklerinden biri yeryüzündeki oluşumları,
277 Mark Ridley, The Darwin Reader, W. W. Norton and Company, New York
(1982), s. 9-10.
278 Charles Darwin, Voyage of The Beagle, s. 41-57.
279 Charles Darwin, The Structure and Distribution of Coral Reefs, (ed: Mark Rid-
ley, ‘The Darwin Reader’ içinde) W. W. Norton and Company, New York, (1987),
s. 44.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
124
dönüşümlü bir model içinde durağan bir durumda göstermesi-
dir ki; bu yaklaşımı, Ernst Mayr’ın da dediği gibi Evrim Te-
orisi ile hiç uzlaşamayacak bir görüştür.
280
Usher gibi Dünya’nın yaşını 6000 yıldan ibaret görenler,
aniyıkımcılığın afetlerle yerbilimsel olayları dar bir aralığa sı-
kıştırmasına muhtaçtırlar. Ama aniyıkımcılığa inanmak, 6000
yıllık Dünya düşüncesine inanmayı gerektirmez; nitekim ani-
yıkımcılığın en ünlü isimleri Cuvier, Agassiz, Sedgwick ve
Murchison Dünya’nın tarihinin çok gerilere uzandığını savun-
muşlardır.
281
Bu da bize tekdüzenlilik ile aniyıkımcılık kar-
şıtlığının din düşmanlığı ile din savunusu karşıtlığına indir-
genmesinin yanlış olduğunu göstermektedir ki böyle bir hata
geçmişte yapılmıştır.
Aggasiz, canlı türlerinin çoğunun yok olduğunu ve yeni
yaratılışlar ile yerlerinin doldurulduğunu söylemişti. Lyell da
yaratılışta her şeyin mümkün olduğunu ve yok olan türlerin
yerine yenilerinin yaratıldığını söylüyordu.
282
Yok olan türler;
yaratılışı, Linnaeus gibi yorumlayıp, ‘varlık merdivenleri’nde
boşluk kabul etmeyenler için sorundu. Fakat hem aniyıkımcı,
hem tekdüzenci birçok düşünür, yaklaşımlarının ‘yaratılış’ ile
uyum içinde olduğu kanaatini taşıdılar ve bunu açıkça ifade
ettiler.
Lyell’in, Evrim Teorisi açısından diğer bir önemi ise
Lamarck’ın Evrim Teorisi’nin yayılmasını, bu yaklaşıma ge-
tirdiği eleştirilerle durdurması olmuştur. Diğer bir tekdüzenci
bilim adamı olan Robert Chambers, 1844 yılında yayımla-
nan ‘Yaratılışın Doğal Tarihinin İzleri’ (Vestiges of The Natu-
ral History of Creation
) adlı kitabıyla büyük etkide bulundu
(başta kitabı isimsiz yayımlamıştı, sonradan ismini açıkladı).
280 Ernst Mayr, The Growth of Biological Thought, s. 377-379.
281 Stephen Jay Gould, Darwin ve Sonrası, s. 154.
282 Ernst Mayr, The Growth of Biological Thought, s. 380-381.
Evrim Teorisi'nin Ortaya Konması
125
Bu kitabında Lamarck’ın aşamalı mükemmele doğru giden ev-
rim anlayışıyla tekdüzenci bir yerbilimsel yaklaşımı beraber
savundu. Ayrıca embriyonun geçirdiği aşamaların (bireyoluş:
ontogeny
) türün tarihini tekrarladığını (soyoluş: phylogeny)
söyledi. Darwin, Chambers’ın kitabına getirilen eleştirileri
gözlemleyip, bu eleştirileri göz önünde bulunduran bir Ev-
rim Teorisi geliştirdi. Chambers, Darwin’in dışında Wallace,
Herbert Spencer ve Arthur Schopenhauer üzerinde de etkili
oldu.
283
Evrim Teorisi ile ilgili tartışmalar, bu teorinin ilk or-
taya konduğu dönemden beri hep yerbilimsel tartışmalarla bir
arada yürüdü. Zamanla Usher’in ortaya koyduğu kronolojiyi
ciddiye alan kalmadı. Modern yerbilimi, hem tekdüzenci, hem
de aniyıkımcı yaklaşımın sentezinin yapılabileceğini gösterdi.
Fakat ilerleyen bölümlerde görüleceği gibi Dünya’nın bilinen
yaşı içerisinde türlerin evriminin açıklanıp açıklanamayacağı
sorusu gündemdeki yerini hep korudu.
MALTHUS’UN NÜFUS TEORİSİ VE
DOĞAL SELEKSİYON
Evrim Teorisi’nin ortaya konmasına ve kabul edilmesine
yol açan anlayışın (paradigmanın), hem felsefe hem de bilim
alanındaki gelişmelerle yakın ilgisi vardır. Konunun yabancısı
olanların belki de en şaşıracakları hususlardan biri, bu para-
digmanın oluşmasında iktisat teorilerinin ve dönemin iktisadi,
sosyal yapısının etkisini görmek olacaktır. Bertrand Russell,
Darwin’in teorisinin, liberal ekonominin ‘bırakınız yapsınlar’
(laissez-faire) ilkesine dayanan kuramının, canlılar dünyasına
yansıtılmasından ibaret olduğunu ve bu teorinin Malthus’un
(1766-1834) nüfus kuramından esinlenerek ortaya konduğunu
söylemektedir.
284
Darwin, Ekim 1838’de, Malthus’un ‘Nüfusun
283 Ernst Mayr, The Growth of Biological Thought, s. 381-385.
284 Bertrand Russell, Bilim ve Din, s. 49.
Dostları ilə paylaş: |