Tanrı İnancı, Dinler ve Evrim Teorisi
295
olduğu gibi isabetsiz bir sonuç çıkarılacaktır (ne yazık ki bu-
nun çok sık gerçekleştiğine tanık olmaktayız). Bu ise teori-
nin doğrulandığına dair iddiaların, sanki Tanrı’nın varlığını
yanlışlamayı da içerdiği gibi hatalı bir anlayışa sebep olacak-
tır. Bazı dindarların ve Evrim Teorisi’ne inananların (dindar
veya ateist) arasındaki gerilimlerin en önemli kaynaklarından
biri de işte bu yanlış anlayıştır. Bu yüzden bu noktayı bir kez
daha vurgulamak istiyorum: Evrim Teorisi’nin doğruluğunun
ispatı Tanrı’nın varlığının inkârını gerektirmez.
Aslında Evrim Teorisi’ne en tarafsız gözle bakma imkânına
sahip olanlar teistlerdir. Çünkü teist ontoloji, Evrim Teorisi’ni
hem kabul edecek hem de reddedecek imkânı içinde barındırır.
Oysa ateistlerin aynı objektif tavrı Evrim Teorisi’ne karşı gös-
termeleri kolay değildir. Çünkü materyalist-ateist ontoloji, bir-
birlerinden bağımsız ortaya çıkan canlı türlerini sadece maddi
evren içinde kalarak açıklama konusunda Evrim Teorisi dı-
şında bir alternatife sahip değildir. Bu husus, teistlerin Evrim
Teorisi’ne daha önyargılı yaklaştığına dair genel önyargıya ta-
mamen zıt bir durumu ifade etmektedir. Pratikte durum her
ne olursa olsun, teistler ateistlere göre Evrim Teorisi’ne daha
objektif yaklaşabilecek bir pozisyondadırlar. Bu yüzden teist-
lerin ontolojilerinin elverdiği objektiflikten faydalanmaları ve
sırf ateistleri zora sokmak endişesiyle Evrim Teorisi’ni reddet-
meye çalışmamaları gerekir. Ancak objektif yaklaşımlarının so-
nucunda teorinin yanlış olduğuna kanaat getirirlerse, bilimsel
itirazlarını açıkça ortaya koymalıdırlar. Çünkü bir teist, Evrim
Teorisi’ni alternatifsiz bir teori olarak görmek zorunda değil-
dir. Bir teist için Evrim Teorisi’nin doğruluğu veya yanlışlığı,
Tanrı’nın varlığına veya yokluğuna dair bir mesele olarak de-
ğil; Tanrı-evren ilişkisinde Tanrı’nın canlıları hangi yöntemle
yarattığının belirlenmeye çalışılmasına dair bir mesele ola-
rak görülmelidir. Bu yüzden bu teori, bilim felsefesinden ve
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
296
bilimin doğasından gelen yöntemlerle önyargısız bir şekilde
sorgulanmalıdır. Fakat ateistlerin aynı objektifliği gösterecek
bir inanca sahip olmadıkları da hatırlanmalıdır. Çünkü bu te-
orinin doğru olmadığına dair varacakları bir sonucun rasyo-
nel gereği, ateistlerin inançlarını değiştirmesidir.
“EVRİM TEORİSİ’NİN DOĞRULUĞU VEYA
YANLIŞLIĞI BİLİNEMEZ” DİYENLERİN
SINIFLANDIRILMALARI
Evrim Teorisi’nin doğruluğunun veya yanlışlığının biline-
meyeceğini söyleyenler de bilinemezci, ateist veya teist ola-
rak sınıflandırılabilirler. (Evrim Teorisi’ne karşı bilinemezci/
agnostik olmayı ifade etmek için kullanılan ‘bilinemezci’ ifa-
desiyle, Tanrı’nın varlığı hususunda bilinemezci/agnostik ol-
mayı ifade eden ‘bilinemezci’ ifadesinin karıştırılmamasına
dikkat edilmelidir.) Daha önce belirtildiği gibi birçok kişinin
teist, ateist veya bilinemezci olmasında Evrim Teorisi’nin et-
kisi sanıldığı oranda belirleyici olmamıştır. Evrim Teorisi’ne
yaklaşımın ‘neden’; teizm, ateizm veya bilinemezciliğin ‘so-
nuç’ olarak görüldüğü yaklaşımlar birçok zaman hatalı ola-
bilmektedir. Bazen teizm, ateizm veya bilinemezcilik ‘ne-
den’; Evrim Teorisi’ne yaklaşım tarzı ‘sonuç’ olabilir. Bazen
ise Evrim Teorisi’ne yaklaşım ile teizm, ateizm, bilinemezci-
lik arasında hiçbir bağlantı bulunmayabilir. Evrim Teorisi’ne
yaklaşım ve Tanrı inancı ilişkisindeki tavrın dokuz ayrı kate-
goride incelenebileceğini gördük. Bu kategorilerde nedensel-
lik ilişkisi açısından üç ayrı alt sınıflama yapılabileceğinin de
göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır. Bunlar şu şe-
kilde özetlenebilir:
1. Evrim Teorisine yaklaşımın neden, Tanrı inancı konu-
sundaki tavrın sonuç olması.
Tanrı İnancı, Dinler ve Evrim Teorisi
297
2. Evrim Teorisi’ne yaklaşımın sonuç, Tanrı inancı konu-
sundaki tavrın neden olması.
3. Evrim Teorisi ve Tanrı inancı arasında neden ve sonuç
ilişkisi olmaması.
Birçok kişi gelenekleri, şahsi tecrübeleri, varoluşsal sebep-
ler ve ailesinin yaklaşımları gibi etkenlerle teist, ateist veya
bilinemezci olabilir. Bu kişiler eğer biyoloji ile hiç ilgilenme-
mişlerse veya biyolojiye ilgileri Evrim Teorisi konusunda bir
sonuca varmalarına sebep olmadıysa, Evrim Teorisi’ne karşı
bilinemezci bir tavır içinde kalabilirler. Bunlar Evrim Teorisi
ile Tanrı inancı arasında nedensel bir bağlantı bulunmadığını
düşünüyor da olabilirler. Bu yüzden teizm, ateizm veya biline-
mezcilik alternatiflerinden birini seçmek hususundaki tavırla-
rını Evrim Teorisi’nden bağımsız olarak oluşturmuş olabilirler.
Fakat Evrim Teorisi’ne karşı bilinemezci bir tavır içinde
olanların hepsinin bu teori ile yeterince ilgilenmedikleri için
böylesi bir tavrı benimsedikleri düşünülmemelidir. Örneğin
dünyadaki en kalabalık ve en organize dini mezhebinin eski
lideri olan Papa II. John Paul’un kendi yaşam süresi boyunca
hep gündemde olan Evrim Teorisi ile ilgilenmediği düşünüle-
mez. Eğer kendisi bu konuyla yeterince ilgilenmemiş olsa bile,
açıklamalarını yaparken danıştığı geniş grup içinde bu konuyla
ilgilenmiş pek çok kişi bulunmaktadır. Papa II. John Paul, Ev-
rim Teorisi ile Hıristiyanlığın uzlaştırılabileceğini açıklamış-
tır, ama bunun Katolik öğretiler ile çelişmeden yapılması ge-
rektiğini söylemiştir.
556
Papa II. John Paul, Evrim Teorisi’nin
din ile uzlaşabileceğini belirtmiş olmakla Evrim Teorisi’ni
kabul etmiş değildir. Ama bu teoriyi açıkça kabul etmeme-
sine rağmen, din ile uzlaştırılabilineceğini söyleyerek teoriyi
556 John Paul II, The Pope’s Message On Evolution, (‘Quarterly Review of Biology
72’ Journal, içinde), (1997), s. 377-383.
Dostları ilə paylaş: |