72
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
Erkek ve kadına, oğul-kıza ilim farz dedi,
“Taleb ül-ilmi farizatun” deyip Rasul söyledi,
“Ma yecüzu bihis-salat” ilim zaruri,
Diri varsınız, ta ölüne dek okuyun, dostlar.
Bu dörtlükle de Islam’ın ilime verdiği önemi ve hem erkek hem de kadın-
lara farz olduğunu söyleyip, ilim tahsil etmenin önemini göstermektedir. Aşa-
ğıdaki dörtlükte ise ilimsiz şeyhlik davasının olamayacağını, ilimsiz insanın
doğruyu görmekte nasıl zorlanacağını ifade ediyor.
İlimsiz şeyhlik davasını kılmak olmaz,
Asa olmadan karanlıkta yürümek olmaz,
Görmez olsa, çukur yeri görmek olmaz,
Kuyu içre düşen emin kalmaz, dostlar.
Doğru-yanlış’ı beyanını alim bilir,
Helal-haram farkını avam nereden bilir?!
Alimlerden avamiler çok fayda olur,
Bu dünyada iyi adını edinir, dostlar.
Yukarıdaki dörtlükte alimleri takip etmek gerektiğini, bilginin değerini
ifade ediyor. Alimlerin toplum için ne kadar faydalı olduklarına değinir. Alim-
lerin gösterdiği yolda yürüyenlerin doğru adım atacağına inanmaktadır. Aşa-
ğıdaki dörtlüklerde ise cahillerin, alimleri dinlememekte direneceğini belirte-
rek alimlerin toplum için ne kadar gerekli ve kıymetli olduğunu ifade ediyor.
Insanları doğru yola götürecek ve günahı görecek olanlar alimlerdir.
Cahil avam alim sözünü hiç dinlemez,
Değme cahil özünü hiç anlamaz.
Alimi Allah avama denk eylemez,
Her alim yüz bin avama yeter, dostlar.
Olmasa alim avam neye yarar,
Kılmaz idi yer ve gök, alem bakar.
Kılmışı için alim günah görür,
Gök tarafına aşmaz yerde durur, dostlar.
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
73
Din ve dünya alim ile olur hasıl,
İbadet kılsa kabul, Hakk’a vasıl.
İtikad kıl, gerek olsa temiz nesil,
Gerçek aşık bir söze baş eğer, dostlar.
Yukarıdaki dörtlükte din ve dünya için alimin önemine değinmektedir.
Alimler hem dünya hem de din işlerinin düzenleyicileridir. Alimlerin olma-
dığı yerde bu düzenlemeleri yapacakların kimler olacağını düşünmek bile ür-
kütücü geliyor.
Avam tendir alimdir tende can gibi,
Şah Hüseyn olsa alim gerek hem gibi,
İns ve cinde alim melek, cahil iblis gibi,
Tutmayın karışık, zinhar inkar, dostlar.
Alimleri hor görmek değildir reva,
Hor görmez o hem yine yer-gök, heva.
Nice ki fakir, miskin o bi-neva,
Alimi hor görmeyin asla, dostlar.
Alimi hor görse o küfr ve nifak,
Nass hadis var ins ve cin ittifak ile,
Alimi seven mü’min yüzü apak,
Sorgusu yok günahından inkar, dostlar.
Hoca Ahmed’e ilham verdi söylesin diye,
Her alimin değerini bilsin diye,
Her kim bilse, bunu amel kılsın diye,
Alim izzetin kılan cennet girer, dostlar.
Yesevî yukarıdaki dörtlüklerde ve genel olarak hikmetlerinde bilginin, ali-
min gerekliliği ve önemi üzerinde dururken cahilliğin ve ölçüsüz davranma-
nın olumsuzluğuna vurgu yapmaktadır. Bilgi, bilme, düşünme, öğrenme ile
ilgili Yesevî hassasiyet göstermektedir. Bir gönül insanı olarak insan-ı kamile
giden yolun nelerden geçtiğini söylemiştir.
74
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
Aşkın bağını gezmeden aşık olunmaz
Hakirlik-ağlamaklık çekmedikçe nefsin ölmez
Bir damlaya razı olmadan o inci olmaz
Razı olup has cevherinden aldım ben işte
Yesevî düşüncesinde nefsin eğitimi çok önemli bir yer tutar. Kamil insan
benliğini yenen insandır. Benliği yenmek, onu terbiye etmek çok zor ve sabır
gerektiren bir süreçtir. Elde edilen her güzellik bir çabanın, emeğin ürünüdür.
Yanmadan pişme olmaz sözü bu çabanın ne kadar çetin olduğunu gösteriyor.
Benliği eğitirken nefsin güçlenmesine izin vermemek gerekir. Fazla tevazu-
nun kibre yol açması gibi, benlik mücadelesi de nefsin kendisini kutsamasına
sebep olmamalıdır. Insanın gerçek özgürlüğü benin egemenliğinden kendisini
kurtarmasıyla mümkün olur. Benin istek ve arzularını kontrol etme ve yönet-
medeki başarı insanı özgür kılar. Aksi halde benin arzularına tabi olma insan
özgürlüğünü ortadan kaldırır. Onu bene bağımlı kılar.
Gönül mülkünü tutmuş okşar karanlık gecesi
Benlik içinde ortaya çıkar ben-benliği
Pir hizmeti uzak eyler bizden onu
Ya Allah’ım affeyle günahımı
İlahi herkesi kulluğa has eyle
Beni benden alıp bir kez özgür eyle
Gerçek gönülde namaz kıl ki Allah bilsin
Halk içinde rüsva ol ki âlem gülsün
Toprak gibi hor görül ki nefsin ölsün
Himmet versen nefsimi yenip ağlasam ben
Yesevî yukarıdaki dörtlükte nefsin nasıl öldürüleceğini söylemektedir.
Nefsin öldürülmesi doğal ölümden önce iradi bir ölümdür. Bu ölümde kötü
arzuların öldürülmesi vardır. Iradi ölümle insan özgürleşir. Aşağıdaki dört-
lükte ise aklın nefse üstünlüğüne değinir. Akıllı insanın nefsine hakim olma-
sını öğütler.
Nefsin seni son anda köle eyler
Din evini yağma eyleyip tamam eyler
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
75
Öldüğünde imanından ayrı eyler
Akıllı isen, kötü nefsten ol şikayetçi
Yüzbin dua deyip ağlayım sana Allah
Hırs ve heva, ben-benlikten eyle uzak
Lutfeylesen ben-benliği eyleyim tamam
Eylemek olmaz Pir hizmetini kılmadıkça
Yesevî Allah’a hırs, heva ve ben-benlikten kendisini uzak eylemesi için
yakarışta bulunur. Kişi maldan vazgeçmeden, yalnız kendini sevmeyi bırak-
madan ben-benliğinden uzaklaşamaz ve aşk sırrına eremez.
Candan geçmeden aşk sırrını bilse olmaz;
Maldan geçmeden ben-benliği koysa olmaz;
Utangaç olmadan yalnız kendini sevse olmaz;
Öyle âşık halk gözünden gizli olur
Hay u heves, ben-benliki terkedenler,
Gerçek âşıktır, aslâ onun yalanı yok.
Gerçek aşıklar benliğini terk edenlerdir. Onlarda riya yoktur. Hakk’ı bulan
başka şeye ihtiyaç duymaz. Insan benlik, heva ve hırsından kurtulursa gönlü
huzur bulur. Hayat onun için daha kolaylaşır. Çünkü o artık kendini bilendir.
Ben ve benlik, nefs ve heva, hırsı bıraksa,
Pir-i mürşid mükemmile özünü salsa.
Edhem gibi gönül mülkünü siva kılsa,
Bütün zorlu işi onun kolay olur.
Nefs evidir kibir ve kin, kibir içinde yoktur din,
İhlassızca gelenler şüphe ile gümandadur,
Ben-benlik katı taştan; koyar seni Hakk işten,
Aşk ile ben-benliğini taş gibi uşatkaradadır.
Yesevî yukarıdaki dörtlükte nefis evinin kibir ve kinle dolu olduğunu, kibir
içinde dinin olamayacağını söylemektedir. Ihlasın olmadığı yerde şüphenin
ortaya çıkacağını belirtir ve benliğin insanı Hak işten alıkoyacağını vurgular.
Dostları ilə paylaş: |