Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Academıc Journal of History and Idea Cilt:IV
CiltIV/Sayı:XIII /Aralık /MMXVII ISSN:2148-2292. Volume:IV /Number:XII /December/MMXVII
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ
Karagözoğlu /atdd / 0000-0001-7867-4724
Makale Başv. Tarihi:08/09/2017
Makale Y. Kabul Tarihi:20/12/2017
100
Hindistan’da İslâm, Hıristiyan, Hindu, Budist, Sikh, Zerdüşt ve Cayan gibi birçok din
ve inanç mevcuttur. Hinduizm’in temelleri ise Veda
4
dinine ve Brahmanizm’e dayanmaktadır.
Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletinde bulunan Varanasi eski adıyla Benares, Hinduların kutsal
şehri olarak kabul edilmektedir. Hindulara göre Ganj Nehri, insanı günahlarından arındıran
ibadetlerin yapılması için ülkenin her yanından gelen misafirlere Varanasi’de asırlardır ev
sahipliği yapmaktadır
. Tanrı Şiva’nın da
inayetine Varanasi’de kavuşması durumu halk
arasında yaygın bir inanıştır. Bu bakımdan Varanasi şehri Hintliler için kutsal bir şehir olup,
Hinduizm’in merkezi konumundadır.
Hinduizm’de var olan temel inançlardan tenasüh inancı; ruhun bir bedenden başka bir
bedene geçişine olan inanıştır. Arapça n-s-h kelimelerinden türeyen tenasüh kelimesi nefsin,
bedenin yok olmasından dolayı yeni bir bedene intikal etmesi anlamına gelmektedir. Ruhun
başka bir bedende yeniden doğuşu, için Türkçede “tekrar doğuş”, “ruh göçü” gibi kavramların
yanı sıra, Latince kökenli Fransızca bir kelime olan reenkarnasyon terimi de yaygın olarak
kullanılmaktadır
Batı
terminolojisinde
ise
“metempsychosis”,
“transmigration”,
“reincarnation”, “palingenesis” ve “rebirth” kelimeleri; Hinduizm ve Budizm gibi doğu
dinlerinde ise “samsara” ve daha çok hulûl fikriyle ilişkili olan “avatar” kelimeleri ruh göçü
inancını ifade etmek maksadıyla kullanılmaktadır.
5
Hinduizm’de varlıkların ruhları, öldükten sonra başka bir varlığın bedenine
dönebilirler. Tenasüh yoluyla ruhların yükselmeleri düşünüldüğü gibi, kişilerin yaşarken
yaptıkları işlere göre ölümlerinde ruhlarının aşağı derecelere indiği de kabul edilir.
Hinduizm’de dinî inanış emir ve yasaklar mukaddes kitap Manava Dharina Şastra’da
4
Vedalar (Sanskritçe:
वेद), Aryan Din Edebiyatının Tamamını İçine Alan Bir Terimdir. Hinduizm Dinine
İnananlar İçin Kutsaldırlar Ve Yine Bu Dine İnananlar İçin Açığa Çıkmış Bilgidirler. Veda Kelimesi Bilgi
Manasına Gelir.
5
Güngör Özcan- Aksoy Erdal “Sosyolojik Açıdan Alevi/Bektaşilerde Tenasüh İnancı” Tük Kültürü ve Hacı
Bektaşı Veli Araştırma Dergisi 2012, s.2.
http://www.hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/view/175/168,Erişim: 15/12/2017.
Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi
Academıc Journal of History and Idea Cilt:IV
CiltIV/Sayı:XIII /Aralık /MMXVII ISSN:2148-2292. Volume:IV /Number:XII /December/MMXVII
АКАДЕМИЧЕСКАЯ ИСТОРИЯ И МЫСЛЬ
Karagözoğlu /atdd / 0000-0001-7867-4724
Makale Başv. Tarihi:08/09/2017
Makale Y. Kabul Tarihi:20/12/2017
101
yazılmıştır. Bunun dışında Brahmana, Upanişad, Purana, Mahabharata ve Ramayana isimli
kitaplar da kutsal kitaplar arasında anılmaktadır
.
Sonraki yüzyıllarda bazı değişiklikler
gösteren ancak günümüze kadar ulaşan Vedalar ise M.Ö. 1200-500 yılları arasında Hint
yarımadasını işgal eden Ârilerin dinî inanışı hâline gelmiştir.
6
Bünyesinde farklı inanç ve dinleri barındıran Hindistan, Ekber Şah’ın yönetimi
zamanında dinî açıdan hoşgörü esasına dayalı bir dönemi yaşamıştır. Ekber Şah, din
âlimlerini toplayarak tüm dinlerin en belirgin özeliklerini içine alan Din- i İlahi adıyla yeni bir
din oluşturmaya çalışmıştır.
7
Bu dönemde din, astronomi, edebiyat ve birçok alanda yazılmış
kitapların çevirileri Sanskritçeden Farsçaya yapılmıştır. Hatta birçok Müslüman âlim
Sanskritçe öğrenmiş eserlerinde ağırlıklı olarak tasavvuf konusunu ele almıştır.
Dârâ Şükûh tıpkı amcası gibi farklı dinlerden bilginleri toplayarak bu dinleri
ayrıntılarıyla incelemiş, Sanskritçe’yi de öğrendikten sonra Benaras Panditlerinin (Hindu dinî
âlimi) yardımları ile Upanişatlar, Yoga Vasista ve Bhagwat Gita isimli eserleri Farsçaya
çevirmiş ayrıca Hindu mitolojisinde var olan Vedanta felsefesini, tasavvufu, Palm, Gospel,
Pentateuch’yu incelemiştir.
8
1-Dârâ Şükûh’un Hayatı
Muîn Çiştî hazretinin dergâhı Ecmir’de bulunmaktadır. Dönemin önemli padişahları
ve şahsiyetleri büyük din âlimi Muîn Çiştî’yi sık sık ziyaret etmiş ve onun fikrini almak
istemişlerdir. Şah Cihan da Çiştî hazretlerinin yanına birkaç defa giderek, Allah’tan ona bir
erkek evlat vermesi için kendisine dua etmesini istemiştir. Çünkü Şah Cihan’ın Dârâ
Şükûh’tan önce kızları dünyaya gelmiştir. Bir süre sonra Çiştî hazretlerinin de duasıyla Şah
Cihan muradına ermiş ve 1615’te bir erkek evlada sahip olmuştur. Cihangir oğluna Sultan
6
Nakşi Bendi Tarikâtı ve Mürşitler Silsilesi,
http://www.islamdergisi.com/genel/naksibendi-tarikati-musitler-silsilesi-mevlana-halide-kadar/ l(Erişim
31/01/2013).
7
Reis Bedriye.”XVI-XVII. Yüzyıllarda Hindistan’da Din-i İlâhî Tartışmaları Ve İmâm 2006,. s. 219.
8
Hasret Jit Bikrama, Dara Shukuh Life and Works. Indian Press, Allahabad 1953, s.35.