“Ortaokul Öğrencileri İçin Dinleme Stratejileri Ölçeği”nin Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması
TAED
57* 1887
hatırlayabilir. Dinleme ile duygu ve heyecan faktörünün birlikteliği de eksik ya da yanlış
anlamanın temelidir. Bu iki faktör genellikle eksik dinlemenin nedenlerindendir (Yalçın, 2002,
s. 128). Eksik dinlemenin sonuçları ise şu şekilde sıralanabilir:
Konuşan, dinleyicinin ilgisizliği karşısında konuşma isteğini kaybeder. Dikkati
çekmek için sesinin tonunu yükseltir. Bu çaba konuşmacıyı yorar.
Dinleyici, konuşanın amacını anlayamaz. Bilgileri, yanlış ya da eksik edinir.
Kötü dinleme sonucu yanlış ya da eksik bilgiler, davranışlarda da hatalara neden
olur.
Konuşmayı dinlemek istemeyen başka uğraşalar içine girer. Bu da düzen ve gürültü
sorununa yol açar.
Kötü dinleme, ana dili yeteneklerinin gelişmesini önler (Göğüş, 1978, s. 230).
Yukarıda ifade edilen bu olumsuzluklar, dinlemenin alışkanlığa dönüşme sürecini de
olumsuz yönde etkilemektedir. Dinleyicinin işittiği sesleri anlamlandırması, ön bilgileriyle yeni
anlamlandırmalarını sentezlemesi ve sentezlediği bilgiyi günlük hayatta kullanmasını içeren
dinleme süreci göz önüne alındığında dinlemenin edinimi ve alışkanlığa dönüşmesinin kolay
olmadığı anlaşılmaktadır. Vandergrift (2003) da bu noktadan hareketle dinlemeyi, karmaşık bir
beceri olarak nitelemektedir.
Dinleme süreci düşünüldüğünde sadece bireyin kendi tarafından kontrol edilebilen bir
beceri olduğu gerçeği ile karşılaşılır. Bunun için dinleyici süreç içerisinde kendi dinleme
etkinliğini yönetmeli ya da kendi dinleme süreci hakkında farkındalık geliştirmelidir.
Dolayısıyla dinlediğini anlamada ya da dinleme sürecinde yaşanan problemlerin ortadan
kaldırılmasında dinleme stratejileri hayati bir öneme sahiptir (Mendelsohn, 2006). Dinleme
stratejileri öğrencinin dinlerken herhangi bir nedenle sürecin sekteye uğraması ya da sonlanması
durumunda dinleme sürecine yeniden dâhil olmak ve süreci devam ettirmek için bilinçli çaba
göstermede kullandığı işlemler olarak tanımlanabilir.
Söyleneni anlayıp anlamlı bir şekilde dönüt verebilmek başka bir ifadeyle iletişimi
sürdürmek için Elemen (2014, s. 1) dinlemenin stratejik olarak sürdürülmesi gerektiğini ifade
etmektedir. Dolayısıyla öğrenci, dinleme sürecinde amacına uygun olarak dinleme stratejilerini
kullanmalıdır. Stratejik dinlemede amaç, anlamanın derecesini yükselmektir. Stratejik
dinleyicilerin tahmin becerisi gelişmiştir ve metindeki ipuçlarını etkin bir şekilde kullanırlar
1888
* TAED
57
Tazegül DEMİR ATALAY - Deniz MELANLIOĞLU
(Akyol, 2006). Öğrenciler, dinleme becerisindeki yeterliklerine göre dinleme stratejilerini
amaçlarına uygun seçip kullanabilirler (Goh, 2002).
Öğretmenler, öğrencilerini dinleme becerisi bakımından geliştirmek istiyorsa dinleme
sürecinde yaşanan problemleri belirlemeli ve bunları gidermeye yönelik çözüm önerileri getirip
etkililiğini değerlendirmelidir (Bagheri ve Karami, 2014). Öğretmen, dinleme etkinliklerinde
karşılaşılan problemleri ortadan kaldırma aşamasında dinleme stratejilerinden yararlanabilir.
Bunun için öğrencilerinin dinleme seviyeleri, hangi stratejileri aktif olarak kullandıkları ya da
bildikleri konusunda bilgi sahibi olması gerekmektedir. Owca, Pawlak ve Pronobis (2003),
öğrencilerin dinleme davranışlarına dikkat edilmesi gerektiğini söylemektedirler. Öğrenciler,
dinleme materyali hakkında yorum yapmalı, soru sormalı ve yöneltilen sorulara cevap
vermelidir (Brent ve Anderson, 1993).
O’Malley ve Chamot (1990) öğrenme stratejilerinin dinleme için kullanılabileceğini
ifade etmektedirler. Bunlar; üstbiliş, biliş ve sosyo duygusal olmak üzere üçe ayırmaktadır.
Üstbiliş stratejilerini kullanmak dinlediğini anlamayı artırmak, söz varlığına hâkim olmak için
planlama, izleme ve değerlendirme aşamalarını gerçekleştirmeyi kapsamaktadır (Melanlıoğlu,
2011, 2012; Katrancı, 2012). Öğrenicinin üstbiliş stratejilerinden faydalanabilmesi biliş
stratejilerini biliyor ve kullanıyor olmasına bağlıdır. Biliş stratejileri, dinleyicinin dinleme
materyaliyle ilgili çeşitli yöntem, tekniklerden yararlanmasını içermektedir. Sosyo duygusal
stratejiler ise dinleme kaygısının giderilmesi için sınıf ortamında iş birliğine dayalı çalışmaların
desteklenmesidir (Vandergrift, 1997). Öğrenciler dinleme yeterliklerine paralel olarak bu
stratejileri seçip kullanabilmektedir.
Karadüz (2010) ortaokulda kullanılan dinleme stratejilerini üç ana başlık altında
değerlendirmektedir. Bunlar; bilişsel, duyuşsal ve beden diliyle ilgili olan stratejilerdir.
Melanlıoğlu (2011, 2012) ve Katrancı (2012), dinleme stratejilerinde dinleme öncesi, sırası ve
sonrası olmak üzere dinleme sürecinin esas alınabileceğini belirtmektedir. Demirel (1999) de bu
aşamalarda yapılabilecekleri maddeler hâlinde sıralamaktadır. Güneş (2007) ise dinlemede
izlenecek sıraya ilişkin yaptığı sınıflamada dinleme öncesinde dinlemeyi planlama tekniklerine
(ön bilgileri harekete geçirme, dinleme ortamını inceleme vb.);dinlemede anlama teknikleri
(soruları belirleme, açıklayıcı noktaları not alma vb.) bilgiyiyapılandırma teknikleri (ana ve
yardımcı düşünceyi belirleme vb.) ve bilgiyi düzenleme tekniklerine (özetleme vb.); dinleme
sonrasında ise konuşmayı değerlendirme tekniklerine (sunumudeğerlendirme, dinleme amacına
ulaşma durumunu belirleme vb.) yer vermektedir. Okul döneminde ya da günlük hayatta etkin