D ü Ş Ü n c e d ü n ya s I n da



Yüklə 1,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə92/113
tarix22.07.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#58351
1   ...   88   89   90   91   92   93   94   95   ...   113

203
S
İ Y A S E T   V E  
K
Ü L T Ü R  
D
E R G İ S İ
Abdulkadir  Damollam  bir  taraftan  bütün  zihniyle,  gayretiyle  usul-i 
cedit  eğitimi  için  çalışırken,  diğer  taraftan  İsveç  misyonerlerinin  propaganda 
faaliyetlerine,  hastane,  okul  ve  yetimhane  açma  ve  ücretsiz  hizmet  yöntemiyle 
Müslüman  Uygur  çocuklarını  kandırmalarına  karşı  mücadele  etmiştir.
23
  Onun 
bu  mücadelesi  toplumdaki  prestijini  arttırmış,  halkın  usul-i  cedit  okullarına  olan 
ilgisini kazanmıştır. Ancak onun Çin yönetimi ve işbirlikçi kadimcilerle mücadele 
etmesi kolay olmamıştır. Çünkü Çin yönetimi usul-i cedit okullarına karşı baştan 
olumsuz tavır almış, ceditçilere karşı gelenekçilerle işbirliği yapmıştır. Usul-i cedit 
okullarını kapatıp Çince eğitim veren “Şötang” (Çince Okul)ları açmış, öğrencileri 
zorla bu okullarda okutmaya çalışmıştır.
24
 1907-1910 yılları arasında sadece Onsu 
nahiyesinde 16 “şötang” açılmıştır.
25
 Doğu Türkistan’da 1912 yılından 1928 yılına 
kadar valilik yapan Yang Zengşin’in konuyla ilgili şu sözleri ibret vericidir:
“Halkı  yönetmenin  zorluğu  bilgili  kişilerin  çokluğundan  kaynaklanır. 
Halkın bilgili olmamasını ümit ederim. Halkı bilimle idare etmek devlete felaket 
getirir. Halkın bilimi arttıkça, her şeyden kusur bulup kötülük düşünmeye başlar. 
Olay çıkarıp devleti karıştırmadan duramaz. Hüner sanatı olanlardan biri çoğalsa, 
devlete felaket getiren adamlardan biri çoğalır. Dünyadaki küstahlıklar genellikle 
akıllı  insanların  işidir.    Okullar  iyi  değildir,  öğrencilere  kötü  şeyler  öğreterek 
huzursuzluk tohumları yayar. Onun için tüm okulları ortadan kaldırmak lazımdır. 
Ben  ancak  cahilleri  çalıştırırım,  asla  akıllı,  bilgili  insanları  çalıştırmam.”    “Cahil 
insanı yönetmek kolaydır. Onları koyun gibi istenilen yere sürmek mümkündür. 
Onun için ben onlara eğitimi vermem. Onların arasından çıkan yetenekli ve akıllı 
insanları göz hapsinde tutarım ve bir bahanesini bulup yok ederim.”
26
 
Abdulkadir Damollam’ın 14 Ağustos 1924 sabahleyin kiralık katil tarafından 
evinde öldürülmesi bu bakımdan çok anlamlıdır. Ancak bu tür suikastlar, engellemeler 
ceditçilik  hareketinin  giderek  yayılmasını  önleyememiştir.  Bu  hareket  daha  ateşli 
savunucu ve temsilcilerini bulmaya devam etmiştir. Mahsut Muhiti bu temsilcilerden 
biridir. 1885 yılında Turfan Astane’de dünyaya gelmiştir. 1910’lu yıllardan itibaren 
ticaret  için  Şemey,  Kazan  ve  Moskova  gibi  şehirlere  gitmiş,  o  sırada  birçok  Tatar 
ceditçi aydınıyla görüşmüş, sohbetlerde bulunmuştur. Tatar aydınlarından milleti 
uyandırmanın, milleti kurtarmanın, özgürlüğe kavuşmanın yegâne çaresinin okul 
açıp milleti eğitmek olduğunu öğrenmiş, memleketine dönünce, ileri görüşlü zatlarla 
birlikte  okul  açmaya  çalışmıştır. Ancak  açılan  okullarda  öğretmenlik  yapabilecek 
kimseleri bulamayınca, 1913 yılında Kazan’a giderek Tatar aydınlarından Haydar 
Efendi’yi davet ederek getirmiş ve Turfan Astane’de kendi evinin avlusunda bir okul 
açmıştır.  “Mehsudiye  Mektebi”  adını  taşıyan  bu  okul  Turfan’daki  ilk  usul-i  cedit 
okulu sayılır. Okulda dil ve edebiyat, coğrafya, hesap, tabiat, din, spor gibi dersler 
okutulmuştur. Dil ve edebiyat dersinde Abdullah Tukay’ın şiirleri okutulmuştur. Bu 
okula Urumçi, Guçun gibi diğer şehirlerden gelen öğrenciler de olmuştur. Mahsut 
Muhiti  usul-i  cedit  okullarını  daha  da  yaygınlaştırmak  için  1917  yılında  tekrar 


204
D
Ü Ş Ü N C E  
D
Ü N Y A S I N D A  
T
Ü R K İ Z
Rusya’ya giderek Tatar aydınlarından Muhibullah Efendi, Gülendem Avistay, Ali 
İbrahim, Hesamettin Efendi gibi 6 kişiyi davetmiş ve bu kişileri Urumçi ve Guçun’da 
açılan okullara göndermiştir. Bu kişilerin tüm masraflarını kendisi karşılamıştır. 1921 
- 1925 yıllarında Turfan’da öğretmenlik yapan Tatar Gülendem Hanım’ın «Mekteb-i 
Gülendemiye»si, Abduhalık Uygur tarafından 1927 yılında açılan Hürriyet Mektebi 
işte bu usul-i cedit okullarından bazıları sayılır. Bu okullarda öğretmenler yetişmiş, 
bunlar da yeni açılan okullarda halkı aydınlatmaya devam etmişlerdir. 
Mahsut  Muhiti  aynı  zamanda  ceditçilik  hareketinin  politik  alandaki 
temsilcilernden birisidir. O 1929-1931 yılları arasında Moskova, Taşkent ve Alma-
ata  gibi  şehirlerde  aydın  ve  siyasilerle  görüşmüş,  sohbetlerde  bulunmuş,  milleti 
kurtarmanın en etkili yolunun silahlı mücadele olduğunu kavramıştır. 1931 yılında 
Kumul’da Hocaniyaz Hacı önderliğinde gerçekleştirilen millî ayaklanma sırasında 
Kumul’a bizzat giderek Hocaniyaz Hacı ile görüşmüş, millî ayaklanmayı tüm Doğu 
Türkistan’a yaymak hususunda müzakerelerde bulunmuştur. Kardeşi Musul Muhiti, 
Mahmut Muhiti ve Abdulhaluk Uygur ile birlikte Turfan’da bir millî ayaklanmayı 
organize etmiş, yönetime karşı silahlı mücadele vermiş ve savaşta 47 yaşındayken 
şehit düşmüştür.
27
  
Abdulhaluk  Uygur  ceditçilik  hareketinin  edebiyat  alanındaki  en  ateşli 
temsilcilerinden birisidir. Çağdaş Uygur edebiyatında milliyetçi, realist şair olarak 
bilinir. 9 Şubat 1901’de Doğu Türkistan’a bağlı Turfan kasabasının Bagrı köyünde 
zengin  bir  tüccar  ailesinde  doğmuştur.  İlk  tahsilini  aynı  köyde  yapmş,  Arapça, 
Farsça,  Çince  öğrenmiştir.  Mart  1913  tarihinde  Yenişehir’de  usul-i  cedit  (yeñiçe 
mektep) okulunda, 1914 yılında Mahsut Muhiti tarafından Turfan Astane’de açılan 
usul-i cedit okul olan “Mehsudiye Mektebi“nde okumuştur. Bu sırada Tatar aydını 
Ali İbrahimov’dan ders almıştır. 1916 yılında büyük babası Mahsum Hacıyla birlikte 
Şemey  (Simplatniski)’e  gitmiş  ve  orada  Rusça  öğrenmiştir.
28
  Bu  sırada  tüm  Orta 
Asya’yı  saran  ceditçilik  hareketinden  çok  etkilenmiştir.  Onu  derinden  etkileyen 
Tatar şairi AbdullahTukay olmuştur. Bunu onun Abdullah Tukay’ın “Benze Orınsız 
Yamanlıyler” (Bizi Boş Yere Kötülüyorlar) başlıklı şiirine yazdığı “Bardur” (Vardır) 
başlıklı  nazireden  de  anlıyoruz.  Abdullah  Tukay’ın  sadece  Abdulhaluk  Uygur 
üzerinde  değil,  Lutfullah  Mutalip,  Enver  Nasiri,  Elkem  Ehtem,  Tursun  Vahidi 
Kızık, Mahmut Muhiti gibi birçok Uygur aydını üzerinde büyük etkisi olmuştur. 
Çünkü o dönemde Kulca ve Urumçi’de açılan usul-i cedit okullarındaki edebiyat 
derslerinde esas olarak Abdullah Tukay şiirleri okutulmuştur.
29
  Abdulhaluk Uygur 
memleketine  döndükten  sonra  okul  açıp  milleti  eğitmeye,  uyandırmaya  yönelik 
faaliyetlere başlamıştır. İbrahim Muti’nin verdiği bilgiye göre, o Tatar aydınlarından 
Haydar  Efendi  ve  Ali  İbrahimov  gibi  ünlü  öğretmenleri  Turfan’a  davet  ederek 
okul  açmıştır.  Hatta  Turfan’da  Abdulhaluk  Uygur  Kütüphanesi  açarak  halkın 
bilgilenmesi için gerekli koşulları yaratmaya çalışmıştır.
30
 Onun şahsi kitaplığında 
Türkiye’de  yayımlanmış  dergilerin,  ayrıca  “Şura“  dergisinin  yıllık  toplamlarının 


Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   88   89   90   91   92   93   94   95   ...   113




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə