210
D
Ü Ş Ü N C E
D
Ü N Y A S I N D A
T
Ü R K İ Z
açmış ve 6 ay eğitim vermiştir.
42
Ancak bunlardan
Ahmet Kemal ne 1890’lı yıllarda, ne de 1913
yılında Doğu Türkistan’a gitmiştir. O İttihad
ve Terakki Fırkasından Talat Paşa’nın istediği,
Musbay kardeşler ailesine mensup Ebulhasan
Hacı’nın bu isteği kabul etmesi sonucunda 1914
yılında Doğu Türkistan’a gitmiştir.
43
Emrullah Bey
(Hüseyin Emrullah (Barkan) Bey) ve Sami Bey
(Kuşçubaşı Selim Sami Bey) ise Teşkilat-ı Mahsusa
üyelerindendir.
44
Anlaşılıyor ki, Türkiye’den Doğu
Türkistan’a giden öğretmenlerin bazıları Osmanlı
Devleti tarafından seçilerek ve görevlendirilerek
gönderilmiş kişilerdir. Bunlardan Ahmet Kemal
İlkul tipik örnektir. O İttihad ve Terakki Fırkası
tarafından 1914 yılında Kaşgar’a gönderilmiştir. Musabay Kardeşlerin Atuş’un
İkisak köyünde açtıkları okulu darülmuellimine dönüştürmüş, Hebibzade Dar-ül
Muallimin diye adlandırılan bu okulda öğretmen yetiştirmeye başlamıştır. 1917
yılına kadar başöğretmen olarak görev yaptığı bu okuldan çok sayıda öğretmen
yetişmiş, bu öğretmenlerle yeni okullar açılmıştır. Okullarda Osmanlı eğitim sistemi
uygulanmıştır. Ahmet Kemal İlkul Doğu Türkistan’daki eğitim faaliyetlerinde
Abdulkadir Damollam’dan büyük destek görmüştür. Ancak yeni eğitim sistemine,
ceditçi okullara müsamaha ve tahammül göstermeyen Çin yönetimi 1917 yılında
Ahmet Kemal’ı okuldan uzaklaştırmış, Urumçi’ye götürüp hapsetmiş, iki sene sonra
da Şanhay üzerinden sınırdışı etmiştir.
45
Özetlemek gerekirse, çağdaş Uygur eğitim
sisteminin inşasında Osmanlı Türkleri ile Tatar Türklerinin rolü ve payı çok büyük
olmuştur.
Sonuç
Kazan Kırım merkezli ceditçilik hareketi Doğu Türkistan’da 19. yüzyılın
sonlarından itibaren etkisini göstermeye başlamış, 20. yüzyılın başlarında ivme
kazanmıştır. Doğu Türkistan’da da önceleri eğitimde yenileşme hareketi olarak
başlayan bu hareket sonradan dil, din, edebiyat ve siyaset gibi diğer alanlara doğru
yayılmış,
ciddi anlamda sosyal, kültürel ve politik sonuçlar doğurmuştur.
Eğitimde Musabay Kardeşler, Abdulkadir Damollam, Ahmet Kemal İlkul,
Mahsut Muhiti, Abdulhaluk Uygur, Mehmet Ali Tevfik (Memtili Ependi) gibi önde
gelen ceditçilerin girişim ve çabalarıyla başlayan reform hareketi kısa zamanda Doğu
Türkistan’ın hemen hemen bütün bölgelerine yayılmış, 1930’lu yıllara gelindiğinde
usul-i cedit okullarının sayısı binleri bulmuştur. Bu okullarda yetişen öğrenciler
sonradan Çağdaş Uygur toplumunun inşasında önemli roller üstlenmiştir.
Anlaşılıyor ki,
Türkiye’den Doğu
Türkistan’a giden
öğretmenlerin
bazıları Osmanlı
Devleti tarafından
seçilerek ve
görevlendirilerek
gönderilmiş
kişilerdir
211
S
İ Y A S E T V E
K
Ü L T Ü R
D
E R G İ S İ
Ceditçilik hareketiyle başlayan ana dilde eğitim teşebbüsü Uygur Türklerinde
millî dil bilinci uyandırmış, çağdaş Uygur Türkçesinin ortaya çıkmasına vesile
olmuştur. İsmail Gaspırali’nin “dilde, fikirde, işde birlik” sloganıyla da Uygur
Türkçesi ortak Türkçeye yaklaştırılmaya çalışılmıştır.
Ceditçiliğin din üzerinde de önemli etkileri olmuştur. Abdulkadir Damollam
gibi reformist din adamları usul-i kadime karşı usul-i cedidi, mutaasıplığa karşı
ilericiliği, cehalete karşı ilmi savunmuşlardır. Halkın İslam dinini daha iyi anlaması
için kitaplar hazırlamışlardır.
Ceditçilik hareketi çağdaş Uygur edebiyatının meydan gelmesine de sebep
olmuştur. Abdulhaluk Uygur, Kutluk Şevki, Mehmet Ali Tevfik gibi şairler ceditçi
düşünce ve duygularını halkın anlayabileceği sade bir dille şiirlerine yansıtmaya
çalışmış, bu çabalar çağdaş Uygur şiiri ve çağdaş Uygur edebiyatının oluşmasına
zemin hazırlamıştır. Bu şairler şiirlerinde işledikleri ilim, özgürlük, milliyetçilik ve
bağımsızlık temalarıyla da halkın zihinsel dünyasında deprem yaratmışlardır.
Ceditçilik hareketinin önemli politik sonuçlarından biri de Türkçülük ve
milliyetçiliktir. Türkçülük ve milliyetçilik Uygur Türklerinin millî ve siyasi kimlik
bilincini güçlendirmiş, milletleşme sürecini hızlandırmıştır. Uygur Türkleri bu millî
ve siyasi bilinçle Çin sömürgeciliğine, eşitsizliğe, haksızlığa, adaletsizliğe karşı
mücadele ederek 1933 ve 1944’te olmak üzere iki kez bağımsızlığını ilan etmiş ve
devlete “Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti” ve “Doğu Türkistan Cumhuriyeti”
adlarını vermişlerdir. Uygur siyasi tarihinde önemli yeri olan bu iki örnek Uygur
Türklerinin politik zihnine kazınmış, bugün verilen özgürlük mücadeleleri için de
ilham, esin ve umut kaynağı olmaya devam etmiştir.
_____________
1
Bu iki kardeş Kaşgar’ın ünlü iş adamlarından Musabay’ın oğulları olup, bunlar sadece Kaşgar ve
Kulca’da değil, Almatı, Bişkek, Şemey, Taşkent, Andican, Moskova gibi şehirleri kapsayan uluslararası
çapta ticari faaliyet göstermişlerdir. Hatta Almanya’dan Doğu Türkistan’a teknoloji ithal ederek Uygur
toplumunun sanayileşme hamlesini de başlatmışlardır. Daha geniş bilgi için bk. Oişi Şin’içiro, “Qeş-
qerdiki Ceditçilik Herikiti” (Kaşgar’daki Ceditçilik Hareketi), Çeviren: Ömercan Nuri, Şincang Tezki-
riçiliki, Sayı 2, 2000., s. 20-33 Abdureşit Jelil Qarluk, “Uygur Yenileşme Sürecindeki İstanbul Ekolü ve
Onun Bazı Temsilcileri Üzerine”,
Türk Kültürü, 2009/2, s. 307-310
2
Abdureşit
Jelil Qarluq, age., s. 308
3
İbrahim Niyaz, “Atuş Nahiye Ekisak Kentide Yeqinqi Zaman Penni Maaripniñ Dunyağa Kelişi”,
Şincang Tarix Matiryalliri (13),
Şincang Xelq Neşriyati, Ürümçi, 1984, s. 83-84
4
Abdulla Talip, Uyğur Maaripi Tarixidin Oçeriklar, Şincang Xelq Neşriyati, Ürümçi, 1998, s. 90
5
Abdulla Talip, age., s. 90-92
6
Daha geniş bilgi için bk. Abdulla Talip, age., s. 93-94; Abdureşit Jelil Qarluq, age., s.307-310
7
Abdureşit Jelil Qarluq, age., s. 308-309
8
Oişi Şin’içiro, “Qeşqerdiki Ceditçilik Herikiti”., s. 6
9
İkisak’taki okuldan muhasebeci, dükkancı, ambarcı ve iş yöneticileri yetişmiştir. bk. Abdulla Talip,
age., s. 111
10
Abdureşit
Jelil Qarluq, age., s.290-328