108
güvenmeye
başlayan gençlik, daha fazla çekim
merkezi oluyordu. Faşist saldırılar anti-faşist saf-
ları genişletirken, çeşitli fakültelerdeki sol eği-
limli gençleri de bir araya toplayan bir rol oynadı.
Çeşitli fakültelerde okumakta olan Hüseyin
Ergün, Kudret Ulutürk, İsmet Özel, Erdal Türk-
kan, Ümit Hassan, Ataol Behramoğlu, Asaf
Köksal, Zülküf Şahin, Şirin Yazıcıoğlu, Taylan
Türker, Mevlüt Korkmaz, Talip Özay, Rıfat Mu-
rat ve Dudu Körüceli’ nin 17 Aralık 1965 günü
Ankara Valiliğine başvurmasıyla Fikir Kulüple-
ri Federasyonu (FKF) kurulmuş oldu.
Kurucular Kurulu’nun 21 Aralık 1965 günü
yaptığı ilk toplantıda Genel Yönetim Kurulu
(GYK) seçildi. GYK’ nın kendi arasında yaptığı
işbölümünde Genel Başkanlığı’na
Hüseyin Er-
gün getirildi. Hüseyin Ergün’ün kısa bir süre
sonra askere gitmesi üzerine, yerine Kudret
Ulutürk seçildi.
FKF, görüşlerini kitlelere anlatabilmek için
Kavga isimli bir bülten yayınlamaya başlarken,
TİP içindeki “Sosyalist Devrim” mi yoksa “Milli
Demokratik Devrim” mi mücadelesi FKF’ ye de
yansımaya başladı. 1967 yılının Ocak ayında ya-
pılan I. Kurultay’da GYK’ya İzzet Polat Ararat,
Ahmet Ali Karlı, Asaf Köksal, Ergun Türkoğlu,
Burhan Gürcan, Mustafa Kamer, Nail Gürman
seçildi. GYK kendi arasında yaptığı işbölümün-
de Genel Başkanlığa İzzet Polat Ara-rat getirildi.
Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun 1. Kurul-
tayı’nda FKF üyesi kulüp sayısı 11 iken, dönem
so-nunda bu sayı, 26’ya çıktı. Ayrıca Ankara’da-
ki genel merkezi beklemeksizin İstanbul’un
daha aktif çalışabilmesi için İstanbul Sekreter-
liği’nin oluşturulmasına karar verildi. 21 Mayıs
1966 günü alınan bir kararla, Veysi Sarısözen
İstanbul Sekreteri olarak atandı.
Türkiye İşçi Partisi’nin FKF’
deki etkinliği,
23-24 Mart 1968’deki II. Kurultay’a kadar sür-
dü. II. Kurultay’da yönetime Milli Demokratik
Devrim (MDD) savunucuları geldiler. Genel
Baş-kanlığa Doğu Perinçek seçildi. MDD’ ci-
ler henüz kendi içlerindeki ideolojik ayrışma ve
saf-laşmayı tamamlamamışlardı. Ancak mili-
tanlığıyla, anti-emperyalist mücadeledeki ka-
rarlılığıyla TİP’ i aşan bir konumdaydılar.
Ancak FKF içinde halen aktif durumdaki
TİP’ lilerin çabalarıyla yapılan bir GYK top-
lantısın-da Doğu Perinçek, genel başkanlıktan
alındı ve yerine TİP üyesi Zülküf Şahin getiril-
di. Daha sonraki yıllarda Kürt örgütlerinde yer
alacak olan Zülküf Şahin, III. Kurultay’da TİP
tarafın-dan aday gösterilmedi. TİP’ lilerin adayı
bu kez Hüseyin Ergün olacaktı.
Zülküf Şahin liderliğindeki FKF’ nin ilk ic-
raatı, Doğu Perinçek yönetiminde girilen Dev-
Güç’ten ayrılmak oldu.
Bu arada, Deniz Gezmiş ve
arkadaşları FKF’ nin eylem çizgisini eleş-tirerek
Devrimci Öğrenciler Birliği’ni (DÖB) kurdular.
1968, gençlik mücadelesi açısından militan
bir dönemdi. Özellikle anti-emperyalist eylem-
ler çok geniş kesimleri etkilemeye başlamıştı.
6. Filo’nun İstanbul’a gelişi nedeniyle 1968’in
Temmuz ayında gerçekleştirilen Dolmabah-
çe direnişi, dönemin en önemli eylemlerinden
bi-riydi. Gençliğin bu eylemleri sırasında Vedat
Demircioğlu ve Atalay Savaş katledildi. 27 Ma-
yıs sonrasında gençlik Vedat Demircioğlu ile ilk
şehidini vermişti.
TİP yönetimi esas olarak bu militan mü-
cadele hattının karşısındaydı. Mücadelede pa-
sifist taktikler öneriyor; ancak bunlar gençlik
tarafından reddediliyordu. Örneğin 6. Filo’nun
protes-tosu sırasında polisle çatışmalar, Ameri-
kan Haber Merkezi’ne ve Amerikan bankaları-
na yönelik saldırılar, gençliğin TİP yönetimine
rağmen gerçekleştirdiği eylemlerdi.
Gençliğin işçi
ve köylü eylemlerine destek
vermesi, adım adım bunun da ötesine geçip des-
teği bütünleşmeye dönüştürmesi geleneği de pe-
kişiyordu. Elmalı’da toprak işgali yapan köylüle-
rin, Derby Lastik Fabrikası’nda, Kavel’ de işgale
başvuran işçilerin yanında öğrenci gençlik vardı.
4-5 Ocak 1968’de FKF’ nin III. Kurultayı ya-
pıldı. Bu kurultay sonucunda Milli Demokratik
Devrimciler çoğunluğu sağladılar. Hüseyin Er-
gün’ü aday gösteren TİP’ in etkisi iyice kırıldı.
Genel Başkanlığa Yusuf Küpeli, Merkez Yürüt-
me Kurulu üyeliklerine de yine TİP’ e karşı olan
delegeler seçildiler. Yeni yönetimin ilk bildirisi,
MDD çizgisini benimsediklerini deklare etti. Bu
arada, DÖB’ lüler de yeniden FKF’ ye katıldılar.
Sovyetler Birliği’nin 1968’de
Çekoslovakya’yı işgali, partiyi
ikiye böldü. Aybar işgali
destek-leyen Behice Boran
taraftarlarına tepki gösterdi
109
ABD’nin Ankara Büyükelçisi R.
Kommer
olayı, tütün mitingleri, Kanlı Pazar Olayı’ nda
top-lanan kitle ve yine aynı günlerde Ankara, İz-
mir, Adana, Malatya, Trabzon ve Samsun’da ya-
pı-lan büyük anti-emperyalist mitingler, ayrış-
mayı ve saflaşmayı hızlandıran sonuçlar yarattı.
Dev-Genç
Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun 9-10 Ekim
1969 günlerinde toplanan 4. Kurultayı’nda, Fe-
de-rasyon, Türkiye Devrimci Gençlik Federas-
yonu (Dev-Genç) adını aldı. Genel Başkanlığa
ise Atilla Sarp seçildi. Genel Yönetim Kurulu’n-
daki 5 kişi, daha sonra THKP-C adını alacak
olan çevreden, 4 kişi ise Doğu Perinçek taraf-
tarıydı.
1969 sonları ve 1970 başlarında, gençliğin
ve işçi, köylü diğer halk kesimlerinin müca-
delesi yükselmeye devam etti. Dev-Genç bu
mücadelelerin her aşamasında ve her alanında
varlığı hissedilen bir örgüttü artık. Bir gençlik
örgütüydü ama sadece gençlik değil,
tüm halk
kesimleri tarafından tartışmasız olarak öncü
kabul edilen bir örgütlenmeydi.
Dev-Genç’ lilerin tüm bu direnişlerin içinde
yer alması elbette sadece “dayanışma” gibi dar
bir çerçeveyle sınırlı değildi. Gençlik önderle-
ri, bu direnişler içinde halkın tüm kesimleriyle
ilişki-ler kurmayı, işçi-köylü-öğrenci gençliği
Dev-Genç içinde ve devrimci bir bakış açısının
önder-liğinde birleştirmeyi hedefliyorlardı.
FKF’ nin devrimcilerin yönetimine geçmesi,
onu daha dinamikleştirirken, hiç kuşkusuz siya-
si olarak da daha kapsayıcı, daha cüretli olma-
sını beraberinde getirmişti. Kürt sorunundaki
yakla-şım da bunun ürünü olarak giderek dev-
rimci ve militan bir muhtevaya bürünmektey-
di. Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu’nun
her yana ve her konuya koşturduğu 1970 yılının
eylemleri içinde Kürt sorunu da yerini almıştı.
1970’in en önemli direnişlerinden biri 15-
16 Haziran direnişidir. Tarihimize “Büyük İşçi
Direni-şi” olarak geçen bu direniş, işçi sınıfının
Amerikan sendikacılığına teslim edilmesi için
çıkarılan yasalara karşı gelişti. Yüz bini aşkın
işçi, önce polis jandarma barikatlarını, ardın-
dan sarı, uz-laşmacı sendika ağalarının barikat-
larını aşarak, yasaları geri çektirdi.
Dev-Genç,
bu direnişte de tüm gücüyle yer aldı. İşçilerle
beraber çatıştılar, barikatlar kurdular. İşçilerle
birlikte tutsak edildiler.
Bu dönemde, polisin yanı sıra, anti-komü-
nizm temelinde eğitilen ve örgütlenen faşist ve
İs-lamcı güçler de gençliğin üzerine salındı. Bu
dönemde, Mehmet Büyüksevinç, Battal Mehe-
toğlu öldürüldü. Böylece Vedat Demircioğlu,
Atalay Savaş, Taylan Özgür ve Mehmet Can-
tekin ile birlikte Dev-Genç’in anti-emperyalist
kavgada verdiği şehit sayısı 6’ya yükseldi.
Fikir Kulüpleri Federasyonu’ndaki TİP’ in
etkisi kıran MDD’ ciler de kendi aralarında
ay-rışmaya başlamıştı. Nitekim 1970 yılının
sonlarında yapılan 5. Kurultay’da, seçimleri
kısa bir süre sonra THKP-C’yi kuracak olan
çevre kazandı. Böylece Doğu Perinçek ve Mihri
Belli çev-resi de FKF’ den tasfiye edilmiş oldular.
Adını Dev-Genç olarak değiştirmiş olan
FKF’ nin 18 Ekim 1970 günü toplanan 5. Ku-
rulta-yı’nda genel başkanlığa Ertuğrul Kürkçü
getirilirken, Merkez Yürütme Kurulu üyeleri
de tama-men aynı çevreden seçildi. Yönetimde
herhangi bir ittifak kalmadı.
THKP-C’nin
kuruluşu, Dev-Genç’in 5. Ku-
rultay’ından birkaç ay sonraya denk gelmek-
tedir. Bu durum, bazıları tarafından “Dev-
Genç’in partileştiği” şeklinde tanımlansa da,
THKP-C’yi kuranlar, bunu kabul etmiyor.
“THKP-C’yi oluşturan kadroların bü-
yük bir çoğunluğu Dev-Genç’in önder kadro
ve yöneti-cileri olsa da, partileşme süreci ay-
rıdır. Dev-Genç yine Dev-Genç olarak par-
tinin önderliğinde varlığını ve mücadelesi-
ni sürdürmüştür” diyorlar. Sonuçta, 1960’lı
yılların sonlarında ve 1970’lerin başında
Türkiye solunda yaşanan ayrışma ve net-
leşme sürecinin hemen her aşaması, FKF ve
Dev-Genç içinde de yansımasını bulmuştu.
Nitekim, Dev-Genç’ten tasfiye edilen Tür-
kiye İşçi Partililer, Sosyalist Gençlik Örgütü’nü
kurarken, TİP
içinde etkin olan Kürtler, Dev-
rimci Doğu Kültür Ocakları’nı örgütlediler.
Hüseyin İnan-Deniz Gezmiş, Doğu Perinçek ve
İbrahim Kaypakkaya’ nın başına çektiği çevre-
ler ise kendi partilerini kurmaya yöneldiler.
Sosyalist Gençlik Örgütü
Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun Dev-Genç
adını aldığı 9-10 Ekim 1969 tarihli 4. Olağa-
nüstü Kurultay’ında Türkiye İşçi Partisi (TİP)
üyeleri delege olarak zayıftı. Dahası artık opor-
tünistler olarak adlandırılan TİP’ lilere karşı
hoşgörü de kalmamıştı. Nitekim Kurultay’da