Demokratik Modernite


1960’lı Yıllarda Sosyalist Hareketin  Yükselişi ve Kürtlerle İlişkiler Hüseyin Aykol



Yüklə 26,73 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə52/89
tarix21.06.2018
ölçüsü26,73 Kb.
#50576
növüYazı
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   89

106
1960’lı Yıllarda Sosyalist Hareketin 
Yükselişi ve Kürtlerle İlişkiler
Hüseyin Aykol
27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında oluşturu-
lan Kurucu Meclis’in hazırladığı yeni anayasa 
ve onun öngördüğü yeni kurumlar ülkeye göre-
ce demokratik bir ortam getirdi. Yeni dönemin 
sol açısından en önemli kazanımı Türkiye İşçi 
Partisi oldu. Büyük bir başarıyla TİP’in parla-
men-toya girişi, demokrasiye kalite getirdi. Bu 
dönemde sol klasikler çevrildi ve geniş yığınlar-
ca okundu. Avrupa’daki 1968 rüzgârı ülkemize 
kadar ulaştı. Türkiye Komünist Partisi’nin or-
ta-lıkta gözükmediği bir ortamda, Türkiye İşçi 
Partisi’nin gençlik kolları gibi faaliyete başlayan 
Fikir Kulüpleri Federasyonu’ndaki tartışma 
ortamı, Türkiye Solu’ nun temel yönelimleri-
ni oluşturan THKP-C, THKO ve TKP-ML’ ye 
yol açtı. Söz konusu devrimci örgütler, daha 
ilk çıkış yıllarında büyük ölçüde ezilse de, fi-
kirleri kalıcı olacaktı. Seslerini cılız dergilerle 
du-yurmaya çalışan Kürtler ise önce TİP içinde 
yer aldılar. Behice Boran’ı Urfa’dan milletvekili 
seçtiler. Dev-Genç’e dönüşen FKF’ de temel gö-
rüş ayrılıkları belirince, kendi örgütlenmelerine 
geçme zamanı geldiğine karar verdiler. 
Türkiye İşçi Partisi (TİP), 11 sendikacının 
öncülüğünde 13 Şubat 1961 günü kuruldu. 
TİP’in kurucuları, Şaban Yıldız (İstanbul İşçi 
Sendikaları Genel Sekreteri), Kemal Türkler, 
(Maden İş Genel Başkanı), İbrahim Güzelce, 
(İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikası Genel 
Sekreteri), İbrahim Denizcier, (Müskirat İşçile-
ri Sendikaları federasyon başkanı), Adnan Ar-
kın (istanbul işçi sendikaları birliği icra heyeti 
üyesi), Avni Erakalın (İstanbul İşçi Sendikaları 
Birliği Başkanı kurucu genel başkan), Kemal 
Nebioğlu, (Oleyis Sendikası üyesi), Hüseyin Us-
lubaş, (İstanbul Yaprak Tütün İşçileri Sendikası 
Başkanı), Ahmet Muşlu (Türkiye İşçi Çikolata 
Sanayi İşçileri Sendikası), Saffet Göksüzoğlu 
(İlaç ve Kimya İşçileri Sendikası Başkanı) ve 
Rıza Kuas’tır (Lastik İş Genel Başkanı). 
Türkiye İşçi Partisi’nin kurucuları, işçi sı-
nıfı ile aydınları buluşturmak hedefiyle ve ya-
şadıkları tıkanıklığı aşmak için, 1962 yılında 
aydınları partiye davet ettiler. Bunun üzerine, 
Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Adnan Cem-
gil, Nazife Cemgil, Cemal Hakkı Selek, Yunus 
Koçak, Fet-hi Naci ve daha birçok aydın partiye 
üye oldu. Kurucuların önerisiyle partinin yeni 
genel baş-kanı Doç. Dr. Mehmet Ali Aybar oldu. 
Şubat 1963’te bağımsız senatör Niyazi Ağırnas-
lı ve kontenjan senatörü Esat Çağa TİP’e girdi. 
1961 Anayasası’nda, Anayasa ile çelişen yasa 
mad-deleri için aykırılık davası açılabileceği 
hükmü getirilmişti. TİP bütün dikkatini bu so-
runa yöneltti; Niyazi Ağırnaslı’ nın TİP’ e üye 
olmasıyla Anayasa Mahkemesi’nde dava açma 
hakkı da elde edilmişti. 
Anti-demokratik yasalar kampanyası hızla 
yayıldı. Bu mücadeleye Türkiye İşçi Partisi, Yön 
dergisi çevresindeki aydınlar, bazı CHP’liler, 
gençlik örgütleri ve sendikalar, birçok seçkin 
aydın ve bürokrat katıldı. TİP, insan hakları ve 
demokrasinin partisi olmanın etkin örneklerini 
veriyordu. Zaten kurucularının özelliği sonucu 
işçi sınıfının sorunlarıyla yakından ilgileni-
yordu. Grev ve toplu sözleşme yasası, iş mev-
zuatının düzenlenmesi ve sendikal yasaların 
düzeltilmesi için verilen mücadeleyi destekledi, 
meclis yasa önerileri sundu. Anayasa Mahke-
mesi’ne davalar açtı, kamuoyu oluşturmak için 
toplantılar ve gösteriler düzenlendi. Türkiye İşçi 
Partisi’nin görüşleri basında Vatan ve Öncü ga-
zetelerinde destek buldu. Partinin kendi yayın 
organı Sosyal Adalet sıkıyönetim döneminde 
kapatıldı. Yön dergisi, TİP’i desteklemedi.
1961 seçimlerine katılamayan TİP, 1963 ye-
rel seçiminde 9 ilde 36 bin oy aldı. 1964 sena-
to yenileme seçimlerine Yüksek Seçim Kurulu 


107
kararıyla katılamadı. TİP, 1965 seçimlerinde 54 
ilde, yüzde 3 oy alarak TBMM’ye 15 milletvekili 
göndermeyi başardı: Mehmet Ali Aybar, Rıza 
Kuas, Muzaffer Karan, Tarık Ziya Ekinci, Sadun 
Aren, Yahya Kanbolat, Cemal Hakkı Selek, Adil 
Kurtel, Behice Boran, Yunus Koçak, Şaban Erik, 
Yusuf Ziya Bahadınlı, Ali Karcı, Kemal Nebioğ-
lu ve Çetin Altan. Meclis’te çok etkin bir muha-
lefet sergileyen TİP’in Türk Ceza Kanunu’nun 
141 ve 142. maddelerinin iptali istemi, Anayasa 
Mahkemesi’nde bir oy farkla reddedildi.
1966’da yapılan Senato kısmi seçimlerin-
de de Fatma Hikmet İşmen senatör seçilince 
TİP, TBMM grubunu 16 üyeye çıkardı. Bunun 
üzerine, TİP’ in önünü kesmek üzere seçim sis-
te-minde değişikliğe gidildi. 1968 yılı Haziran 
ayında yapılan Senato’nun üçte birini yenileme 
seçimlerinde TİP oylarını artırdıysa da senatör-
lük kazanamadı. Ancak yerel seçimlerde Yozgat 
Bahadın’ da belediye başkanlığını kazandı. Aynı 
yıl TİP’e yapılan saldırılar şiddete dönüştü. Par-
ti içindeki görüş ayrılıklarında Mehmet Ali Ay-
bar’ın insancıl sosyalizm görüşüyle, Behice Bo-
ran’ın çizgisi arasında tartışma çıktı. Aybar önce 
istifa ettiyse, sonra partiye geri dön-dürüldü.
Türkiye İşçi Partisi’nin çalışmaları ve par-
lamentoda temsil edilme olanağına kavuşması 
üni-versite gençliği içindeki prestijini yükseltti. 
O tarihlerde gelişen sosyalist akımın etkisi al-
tındaki gençlik kesimi çeşitli fakültelerde fikir 
kulüplerini oluşturdular. İlk evrede TİP Genç-
lik Kolları Başkanı Atilla Sarp’ın temas halinde 
olduğu çeşitli fikir kulüplerine mensup gençler-
den partiye sempati duyanlar TİP’ e yandaş bir 
gençlik hareketi oluşturmaya karar verdiklerini 
açıkladılar. Partiyle temasa geçen fikir kulüpleri 
yöneticileri doğrudan parti çatısı altında örgüt-
lenmektense partiye paralel çalışacak bir örgüt-
lenmeye gitmenin daha doğru olacağı görüşünü 
ortaya attılar.
Daha sonra fikir kulüpleri kendi aralarında 
birleşerek Fikir Kulüpleri Federasyonu’nu (FKF) 
oluşturdular. Parti dışında kurulan ama partiyle 
aynı politik çizgide hareket eden FKF ile TİP’in 
ilişkileri sürdürmek amacıyla Genel Merkez 
Gençlik Bürosu oluşturuldu. Günden güne sa-
yıları artan fikir kulüpleri Ankara’dan sonra İs-
tanbul, İzmir, Eskişehir, Trabzon ve üniversi-te-
si olan illerin tümünde kurularak yaygınlaştı. 
Bunlar arasında parti üyesi olanlar da az de-ğildi.
Sovyetler Birliği’nin 1968’de Çekoslovak-
ya’yı işgali, partiyi ikiye böldü. Aybar işgali 
destek-leyen Behice Boran taraftarlarına tepki 
gösterdi ve 1969’da genel başkanlıktan istifa 
etti. 1969 seçimlerinde de yüzde 3 oy almasına 
rağmen, TİP’in önünün kesilmesi için seçim ka-
nununun değişmiş olması nedeniyle, ancak iki 
milletvekilliği (M. Ali Aybar ve Rıza Kuas) ka-
zanabildi. M. Ali Aybar, Şubat 1971’de parti üye-
liğinden de istifa etti. Parti içinde MDD, ASD, 
PDA, Emek grupları arasında ayrılmalar yaşan-
dı. 1971’de “Faşizme Hayır” kampanyası yapıldı. 
TİP, Anayasa Mahkemesi tarafından 20 Tem-
muz 1971’de kapatıldı. Ardından partinin lider 
kadroları tutuklandı ve yargılanmaları ardın-
dan 15 yıla kadar değişen hapis cezaları aldılar. 
Fikir Kulüpleri Federasyonu
İlk Fikir Kulübü, Demokrat Parti iktida-
rının son döneminde, 1956’da Ankara Siyasal 
Bilgiler Fakültesi’nde kuruldu. Bu kulüp, bir ay-
dınlar hareketi olarak, Cumhuriyet Halk Partisi 
parale-linde Demokrat Parti’ye karşı yürütülen 
muhalefetin bir parçası olmaya çalıştı.
Fikir Kulüpleri 1960’lardan sonra ise gi-
derek yaygınlaştı. Tüm okullarda kurulmaya 
başlandı. Önceleri CHP’nin sol kesiminin etkin 
olduğu Fikir Kulüpleri, bu kesimlerin etkisin-
den çıkarak, 13 Şubat 1961’de kurulan Türkiye 
İşçi Partisi’ne (TİP) yönelmeye başladı. Çünkü 
öğrenci gençlik hareketi sosyalizme yönelmeye 
başlamıştı. Fikir Kulüpleri giderek, hem teorik, 
hem pratik merkezler haline geldiler. 
Gençlik aynı zamanda siyasal anlamda pra-
tiğe geçerken, diğer emekçi kesimlerle de da-ya-
nışma içerisinde oldu. 1965’te Zonguldak Kozlu 
kömür ocaklarındaki grevde, polisin iki işçiyi 
katletmesi üzerine, öğrenci gençlik yaptığı bir 
yürüyüşle bu saldırıyı protesto etti. Öğ-renci 
gençliği, halkın diğer kesimleriyle birleştiren bu 
tavır, giderek gençlik hareketi içinde devrimci 
bir geleneği de oluşturacaktı. 
Böylesi bir pratik içinde, kendine daha fazla 
Söz konusu devrimci örgütler, 
daha ilk çıkış yıllarında büyük 
ölçüde ezilse de, fikirleri kalıcı 
olacaktı


Yüklə 26,73 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə