İLÂHÎ NİZAM VE KÂİNAT
24
hâlinde birbirine zıt karakterde ve muvazene hâlinde iki unsur
daima mevcuttur. Bir ünitede bu zıt unsurların mevcut bulun-
ması şarttır. Zira bu olmaksızın madde teessüs edemez, yaşaya-
maz, dağılır. Ve madde mevcut olamayınca da hiçbir şeyin varlı-
ğından bahsedilemez.
Dünyada ve bütün âlemimizde tek, vâhit gibi görünen her
şey aslında birbirine zıt karakterde, birbirinden aslâ tecrit edi-
lemeyen zıt durumda iki değerden müteşekkildir. Fakat bu zıt
değerler birbirinden müstakil, tamamen ayrı iki unsur değil, bir
tek birimin karakterini meydana getiren, birbirine bağlı fakat zıt
görünüşlü iki unsurdur.
Bizim âlemimizi teşkil eden bütün cüzüler ve bu cüzülerden
biri olan dünyanın ilk maddesi dahi düalite prensibinin şümulü
dışında kalamaz. Bu husustaki esaslı bilgiyi hulâsa olarak tekrar
ediyoruz:
a - Birim, düalitenin ismidir. Onun için buna birim düalite di-
yoruz.
b - Düalitenin zıtları tek birer değerden ibaret değildirler. On-
lar da gene daha küçük çapta birer birim düalitedirler, yâni be-
heri birer düalite olan birimlerdir.
c - Düalite ilk maddenin teşekkülü bahsinde izah edileceği
gibi, hareketin ilk kaynağı ve esasıdır.
d - Düalite mekanizması olmaksızın hareket ve hareket ol-
maksızın madde hâl ve şekilleri mevcut olamaz.
e - Düalite ruh ve madde durumunun dünyadaki aslî görünü-
şüdür.
Sonuncu bentte geçen fikirler hakkında izahat vermenin lü-
zumlu olduğunu hissediyoruz. Madde kâinatında ruhla madde
bir arada bulunamaz, demiştik. Yâni kâinatta birbirine doğrudan
doğruya, direkt olarak tesir eden ruh-madde mefhumu reel bir
mefhum olamaz. Ancak, bu ifadeden de ruhun varlığını inkâr
etmek ve yalnız maddenin mevcudiyetini kabul etmek mânâsını
aslâ çıkarmamak lâzım gelir.
Filhakika madde kâinatında direkt olarak aralarında tesir alıp