BEDRİ RUHSELMAN
27
bulmak mümkündür. Fakat düaliteyi daha mudil hâllerde gör-
meye çalışmalıdır.
Eğer düalite prensibi; değer farklanması mekanizmasıyla des-
teklenmez, tek başına kalırsa hiçbir işe yaramaz ve kıymetini
kaybeder. Düalite prensibi ve değer farklanması mekanizması,
muayyen bir fonksiyonun ifası için birbirine intibak etmiş, biri
diğerinin mevcudiyetiyle faaliyete girebilen iki mekanizmadır.
Daha doğrusu değer farklanması, düalite prensibinin ek meka-
nizmasıdır.
*
* *
Değer farklanması hakkındaki izahatımızı tamamlayalım. Ev-
velâ değerin ne olduğunu izah etmeliyiz. Madde hâllerinin an-
cak birtakım hareketlerle kaim olduğunu görmüştük. Şu hâlde
maddenin herhangi bir kademedeki durumu, o an içinde o mad-
dede mevcut olan hareket mudileleri yekûnunun tezahürü de-
mektir. Ve bu da o maddeyi o âna mahsus olmak üzere var eden,
hüviyetlendiren bir mefhumdur. İşte bir maddenin herhangi bir
anda; içinde bulunduğu vasatta mevcudiyet arz etmesini neti-
celendiren, bünyesindeki hareket mudileleri o varlık için birer
değer veya miktarlar yekûnudur. Şu hâlde bir maddenin bünye-
sindeki hareket muhtevasının şu veya bu şekilde azalması veya
çoğalması, o maddenin değerlerinin değişmesi, yâni bu değerle-
rin artması veya eksilmesi demektir. Bu da o madde ünitesinin
zıtlarından birisine veya diğerine dışarıdan gelecek tesirlerle ol-
maktadır. Zira tesir de bir harekettir. İşte değer farklanması veya
miktarî değişmeler tâbiriyle ifade ettiğimiz mânâ budur.
Hulâsa, bir birim düalitenin birbirine zıt iki nevi hareket mu-
dilesinden, yâni iki zıt değerinden birisine diğerinden daha çok
tesir gelmesi, o ünitenin veya birimin değer farklanmasını mucip
olur. Şu hâlde, gelen tesirler birer değer demektir. Böylece zıtlar-
dan birisinin diğerine nazaran fazla değer alması, o zıtlar arasın-
da mevcut olan muvazenenin bozulmasını intaç eder. Hâlbuki
düalite prensibi esasına göre bu zıtlar devamlı bir muvazene hâ-
linde bulunmalıdırlar. İşte bozulan bu muvazenenin
tekrar ku-