65
4. Stalin’in Totaliter Yönetimi Dönemi
Kırgız ülkesi 1918 yılından itibaren Kırgız Bolşevik Partisinin
tekelci yönetimi altında yaşamıştır. Tüm ekonomik, sosyal ve kültürel
konular Sovyetler Birliğinin Moskova’daki Merkez Komitesinin kararları
uyarınca gerçekleşmiştir. Moskova’daki yönetim Kırgızistan’ı tanımayan
yöneticileri Kırgız devlet yapısındaki yüksek makamlara atamıştır. Yerel
sorunlara yabancı olan bu yöneticilerin sayısı 1925 – 1932 arasındaki
kısa dönemde beş yüzü aşıyordu. Kırgız ileri gelenleri bu tepeden inme
yönetim siyasetine karşı memnuniyetsizliklerini gizlememiş ve neticede
Moskova’ya 12 Haziran 1925 tarihinde Abdukerim Sıdıkov, Abdukadir
Orozbekov gibi önderlerin liderliğinde, 30 tanınmış Kırgız aydınının
imzalarını taşıyan bir şikayet mektubu gönderilmiştir. Ancak bu
mektupta imzası bulunan tüm vatanseverler “Pan İslamist” veya Pan-
Turkist”
ya
da
“Burjuva”
olarak
suçlanmış
ve
şiddetle
cezalandırılmışlardır. Stalin yönetimi Kırgızistan’da milli direnişçi veya
dine dayalı yönetim şeklini savunabilecek kimse bırakmamıştır.
Moskova’dan dikte edilen kararlar uygulanmış ve buna karşı durabilenler
acımasızca cezalandırılmışlardır
80
1929 da Stalin in özel mülkü ortadan
kaldıran ve her türlü üretim gerecini devletleştiren politikasının
uygulanması ile başlayan totaliter yönetim dönemi, Kırgızistan’da üretim
eksikliği ve açlık gibi sonuçlar getiren bir fakirleşme yaratmış fakat bu
uygulamaya karşı görüş bildirenler “halk düşmanı” olarak suçlanmış,
sürgün edilmiş veya öldürülmüştür. Örneğin 4 Eylül 1939 tarihinde
Kırgız yazarlarından Kasım Tınıstanov halk düşmanı ilan edilmiş , 1933
80
Bu aydınlar arasında, Abdukerim Sıdıkov,Yusup Abdurahmanov, Abdukadır
Orozbekov,Törökul Aytmatov, Kasım Tınıstanov da vardı.1991 yılında Bişkek
yakıonlarındaki eski bir kerpiç imalathanesinin yanında 138 kişinin toplu mezarıi
bulunmuştur. Bunların 1938 yılında kurşuna dizilerek gizlice katledilen Kırgız aydınları
olduğu sonradan anlaşılmıştır. Günümüzde bu toplu mezar yerinde Atabeyit veya Ata
Mezarı olarak anılan bir Anıt ve yanında bir müze vardır. 1920 -1930 yılları arasında ise
30.000 kişinin ölümle cezalandırıldığı bilinmektedir.
66
de Yusup Abdurahmanov “Milliyetçilikle” suçlanmış ve Partiden
çıkarılmıştır.
81
B. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI DÖNEMİ
1. İkinci Dünya Savaşı dönemi
İkinci dünya savaşı çıktığında, Almanların Barbarossa planında
Sovyetler Birliğinin bir kaç haftada işgal edilerek teslim olması
öngörülmüşse de Alman orduları Sovyetler Birliği halklarının çok zor
koşullarda gerçek bir direnişi ile karşılaştı. Kırgız milleti de bu savaşa
aktif şekilde katıldı. Örneğin 316. Sovyet Tümeni komutanı Tümgeneral
Panfilov komutasındaki Kırgız tümeni savaşta yararlıklar göstermiş ve
Moskova’nın savunulmasında aktif ve önemli bir rol oynamıştır.
Komutan Panfilov hayatını Moskova savunmasında kaybetmiştir. Kırgız
birlikleri Stalingrad savunmasında da aktif rol üstlenmiştir. İkinci dünya
savaşına 360 bin Kırgız vatandaşı katılmıştır. Kırgız kayıpları 80 binden
fazladır
82
.
2. 1950 – 1985 Dönemi
1953 yılında Stalin’in ölümünden sonra N.S. Hruşçev Komunist
Partisi Birinci Sekreteri oldu ve büyük ölçekli ekonomik reform
projelerine yöneldi. Kırgızistan’da ise Komünist Partisi Birinci
81
Kırgızistan bağımsız olduktan sonra Bişkek’de Sovyet döneminde “Kızıl Ekim”
olarak adlandırılmış olan kentin merkezi yerindeki bir sokağın adı değiştirilmiş ve
Tınıstanov sokağı olarak adlandırılmıştır. Tınıstanov’un memleketi olan Issık Göl ‘deki
Üniversitenin adı da Kasım Tınıstanov Üniversitesi olmuştur. Stalin döneminde
cezalandırılan veya öldürülen bir çok aydının adı günümüzde Kırgız şehirlerindede
sokak veya meydan ya da akademik kurumlara verilmekte ve böylece çeşitli şekillerde
yaşatılmaktadır.T.Çorotegin, K.Moldokasımov, a.g.e.,s.
82
T.Çorotegin, K.Moldokasımov, a.g.e.,s.
67
Sekreterliğine İshak Razakov getirildi. Razakov Kırgızistan’ın
bağımsızlığının pekiştirilmesi yolundaki girişimleri ile tanınmıştır.
Örneğin Kırgızistan’da 200 den fazla sanayi kuruluşunun ve akademik
kurumların yönetimini Moskova’dan almış ve yerel iktidara bağlamıştır.
Bu çerçevede Kırgız Hükümetine de yeni Bakanlıklar kurmuştur. 1961
yılında bu icraatı nedeni ile suçlanan Razakov görevden alınmıştır.
1959 yılında Hruşev’in komünist topluma erişildiğini ilan ettiği
dönemde Kırgız ekonomisi gelişme kaydetmiştir. Kırgızistan otuzdan
fazla sanayi ürününü ihraç eder duruma gelmişti. Sosyal hayatta da refah
belirtileri başlamıştı. Bu dönemde üretim bakımından zayıf görülen
Kalhozlar, doğrudan devlet tarafından yönetilen Salhozlara dönüştürüldü.
Bu dönemdeki başarılara rağmen 1960 lı yıllarda Kırgız ekonomisi fakir
kalmıştı. Salhozların kötü yönetimi ve fakir köylerin ahalisinin göç
ettirilmesi sonucunda ekonomik çark gereğince dönemiyordu. Özel
üretim birimlerinin de gelişmesi engellendiğinden üretim artışı
sağlanamadı. Böylece 1950 lerde başlayan Hruşçev reformları on yılda
önemini yitirdi. 1964 yılında Hruçşev görevden alındı ve yerine L.I.
Brejnev geçti. Kırgız Cumhuriyetinde ise Turdakun Usubaliev Birinci
Sekreter oldu ve 24 yıl iktidarda kaldı.
Bu dönemde ülkenin yönetimi tamamen Partinin eline geçmişti.
Ülkedeki bütün üst Makamlara Moskova’dan atama yapılmaya başlandı.
Belediye Başkanı, Bölge Valisi, İlçe Kaymakamı gibi makamlara
Kırgızistan’da yaşamamış olan yabancı yetkililer tayin ediliyordu. Kırgız
yöneticilerden Rus veya tatar asıllı eşleri olanlar üst makamlara
gelebiliyorlardı. Bu merkezden yönetim düzeninde ülke gerçeklerini
bilmeyen kimselerin işbaşında olmaları sonucunda bir yandan merkez-
çevre ilişkileri koparken, bir yandan da üretim eksikliği ve yolsuzluk
artmakta idi. Kırgızistan’da devlet kaynaklarının sadece yönetici zümre
tarafından kendi konforları için kullanıldığı, örneğin ithal mallarının
sadece yönetici sınıf arasında dağıtıldığı bir düzen yerleşti. Halk
fakirleşirken yönetici sınıf devlet eli ile zenginleşiyordu.
Dostları ilə paylaş: |