Hinduizm’e Göre Tanrı Vişnu’nun Yeryüzünde Bedenlenmesinin
Nedenleri
149
Âri geleneğinden geldiği ve köken itibariyle Âri kültürüne dayandığı kabul
edilir (Gonda, Visnu 288-289; Pradhan 163; Bhandarkar 30-31). Dolayısıyla
köken itibariyle farklı olan bu iki tanrı, zaman içinde birbiriyle özdeşleşti-
rilmiş ve böylece Vişnu, “Narayana” olarak da anılmıştır
10
. Bu özdeşlik mi-
tolojik anlatımlarla desteklenerek dini metinlerde yer almıştır. Böylece sade-
ce Ârilerin değil yerli halkların da Vişnu’ya karşı saygınlıkları ve bağlılıkları
artmıştır. Bu durum, Vişnu’nun Hindu dini düşüncesinde en önemli tanrıla-
rından biri olmasını ve avataraların kaynağı olarak görülmesini sağlamıştır.
Vişnu’nun avataraların kaynağı olduğu fikri kutsal metinlerde de yer
alır. Avatara doktrininin yoğun bir biçimde işlendiği Purana metinlerinde bu
durum açıkça görülür
11
. Bu tür ifadelere göre bütün bedenleşmelerin özünü
Vişnu oluşturur. O, çeşitli amaçlar için farklı varlık formlarına bürünerek
ortaya çıkar. Bu formlardan her biri, üzerine düşen görevi tamamladıktan
sonra geldiği kaynak olan Vişnu’ya geri döner (Vişnu Purana 4.1.90;
5.17.33; 5.21.103). Yakın dönem Hindu düşünürlerinden Annie Basent de
avataraların kaynağı olarak Vişnu’yu zikreder. Yine o, Vişnu’nun
avatara-
ları yoluyla evreni kuşatıp gözettiğini ve bu şekilde evreni her türlü kötülüğe
karşı koruyup mevcut düzeni devam ettirdiğini ifade eder (Besant, Avataras
28).
Sonuç olarak Vişnu, tarihi süreç içinde ün kazanmış ve Destanlar dö-
nemiyle birlikte Hinduizm’in en önemli üç tanrısından biri olmuştur. Özel-
likle Puranalar döneminde o, daha da ön plana çıkmış ve geniş kitlelerce
tapınılan tanrı konumuna yükselmiştir. Vişnu’nun halk nezdinde popülarite
kazanmasında, dini metinlerde kendisine atfedilen bir takım niteliklerin yanı
sıra toplumsal beklentilerin de önemli rolü olmuştur. Vişnu’nun gerek Hindu
panteonu içinde elde ettiği bu konum gerekse sahip olduğu bir takım özellik-
ler, onun avatara doktrini ile ilişkilendirilmesini ve avataraların kaynağı
olarak görülmesini kolaylaştırmıştır.
etmekteydi. Buna mukabil, Ârilerin kullandığı Sanskrit dilinde “su” anlamına gelen kelime âp
iken “mekân” anlamına gelen kelime de ayatana’dır. Buradan hareketle “narayana” kelime-
sinin yerli halka ait bir kullanım olduğu ileri sürülür (Jaisval 32). Naraya kültünün kökeni
hakkına tartışmalar için bkz. Weber 124; Pradhan 162-166; Raychaudhuri, Materials for the
Study 63-66.
10
Örneğin Mahabharata’nın anlatımına göre sular, Vişnu’nun mekânıdır. Bu yüzden o, “Na-
rayana” olarak adlandırılır. Narayana, sular üzerinde uzanır. Göbeğinden bir lotus çıkar ve bu
lotusun üzerinde yaratıcı Brahma oturur. Yeryüzü en kötü halini aldığında yok edilir ve Nara-
yana tarafından yeni bir dünya yaratılır. Böylece insanlara tekrar doğru yola girmeleri ve
iyiliği tesis etmeleri için yeni bir fırsat verilir (1. 33.12; 12. 64. 7-8). Destandaki bu anlatım-
dan Vişnu ile Narayana’nın özdeş tutulduğu anlaşılmaktadır. Fakat bu iki tanrının ilk olarak
hangi tarihte özdeşleştirildiği konusunda kesin bir veri yoktur (Raychaudhuri, Materials for
the Study 63-64).
11
Purana metinlerinde Vişnu ile ilgili yer alan mitler hakkında geniş bilgi için bkz. Can 2000.
Cemil KUTLUTÜRK
150
Vişnu, her bir
avataranın kaynağı olmakla birlikte
avataralar arasında
önem ve derece itibariyle farklılıklar vardır. Nitekim kutsal metinlerde ava-
taralar, sahip oldukları hususi niteliklere ve tanrısal güçlerine (kala) bağlı
olarak kategorize edilir. Buna göre yüksek düzeyde kalaya sahip avataralar,
purna avatara (tam-mükemmel bedenlenme) olarak sınıflandırılırken,
kala
miktarı daha düşük olanlar ise anşa avatara (kısmi bedenlenme) olarak
gruplandırılır (Maghad 223). Bu bağlamda dini metinlerde genellikle Krişna,
Rama ve Narasimha (Aslan-İnsan) avataralarının purna avatara diğerlerinin
ise anşa avatara olarak nitelendirildiği görülür. Purna avataralarda tanrı
Vişnu’nun bütün gücünün tam olarak bulunduğu belirtilirken diğerlerinde bu
gücün nispeten mevcut olduğu öne sürülür (Bhagavad Purana 1.3.28; Saras-
vat 121)
12
.
Vişnu’nun yeryüzüne kaç defa ve hangi formlarda indiği hususunda
Hindu kutsal metinlerinde farklı bilgiler bulunmaktadır (Mahabharata
12.326.72; 12.337.36; Harivamşa 1.41; Brahma Purana 104, Matsya Purana
47). Bütün bunlara rağmen Hinduizm’de klasik anlamda on avatara (dasava-
tara) kabul edilmiş ve bunlar halk nezdinde daha çok itibar görmüştür. Genel
kanaate göre, bugüne kadar dokuz avatara gelmiştir. Onuncu avatara olan
Kalki
13
ise, Kali Yuga
14
nın sonlarında ortaya çıkacak ve bozulan düzeni ye-
niden kuracaktır. Bu on avatara sırasıyla balık (matsya), kaplumbağa (kur-
ma), yaban domuzu (varaha), aslan-insan (narasimha), cüce (vamana), balta-
lı Rama (paraşurama), Rama, Krişna, Budha ve Kalki’yi kapsamaktadır
(Garuda Purana 1.86.10-11)
15
.
Hindu dini düşüncesinde on
avatara listesi tarihi süreç içerisinde çeşitli
aşamalardan geçerek nihai şeklini almıştır. Bu bağlamda ilk olarak Varaha,
Narasimha, Vamana ve Vasudeva (Krişna) birer avatara olarak Mahabharata
12
Hindu inancına göre Tanrı, her türlü noksan sıfattan uzaktır. Bu bakımdan anşa avatara,
Tanrı’da herhangi bir kusur veya noksanlık bulunduğu şeklinde anlaşılmamalıdır.
Anşa avata-
ra durumunda Tanrı, karşılaşılan özel bir olay karşısında kendi ihtişamının
sadece küçük bir
parçasını veya mutlak gücünün gereği kadarını açığa çıkarır.
13
Hindu kutsal metinlerinde gelmesi beklenen avataranın isminin yazımı konusunda “Kalki,
Kalkin, Kalkih” şeklinde farklılıklar görülmektedir. Burada Bhagavad Purana’da geçen “Kal-
ki” lafzı esas alınmıştır (1.3.5).
14
Yuga kelimesi “devir, dönem, çağ” gibi anlamlara gelir. Hindu kozmolojisine göre evrenin
başlangıcı ve yok oluşu birbirini takip eden dört dönemden (yuga) oluşur. Bunların süreleri ve
mahiyetleri birbirinden farklı olup isimleri sırasıyla Satya Yuga, Treta Yuga, Dvapara Yuga
ve Kali Yuga’dır (Mani 482-485; el-Birunî 372-375).
15
Bazı metinlerde daha farklı on avatara listesine yer verildiği görülür. Örneğin Matsya
Purana’da on
avatara olarak
Narayana, Narasimha, Vamana, Dattatreya, Mandhata Cakra-
vartin, Paraşurama, Rama, Vyasa, Budha ve
Kalki isimleri verilir (47). Harivamşa’da
ise bu
on avatara Pauşkarata, Varaha, Narasimha, Vamana, Dattatreya, Paraşurama, Rama, Kriş-
na, Vyasa ve
Kalkin olarak belirtilir (1.41).