Microsoft Word s g. temmuz doc



Yüklə 1,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə43/89
tarix08.09.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#67448
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   89

 
123 
Köşe  yazarları, gerçekleştirilen  saldırıları  terör  olayı olarak  nitelendirmekte ancak; 
olaya  farklı  bakış  açıları  sergilemektedirler.  Özellikle  saldırılardan  hemen  sonraki 
dönemde, ABD’ye terörle savaşında sonuna kadar destek verilmesi gerektiğinin altı 
çizilmekle  beraber  Türkiye’nin  yıllarca  PKK  terörüyle  uğraştığı,  bu  yolda  30  bin 
insanını  kaybettiği  fakat;  Batı’nın  bunu  anlamadığı,  kimi  zaman  da  bu  örgütlere 
destek olduğu vurgulanmaktadır. Bu yüzden yaşanan bu saldırılardan sonra Batı’nın 
Türkiye’yi daha iyi anlayacağı, bunun Türkiye’nin önüne bir fırsat olarak çıktığı ve 
çok  iyi  değerlendirilmesi  gerektiği  üzerinde  durulmaktadır.  ABD’nin  Afganistan’a 
başlatacağı  savaş  dönemi  yaklaştıkça,  Türkiye’nin  ABD’nin  yanında  fiili  olarak 
savaşa katılıp katılmaması hususunda tartışmalar ortaya çıkmıştır. Bu tartışmalarda 
Türkiye’nin ABD’nin yanında savaşa girmesini isteyenler olduğu gibi, savaş karşıtı 
bir  tutum  içerisinde  olanlar  da  olmuştur.  Ancak  gazetelerin  politikası  Türkiye’nin 
ABD ile beraber savaşa girmesi yönünde olmuştur. Türkiye’nin fiili olarak ABD’nin 
yanında savaşa girmesini isteyenler bu saldırılardan sonra Türkiye’nin soğuk savaş 
döneminde  sahip  olduğu  jeopolitik  önemine  tekrar  geri  döneceğini  çünkü; 
Türkiye’nin  bulunduğu  coğrafyanın  ABD’nin  tanımladığı  haydut  devletlerin 
bulunduğu  coğrafya  olduğunu,  Türk-Amerikan  ilişkilerinin  özellikle  Bill  Clinton 
döneminde “insan hakları ve demokrasi” düsturuna dayandığını, ancak bundan sonra 
bunun yerini “güvenlik ve işbirliği” arayışlarının alacağını, silah satışlarında “insan 
hakları”  kriterinin  öneminin  azalacağını,  bunun  da  Türkiye’nin  ulusal  çıkarlarına 
özellikle  terör  dolayısıyla  uygun  olduğunu  öne  sürmüşlerdir.  Batılı  devletlerin 
ş
ekillendirmek istedikleri ülkelerin  slam ülkeleri olması nedeniyle, Türkiye’nin bu 
savaşta  çok  etkili  olacağı  ancak;  Türkiye’nin  bu  konumunu  çok  iyi  kullanması 


 
124 
gerektiği üzerinde durulmuştur. Tuncay Özkan
238
 bunun kullanılmaması durumunda 
Türkiye’nin  savaşın  sonucunda  en  az  bir  Kürt  devletiyle  karşı  karşıya  kalacağını, 
ekonomik  kayıplara  uğrayacağını,  petrol  bölgelerinin  Türkiye’nin  istemediği 
güçlerin eline bırakılacağını, Kafkaslarda  ran’ın etkisinin ve nüfuzunun artacağını, 
Türkiye’nin ekonomik olarak çok zor ve sosyal olarak da karışık günler geçireceğini 
ifade  etmektedir.  Bu  saldırılar  dolayısıyla  özellikle  terörizm  konusunda  acı 
deneyimlere  sahip  olan  bir  ülke  olarak  Türkiye’nin  geleceği  açısından  olumlu 
gelişmelerin  yaşanabileceği  ihtimali  üzerinde  durulmuştur.  Türkiye’nin,  ABD’nin 
terörist  dediği  ülkelerle  çevrili  durumda  olduğu,  Türkiye’nin  kendi  çevresinde  de 
terörle bir savaşımın yaşanacağı, bunun çok iyi kullanılması durumunda PKK terör 
örgütünü  bitirebileceği  vurgulanmıştır.  Oktay  Ekşi;  teröre  karşı  başlatılacak  global 
bir  savaşta  Türkiye’nin  aktif  rol  almasını  önermektedir.  “Böyle  yaparsak,  Türkiye 
‘medeniyetler çatışması’nda kendi kimliğine uygun medeniyeti seçmiş olur. Yarınki 
dünyada söz sahibi olan insanı yakalar ve bugün başımızı ağrıtan AB üyeliği, Kıbrıs, 
Türk-Yunan  ilişkileri  gibi  konularda  Batı  dünyasını  yumuşatabilir.”
239
  diyerek 
ABD’nin  bu  savaşında,  Türkiye’nin  Batı’nın  yanında  yer  almasını  önermektedir. 
ABD  ve  Afganistan  arasında  savaş  çıkması  halinde  Türkiye’nin  çıkarlarının 
ABD’nin yanında yer alarak gerekirse asker göndermesi gerektiği, çünkü bu savaşın 
bir  medeniyetler  savaşı  haline  dönüşme  ihtimali  olduğu,  Türkiye’nin  Batı’nın 
yanında  yer  almasıyla  bu  görüntünün  oluşmayacağı  vurgulanmaktadır.  Güneri 
Civaoğlu bu konuda:  
ABD  öncülüğünde  NATO’nun  olası  bir  harekâtının,  sadece 
Hıristiyanlardan  oluşan  ‘haçlı  seferi’  görüntüsünden  çıkarılması  ve 
                                                 
238
 Tuncay Özkan, Yeni Bir Dünya Kurulurken Türkiye Nerede?, Milliyet, 8 Ekim, 2001. 
239
 Oktay Ekşi, Geleceğe Oynamak, Hürriyet, 16 Eylül, 2001. 


 
125 
insanlık  adına  yapılması  veya  en  azından  o  görüntünün  verilmesi  için 
Türkiye’nin  de  o  saflarda  yer  alması  büyük  önem  taşıyor.  Türkiye 
ağırlığını sağduyu doğrultusunda sapma olmaması için kullanabilir.
240
 
 
demekte  ve  olası  bir  savaşta  Türkiye’nin  ABD’nin  yanında  yer  almasını 
savunmaktadır.  Realist  paradigmaya  uygun  olarak  küresel  politikada  ebedi 
dostluklar  ve  ebedi  düşmanlıkların  olmadığı,  ebedi  çıkarların  olduğu,  bu  yüzden 
geçmiş  hesapların,  duygusal  birikimlerin  bir  tarafa  bırakılarak,  Türkiye’nin  gri 
bölgeden çıkıp safını daha net ortaya koyması gerektiği ifade edilmiştir. Türkiye’nin 
savaşın dışında kalma politikasının Türkiye’yi rol dağıtımında seyirci pozisyonuna 
sokacağı öne sürülmektedir. Mehmet Yılmaz: 
Uluslararası  alandaki  gelişmeler  çok  yakın  bir  gelecekte  kendi  özel 
hukukunu  da  oluşturacak,  uluslararası  terörden  en  çok  dert  yanan 
ülkelerden birinin geleceğin terörle mücadele hukukunu da belirleyecek 
böyle bir durumun dışında kalmaması gerektiğini söylüyoruz. Bu, savaş 
meraklısı  olmak,  savaş  çığlıkları  atmak  değil.  Kendi  kaderine  sahip 
olmak,  dünyanın  geleceği  belirlenirken  o  sahnede  etkin  rol  almakla 
mümkün olabilir.
241
  
 
demektedir.  Türkiye’nin  ABD’ye  vereceği  desteğin  karşılıksız  olmaması, 
Türkiye’nin  Batı’dan  isteyeceği  bazı  koşulların  yerine  getirilmesi  durumunda  bu 
desteğin  verilmesi  gerektiği,  bu  koşulların  da  Türkiye’nin  güvenlik  çıkarlarını 
yakından  ilgilendiren  ve  Türkiye’nin  terör  örgütü  olarak  kabul  ettiği  örgütlerin 
faaliyetlerine  engel  olunması  olduğu  ifade  edilmiştir.  Özellikle  güvenlikle  ilgili 
                                                 
240
 Güneri Civaoğlu, Asimetrik Tehdit, Milliyet, 19 Eylül, 2001. 
241
 Mehmet Y. Yılmaz, Kendi Kaderini Kendin Yarat, Milliyet, 25 Eylül, 2001. 


Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə