207
Irak veya Ortadoğu ile diğer devletler arasında yapılan karşılaştırmalara da dilsel
ifadelerde rastlanmaktadır. Tarihsel olaylarla karşılaştırmalar yapılarak Türkiye’nin
bu savaşın dışında kalması gerektiği, bu savaşın çirkin bir savaş olduğu, Türkiye’nin
ulusal çıkarlarının ABD’nin bu savaşına destek vermemekte olduğu ileri
sürülmüştür. Liberal basında ise yapılan karşılaştırmalar Türkiye’nin bu savaşın
dışında kalması durumunda bölgesel bir güç olamayacağı, güvenliğinin tehlikeye
düşeceği şeklinde yapılmıştır.
“Çekiç Güç de 6 ay için gelmişti. 1991 yılında Türkiye’de konuşlandırılmasına izin
verilen 1862 kişilik Çekiç Güç kısa bir süre için Kuzey Irak’ın kontrolünde
görevlendirilmişti. 1991’de ncirlik üssüne yerleşen ABD askerlerinin en kısa sürede
Türkiye’den ayrılacağı taahhüt edilmişti. Çekiç Güç aradan geçen 12 seneye rağmen
hala Türkiye’den ayrılmadı. Uzmanlar 62 bin kişilik ABD gücünün ise uzun süre
Türkiye’de kalacağını ileri sürüyor.”
434
“Savaşın da bir ahlâkı var olmalı. Bu
ahlâksızlarda savaş ahlâkı ne gezer. Bunlar savaş bahanesiyle kadınlara tecavüz
eder, çocukları da katlederler. Merhamet için Müslüman olmak lazım. slam ordusu
savaş için saldırıya geçmek üzere hazırlıklarını yapan küffara karşı yola çıkarken
Hz. Ebubekir (r.a.) devlet başkanı olarak ordusuna şu emirleri vermişti:
‘1.Kiliselerde bekleyen din adamlarına dokunmayın. 2.Çocuklara kesinlikle bir şey
yapmayın, öldürmeyin. 3.Kadınlara dokunmayın, iffetlerine zarar vermeyin.
4. htiyarlara dokunmayın. 5.Meyve veren ağaçları kesmeyin. 6.Yaralı düşmanları
öldürmeyin. 7.Esirleri asla katletmeyin.’ Kendilerini güçlü sanan günümüz
sadistlerine bunu nasıl anlatabiliriz ki!”
435
“Şimdi ne olacak! 20.yüzyılın başlarında
434
Yeni Şafak, 1 Mart, 2003.
435
Mevlüt Özcan, Milli Gazete, 27 Şubat, 2003.
208
Anadolu’yu işgal eden emperyalist güçlere ve mandacılığı savunan Amerikan
hayranlarına direnen Atatürk, Kurtuluş Savaşını başardı. Türk halkı ve onun gerçek
temsilcisi olan ilk TBMM’nin bu inanılmaz zaferi tüm mazlum halklar için bir esin
ve güç kaynağı olmuştu. Türk halkı bu zaferi kolay elde etmemişti ve bedelini çok
ağır ödemişti. Ama yine de onurlu ve mutlu idi. Türk halkı bir kez daha tarih
yazmıştır ve bedelini de ödemeye hazırdır.”
436
89 Yıl Sonra Aynı Tuzak
Muhafazakâr basında tezkereyle Türkiye’nin ulusal çıkarlarına zarar verildiği iddia
edilmiş, geçmiş dönemlerde yaşanan olaylarla buna dikkat çekilmeye çalışılmıştır.
Muhafazakâr basında tarihteki benzer olaylarda yaşanan gelişmeler, olaylar örnek
gösterilerek, verilecek kararın önemine dikkat çekilmektedir.
“89 yıl sonra aynı tuzak ABD’nin skenderun’daki silahlarını Mardin’e nakletmesi,
Enver Paşanın Alman gemilerine izin vererek Osmanlı’yı I. Dünya Savaşına
sokmasını hatırlatıyor.”
437
“ABD’nin sorumluluğuna güveniyordum. Aldanmışım
demektir. Kıbrıs’a müdahale etmek istediğinde kendisini durduran Johnson mektubu
üzerine söyledikleridir bunlar nönü’nün.”
438
436
Hüsnü Mahalli, Yeni Şafak, 5 Mart, 2003.
437
Yeni Şafak, 8 Mart, 2003.
438
Afet Ilgaz, Milli Gazete, 27 Şubat, 2003.
209
“Conilerin Suç Dosyası Kabarık”
Muhafazakâr basında somut örnekler verilerek, Türkiye’nin tezkereyi kabul etmesi
durumunda nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kalacağı örneklerle açıklanmaya
çalışılmıştır.
Çekiç Güç 3 aylığına oluşturuldu. 12 yıldır Türkiye’de. On binlerce ABD askeri 6
aylığına Türkiye’ye geliyor, yıllarca kalacak. ABD hiçbir ülkeden askerlerini
çekmedi, çekmiyor. Pakistan, Güney Kore ve Suudi Arabistan’a bakın, ABD
askerlerini gönderemiyorlar. Basra Körfezi, Hint Okyanusu, Kızıl Deniz kuşatıldı.
Sadece Türkiye’de ABD askeri yoktu. Geliyorlar. Ortadoğu’da topyekün savaş
savaşı için geliyorlar. Büyük srail için savaşmaya geliyorlar.”
439
“Conilerin suç
dosyası kabarık. Sadece Okinava’daki 25 bin Amerikan askeri 5 bin suçtan sorumlu
tutuldu. Suçlarının başında tecavüz ve cinsel taciz bulunuyor.”
440
d. Kurbanlaştırma “Mazlum Iraklı Müslümanlar”
Muhafazakâr basın savaşın haksızlığını ve Türkiye’nin bu haksız savaşta yer
almamasını savunmuştur Muhafazakâr basında “zalim-mazlum”, “haklı-haksız”
ayrımına gidilerek mazlumun her gün ölen Müslüman Iraklılar olduğu, buna karşılık
zalimin ise ABD ve Müttefikleri olduğu dramatikleştirme ve insancıllık temaları
kullanılarak ifade edilmektedir. Böylelikle desteklenen sav haklılaştırılmaktadır.
Liberal basında kurbanlaştırmalara gidilmemiştir.
439
brahim Karagül, Yeni Şafak, 1 Mart, 2003.
440
Milli Gazete, 27 Şubat, 2003.
210
Kalbinizde Masumlara Yer Var Mı?
Muhafazakâr basında ABD’nin Irak’a yönelik saldırgan tutumu dramatikleştirme ve
insancıllık temaları kullanılarak eleştirilmektedir.
“Irak’ta milyonlarca masumun kanını dökmeye hazırlanan ABD’de saldırı gerekçesi
olarak yalan üstüne yalan açıklamalar geliyor.”
441
“Yapılacak yeni bir savaşta bu
saldırının faturasını kadınlar ve çocuklar ödeyecekler. Acı ve ıstırapların yumağı
hep kadın ve çocuklar olmaktadır. Zalimlerin tabiatında hep ezmek, tepelemek ve
öldürmek vardır. Vampirlik şuur altlarına yerleşmiştir.”
442
“Kalbinizde masumlara
yer var mı? Yazık oluyor bu ülkeye, yazık oluyor umutlarımıza. Oysa siz
başkaydınız, küresel Nazilerin değil, mazlumların yanında yer alacaktınız. Nedense
kalbinizin değil, ‘devletinizin âl-i menfaatleri’nin sesini dinleyerek ABD yapımı bir
tecavüzün sözcülüğüne soyunmak üzeresiniz.”
443
“Amerika katliam yapacak. Körfez
savaşında attıkları bombanın iki katını bir günde atacaklar.”
444
“Meğer biz de en az
Amerika ve srail kadar şahinmişiz. Eğer yetki tezkeresi onaylanırsa, Türkiye
Cumhuriyeti tarihinin en uzun ve kanlı askeri harekâtına sürüklenmiş olacak.”
445
e. Ötekileştirme
Muhafazakâr basında Olumlu Kendini Sunma, Olumsuz ötekini sunma gibi ikna
teknikleri kullanılarak “biz” olumlanırken ötekileştirilen “onlar” olumsuz bir dille
ifade edilerek savunulan görüşün haklılığı ortaya konmaya çalışılmaktadır. Burada
441
Milli Gazete, 28 Şubat, 2003.
442
Mevlüt Özcan, Milli Gazete, 27 Şubat, 2003.
443
Mehmet Ocaktan, Yeni Şafak, 28 Şubat, 2003.
444
Milli Gazete, 25 Şubat, 2003.
445
brahim Karagül, Yeni Şafak, 26 Şubat, 2003.
Dostları ilə paylaş: |