Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014.
165
gelen masrafların %80'ni karşılayacağını taahhüt etmiştir. Türkmenistan ise BDT Kolektif
Güvenlik Anlaşması'nı imzalamamış olsa da, askeri başdanışmanlarının büyük çoğunluğu
Ruslardan oluşuyordu.
30
Böylece, 1990'lı yılların ilk dört yılında Rusya'nın bölgeye yönelik politikası
ekonomik ve güvenlik algısına göre değişmiştir. Örneğin, Rusya Orta Asya'ya ekonomik
anlamda pasif ve uzaklaşan bir siyaseti yeğlemiş iken, güvenlik konusunda bölge
devletleriyle daha fazla işbirliğine yanaşmıştır. Yani, Rusya bu dönemde bölgeye yönelik
ilgisi ekonomik çıkarlarından ziyade, güneyden gelebilecek çeşitli tehdit ve tehlikeleri
ortadan kaldırmayı hedefleyen güvenlik çıkarlarıyla hareket ettiğini teyit etmeliyiz.
Rusya ekonomik anlamda bölgeden uzaklaşınca, Orta Asya devletlerine çok taraflı dış
politikayı aktif olarak hayata uygulama fırsatı doğmuştur. Nitekim bölge devletleri bu fırsatı
elden kaçırmayarak, dönemin tek süper gücü olan ABD ile ilişkileri geliştirmeye önem
vermişlerdir. Her ne kadar ABD, bu dönemde "Russia first" (Öncelikli olarak Rusya) adlı dış
politika stratejisini hayata uygulamış olsa da, bölge devletlerinin bağımsızlıklarını
güçlendirme ve Kazakistan'ı nükleer silahlardan arındırma, bölgedeki yeraltı zenginlikleri
Rusya'ya bağımlı olmayan çeşitli boru hatlarının temellerini oluşturma gibi hedeflerinden
ötürü, Orta Asya'yı ilgi odağından bırakmamıştır.
31
Nitekim, ABD'nin bölgeye olan bu ilgisi
zamanla artarak, daha aktif dış politikayı beraberinde getirmiştir. Ayrıca, ABD bölge
devletleriyle aynı dil, din ve kültürü paylaşan müttefiki hükmündeki Türkiye'nin, İran'ın
bölgeye yayılımını durdurmak için aktif dış politika izlemesine destek sağlayacağını beyan
etmiştir. Türkiye ise bu dönemde uluslararası konjonktürün kendisine sağladığı olumlu bir
yapıya psikolojik, teorik ve kurumsal anlamda hazırlıksız yakalanmıştır ve daha çok
duyguya dayalı aceleci dış politika sayesinde bölgedeki etkisini ve varlığını uzun soluklu
olarak koruyamamıştır.
32
2.2 1995-1998 Yılları: Bölgeye Geri Dönüş ve ABD ile Nüfuz Mücadelesi
1995 yılından sonra Rusya'nın Orta Asya politikası hem iç hem de dış faktörlere bağlı
olarak değişmeye başlamıştır. İç faktörlerin en önemlisi 1996 Rusya Başkanlık seçimiyle
doğrudan bağlantılıydı ki, Boris Yeltsin toplumun nabzını yoklayarak ve halkın büyük
çoğunluğunun ekonomik sıkıntılardan dolayı SSCB'nin dağılmasının Rusya'nın otoritesi ile
gücüne olumsuz yansıdığını fark etmiştir. Dolayısıyla Yeltsin 1996 Başkanlık seçimlerinde
halkın büyük çoğunluğunun oyunu alabilmek amacıyla Rusya'nın yeniden eski gücüne
kavuşmak için yakın çevre alanına geri dönüşünü sağlayacak dış politika adımlarına önem
verilmeye başlamıştır. Bunun sonucunda 14 Eylül 1995 yılında Yeltsin önemli bir Başkanlık
kararına imza atarak, Rusya'nın etrafını çevreleyen post Sovyet ülkeleriyle re (yeniden) -
30
Andrei Kazansev, Turkmenistan: Obşi Obzor (Türkmenistan: Genel Değerlendirme),
Politiçeski Monitoring,
№1 (84), İGPİ Yayınları, Moskova 1999, s. 13.
31
Ömer Göksel İşyar, Karşılaştırmalı Dış Politikalar: Yöntemler-Modeller-Örnekler Ve
Karşılaştırmalı Türk Dış Politikası, Dora Yayınları, Bursa 2013, s. 131-139
.
32
Ahmet Davutoğlu, Stratejik Derinlik: Türkiye'nin Uluslararası Konumu
, Küre Yayınları,
İstanbul 2010, s. 487-488.
MEHMET SEYFETTİN EROL-AİDARBEK AMİRBEK
166
entegrasyon sürecinin başlatılmasını dış politikanın temel öncelikleri arasında yer aldığını
duyurdu.
33
Böylece Rusya yakın çevre alanıyla entegrasyonu yeniden tesis etmek için 5 Ocak
1996 yılında Beyaz Rusya ile Gümrük birliği anlaşmasını imzalamıştır, bu anlaşmaya 20
Ocak 1996 tarihinde Kazakistan, 29 Mart'ta Kırgızistan dahil oldu. 29 Mart 1996 yılında dört
devlet kendi aralarında sosyal ve ekonomik entegrasyonu derinleştirmeyi öngören ve "Tek
ekonomik alanın" alt yapısını oluşturacak ek bir anlaşmayı imzalamışlardır.
Rusya'nın Orta Asya'ya geri dönüşü, o ana kadar Orta Asya devletlerine göre Rusya'ya
öncelik tanıyan ABD'yi ciddi şekilde endişelendirmiştir ve Amerika stratejistleri bölgeye
yönelik dış politikasına bazı değişiklikler eklemişlerdir. Dönemin ABD başkanı Bill Clinton
Orta Asya devletleri içerisinde Özbekistan'ı öncelikli müttefik olarak ön plana çıkaran ve
diğer bölge devletlerinin Özbekistan merkezli bölgesel entegrasyon yapılanmasına
kenetlenmesi gerektiğini savunmaya başlamışlardır. Diğer taraftan bu dönemde Amerikalı
petrol şirketlerinin Orta Asya doğal kaynaklarını kuzeye (Rusya'ya) bağımlı olmayan ve
daha farklı boru hatlarını gündeme getiren inisiyatiflerini gündeme getirmişlerdir. Böyle bir
inisiyatif beyaz ev yöneticileri ile çok uluslu şirketler arasındaki ittifakı daha fazla
güçlendirmiştir ve bölgedeki nüfuzunu yeniden arttırmaya çalışan Rusya ile rekabetin daha
fazla canlanmasına yol açmıştır.
ABD'nin Orta Asya'ya yönelik politikasının aktifleşmesine paralel olarak Rusya-Çin
ilişkilerinin gelişmeye başladığına tanık olmaktayız. Nitekim 26 Nisan 1996 yılında Şanghay
şehrinde Çin, Rusya ve Kazakistan, Kırgızistan ile Tacikistan devletleri arasında sınır
alanlarında askeri güvenirliği sağlamaya dayalı anlaşmalar imzalamıştır. Anlaşmaya göre
sınıra 100 km. yakınlıkta herhangi bir askeri silah ve ordu barındırılmayacak, sadece sınır
güvenlik birimleri konuşlandırılabilecektir. Ayrıca karşı tarafı rahatsız edici her türlü askeri
tatbikatlar yapılmayacak, yapılmasına izin verilen tatbikatlardaki ordu sayısı ve silah
gereçlerin kullanılması azaltılacak, devletlerarasındaki dostluk işbirliğinin güçlendirilmesine
çalışılacaktır ve karşı tarafın askeri tatbikatlarını izlemek için anlaşmayı imzalayan
devletlerin temsilcileri mutlaka çağrılacaktır.
34
Rusya bu dönemde Orta Asya politikasını aktifleştirse de, bölge ile olan ekonomik
ilişkileri pasif kalmıştır. Ayrıca, Orta Asya devletleri ekonomilerini geliştirmek için
dünyaya açılmayı öngören ekonomik diplomasisini aktif olarak uygulamışlardır. Böyle bir
durum, Rusya ile Orta Asya ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkilerin gerilemesine ve Orta
Asya'nın finansal yönden Rusya'ya olan bağımlılığın azalmasını sağlamıştır. Örneğin, 1995
33
Ukaz Prezidenta RF Ot 14 Sentiyabriya 1995 Goda №940 "Ob Utverjdeni Strategiçeskogo
Kursa RF S Gosudarstvami – Uçastnikami SNG (RF Başkanı'nın 14 Eylül 1995 Tarihli №940
RF'nin BDT Üyesi Devletlerle Stratejik İlişkileri Geliştirme Adlı Kararnamesi)
, 31.08.2005,
http://base.consultant.ru/cons/cgi/ online.cgi?req= doc;base=LAW;n= 55417, (Son erişim
20.10.2013)
34
Mustafa Aydın, "Çin'in Stratejik Hesaplarında Orta Asya", Mustafa Aydın (Der.), Küresel
Politikada Orta Asya (Avrasya Üçlemesi I), Nobel Yayınları, Ankara 2005, s. 69-100