Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014.
167
yılında Rusya'nın bölge ile ticaret hacmi 7 milyar 679 milyon dolar iken, 1998 yılında bu
oran 5 milyar 411 milyon dolara gerilemiştir.
35
Buna rağmen Rusya'nın Orta Asya'daki varlığı 1990'ların ilk yıllarına göre daha fazla
artmaya başlamıştır ki, Rus stratejisinin bu doğrultuda gelişmesine "Primakov doktrini"
büyük katkılar sağlamıştır. Evgeni Primakov'un
36
adıyla anılan bu doktrinin temel amacı ise
Rusya'nın yakın çevre alanında nüfuzunu sağlamlaştırmak ve bunu engellemeye çalışan
ABD'ye karşı Rusya-Çin-Hindistan arasında üçlü ittifakı hayata geçirmekti. Böylece
Primakov dünyada otoritesi ve gücü sürekli artmakta olan Çin ve Hindistan'ı yanına alarak,
ABD'nin Avrasya'daki nüfuzunu dengeleyebileceğini ve hatta azaltabileceğini varsaymıştı.
Ancak Primakov doktrininin tam anlamıyla uygulanamadığına ve Rusya'nın bölgedeki
etkisinin sürekli gerilediğine tanık olmaktayız ki, bunun temel sebeplerini aşağıdaki gibi
sıralayabiliriz:
Orta Asya bölgesine yönelik ilgiyi sadece ABD göstermiyordu, bununla birlikte Çin,
AB ülkeleri, Türkiye, İran, Hindistan vs. devletlerin de bölgede çıkarları vardı.
Genellikle bunların çıkarları Rusya'nın çıkarlarıyla örtüşmemiştir ve bundan dolayı
her biri Rusların bölgeye aktif geri dönüşüne set çekmeye çalışmışlardır.
Atlantikçi bloğun TRACECA, İpek Yolu ve Transhazar gibi projeleri Rusya'nın
bölgeye ekonomik nüfuzunun yayılmasını engellemiştir. Ayrıca Orta Asya devletleri
NATO örgütü ile işbirliğini öngören "Barış için ortaklık" anlaşmasını imzalamışlardır
ki, askeri anlamda bölge devletleri için alternatif seçeneği oluşturmuştur.
37
ABD, Orta Asya devletlerinin kendi aralarındaki entegrasyon hareketlerini
güçlendirme stratejisini uygulamaya koyarak, Orta Asya birliği
ve
GUAM gibi
örgütlerin faal çalışmasını sağlama gayretlerini sergilemiştir.
Kazakistan ve Kırgızistan dengeye dayalı çok taraflı dış politikasından taviz
vermemeyi yeğleyerek, Rusya'ya olan siyasi, ekonomik, askeri bağımlılığını
azaltmaya çalışmışlardır. Türkmenistan ise daimi tarafsızlık statüsü gereği, Rusya'ya
mesafeli yaklaşmıştır. Böylece Orta Asya devletlerinin tamamı Rusya'ya olan
bağımlılığını adım-adım azaltmaya dayalı dış politika stratejisini uygulamışlardır.
1995 yılından başlayarak Rusya ve Özbekistan arasındaki ilişkiler gerginleşmeye
başlamıştır. Çünkü Özbekistan coğrafi, tarihi, demografik, askeri yapısını göz
önünde bulundurarak ve ABD'nin desteğini alarak bölge liderliğine soyunmuştur.
Bundan dolayı Özbekistan Rusya'nın Orta Asya'ya geri dönüşünü Rus emperyal
35
Vladimir Paramanov, Aleksei Strokov, agm
, s. 10.
36
Evgeni Primakov, 1996-1998 yılları arasında Dış işleri bakanlığını ve 1998-1999 yıllarında
Başbakanlık görevini yerine getirmiştir. SSCB döneminde yetişen güçlü diplomatlardan
birisidir ve yüksek düzeyli devlet memurluğu boyunca Rusya'nın Avrasya'da bağımsız ve
tavize dayalı olmayan dış politika izlemesinden yana tavır takınmıştır. Rus akademik
çevresinde Vladimir Putin'in dış politika stratejisinin temellerini atan devlet, bilim ve analitik
şahıs olarak bilinmektedir. Bkz. Primakov Evgeni Maksimoviç (Evgeni Primakov'un hayatı),
28.07.2013, http://www.aif.ru/dossier/1441, (Son erişim 13.09.2013)
37
Yevgeni Primakov, Rusya'sız Dünya, Çev. Aijan Esenkanova, Tümaş Yayınları, İstanbul
2010, s. 140-141.
MEHMET SEYFETTİN EROL-AİDARBEK AMİRBEK
168
hedefin yeniden canlanacağı şeklinde yorumlayarak, bölgede kendi nüfuz ve
etkisinin azalabileceğinden tedirgin olmuştur ki, buna yol vermemek için Rusya
karşıtı faaliyetlerini aktifleştirmiştir.
38
2.3 1999-2001 Yılları: Stratejik İstikrarsızlık ve Rusya'nın Etkisinin Artması
1999 ve 2001 yılları arasında Rusya ile Orta Asya devletleri arasında sıcak ilişkilerin
yeniden canlandığına tanık olmaktayız. Çünkü, Eylül 1996 yılında Taliban'ın Kabil'i ele
geçirmesi ve Orta Asya'nın istikrarını bozabileceği endişesi, Rusya ve bölge devletlerinin
olası tehdit ve tehlikelere karşı ortak davranışlara sevk etmiştir.
39
Nitekim 1999 yılının
sonbahar aylarında Taliban ile Özbekistan İslam hareketi arasında işbirliğinin arttığına ve
her iki örgüt üyelerinin Tacikistan üzerinden Kırgızistan'ın Batken iline yerleşerek, Fergana
vadisinin güneyinde eylemlerini aktifleştirmişlerdir ve Orta Asya devletlerinin güvenlik
endişelerine sebebiyet vermişlerdir. Aynı şekilde 7 Ağustos – 11 Eylül 1999 yılında radikal
dini örgütlerin kuzey Kafkasya'da faal eylemlere başvurduklarına tanık olmaktayız ki,
Rusya'nın ulusal güvenliğini sağlamaya daha fazla önem atıf etmesine yol açmıştır. Buna ek
olarak, 16 Şubat 1999 yılında Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te dini radikal gruplar
tarafından altı farklı yerde bombalı patlamayı organize etmeleri, güvenlik bağlamında
Özbekistan ve Rusya ilişkilerini daha fazla yakınlaştırmıştır.
40
1 Ocak 2000 yılında Rusya'nın milliyetçi ve genç Başkanı olarak Vladimir Putin
resmen görevine başlamıştır. Putin'in Orta Asya bağlamında yaptığı ilk adımı ise bölgeye
yönelik siyaseti kurumsallaştırması ve doktrine çevirmesidir. Böylece, 10 Ocak 2000
tarihinde "Ulusal güvenlik konseptini", 21 Nisan 2000 yılında "Askeri doktrini" ve 28
Haziran 2000'de "Dış politika konseptini" onaylamıştır. Nitekim bu onaylanan doktrin ve
konseptlerin Putin'in 2008 yılına kadar bölgeye yönelik izleyeceği siyasetin yol haritasını
oluşturmuştur ki, temel önceliğin yakın çevresiyle siyasi, ekonomik ve askeri işbirliğinin
gelişimine dayanacağı vurgulanmıştır.
41
10 Ekim 2000 yılında Tacikistan Gümrük birliği ve Tek ekonomik alan anlaşmasına
dahil olmuştur ve aynı tarihte Rusya'nın önderliğinde "Avrasya ekonomik topluluğunun"
38
Farhod Talipov, Bolşaya Strategiya Uzbekistana V Usloviyah Geopolitiçeskoi İ İdeologiçeskoi
Transformasi Sentralnoi Aziyi (Orta Asya'nın Jeopolitik Ve İdeolojik Değişim Sürecinde
Özbekistan'ın Büyük Politikası), Fan Yayınları, Taşkent 2005, s. 20.
39
Orta Asya devletleri içerisinde Türkmenistan Rusya'ya mesafeli yaklaşmaya devam etmiştir.
Çünkü 1995 yılında daimi tarafsızlık dış politikası ilân etmişti ve Taliban'la barışa dayalı ikili
ilişkileri geliştirebilmişti. Diğer Orta Asya devletleri ise bu konuda başarı sağlayamamışlardı.
Bundan dolayı bölge devletleri Afganistan'dan Orta Asya'ya yayılması muhtemel tehdit ve
tehlikeleri Rusya ile işbirliği üzerinden def etmeyi yeğlemişlerdi. Bkz. Bulat Sultanov,
Sentralnaya Aziya: 1991-2009 gg. (1991-2009 yılları arasında Orta Asya), KİSİ
yayınları,
Almatı 2010, s. 200-202.
40
Bulat Sultanov, age, s. 204.
41
Erhan Büyükakıncı, "Putin Dönemi Rus Dış Politikasına Bakış: Söylemler, Arayışlar Ve
Fırsatlar", Erhan Büyükakıncı (Edit.), Değişen Dünyada Rusya Ve Ukrayna, Phoneix
Yayınları, Ankara 2004, s. 150-160.