Saçmalıklar Çağı



Yüklə 1,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə29/91
tarix15.03.2018
ölçüsü1,91 Mb.
#31994
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   91

mu  peki?  Kimse  çıkıp,  "Benim  doğam  böyle,  iyi  olmak

dışında  bir  şey  yapamam"  diye  itiraz  ediyor  mu?  Hayır.

Determinizm  sadece  kötü  davranışlara  bahane  ediliyor.  Bir

yerlerde,  bir  suçlunun  genetik  determinizmi  mahkemede

savunma diye öne sürdüğünü okuduğumu hatırlıyorum. Yaşlı

bilge  yargıç  kibarca  kafa  sallamış,  "Yasayı  çiğnemenin

genlerinizde  yazılı  olduğunu  kabul  ediyorum. Benim

genlerimde  de  yasayı  uygulamak  yazıyor"  demiş  ve

gülümseyerek  eklemişti:  "O  yüzden  size  en  ağır  cezayı

kesmekten başka seçeneğim yok."

John  Gray  teoride  eylemin  bilinçsiz  olmasından  dolayı

kişisel sorumluluğu reddedişini, eylemin beynin eyleme geçme

kararını alışından yarım saniye önce gerçekleştiğini keşfettiğini

iddia  eden  sinirbilimci  Benjamin  Libet'ın  çalışmalarına

dayandırmaktadır. Yaptıklarımızın önemli kısmının hatta belki

çoğunun bilinçli düşünceye dayanmadığı kesinlikle doğrudur.

Hatta  bu  durum  bilinçli  kontrolün  elzem  varsayıldığı  karar

alma için bile doğru olabilir. Yıllar yılı bir sonucun karmaşık

etkenler  dizisinin  etkilerini  tartmaya  yönelik  matematiksel

teknikleri anlattığım Karar Teorisi adlı bir ders verdim. Ama

meslektaş  veya  öğrencilerimle  hiç  paylaşmadığım,  batıl

zırvalardan  ibaret,  bir  başka  fizik  kıskançlığı  gördüğüm  bir

kuşku içime peyderpey düştü. Sonunda sırf hiçbir yöneticinin



bu teknikleri kullanmadığı değil, karar alma işinin hiç ama hiç

rasyonel  olmadığı  fikrine  kaydım.  Onayınıysa  uygulamada

karar alma konusunda nadir yaşanan bir deneyimde buldum.

Veritabanı  teorisi  öğretmeni  sıfatımla,  üniversite  için  tüm

veritabanı  eğitiminde  ve  okulun  kendi  bilişim  sistemlerinde

kullanılacak  yeni  bir  Veritabanı Yönetim  Sistemi  seçmekten

sorumlu  bir  ekibe  alınmıştım.  Üç  büyük  veritabanı  adayı

vardı; ekip halinde üç şirketi de ziyarete gidip uzun sunumlar

izledik  ve  bir  sürü  soru  sorduk.  Ama  sonunda,  hiçbirimiz

açıkça  itiraf  etmesek  de,  teknik  ayrıntılardan  hepimize  gına

geldi  ve  en  çok  hoşumuza  giden  sunuculardan  yana  oy

kullandık.  Onların  veritabanı  pazarda  önder  konuma

yükselirken  diğer  ikisi  yok  olup  gitti. Yeni  teknik  harikaydı:

Ürün değil, satıcı değerlendiriliyordu.

Karar  almada  bu  duygusal  temel,  1990'larda  bazı  beyin

hasarlı  hastaların,  akıl  ve  mantık  yürütme  beceri  ve

zekâlarında  herhangi  bir  aksaklık  olmamasına  rağmen

heyecan  hissedemediklerini  keşfeden  sinirbilimci  Antonio

Damasio  tarafından  kanıtlandı.

[132]


  Duyguların  girdabından

kurtarılmış bu insanların mantıklı seçenekler analizi temelinde

berrak, rasyonel kararlar alabilmeleri gerekiyordu. Ama tam

tersi  söz  konusuydu.  En  basit  kararları  bile  alamıyorlardı.

Olasılıkların  artı  ve  eksilerini  hesaplayabiliyorlardı  ama



duygular olmadan seçim yapamıyorlardı. Kısacası sezgi veya

"içte  hissetme",  sürecin  sadece  bir  parçası  değil,  elzem  bir

özelliğiydi.

Bir  diğer  sinirbilimci  Joseph  LeDoux,  Damasio'nun  keşfi

üzerine  çalışarak  beynin  karar  almada  iki  yolu  ("üst  yol"  ve

"alt  yol")  bulunduğu  fikrini  ortaya  attı.

[133]

  Alt  yol  bilinçli



mantık yürütmeyle hatta farkında olmakla bile ilgilenmiyordu

ve  duyusal  verileri  amigdalada,  beynin  duygusal  merkezinde

işliyordu.  Bu  yoldan  eylem  anlık,  ezici  ölçüde  güçlü  ve

muazzam  zor  kontrol  edilirdi.  Gray/Libet  teorisini

destekleyen  bu  yoldu. Ama  bir  de  prefrontal  korteks,  yani

beynin  analiz,  planlama  ve  bilinçli  karar  alma  merkezi

üzerinden  işleyen  üst  yol  vardı.  Bu  merkez  doğrudan

amigdalaya  bağlı  olduğundan,  Damasio'nun  fark  ettiği  gibi,

mantık yürütmede duygusal girdi daima söz konusuydu. Ama

LeDoux'ya göre prefrontal korteks amigdalanın ilkel arzu ve

dürtülerini  çiğneyebilirdi  ve  sıklıkla  da  çiğniyordu.  Ve

duygusal  beynin  farkında  olma  hali  prefrontal  korteksin

gücünü artırıyordu.

Damasio  da  aynı  noktayı  vurgulamıştı:  "Beynimizin  çağlar

önce  bambaşka  bir  bağlamda  tepki  verdiği  şekilde  hareket

edecek mekanizmayı hâlâ barındırdığı gerçeğinden haberdar

olabiliriz. Ve bu tür tepkileri umursamamayı öğrenebilir, diğer



insanları  da  aynısını  yapmaya  ikna  edebiliriz."

[134]


  Damasio

özgür  iradenin  kullanılması  konusunda,  bilimcilerde  pek

görmediğimiz  netlikte  bir  öneri  de  sunuyordu:  "Biz  insanlar

isteyerek  duygularımızı  kontrole  uğraşabiliriz.  Hayatımıza

hangi nesne ve durumların girmesine izin vereceğimize, hangi

durum ve nesnelere dikkat ve zaman harcayacağımıza karar

verebiliriz.  Örneğin  ticari  amaçlı  televizyon  seyretmemeye

karar  verebilir  ve  televizyonun  aklı  başında  insanların

evlerinden ebediyen atılması gerektiğini savunabilir, bu yolda

mücadele edebiliriz."

[135]

Kısacası 



insan 

davranışına 

sinirbilimsel 

bakış,


Buda/Spinoza/Freud  çıkışlı  benlik  modeliyle  ve  Sartre'ın

kişisel sorumluluk ve seçimlerdeki ısrarıyla tümden tutarlıdır.

Hatta  sinirbilim  bizleri  genlerin  zorbalığından  da

kurtarmaktadır.  Genetikbilim  yazarı  Matt  Ridley:  "Beyin-

biliminde  geçen  yılların  açık  arayla  en  önemli  keşfi  genlerin

eylemleri  kontrol  ettiği  kadar  eylemlerin  merhametine  de

baktıklarının  ortaya  çıkmasıdır.  Genler  duygular  aracılığıyla

deneyime  yanıt  veren  dişlilerdir.  Etkinleştiricileri  olaylar

tarafından açılıp kapanacak şekilde tasarlanmıştır."

[136]


Ridley'nin  vardığı  sonuç  son  derece  nettir:  "Özgür  irade,

genler  tarafından  hassasiyetle  önceden  belirlenmiş  ve




Yüklə 1,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   91




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə