Saçmalıklar Çağı



Yüklə 1,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə53/91
tarix15.03.2018
ölçüsü1,91 Mb.
#31994
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   91

türünün 

sohbetin 

faydalarını, 

sohbetin 

her 

türlü


bezdiriciliğinden  uzak  sunabilmesidir  çünkü  bu,  "bir  başka

düşünme  yoluyla,  süresi  boyunca  yapayalnız,  yani  insanın

yalnızlıkta  sahip  olduğu  ve  sohbette  derhal  yitip  giden

entelektüel  gücün  tadını  çıkarırken  sürdürdüğü  bir

iletişimdir."

[206]


  Okumak,  derinlikle  derinliğin,  sosyal

buluşmaların  dikkat  dağıtıcılıklarından  ve  saçmalıklarından

uzak karşılaşmasıdır ve canlı, kişisel her türlü karşılaşmadan

daha  fazla  şey  kazandırır,  haz  verir  (ki  yazarlarla  şahsen

tanışmanın  genellikle  hayal  kırıklığı  yaratmasının  nedeni

budur).


Es  geçmenin  kabul  edilir,  göz  gezdirmenin  (skimming

[*8]


)

kabul  edilmez  olmasının  da  nedeni  budur.  Es  geçmek,  ara

vermek,  soluklanmak  için  bağlantıyı  kesmektir  ama  göz

gezdirmek,  karşılaşılan  rakibin  yetersiz  kalması,  yüzeysel,

tembel,  kaba,  ilgi  çekicilikten  uzak  bir  zihinle  temas  edildiği

anlamına  gelir.  Göz  gezdirmeye  yönelten  her  kitap  derhal

bırakılmalıdır.  Beyinlerimiz  de  bu  durumun  farkında

görünüyorlar:  Kısa  süreli  göz  gezdirme,  uzun,  yoğunlaşarak

yapılan okumadan daha fazla göz ağrıtır.

Okuma  deneyimi  yakın  dönemde,  Proust'a  yakınlık

duyuyor  görünen  sinirbilimciler  tarafından  araştırıldı.  Hatta



Proust 

was 


Neuroscientist  

[Proust 

Bir


Sinirbilimciydi]

[207]


  adlı  bir  kitap  bile  var.  Ve  Maryanne

W o l f , Proust 

and 

the 


Squid 

[Proust 


ve

Mürekkepbalığı]

[208]

  adlı  kitabında  okumanın,  konuşma  ve



görmenin  aksine,  genetik  program  ürünü  olmadığını  ve  bu

yüzden  her  birey  tarafından  öğrenildiğini  ve  bu  öğrenme

sürecinin  beyinde,  kullanılan  dile  bağlı  belirgin  bağlantılar

yarattığını  söylüyor.  İki  dilli  (İngilizce  ve  Çince)  bir  felç

hastasını tedavi eden doktorlar, ilgili beyin hasarı sonucunda

hastanın İngilizce okuyamadığını ama Çince okumaya devam

ettiğini  görmüşlerdi.  Yani  gerçek  hatta  somut  anlamıyla

"bizler,  okuduğumuz  neyse,  oyuz."  Çocuklar  okumayı

öğrenirken  her  iki  beyin  yarıküresinin  başat  bölgeleri  de

devrededir  ama  okuma  becerisi  geliştikçe,  sağ  tarafın

herhangi  bir  yerde  öngörülemez  yollardan  faaliyete  girmesi

mümkün  olmakla  birlikte,  esas  faaliyetin  çoğunlukla  sol

yarıkürenin  ufak  bir  bölgesinde  yoğunlaştığı  görülür.  Başka

bir  deyişle  sol  yarıküre  okumaya  ayrılmış  bir  işlev

geliştirmekte  ve  kavrayışları,  ilhamları  üreten  paralel  sağ

yarıküre fikir yürütme ve çağrışımlar yapmada, Tanrı'nın zihni

misali  yaramazlık  etmede  ve  hoplayıp  zıplamada  daha  fazla

serbest  kalmaktadır.  Wolf,  "Okumanın  esas  sırrı"  diye

bağlıyor, "beyne öncekilerden daha derin düşüncelere dalma

zamanı yaratmasıdır." Göz gezdirmenin sorunuysa bu "ilişkiler




kurucu  boyutu",  "okuyan  beynin  derin  üretkenliğini"

yitirtmesidir.

Okumayı göz gezdirmeden ayıran, "Aha!" ilhamına yönelik

bu  potansiyeldir.  Okuma  hızı  okurdan  okura  farklılık

gösterebilir  ama  göz  gezdirmenin  hızı  bir  editör  tarafından

ayarlanır (ve bu düzenleme işi gittikçe çılgınlaşmaktadır). Göz

gezdiriciler  sağ  beyin  çağrışımsal  büyüsünü  yaparken  vecit

halinde uzaklara bakabilme lüksüne sahip değildir. Ekrandaki

görüntüyü genelde anca buzdolabından bir bira daha almaya

kalkmak için dondururlar.

Derin  okuma  dikkatlilik  yaratır;  ağır  gözden  geçirmeyse

dikkati yok eder. Ve bu durumun yaşamın her iki ucunda da

kötü  sonuçları  olabilir.  Çocukluğun  başlarında  ağır  göz

gezdirme  beyinde  dikkat  ve  düşünmeyle  ilgili  şebekelerin

gelişimini  engellerken

[209]


  yaşlılıkta  beyinsel  bozulmaların  ve

Alzheimer hastalığının yolunu açmaktadır.

[210]

Yani,  okumak  sadece  fazlasıyla  zevkli  olmakla  kalmaz,



çağrışımsal  beynin  gelişiminde  ve  korunmasında  anahtar  rol

üstlenir. Okumak, hele deneyimi de zenginleştirdiğinde, iyice

doyuruculaşır.  Flaubert'e  verelim  gene  sözü:  "Çocuklar  gibi

kendinizi eğlendirmek ya da hırslılar gibi yaşama dair talimat

bulma 

amacıyla 



okumayın. 

Hayır, yaşamak 

için



okuyun."

[211]



10


Aşkınlığın Yitişi

Bruce  Springsteen,  yaşlanan rock  yıldızlarında  pek

rastlanmayan  bir  tavırla  yaratıcı  ve  uygulayıcı  canlılığını

koruyor; yeni şarkıları klasik parçaları kadar iyi ve şarkılarını

bir  saniye  bile  eksilmeyen  bir  heyecan  ve  arzuyla  üç  saat

boyunca sahnede icra edebiliyor. Ama yanımda oturan genç

çift gayet mutsuz görünüyor. Aniden önümdeki sıradan dört

adam,  yüzlerinde  nahoş  "müdürü  görmek  istiyorum"

ifadeleriyle kalkıyor. Cidden hüsrana mı uğramış bu insanlar?

Daha ne isteyebilirler? Neşeleri kaçmamış görünenlerse sanki

bara  gelmişler  ve  müzik  uzakta,  bir  köşedeki  ekrandaymış

gibi  performans  boyunca  konuşuyor,  gülüyor  ve  bira

içiyorlar.  Tamam,  Boss

[*9]


  sahiden  epey  uzakta  –stadyum

konserindeyiz– ama ileride, sahneye yakın duran ve epey boş

alana  sahip  insanların  da  pek  azı  dans  ediyor.  Seyircilerin

kendilerinden  geçtiği,  konser  salonlarını  altüst  ettiği  ve

sokaklara  taştığı Rock  and  Roll'un  ilk  dönemleriyle  zıtlık

inanılır  gibi  değil.  Gecenin  özetini  birkaç  sıra  ilerimdeki,

hepsinin  saçları  sapsarı  boyalı,  moda  kıyafetli,  cep

telefonlarıyla birbirlerinin resimlerini çekmek uğruna sahneye

hiç aldırmayan aile sunuyor.



Yüklə 1,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   91




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə