T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ antropoloji (SOSYAL antropoloji) anabiLİm dali


Pertev Naili Boratav’ın Yunus Emre hakkındaki görüşleri



Yüklə 1,25 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə50/80
tarix22.07.2018
ölçüsü1,25 Mb.
#58208
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   80

163 
 
 Pertev Naili Boratav’ın Yunus Emre hakkındaki görüşleri 
Bu başlık altında Boratav’ın Yunus Emre hakkındaki görüşleri incelenecektir. 
Bu  görüşleri,  Başgöz  gibi  ayrı  bir  kitap  olmaktan  ziyade  Halil  Vedat  Fıratlı  ile 
birlikte yayınladıkları İzahlı Halk Şiiri Antolojisi adlı kitabın bir küçük alt başlığında 
yer  almaktadır.  Bilgiler  Başgöz’ün  eserine  göre oldukça  basittir.  Kitabın  13.  ve  15. 
Asır Din ve Tasavvuf Şairleri başlığı altında 23–40 sayfaları arasında verilmektedir. 
Bu bilgilerden bazıları şunlardır:  
Klasik  şairlerimiz  divan  edebiyatının  mevzuu  ve  şekillerini  işlerken 
Hacı Bektaş ile başlayan dini ve laik halk şiiri de, en kuvvetli ihtimale göre on 
üçüncü  asrın  ortasıyla  on  dördüncü  asrın  ilk  yarısında  Sakarya  çevresinde 
yaşayan  Yunus  Emre’de  ilk  ifade  şeklini  buldu.  Bu  bilgilerden  sonra  Boratav 
Yunus Emre’nin  yaşadığı  yeri  bazı  bilgiler  vererek tartışmaktadır. Şiirlerinin  içeriği 
ve  etkisi  hakkında  ise  Boratav  şu  bilgileri  vermektedir:  Mevlana  Celaleddin’in 
söylediği  rivayet  edilen  şu  söz  de  Yunus’un  tesirindeki  genişliği 
anlatmaktadır.  Mevlana  “ilahi  mertebelerin  hangisine  yükseldimse  bu 
Türkmen  kocasını  izim  üzerinde  buldum  ve  onu  geçemedim”  dermiş. 
Yunus’un, Mesnevi için Mevlana’ya söylediği rivayet edilen: “uzun yazmışsın. 
Ben  olsam;  ete,  kemiğe  büründüm/Yunus  diye  göründüm  derdim,  olur 
biterdi.”  Sözleri  Celaleddin-i  Rumi  ile  Yunus  arasındaki  zihniyet  ayrılığını 
göstermektedir.  Boratav’da  Yunus  hakkındaki  diğer  bilgilerde  şunlardır:  Bektaşi 
velâyetnamesindeki  menkıbe,  Yunus  Emre’nin  Taptuk  Emre’ye  mensup 
olduğunu  göstermekte,  manzumeleri  de  bu  intisabı  belirtmektedir.  Taptuk 
Emre,  bir  Selçuk  şehzadesi,  daha  doğru  bir  ihtimale  göre  Selçuk 
kâtiplerinden  birinin  oğlu  olan  ve  tamamen  şamanlığı  temsil  eden  Barak 


164 
 
Baba’nın  adamıdır.  O  da  Sarı  Saltuğa  mensuptur.  Bu  menkıbe,  Yunus’un 
aslında  bir  köylü  olduğunu  söylüyor.  Sonra  Hacı  Bektaş ile  tanıştığını, onun 
tavsiyesiyle  Taptuk  Emre’nin  kapısına  gittiğini,  uzun  zaman  ona  hizmet 
ettikten  sonra  güzel  sözler  ve  nefesler  söyleme  kudretini  kazandığını 
anlatıyor.  Eldeki  menkıbeler  ve  tarihi  vesikalardan  çıkarılan  kuvvetli ihtimale 
göre  Yunus,  hayatının  büyük  bir  kısmının  geçtiği  Sakarya  çevresinde 
ölmüştür.  O  civardaki  Sarıköy’de  ona  ait  diye  gösterilen  türbede  gömülü 
olması en kuvvetli ihtimaldir.
114
 
Yukarıdaki  bilgilerde görüldüğü gibi  Boratav’ın  Yunus  hakkındaki görüşleri 
oldukça genel  bilgilerden  ibarettir. Boratav, kitabında  bir alt  başlık olan  bu konuyu 
Başgöz  gibi  ayrı  bir  esere  dönüştürmemiştir.  O  daha  çok  Pir  Sultan  ile  ilgilenmiş 
onun hayatını ve menkıbelerini ayrı bir eser olarak yayınlamıştır. 
 
iii.    İki  halkbilimcinin  dini  kişilikler  üzerine  olan  eserlerinin  
karşılaştırılması 
Bu detaylı bilgilerden sonra iki kitabın değerlendirmesi ayrı bir başlık altında 
ele  alınacaktır.  Burada  ilk  olarak  kitapları  dil  açısından  değerlendirmek  gerekir. 
Boratav,  diğer  eserlerinde  olduğu  gibi  Pir  Sultan’ında  da  eski,  ağdalı  bir  Türkçe 
kullanmıştır.  Başgöz’ün  dili  ise  oldukça  sadedir.  Genel  okuyucuyu  zorlamayacak 
niteliktedir. Kitapların şekilleriyle ilgili söylenebilecek durum ise iki kitabın da biçim 
olarak benzediğidir. İki kitap da temel iki bölümden oluşmaktadır Şöyle ki; iki eserde 
de şairlerin hayatları, kişilikleri ve yaşadıkları zaman diliminin toplumsal özellikleri 
                                                             
114
 Pertev Naili Boratav- Halil Vedat Fıratlı, İzahlı Halk Şiiri Antolojisi, Ankara, 1943, s. 23–25 


165 
 
eserin  ilk  bölümünde ele alınmıştır. İkinci  bölüm  ise sadece şiirlere ve  menkıbelere 
ayrılmıştır. 
Tanıtılan, incelenen ve değerlendirilen karakterler hakkında söylenecek sözler 
ise oldukça  fazladır. Pir Sultan uzun  yıllar bir  “tabu” olarak kapalı kalmıştır. Genel 
kültür  açısından  Yunus  Emre  gibi  sahiplenilmemiştir.  Bu  durumun  bazı  nedenleri 
vardır. Her şeyden önce Pir Sultan bir “asi”dir ve bu asiliğinin bedelini idam edilerek 
yani hayatıyla ödemiştir. İslam dininde ve hukukunda kurulu düzene karşı çıkmanın 
büyük  bir  günah  olduğunu  biliyoruz.  Bu  nedenle  bu  tarz  dini  kişilikler  gerek 
tarihçiler  tarafından  gerek  diğer  sosyal  araştırmacılar  tarafından  ya  görmezden 
gelinmiş ya da ayıplanmıştır. Boratav böyle bir konuyu seçerek ciddi bir sorumluluk 
altına  girmiştir.  Bu  yükü  omuzlamak  ciddi  bir  çalışmayı  da  beraberinde 
getirmektedir.  Kurulu  düzene  karşı  çıkan  bu  halk  şairinin  sözlerini  araştırıp 
yayınlamak ise Yunus Emre’ninkileri araştırmak kadar kolay değildir. 
Kızılbaş  olan  Pir  Sultan  baştan  itibaren  dönemin  kurulu  düzenine  ters, 
muhalif bir yol benimsemişken, Yunus Emre hayatının bir döneminden sonra bu yola 
girmiştir.  Molla  Yunus  şiirleri  Sünni  inanç  sistemini  öven,  sultanların,  beylerin 
saltanatını  haklı  bulan  şiirlerdir.  Pir  Sultan’da  ise  böyle  bir  durum  söz  konusu 
değildir.  Yunus’taki  bu  değişim  ve  muhalif  yola  (tasavvufa)  girme  onun  Taptuk 
Emre ile karşılaşıp onun tekkesine girmesi ile meydana gelmiştir. Bu tekkede Molla 
Yunus  içindeki  ölüm  korkusunu  yenmiş,  vahdet-i  vücut  düşüncesi,  Bâtıni  inanç 
sistemi  ve  tasavvuf  felsefesi  ile  Derviş  Yunus’a  dönüşmüştür.  İki  şair  de  Şerif 
Mardin’in deyimi ile “Volk İslam’ı” kökenlidir. Bu İslam anlayışı sarayın ve devletin 
Sünni İslam’ından oldukça  farklıdır. Başgöz’de tekke İslam’ı  adını  alan  bu  anlayış; 
Eski Türk törelerini koruyan, katı İslami gelenekleri halka daha kolay benimseten bir 


Yüklə 1,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   80




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə