188
• İlhan Başgöz’ün Köroğlu hakkındaki çalışmaları
Başgöz, 1957 yılında Dr. İlhan Başgöz imzasıyla yayımladığı çalışmasında
Köroğlu’nun şiirlerinden bir kaçını okuyucuya sunmuştur. Kitap oldukça kısadır.
Başgöz, kitabın ikinci sayfasında Köroğlu ile ilgili kısa bilgi vermektedir:
Köroğlu Türk halk edebiyatında hem bir hikâye kahramanının hem de
bir saz şairinin adıdır. Sayısı yirmiyi aşan türkülü hikâye külliyatı Köroğlu’nun
adı etrafında toplanmıştır. Bu hikâyelerin hepsinin başkahramanı Köroğlu’dur.
Hikâyenin her birinde ya Köroğlu’nun veyahut onun etrafındaki yiğitlerden
(delilerden) birinin savaşları ve kahramanlıkları anlatılır: Ayvaz gibi, Hasan
Bey gibi, Demircioğlu gibi. Bu hikâyelere kahraman olan Köroğlu bir Celali
eşkıyasıdır. 16. Yüzyılın ikinci yarısında Bolu taraflarında isyan etmiştir.
1579-1581 yıllarında yakalanması için padişah tarafından fermanlar
yazılmıştır. Köroğlu hikâyelerindeki şiirlerin hepsi bu adamındır denemez.
Sonradan başkaları tarafından yazılan şiirler de Köroğlu’na mal edilmiş ve
hikâyeler karışmıştır.
Bundan başka bir de 1577–1590 Osmanlı –İran harplerine katılan saz
şairi Köroğlu var. Bunu İran seferi için yazdığı şiirleriyle tanıyoruz. Bu küçük
kitaba aldığımız şiirler hikâye kahramanı olan Köroğlu’nun şiirleridir. Ve
Köroğlu hikâyelerinin içinden seçilip alınmıştır. Bu iki Köroğlu’nun aynı adam
olması da mümkündür. Eşkıya Köroğlu, affedilip orduya katılmış ve İran
seferine gitmiş olabilir. Köroğlu Türk halk şiirinin en güzel mertlik, yiğitlik
(koçaklama) örneklerini vermiş bir halk şairidir.
126
126
İlhan Başgöz, Köroğlu, Ankara, 1957, s. 2
189
Bunun haricinde Başgöz, “Folklor Yazıları” adlı eserinde yer alan Köroğlu
Düzeni başlıklı makalesinde gerek Köroğlu gerekse dünyanın diğer halk
kahramanları hakkında bazı önemli saptamalarda bulunmaktadır:
Robin Hood da Köroğlu gibi, düzenin başındaki krala saygılı, ilk fırsatta
gidip yeni kralın hizmetine girmekten çekinmiyor. Bunların alıp verecekleri ara
yerdeki haksızlık edenlerle. Kral ve sultan onlara çok uzak; haksızlık
makinesinin içinde görülmüyorlar.
Hepsi şehirden değil köyden. Yoğrulup biçimlendikleri toplumlarda
kapitalizm öncesi ilkel toplum düzeni var. Kitlelerde siyasete karışmak diye
bir şey yok. Onun için bu eşkıya yaratmaya toplumsal başkaldırmanın (social
protest) en ilkel biçimi diyebiliriz. Baskıya zulme ve yoksulluğa ilk
başkaldırma bu. Güçlülerin karşısına daha güçlü bir kişiyi, zorbaların önüne
daha zorbayı çıkararak onlardan öç alma. Bu başkaldırmanın yeni ve değişik
bir düzen kurma diye köklü bir atılımı yok.
Köroğlu, günü geçmiş, çağı kapanmış bir özlemin eseridir. Kırat’ın
üstünde, elinde kılıcı, omzunda gürzü ile Köroğlu, köksüz bir Don Kişot’tan
başka bir şey değildir.
127
Yukarıdaki açıklamalarda görüldüğü üzere Başgöz, Köroğlu konusuna
Boratav kadar detayla eğilmemiştir. Ancak verdiği bu kısa bilgiler bile gerek
Köroğlu hakkında gerek diğer tarihi halk kahramanları hakkında genel okuyucuyu
aydınlatmaya yetecek niteliktedir.
127
İlhan Başgöz, Folklor Yazıları, İstanbul, 1986, s. 179–180
190
iii. İki halkbilimcinin anonim halk kahramanları hakkında olan
eserlerinin karşılaştırılması
İki halkbilimcinin inceledikleri kahramanlar Türk kültürünün Orta Asya
safhasından çıkıp Anadolu hatta Avrupa safhasına geçtiği dönemde yaşamış
kahramanlardır. Bu kahramanlar eserlerinde konargöçerlikten ziyade yerleşik
düzenin sorunlarıyla başa çıkmaya çalışmışlardır. İki halk kahramanı da gerek
edebiyat gerek sinema alanında çok defa işlenmiştir. Halk kahramanlarının
aralarındaki benzerlikler kısaca şu şekilde belirtilebilir: iki karhamın da etrafında
tıpkı Nasreddin Hoca’da olduğu gibi bir gelenek meydana gelmiştir. Yani hangi şiirin
gerçek Köroğlu’na ya da gerçek Karacaoğlan’a ait olduğu hangi şiirin rivayet
olduğunu anlamak pek mümkün değildir. Bunun yanında iki kahraman da tüfeğin
henüz icat olmadığı, kılıç, ok, kalkan döneminin mertliğini göstermişlerdir. Pek çok
savaşa ve çatışmaya katılmışlar, bu mücadelelerden gerçek anlamda “bileklerinin
hakkı” ile çıkmışlardır. Gerçek hayatları hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız bu
kahramanlar ölümlerinden sonra da Anadolu âşık şairlerinin saz eserlerinde
efsaneleşmişlerdir. İki kahraman da doğal olarak diğer halk kahramanları gibi
haklının yanında haksızın karşısında yer almışlardır. Mazlum halk yığınlarının
sözcüsü konumuna gelmişlerdir.
Bunlar haricinde iki halk şairinin farklı yönleri de bulunmaktadır.
Karacaoğlan Yavuz Selim ya da Kanuni Süleyman döneminde yaşamış bir ordu
askeri iken Köroğlu bir eşkıya görünümündedir. Ancak bu “eşkıyalık” yukarıdaki
bölümde de belirtildiği üzere bir tür “Robin Hood”luk tarzındaki eşkıyalıktır. İki halk
kahramanı da devlete ve devletin başında bulunan padişaha sadıktır. Fakat
Köroğlu’nda görülen yerel yöneticiye ve zulme başkaldırı Karacaoğlan’da
Dostları ilə paylaş: |