T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ antropoloji (SOSYAL antropoloji) anabiLİm dali



Yüklə 1,25 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə57/80
tarix22.07.2018
ölçüsü1,25 Mb.
#58208
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   80

185 
 
müteammim  olması  “kır  at”ın  şöhretini  Köroğlu  destanı  sayesinde  alması 
ihtimalini  vermektedir.  Ben  kır  atın  Anadolu  halk  eserlerindeki  önemini 
anlatmak için, gözüme ilişen “kır at”ları kaydediyorum. Âşık garip hikâyesinde 
Hızır’ın  atı  kır  attır.  Şah  İsmail’in  Kamer  tayı  da  kırdır.  Genç  Osman 
hikâyesinde,  bu  kahramana  dair  yazılan  şiirlerde,  hep  onun  kır  atından 
bahsedilir.  Dadaloğlu,  şiirlerinde  kır  atını  metheder.
123
  Boratav’ın  Köroğlu 
Destanı  kitabında  görüldüğü  gibi  Anadolu’daki  meşhur  türkülerden  olan  “yine  de 
şahlanıyor  kır  at”  türküsü  de  Türk  halkının  bu  atlara  duyduğu  sevgi  ve  bağlılığın 
göstergesi olsa gerektir. 
 Bu  bilgiler  arasında  en  güvenilirleri  olan  tarihi  ve  dini  bilgilerde  ise  şu 
önemli  tespitler  yer  almaktadır:  Köroğlu  Destanı’nın  esas  unsurunu 
“Kızılbaşlara”  karşı  mücadele  teşkil  ediyor.  Bu  bir  taraftan,  Türkmenlerin 
(mavera-i  Hazar  Türkmenleri  olsun,  Azerbaycan  Türkmenleri,  Akkoyunlular 
olsun)  Acemlere  karşı  veya  Safeviler  gibi  Şii  Türklere  karşı,  diğer  taraftan 
Osmanlı Türklerinin aynı düşmanlara karşı mücadelelerinin izleri olmalıdır. 
Köroğlu  Destanı’nda  Celali  isyanlarının  izleri  şüphesiz  çok  daha 
derindir.  Bolu  rivayeti  Celalilerin  Köroğlu’nu  kendilerinden  addettiklerini 
gösterebilir.  Esasen  Köroğlu,  hükümete  karşı  isyan  etmiş  bir  haydut  olmak 
itibariyle tamamen bir Celali tipi arz ediyor.
124
 
Bu  bilgilerden  başka  yine  Pir  Sultan’da  olduğu  gibi  Kızılbaş-Osmanlı 
mücadelesinin  de  destanda  yer  aldığı  görülmektedir.  İlginç  bir  nokta  yine  iki 
                                                             
123
 A. g. e. s. 65–71 
124
 A. g. e. s. 92–97 
*Ünlü tarihçilerden Zeki Velidi Togan kastedilmektedir. 


186 
 
kahramanın da muhtemelen Kanuni-Şah Tahmasb ve Şah Abbas döneminde yaşamış 
olmalarının olasılığıdır. 
Dördüncü  bölüm  Muhtelif  Rivayetlere  ve  Muhitlere  Göre  Köroğlu 
Destanında  İdeoloji  adını  taşımaktadır.  Destan  kahramanı  Köroğlu’nun  şahsiyeti 
hakkında  halk  telakkileri  alt  başlığında  Köroğlu  destanındaki  ideoloji  hakkında  şu 
tespitlerde  bulunulmaktadır:  Köroğlu  ve  arkadaşları,  Zeki  Velidi  Bey’in*  Türk 
kahramanlarında  bulduğu  evsafı  tamamen  arz  ediyorlar.  Derslerinde  Zeki 
Velidi  Bey  diyor  ki  :  ‘Türk  kahramanları  düşmanlarına  acıyan,  onlara  itimat 
eden,  kendileri  gibi  onları  da  mert  sanan  saf  adamlardır.  Giderler  düşman 
kalesinin  dibinde  uyurlar.  Onlar  ekseriya  ya  bu  ihtiyatsızlıklarına  veya 
kendilerinden  olanların  ihanetine  kurban  giderler.’  Köroğlu’nun  Ayvaz’ın 
esaretlerine,  başlarına  gelen  felaketlere  dair  olan  epizotların  okunması 
bunların  da  aynı  kahraman  tipleri  olduğunu  göstermeye  kifayet  eder.  Bu 
mertlik  kılıç,  ok,  mızrak  devrinin  mertliğidir.  Köroğlu  -Anadolu  rivayetlerinde- 
bu  devrin  son  günlerinin  temsilcisidir.  Tüfek  icat  edilip  mertlik  bozulunca 
Köroğlu’nun  da  zeval  vakti  gelmiştir.  Nitekim  Türk  devletlerinin  inkırazı  da 
garpta barutun icadıyla başlayan Rönesans hareketlerinden itibarendir. 
Bu  önemli  tarihsel  bilgilerden  başka  Boratav,  Köroğlu  ve  arkadaşlarının, 
özellikle Ayvaz adlı arkadaşı ile beraber, halka zulüm eden kişileri cezalandırdıkları, 
bir  tarz  Robin  Hood  oldukları  gibi  bilgileri  de  bu  bölümde  okuyucusu  ile 
paylaşmaktadır.  Bölümün  sonuna  doğru  halk  arasında  Köroğlu’nun  Telakkisi  alt 
başlığında  Boratav,  bu  özellikleri  dışında  Köroğlu’nun,  ‘çiftçilerin  hamisi’  vasfını 
taşıdığı  bilgisi  de  yer  almaktadır:  Pek  çok  rivayete  göre  Köroğlu  gerek  atlı, 
gerek  yaya,  ekinlere  asla  basmazdı.  Daima  “takim”lerden  giderdi.  Bazen  bu 


187 
 
âdetinden  dolayı  düşman  eline  de  düşerdi.  Köroğlu’nun  adalet  gören  bir 
hâkim olduğuna dair  misaller vardır, Elaziz (Elazığ) rivayetinde, Köroğlu’nun 
köylülere  yardım  ettiği,  ihtiyaçlarını  sorduğu,  adalet  götürdüğü  söyleniyor. 
Hatta  halk  demiş  ki:  “Köroğlu’nun  verdiği  hüküm  hükümdür.”  Köroğlu  saf, 
babacan,  mert  tipiyle  (Nasrettin  Hoca’nın  nükteci,  hazırcevap,  şeytani 
şahsiyetiyle,  etrafına  bütün  o  şahsiyete  uyan  menkıbeleri  topladığı  gibi) 
etrafında kendi tipine muvafık fıkraları toplamıştır.
125
  
Beşinci bölüm Köroğlu Destanının Tesirleri başlığını taşımaktadır. Bu başlık 
altındaki  alt  başlıklarda  Köroğlu  destanının,  tüm  halk  edebiyatımıza  olan  etkisi 
açıklanmakta;  bu  etkinin  büyüklüğü  tartışılmaktadır.  Bunun  haricinde  Günümüzde 
Yaşayan  Köroğlu  alt  başlığında,  Köroğlu  destanının  oluşturduğu  “gelenek”ten 
bahsedilmekte; bugüne kadar kendi etrafında oluşan anlatılar aktarılmaktadır.  
“Türklerden  Başka  Milletlerde  Köroğlu”  alt  başlığında  ise  Özbek,  Azeri, 
Türkmen,  Paris  ve  Tobol  rivayetlerindeki  “Köroğlu”  karakterleri  okuyucuya 
tanıtılmaktadır.  Altıncı  ve  son  bölüm  ise  Köroğlu  Destanının  Menşei  Meselesi 
başlığını  taşımaktadır.  Bu  bölüm  Boratav  tarafından  kitabın  1984  baskısına 
eklenmiştir. Bu bölümde beş alt başlığa ayrılmıştır. Köroğlu destanını kökeni çeşitli 
metinler  ve  rivayetler  eşliğinde  okuyucuya  açıklanmaktadır.  Bu  metinler  ve 
rivayetler  sırayla  şöyledir:  Maraş  metinleri,  Sivas’tan  gelme  bir  cönkten  alınmış 
metinler, Elaziz rivayetleri, Yalvaç rivayeti ve Urfa rivayeti. 
                                                             
125
 A. g. e. s. 100–105 


Yüklə 1,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   80




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə