Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 353
teçhizat olarak kendilerinden doğru çekildiler. Bunun üzerine, 1925 yılı
haziran ayında Türkmenler ve hükümet birlikleri arasında Bocnurd
bölgesinde çarpıĢmalar oldu. Bunun üzerine, 1925 yılı Temmuz ayında
Omçali‟de Türkmen ileri gelenleri bir toplantı düzenleyerek, durum
değerlendirmesi yaptılar. Söz konusu toplantıda, katılımcıların büyük
çoğunluğunun desteğiyle, “Ġran hükümeti, bağımsız Türkmen Cumhuriyeti‟ni
tanıyana kadar mücadeleye devam etmek yoluında karar alındı. Ancak bu
toplantının hemen akabinde 22 Temmuz 1925 tarihinde MeĢhed‟te Bocnurd
hanı Moazzez ve yakınındaki birkaç akrabasıyla yakın adamları, “Türkmen
boyları arasında hükümet aleyhine propaganda yapmak ve onları isyana teĢvik
etmek” suçuyla idam edildiler. Bu adamlar, Türkmen hareketini durdurmakla
birlikte, hareketin iran hükümeti lehine zayıfladığının açık göstergesiydi.
1925 Ekim ayından itibaren, Türkmenler, Ġran birlkleri karĢısında zor
bir duruma düĢtüler. Hükümet birlikleri, Türkmenlerin yoğunluklu oldukları,
GümüĢ Tepe, Akkala ve Günbed-e Kavus istikametinde harekete geçerek,
Türk direniĢini durdurdular. Türkmen direniĢinin kırıldığı dönemde 31 Ekim
1925 tarihinde BeĢinci Meclis, Kaçar hanedenlığından Ahmet Ģahı Ġran
tahtından indirerek, yerine Rıza han‟ı “Ġran ġehinĢahı” ilan etti. Böylece
Ġran‟da Pehlevi hanedanlığının iktidara geldiği bu tarih, bütün Ġran‟daki
Türkler için zor bir dönemin baĢladığının ilk iĢareti idi. Rıza han‟ın iktidara
gelmesiyle 12 Kasım 1925 tarihinde baĢta bağımsız Türkmen Cumhuriyeti‟nin
BaĢkanı Osman Ahund olmak üzere birçok Türkmen boy liderleri Türkmen
Sahrayı terk ederek Türkmenistana geçmek zorunda kaldılar.
II. Dünya Harbinin baĢlangıç yılları esnasında Almanya‟nın Ġran‟da
çok büyük ekonomik bağlantılarının olduğunu görüyoruz ve söylendiğine
göre 1941‟de, iran‟da 4000 kadar Alman casusu bulunuyordu. Ġran Türkleri
arasında yer alan, dünyanın en iyi atlarını yetiĢtiren ve muhteĢem halılara
sahip KaĢkaylar 20. Yüzyılın baĢlarında Ġngiltere karĢıtı Savlet‟üt-devle adında
kudretli bir boy beyinin idaresindeydiler ve I. Cihan harbi esnasında
Ġngilizlere büyük darbeler vurdular. Ancak Ġngiltere‟nin fitne siyaseti
sayesinde o bir müddetliğine de olsa aĢiretin yönetimini yitirdiyse de sonradan
yeniden han oldu. Savlet‟üd-devle ölünce yerini Nasır Han aldı. Bu esnada
Ġngilizler, Ġran hükümetine baskı yaparak KaĢkayların yaylaklarından
çıkmalarını engellemeye çalıĢtılar. Nasır Han yerleĢik hayata geçmenin Fars
asimilasyonuna yol açacağını bildiği için, “gücünüz varsa gelin çıkarmayın”
diyerek onlara kafa tuttuğu sırada, Ġngilizler tarafından Isfahan‟da bulunan bir
alman casusluk Ģebekesi dağıtımıĢtır. Bunların arasındaki Shulze adındaki
354
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
birisi, karısı ve arkadaĢlarıyla beraber KaĢkayların arasına kaçtı. Bu son olay
Ġngilizlerin baskısını daha çok arttırdı. Ġran hava kuvvetlerine ait uçaklar
KaĢkaylar üzerine bomba yağdırdı. Bu katliama Türkiye‟nin Tahran elçisi
Cemal Hüsnü Taray ve askeri ateĢe Naci Okay araya girerek engel oldular.
Seyit Cafer PiĢaveri adındaki bir Türk‟ün önderliğinde 1945 yılı içinde
Sovyet destekli demokratik bir hareket daha baĢladı. Eylül 1945‟te Ġran Halk
Partisi ile Azerbaycan Demokratik Partisinin birleĢmesi önderliğine Cafer
PiĢaveri getirilmiĢti. 12 Aralık 1945‟te ise Güney Azerbaycanda demokratik
bir cumhuriyet kuruldu. Türkçe resmi dil ilan olundu. Okullar açıldı. Bütün
bu yeniliklerin merkezi ise Tebrizdi. Tam bir yıl sonra Sovyet Rusya ile
iĢbirliği yapan Ġran hükümeti, onları bastı. Onbinlerce insanı öldürdü.
Katledilenlerin sayısının 40 bin civarında olduğu sanılıyor. Binlerce kiĢide
kuzeye kaçmak zorunda kaldı. Bu sırada PiĢaveri‟de Moskova‟da Baku‟da
mecburi ikamete tabi tutuldu. Ve 1947 de de KGB tarafından görevlendirilen
bir Ermeni‟nin eliyle ortadan kaldırıldı. Gerçekten bu Türk Hükümetinin
ilanında ve bertaraf olunmasında da Sovyet Rusya‟nın parmağı vardı. Onlar
Ġrana karĢı Türkleri Türklere karĢı Farsları çok iyi kullandılar. Yine KaĢkaylara
dönecek olursak, bundan sonra onların mücadelesi Ġran Komünist Partisi
Tudeh‟e karĢı oldu. 1946 Eylülünde Tudeh‟in Türkler üzerindeki tesirini
silmek gayesiyle Nasır Han baĢkanlığında bir araya gelen aĢiretler, 23 Eylül
1946‟da hükümete ve Ģaha sert bir muhtıra sundular. Bu ikazda tudeh
partisine mensup bakanların hükümetten atılmaları, güney eyaletleri için
mahalli özerklik verilmesi ve mecliste aĢiret temsilcilerinin sayıca artırılması
gibi, maddelerde yer alıyordu. Bunların gerçekleĢmesi için hükümete
yirmidört saat süre tanındı. ġiraz bölgesi askeri kumandanı Zahidi ile Nasır
Han arasında yapılan mutabakatda Ġran, pek çok isteği kabul etmek zorunda
kaldı. KaĢkaylar 1951 yılında baĢbakan olan Dr. Musaddık zamanında
birtakım haklar kazandıkları için o iktidardan uzaklaĢtırıldıktan sonra yeniden
ayaklandılar. Bazı önemli kadrolara Türkleri yerleĢtiren Musaddık‟ın
iktidardan indirilmesiyle beraber ülke dıĢındaki Muhammed Rıza Pehlevi bir
süre sonra tekrar iĢ baĢına çağrılmıĢtı. KaĢkaylar ordu kuvvetleri ile
çarpıĢmaya karar verdiği bir sırada ġah, Hüsrev Han‟a memleketten
ayrılmasını isteyen bir ultimatom gönderdi. Herhalde Nasır Han, bu sırada
çıkacak bir savaĢın Tudeh‟in iĢine yarayacağına inandığı için, hükümetle